Ağıtlar yakmış eskiden beri ailem. Zaman ilerlemiş onlar dönüp dolaşıp bu toprağa sürgün edilmiş. Yıllar boyunca bir toprak için çalışmışlar ellerine geçen ise üç kuruştan öte değilmiş.

Onların yaşadığı toprakta öldürenler alırmış mutluluğu. Lider de güç de onlardanmış. Büyük dedem çıka gelmiş bir gün elinde kanı sildiği küçük bezi pantalonuna taktığı kırmızı çakısı. O zamandan bu yana öldirmek olmuş adetleri.

Dedim ya öldürenler lider olurmuş onlar da vakit ilerledikçe almış ellerine gücü. Öyleki taç giyenlerin en gözde çeteleri oluvermişler. Zaman geçmiş çeteler artmış gece karanlığı ölüm olmuş. Kendi ülkelerinden öteye artık mezarları diğer ülkelerde oluvermiş.

Büyük halam diye tanıtılır simsiyah saçlarıyla gelmiş bu dünyaya , babam derki kararttı onun doğuşu bizi. Oysa o sadece masum bebeğini korumaya çalışan bir anneydi. Bebeği için beş paralık etti dedi babam bize. Büyüklerinin izni olmadan yaptığı gizli evlilik aslı mutlu olma çabaları onu bir uçuruma sürüklemiş.

Günler geçerken elinde bir çakı herkes ihanet etmiş buldu kendini. Siyah saçlarını bir can uğruna savura savura o bu ülkeyi terk etti. O gün giderken elinden bir kan damlamış. O da buradan giderken canilerin verdiği bir hediyeymiş.

Söz vermiş kendisine ahtım var size kabus olmak için doğdum asıl. Kaleyi içten fethetmiş.Ailesini dağıttıktan sonra tüm foyalarını çıkarmış ortaya.

Canıntehlikeye girmiş girmesine o geç iyice öldürüp acısını çıkaramadan gitmiş bu diyardan. Giderken kimse görmemiş. Siyah saçları bizim aileye bir kabus getirmiş. Siyah ölüm sayılırken aile bölünmüş parçaya.

Ben inanıyorum ki o giderken kimse görmesede vardığı yerde can borcunu ödemek için her yeri alt üst etti.

Bize ise yalan yanlış bilgilerle babam anlatırdı eskiyi. Unutmayın derdi geçmişinizi , yıkılırsınız. Belki de tek iyi sözü bundan ibaretti. Geriye kalan öldür, yık ve kazan lafları annemin merhameti altında bana deymedi.

-OLENKA-