@_asyahundevletii_
|
‘Asya hadi kalk ne derin uyuyorsun be kızım’ kimdi bu gözlerimi açtım Arsın beni uyandırıyordu dikleştim ‘günaydın ikizim’ dedi gülümsedim ‘günaydın’ ‘hadi kahvaltıya gel merdivenden inince hemen solunda’ dedi kafamı salladım yatağımı topladım pek kahvaltı yapmazdım çantamı hazırladım yüzümü yıkadım ve formamı giydim hızlıca aşağı indim kapının yanına çantamı bıraktım ‘günaydın’ dedim herkes günaydın dedi bende boş olan bir sandalyeye oturdum ‘arsın seni Asya’nın sınıfına alalım’ dedi cenk bey arsın ‘olur baba’ dedi sonra özgür hoca konuştu ‘okula ben bırakırım sizi’ dedi kafamı salladım kahvaltıdan kalkınca ellerimi ve azımı yıkadım ve kapının yanına geldim üstümde zaten hırka vardı ayakkabılarımı giydim Arsın yanına gittim özgür hoca gelince arka kapıyı açıp bindim arsın öne binmişti.
Okula gelince özgür hoca ve Arsın müdüre gitti ben sınıfa geçtim Alp yanıma geldi ‘niye dünden beri aramalara cevap vermiyorsun’ dedi sıla, Mina, hakan ve Doğukan yanıma geldi ‘doğru söylüyor kaç kere aradık’ dedi sıla ‘tamam şimdi bazı olaylar oldu anlatayım’ dedim ve kısa bir özet geçtim şok olmuşlardı zil çalmıştı herkes yerine geçti duran hoca ve Arsın sınıfa girdi ‘evet arkadaşlar bu yeni arkadaşımız Arsın, Arsın kendin hakkın da bilgi ver’ dedi duran hoca ‘ben Arsın Türk, Asya’nın ikiziyim bu kadar’ dedi önümde ki sıra boştu oraya oturdu herkes şaşırmıştı ama umursamadım Matematik dersine odaklandım.
Şu anda öğle teneffüsü ve teneffüsten sonraki üç ders biyoloji idi alp konuştu ‘ben bu biyoloji hocasını hiç sevmedim’ dedi diğerleri ona hak verdiler Arsın konuştu ‘bir de benim abim işte’ dedi güldük yemek yemiştik sonra sınıfa çıktık. Herkes sınıfta hocayı beklerken Alp’e döndüm ‘alp senden bir şey isteyebilir miyim’ dedim alp bana döndü ‘tabi ki kar tanem’ dedi ocak ayının son günü karlı bir günde doğdum için kar tanesi, kar tanem ve karlar prensesi derlerdi ‘bene Fenerbahçe den imzalı forma getirir misin’ dedim ‘evde bir tane vardı babamın ve benim var abimin de artı bir tane var onu getireyim olur mu’ dedi ‘olur yeter ki getir’ dedim ‘yarın sende’ dedi ‘teşekkür ederim iyi ki varsın Alp’ dedim gülümsedi özgür hoca içeri girdi ‘hadi çocuklar testleri çıkaralım’ dedi. ‘şimdi arkadaşlar grup şeklinde maket yapmanızı istiyorum yapmak zorunlu değil ama ders içi katılım için arı puan katılmak isteyenler grup oluştursun 4 kişilik’ dedi Alp’e döndüm ‘alp bence sen, ben, Arsın ve Doğukan yapalım’ dedim olur dedi Doğukan arkamızda oturuyordu arkasında döndü Doğukan da onayladı arsının sırtına dokundum bana döndü ‘evet çanım ikizim’ dedi ‘sende bizim gruptasın’ dedim oda onayladı ‘gruplar oluşturulduysa isimleri alayım’ dedi özgür hoca onu onayladık ve herkes isimleri verdi son ders idi o yüzden zil çalınca çıktık.
