Yeni Üyelik
8.
Bölüm
@_yildizcik_

 

Arel koşarak kendi binasına çıktı.Normalde kimseden asla ama asla etkilenmezdi.Fakat Tansu'nun sadece bir kerecik etkileyici bir sesle konuşması onu neden bu kadar çok etkilemişti?Evine girdi ve titreyen elleriyle kilidi açtı.Kendini duvara yasladı ve derin nefesler aldı.O zaman anlamıştı.Arel aşık olmuştu.

 

 

Bunu hemen Yusuf'a veya herhangi birine anlatması gerekiyordu.İçinde tutabilecek gibi değildi.Kendi ruhu sanki o zaman kendi olmaktan çıkmıştı.Başka bir Arel vardı ruhunda.

 

 

Tansu kesinlikle ne olduğunu çok merak ediyordu ama Arel bunu kesinlikle ona söyleyemezdi.Söylese bile nasıl söyleyecekti ki?Karmaşık duygular içindeydi.Titreyen elleriyle cebinden telefonunu çıkarttı.Aklında tek bir isim vardı.Tansu.

 

 

Eli Yusuf'un ismine gitti ve tıkladı.Çaldı,çaldı ve dördüncü çalışta açıldı."Ne oldu lan?" dedi gülerek.Arel önemli bir mesele olmadığı sürece Yusuf'u aramazdı.Telefonu bile fazla kullanmazdı.Arel'den bir süre cevap gelmedi."Arel?" sesi endişeliydi.Arel asla böyle biri değildi.Arel yine sustu.Anlamıştı Yusuf,arkadaşının ona ihtiyacı vardı,"Tamam geliyorum ben." dedi ve kapattı.

 

 

Bir kaç dakika sonra Arel'in zili çaldı.Hemen ayağa kalkarak kapıyı açtı.Kendini arkadaşının,yoldaşının,meslektaşının kollarına bıraktı."Arel,ne oldu?" gerçekten endişelenmişti.Yusuf hemen kollarını ona sardı.

 

 

Arel kendini çok güçsüz hissediyordu."Ne yapacağım lan ben?Allah belamı verdi benim." diye mırıldandı.Korkuyordu,aşık olmaktan.Yapabileceklerinin o bile tam olarak sınırını bilmiyordu.Arel için Tansu her şeye değerdi."Gel otur anlat.Ne oldu?" Bu olay Yusuf'u da meraklandırmıştı.Arel,arkadaşıyla beraber salondaki koltuğa oturdu.

 

 

Arel hiç uzatmadan söyledi, "Aşık oldum." derin bir nefes aldı, "Ben aşık oldum.Hiç olmamam gereken kişiye aşık oldum." gözleri doldu.Tansu'ya zarar vermekten korkuyordu.Dayanamadı ve ağlamaya başladı.Yusuf,anlamıştı Arel'in derdini.Sıkıca sarıldı ve teselliye başladı.

 

 

"Nereden biliyorsun aşık olmaman gerektiğini?Belki o da seni seviyor nereden biliyorsun.Ayrıca kim bu?Güzel mi?Tanıyor muyum?".Arel kafasını kaldırıp tüm sorulara yavaş yavaş cevap verdi,"Tansu.Çok güzel anasını satayım.Tanıyorsun.".Yusuf'un kaşları,arkadaşının söylediği şeyle havalandı.Yusuf bunu sadece minik bir hoşlantı sanıyordu.Fakat olay sandığından daha da büyüktü.

 

 

"Peki,bunu anladığında ne yaptın?Umarım yanlış bir şey yapmamışsındır." dedi endişeyle.Arel'in böyle durumlarda ne yapacağı fazla belli olmuyordu.Arel sessizce cevap verdi,"Direkt olarak buraya kaçtım." şuan yaptığından büyük pişmanlık duymuştu.

 

 

Yusuf,Arel'in bu tavırlarına hep sinirlendirdi,öyle de yaptı."Öküz!Kızı orada öylece bırakıp kaçmak ne?Kıt beyinli misin sen amına koyduğumun çocuğu?Siktir git ya!" dedi ve ayağa kalktı.Arel arkadaşının bu hallerini sadece izledi ve gitmesini bekledi.Yusuf da ayağa kalktı ve hiç kapanmayan o kapıdan çıktı.

