Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@_yildizcik_

 

"Kızım gel hadi!" Diyen babamın bana seslenişini duymamla gözlerimi açtım

Saat 11.00 biraz geç uyanmıştım.Çünkü resmen hiç uyumadan çalışmıştım.Sınav haftasıydı.Normal de olsa bu kadar çalışmazdım ama babam işte baskıcı biraz.E biraz da kontrolcü.

Uyku mahmurluğuyla yataktan aşağı ayaklarımı sarkıttım.Neredeyse 5 dakika boyunca nerede olduğumu algılamaya çalıştım.Sonra ise ayaklarım soğuk yer zeminine temas etti.

 

Ayaklarımı sürüyerek gardolabımın önüne geldim.Dolabın kapağını açtığımda ifadesizlikle baktım.Nasıl bakmam gerekirdi ki?

 

Dolaptan buzmavisi bir tişört ve beyaz bir kot şort aldım.Hızlıca üstüme geçirdim.Makyaj ve saç yapma gereksinimi duymadan.Babamın yanına,salona geldim.

"Günaydın kızım." Bugün sesinde anlamsız bir neşe vardı.Anlam veremedim.

 

"Günaydın baba." Dedim.Sesim gayet yorgundu,uykusuzdu ve biraz da mutsuzdu.

 

"Ee nasılsın kızım benim?" Dedi.Cidden bugün çok neşeliydi.Kesin yine iş yerinde birini buldu ondan.Zaten gece de geç geldi.

"İyiyim." Asla değildim.Ona nasılsın deme ihtiyacı bile hissetmeden kahvaltıma başladım.Öylece sustum ve önümde ki domatesten yedim.Favorim olabilirdi resmen.

 

"Kızım,bir şey konuşabilir miyiz?" Bu sefer sesinde bir neşe yoktu.Ya da ben dikkat edemedim.Bilmiyorum.Ama pek de umurumda değil.

 

"Konuşalım tabii,babacım." Sesim benim düşündüğüme göre sakin çıkmıştı.

 

"Ben artık evlenmeni istiyorum." Söylediği şey yüzünden bir anlık bocaladım.Sonra boğazıma yediğim domatesin kaçması ile öksürmeye başladım.

 

Babam masanın köşesinde ki sürahiden önümde ki bardağa su doldurup yavaşça dudaklarıma götürdü,ve içirdi."İyi misin balım?" Sesinde endişe bile yoktu.Yalancı kumarbaz.

 

"İyiyim,sorun yok." Diye geçiştirdim.Umarım konuyu unutmuştur.Umarım unutmuştur.Amin Amin.

 

"E ne diyorduk?Artık evlenmeni istiyorum." Çok sakindi.Ayrıca kimle evlenecektim?Daha 18 yaşıma yeni bastım.Bu şaka mı?

 

"Ne evlenmesi baba?Saçmalama istersen." Diye çıkıştım fakat duymuşa benzemiyordu.

 

"Diyarbakır'da ki amcanın yeğeniymiş.Bir daha ki hafta bir düğüne gideceğiz Diyarbakır'a orada da tanışırsınız zaten." Çok sakindi ve bu sakinliği beni delirtiyordu.

 

"Saçmalıyorsun Bab-" diye bağırdığım anda sesim sağ yanağıma çarpan tokatla kesildi.Yüzüm sola doğru düşmüştü.Saçlarım,yanağımda ki tokat yüzünden oluşan kızarıklığı kapatıyordu.Ağzımın içinde hafif kan tadı vardı.

 

"Bana karşı çıkmayı aklından bile geçirme!" Sesi tehditkârdı.Siması da sertti.Tıpkı annemi döverken olduğu gibi...

Bir şey diyemedim öylece kaldım.Ne yapabilirdim ki?Bir kez ama bile diyemedim.Benim de acı gerçeğim buydu işte.Ne kadar güçlü olursam olayım,konu babam olunca bir şey diyemiyorum.Ama bile...

 

"Şimdi git çantanı falan hazırla,bir kaç saat sonra çıkarız." Karşı çıkamadım.Çaresizlik

 

Ayaklarımı sürüyerek odama doğru gittim.Yüzümden bin parça mı düştü bilmiyorum ama,kalbimden bir parça çoktan düştü bile.

 

Çantamdan simsiyah olan sırt çantamı aldım ve içine bir şeyler doldurdum.Ne doldurduğumu da bilmiyordum.Gözlerim bulanık görüyordu artık.Çantama rastgele bir şeyler doldurdum ve içeriye gittim.