Bahçede yürüyorduk Arsın ban döndü ‘Asya hadi arabaya gidelim abim beklemesin’ onu onayladım ve diğerleri ile vedalaşıp arabaya bindik. Evde sadece Ahsen hanım vardı sonra biz gelmiştik üstümü değiştirdim odadan çıkmayacağım için hırka girmedim kollarımda yaralar ve morarmış yerler vardı çalışma masama geçtim ve test çözmeye başladım. Kaç saat oldu bilmiyorum ama baya on test çözmüştüm kapım çalınınca ‘gelebilirsin’ dedim test sorusunu okuyordum kim geldi görmedim soruyu bitirince dönen sandalye ile arkamdaki kişiye döndüm özgür hoca gelmiştim ‘ne oldu’ dedim ‘hiç öyle bakmaya geldim neredeyse 5 saattir odadasın’ dedi ‘o kadar oldu mu’ dedim ‘oldu, hangi testi çözüyorsun’ dedi ‘biyoloji ama netlerim çok kötü bu konuyu anlamdım galiba’ dedim ‘anlatmamı ister misin’ dedi ‘olur, istersen’ dedim masaya döndüm oda yanıma geldi ve konuyu anlatmaya başladı.
Şu anda akşam yemeği yiyorduk ben normalde okulda yemek yer evde yemezdim şimdi evde azda olsa yiyordum. Telefonum cebimde titreyince çıkardım ve mesaja baktım Alp yazmıştı Alpmiş: Forma hazır küçük kanarya yarın sende. Sen: Teşekkür ederim yemek yiyorum Dönerim sana Telefonumu kapattım birkaç kişi ban bakıyordu ben onlara bakmadım. Şu anda odamda bileklik yapıyordum çünkü alp bana forma veriyorsa ben ona Fenerbahçeli bileklik veririm bizde de böyle taşları ayarlamıştım yavaş yavaş dikkatli ce taşları geçiriyordum misine ipine kapım çaldı ‘gelebilirsin’ dedim içeri Aybars ve Barlas girdi ‘ne oldu’ dedim sakince ipi masaya koydum onlara döndüm arkamda yatağa oturmuşlardı ‘abiler konuşacak mısınız konuşmayınca sizi tanıyamıyorum çok benziyorsunuz birbirinize’ dedim güldüler ‘ne yapıyorsun bücür’ dedi bu Aybars abi ‘bileklik’ dedim Barlas abi konuştu ‘neden’ dedi ‘her şey karşılıklıdır, arkadaşımdan bir şey istedim oda bana onu verdi bende karşılığında ona bileklik yapıyorum’ dedim ‘bizde de böyle abiler’ dedim güldüm onlarda sırıttılar ‘sana biraz soru sorsak olur mu’ dedi Barlas abi ‘olur’ dedim ‘ilerde ne olmak istiyorsun’ dedi Aybars abi ‘Mimar’ dedim ‘Asya neden kollarında yara ve morluklar var’ dedi kollarıma baktım vardı ‘önemli bir şey değil acımıyorlar’ dedim ‘önceki ailen sana şiddet mi uyguluyordu’ dedi Aybars abi ‘yani… ders konusunda veya boş başka konular yüzünden bağırıyordu filan işte neden soruyorsunuz ki ya’ dedim arkamı döndüm bileklik ile uğraşmaya başladım gözlerim doluyordu dolmamalıydı, aradan dakikalar geçti bileklik bitmişti abimlere döndüm ‘size de bileklik yapayım mı’ dedim heves le ‘yap’ dedi ikisi de Barlas abiye döndüm elimdeki ‘çakmağın var mı’ dedim soran gözlerle bana baktı ‘var da ne yapacaksın’ dedi bilekliği gösterip ‘ucunu yakacağım yoksa açılır’ dedim cebinden çakmak çıkartıp ban uzattı ucunu yaktım tam bitiş gelince elimi koydum ve söndü, bilekliği arkaya bıraktıktan sonra abimlere döndüm ‘bileklerinizi uzatır mısınız’ dedim uzattılar ileri ayarlayıp kestim ve hızlıca yapmaya başladım. Yüzümde piç sırıtışı ile abimlere dönüm çünkü isimli yapmıştım bana anlamaz gözlerle bakıyorlardı ‘evet hadi takın’ dedim elimden alıp taktılar ‘güzel yapmışsın aferin kız sana’ dedi ‘hadi aşağı inelim Asya’ dedi Barlas.