 

😿

 

Üst kattan bir kapı çarpma sesi duyduğumda hafiften irkildim.Zaten küçük bir şey olsa bile korkuyordum.

 

İçimdeki Arel'in yanına gitme dürtüsüne engel olmaya çalışıyordum.Birden çekip,gitmişti sonuçta normal bir şey değildi.Mavi renk koltuğuma oturdum ve iyice sokuldum köşesine.Öylece durdum.Hayat sanki durmuştu.​​​​​​Hayatı sorgulamak dedikleri bu olsa gerek.

 

Neredeyse bir saat sonra ayağa kalktım.Evi biraz taradım gözlerimle.Sonrasında banyoyu bulduğumda ağır adımlarla yürüdüm.Kapıyı kilitledim,bir kaç kez kontrol ettim.Rahatlıkla üstümdekileri çıkarttım.Altımdaki Arel'in eşofmanına bile bulaşmıştı kan.Neyse,yıkayıp geri verirdim sonuçta.Üstümde hala üç veya dört gün önce giydiğim pijamam vardı.Onu da çıkartıp,çamaşır makinesini üstüne bıraktım.

 

Kendimi duşakabinin içine attım,suyu açtım ve gözlerimi kapattım.Su,sanki içimdekileri alıp götürüyordu.Bir kaç dakika sonra,gözlerimi açtım ve elime okyanus kokulu duş jelini aldım.Mükemmel kokuyordu.Bu konuya hayrandım.Üşümeye başladığımı hissettiğimde,hızlıca duş jelini tüm bedenime sürüp duruladım kendimi.

 

Duşakabinden çıkıp,kapıyı kapattım.Banyo kapısının arkasında bir bornoz vardı.Mavi renkti.Çok severdim.Hemen alıp üstüme giydim.Saçlarıma da bir havlu sardım ve banyodan çıktım.

 

Doğum kontrol hapımı içmem gerekiyordu.Çantamı alıp içine baktım,yoktu.Arel,her şeyimin burada olduğunu söylemişti.Neredeydi ki?Acaba Arel'de mi kalmıştı.Evine gidip mi sorsam?Yoksa arasam mı?Bence arayayım.Hem şu an bornozla evine gitmem pek uygun olmaz.Ayrıca üstümü de giymeye üşeniyordum.

 

Çantamın içinden telefonumu aldım ve arama uygulamasına girdim.Oradan da Arel isminin üstüne tıkladım.İlk çaldırmamda açtı."Alo?" diyen boğuk sesi geldi kulaklarıma.Bu ses ona çok yakışıyordu.Kendim bile fark etmeden otuz iki diş sırıttım.Ciddileşip konuşmaya başladım,"Şey,Arel," derin bir nefes aldım.Nedenini bilmediğim bir şekilde onunla konuşmak beni geriyordu,"İlaçlarımı bulamadım." dedim utana sıkıla.

 

"Nerede olduğunu soruyorsun yani,değil mi?" derin bir iç çektiğini telefondan bile hissedebiliyordum.Sanki beni görebilecekmiş gibi kafamı aşağı yukarı salladım.Bir kaç hışırtı sesinden sonra konuştu,"Getiriyorum şimdi." dedi ve telefonu kapattı.

 

Evin içinde volta atarak beklemeye başladım.On beş dakika geçmişti bile fakat Arel hâla gelmiyordu.Bu beni endişelendiriyordi.İlaç saatim geçiyordu ve,ben bunun olmasını asla ama asla istemiyordum.Birini bile vaktinde içmeyip,aksattığımda,bir sonraki gün krizlerim artıyordu.

 

Neredeyse otuz dakika sonra kapı zili çaldı.Koşarak kapının önüne geldim ve kapıyı açtım.Karşımdaki Arel değildi.Onun yerine;Sarışın,yeşil gözlü ve Arel'e göre daha cılız bir vücuda sahip olan biri vardı.Gözlerimi şaşkınlıkla araladığımda,aynı zamanda korkumu da gizlemeye çalışıyordum.