 

"Hazırım ben." Oldukça duygusuzdum şuan.Tek temennim gözlerimin dolmamasıydı.

 

"Arabada bekle,geliyorum ben." O da oldukça ifadesizdi.

 

Bu sefer normal bir şekilde arabaya doğru yürüdüm.Arka koltuğa oturacaktım.Gözüm önde ki yolcu koltuğuna kaysa da,arka kapılardan birini açıp arabaya bindim.Çantamı koltuğa attım ve kafamı da çantaya yasladım.Uykum vardı.Ve evet burada uyuyacaktım.Gözlerimi kapattım ve bir süre sonra uyudum.

 

1 saat sonra

 

Kızım,hadi kalk." Diye bana fısıldayan babamın sesini duydum.Gözlerimi yavaşça açtım ve doğruldum.Sabiha Gökçen Hava Limanının önündeydik.Babam arabanın kilidini açtığından.Koltukta ki çantamı tek omzuma atıp arabadan indim.

 

Nasıl gözüküyordum bilmiyorum.Ama muhtemelen ağlamıştım.Bunu doğrulamak için işaret parmağımla yanağıma dokundum ve evet ağlamıştım.Hemen yanağımda ki ıslaklığı kendimi parçalamak istercesine sildim.

 

"Kızım,gel hadi!" Diye bana seslenen babamı duydum.Benden neredeyse 10 adım öndeydi.Bana göre normal,babama göre hızlı olan adımlarla babamın yanına gittim.Artık baba demeli miyim?Bilmiyorum.Kızını yanından ayırmak isteyen bir baba.Ya da adam, affedersiniz adam da denemem gerekirdi.Varlık.

 

Güvenlik kontrollerine kadar hiç konuşmadan geldik.Sanırım kontrollerin önünde bana bir şeyler söyledi fakat duymadım.Aklım o an başka bir yerdeydi:Babam benden kurtulmak istiyordu.Saatlerdir tek düşündüğüm buydu.

Resmen duygusuz gibi gözüküyordum.

 

Tek tek tüm güvenlik kontrollerinden geçtik.Sonra da hava limanında bulunan sandalyelerden birine oturduk.

 

"Uçak kaçta kalkıyor?" Sesim değişikti.Sanki ağlamak istiyor ama ağlayamıyor gibi.

 

"Birazdan kalkar,15 dakika kaldı." Bu sakinliği beni deli ediyor.Sen kızını evlendiriyorsun ya,şu sakinliğe bak.

 

Bir şey demedim sadece kafamı aşağı yukarı sallyıp anlamış bir ifade yaptım yüzümde.

 

15 dakika sonra

 

"İstanbul-Diyarbakır uçuşumuz birazdan gerçekleşecektir.Lütfen vaktinde geliniz..." Bunu duymamla ayağa kalkmam bir oldu zaten sadece bunları dinledim.

 

Aniden ayağa kalktığımda başım döndü ama umursamadan uçağın kalktığı yere diğru yürümeye başladım.Babam arkamdan geliyor mu,gelmiyor mu dikkat bile etmedim.

 

Uçak pistine çıktığımda yüzüme ilk önce sert bir rüzgar vurdu fakat dikkat etmedim fazla.Bizim uçağımızın olduğu yere doğru yürüdüm.Sanırım babam da arkamdan geliyordu.Adım sesleri duyuluyordu.

 

Arkama baktığımda arkamda babam yerine kumral,ela gözlü,uzun boylu ve iri yarı bir adam gördüm.Koşmaktan yorulmuş gibiydi.

 

İyilik iç güdülerime engel olamadım ve adamın yanına gittim.

 

"Beyefendi,iyi misiniz?" Diye sordum nazikçe.Elinde bir şey tutuyordu.Benim çantamdı.Çantamı almayı unutmuştum akıllı gibi.

 

"İyiyim,sorun yok." Dedi ve ekledi. "Ama sanki biraz hızlı gibisiniz,yavaş olsanız iyiydi." Ben daha cevap verememişken adam elinde ki çantayı bana uzattı."Bunu unutmuştunuz,bende getireyim dedim.Buyrun." dudağının sol kenarı hafif yukarı kıvrılmıştı.

 

Ne yapacağımı bilemeyecek uzattığı çantayı aldım."Çok teşekkürler,gerek yoktu bu kadar koşmanıza."

 

"Sorun yok." Dedi ve geçiştirdi.Bu geçiştirmeyi çok iyi bilirdim.