Şu anda solonda oturuyorduk özgür abim konuştu ‘Aybars abi bilekliğin çok güzelmiş kim yaptı’ dedi gülerek ‘gülme lan’ dedi ‘Barlas abimde de aynısından var’ dedi Arsın gülüyorlardı ‘gülmeyin size de yaptırım’ dedi Barlas(abi) daha da gülmeye başladılar Barlas abim ise bana baktı ve piç gülüşü yapıp göz kırptı ne demek istediğini anladım ve kafamı salladım Barlas abi ise ‘piçlik yapacağım’ gülüşü yapıyordu sonra herkes odalara dağıldı pijamamı giymiştim kapım çaldı ‘gelebilirsin’ dedim içeri Barlas abi girdi ‘ne oldu’ dedim ‘onlara da aynı bileklikten yapar mısın’ dedi ‘yanımda sen olursan Barlas bey neden olmasın dedim’ abim sırıttı ‘Bey demek yerine abi desen nasıl olur’ dedi ‘zamanla olur’ masaya oturdum.
Saat on ikiye gelirken ben hepsini bitirmiştim Barlas abi uçlarını yakmış idi sonra yata atladım çok uykum vardı ‘evet prenses bunları yarın onlara takıyoruz’ dedi kafamı salladım yanıma geldi ve yanağımdan öptü gözlerimi şok ile açtım güldü ‘iyi geceler karlar prensesi’ dedi ve odadan çıktı bende hemen uyudum.
Sabah uyandığımda 7 idi giyinip aşağı indim bu gün okul yoktu cumartesi çünkü, mutfağa girdim kimse yoktu demek ki uyuyorlardı bende bize patatesli yumurta yapmaya başladım. Birkaç dakika sonra mutfağın kapısından Aybars girdi ‘günaydın bücür’ dedi ‘günaydın Aybars bey’ dedim bana tip tip baktı ‘bey ne ben abi dese’ güldüm ‘zamanla belki’ dedim yanıma geldi ‘ ne yapıyorsun, menüde ne var’ dedi ‘yumurtalı patates’ dedim hepsi kızarmıştı odama çıktım ve bileklikleri aldım ve Abileri uyandırmaya gittim, ilk önce özgür (abi) odasına girdim mışıl mışıl uyuyordu ‘özgür hocam kalkın eviniz yanıyor’ dedim sıçrayarak uyandı ‘ne ev mi yanıyor’ dedi ‘yok ben uyan diye dedim’ ‘sana da günaydın Asya’ dedi yatakta oturdu ‘sana hediyem var’ dedim ‘hediyen ne’ dedi elimi açtım üzerinde özgür yazan bir bileklik ‘sen ciddi misin’ dedi ‘evet takmazsan Barlas abim seni s.’ Derken azımı kapadı ‘tamam devamını getirme’ dedi ve bileğine taktı aynı şeyi diğerlerine de yaptım. Ahsen hanım ve Cenk beye sıra geldi onlara anne ve baba demk istiyordum erken olsa da içimdeki hisse güvendim odanın kapısını açtım sarılarak uyuyorlardı ponçik şeyler yanlarına gittim ‘anne, baba hadi kalkın ama kızınız geldi’ dedim babam gözünü açtı ‘sen babamı dedin’ ‘evet’ annemde hemen kalktı ‘sen anne de dedin’ ‘evet’ babam beni çekince yatağa düştüm ve bana sıkı sıkı sarıldı ‘tamam baba yeter boğuluyorum’ dedim babam beni bıraktı ‘size hediyem var’ dedim e bileklikleri onlara taktım babam hemen konuştu ‘çok güzel yapmışsın kızım benim’ dedi sarıldım ‘patatesler bitmeden inelim’ dedim ve odadan çıktım. Mutfağa gelince Barlas abinin gülüşü doldurdu kulağımı ‘bizle dalga geçen kimmiş bakalım’ Aybars abim ise piç gülüşü yapıyordu Arsın gayet mutlu görünüyordu Aybars ve Barlas abinin ortasına oturdum annem ve babamda gelince kahvaltıya başladık. BÖLÜM SONU. AŞIRI UZUN BİR BÖLÜM OLMUŞ OLABİLRİ HİÇ BİLMİYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZZZZZZZZZZZ GÖRÜŞÜRÜZ OY VERİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNNNN |
0% |