 

"Yeniden teşekkürler." Dedim kibar bir gülümseme ile.

 

"Sorun yok." Dedi öncekinden daha geniş bir gülümseme ile.

 

Arkamı dönüp yeniden uçağa doğru yürüdüm.Babamın gelmeyeceğini anladım.Muhtemelen o sadece düğün günü gelip gidecekti.Bunu nereden anladım,çünkü kredi kartını benim çantamın ön gözüne sıkıştırmıştı.

 

Umursamadım ve uçağa bindim.47 numaralı koltuğuma oturdum.Çantamı koltukların üstünde olan bölmelerden birine yerleştirdim ve kendimi rahatça koltuğa bıraktım.Gözlerimi kapatıp rahat bir uçuş geçireceğime inanırken yanıma birinin oturmasıyla hafif gerildiğimi hissettim.Yine de gözümü açmadım.

 

"Hanımefendi," dedi tanıdık bir ses.Bana seslendiğini anlamak zor olmadı.

 

Yavasça gözlerimi araladım.Karşımda gördüğüm yüz ile ani olarak bocaladım.Bu adam bana çantamı getiren o kibar adamdı.

 

"Buyrun?" Dedim kibarca, "Bir sorun mu vardı?"

"Şey..sadece adınızı merak ettim." Utandığını görünce dudağımın sağ kenarı kırıldı.Gerçi ben neye gülüyorum ki?Eminim ben de kıpkırmızı olmuşumdur.

 

"Tansu..yani adım." Dedi biraz çekinerek, "Anlamı "Mucize" gibi bir şey demek diye biliyorum ama emin değilim fazla güvenme." Dedim kıkırdayarak.

 

O da güldü."Anladım.Ben de Yusuf." Kendisini gülümsemekten alıkoyamıyordu ve bunu da çok belli ediyordu.

 

"Nereye gidiy.." diyecektim ki soracağım sorunun saçmalığını anladım.Aferin kızım sana Tansu uçaktasınız ve sen adama nereye gideceksiniz diye bir soru soracaktın.Gözüme gözükme sakın.

 

Soracağım soruyu anladığında gülümsedi hafifçe ama kendini zorlamasa kahkaha atardı kesinlikle buna emindim.

 

Sessizlik olduğunda yeniden gözlerimi kapattım ve içimden dualar etmeye başladım.Umarım konuşmaz ve benim rahat uykumu bölmez Allah'ım.

 

Dualarım kabul oldu ve ben 1 saat 55 dakika boyunca rahatça uyudum.

 

"Tansu,Tansu..." Diye bana seslenen Yusuf'u duyduğumda yavaşça gözlerimi açtım.Karşımda onun gülümseyen yüzünü görmeyi beklemiyordum.Onun gülümsemesini görünce bende gülümsedim.

 

"Şey..geldik mi?" Diye utanarak sordum.Bu sorum onun gülümsemesinin genişlemesine sebep oldu.

"Geldik,evet.Hadi kalk." Dedi ve ellerini belime koyarak doğrulmama yardım etti.

 

"Ne kadar hızlı geldik ya?Allah Allah." Dedim hayretimi gizleyemeyerek.

 

O ise yukarıdan kendi çantasını da benim çantamı da aldı.Sonra yavaşça omzuma geçirdi.Yorgun olduğumu anlamış olmalıydı.

 

"Teşekkürler." Diye mırıldandım.O da benim gibi konuşarak."Önemli değil."dedi ve gülümsedi.

 

Uçaktan yavaşça indim,yani indik.

Yüzüme soğuk rüzgarın çarpmasıyla uyku sersemliğim biraz da olsa geçti.

Yolları ayırma vakti gelmişti artık o sağa doğru gitti ben ise sola doğru."Bay bay," dedim elimi sallayarak."Bay bay." Dedi o da benimle aynı şekilde.

2 gün sonra

Artık Diyarbakır'da 2. Gününmdü.Babam hala gelmemişti.Ben çoktan kendime bir ev bulup içini de düzenlemiştim.Son olarak koltuklar kalmıştı hala gelmemişlerdi ama kargo bilgilerine baktığımda bu gün geleceğini gösteriyordu.

 

Zilin çalmasıyla oturduğum yerden kalktım.Muhtemelen koltuklarım gelmişti.Koşarak kapıyı açtım.Fakat koltuk değildi gelen.Hiç gelmesini istemeyeceğim bir şeydi...

Loading...
0%