 

Kısa bir süre sonra sarı saçlı adam konuşmaya başladı,"Merhabalar,Tansu hanım sizsiniz,değil mi?" dedi kaşlarını çatarak,hafif bir merakla.Ben ise sadece kafamı aşağı yukarı sallamakla yetindim.Adam oldukça kibar olmaya çalışarak,elindeki ilaç poşetini bana uzattı,"Arel komutanım gönderdi." dedi ve ilaç poşetini elime tutuşturup hızlıca gitti.

 

Neden Arel gelmemişti?Komutanım dediğine göre,bu adam Arel'in askeri miydi?Arel'in gelmesini istiyordum.Bunu daha yeni anlamıştım.Onun yanında kendi güvende hissediyordum.

 

 

😿

Mert'e ilaç poşetlerini benim bir alt katıma götürmesini istedim.Tansu'nun yanına gitmiyordum.Cesaretim yoktu.Gitmek istiyordum ama içimdeki duygu tarif edilemez bir duyguydu bana yaşamadığım şeyler yaşatıyordu.Sanki Tansu'nun yanında başka bir Arel giriyordu ruhuma.

 

Mert ona verdiğim emirden otuz dakika sonra beni aradı,"Komutanım,istediğiniz kişiye verdim ilaç poşetini.".Bunu söylemesiyle içim rahat etmişti."Tamam,sağol." dedim ve telefonu kapattım.

 

Tansu'nun doğum kontrol hapı hâla bendeydi.Hatta şuan dizüstü bilgisayarımın önünde oturmuş,ilacı araştırıyordum.İlk kullanım sebebinde hiçbir sıkıntı yoktu;Regl gecikmelerini önlemek içindi.İkinci sebebi biraz kafamı karıştırdı;Herhangi bir kaza sonucu hamileliği önlemek.

 

Tansu hangi nedenden dolayı bu ilacı kullanıyordu?Regl denen şeyi artık biliyordum.Onu da biraz araştırdım.

 

İçimdekileri biraz olsun dökmek için Yusuf'u çağırmıştım ama,Tansu'ya yaptığım hareket yüzünden bana sinirliydi ve gelmemişti.Timdekileri mi çağırsam?Hayır,hayır,onlar hiç olmaz.Hemen giderler Tansu'ya yetiştirirler.Çocuk gibiler aynı.Derin bir nefes verdim.

 

Tansu,her an kafamın içindeydi.Gözlerimi kapattığımda bile

 

.Aklıma dâhiyane bir fikir geldi.Yarın izin günümdü.Tansu'yu alışverişe çıkarmalıydım.Evet!En iyisi buydu.Hem o da isterdi.Hem de onunla vakit geçirirdim.

 

Hemen telefonumu çıkarttım ve arama uygulamasına girdim,Tansu🧸 yazan yere tıkladım.Evet onu bir ayıcık emojisiyle kaydettim.Sorgulamayın,açıklaması çok zor.

 

Telefon neredeyse beş kez çaldı ama,açılmadı.Tekrar aradım,yine açılmadı.Bir şey mi olmuştu yoksa?Yani askeri bölge her şey olabilirdi.Endişeyle ayağa kalktığımda kendimi durduramadım.

 

Evimin kapısını açıp,merdivenlerden aşağı indim.Bir süre gidip,gitmemek arasında kararsız kaldım ama sonra aşağı kata indim ve evinin zilini çaldım.Beklemeye başladım.

 

Bir iki dakika sonra kapı açıldığında zorlukla yutkundum."B-ben..." kekeliyordum resmen.

 

Salak mıyım lan ben? Dedi beynim.

 

Onun karşısında salaksın. Dedi kalbim.

 

Neden böyle olduğunu merak ediyorsanız söyleyeyim.Tansu karşımda bebek mavisi bornozuyla duruyordu.Havluyla sardığı saçlarından hâla su damlaları akıyordu.

 

Elimi enseme götürüp,bir kaç kez utançla kaşıdım.Tansu çimen yeşili gözlerini kırpıştırıp,şaşkınlıkla bana baktı.Şok olmuştu.Normaldi.Kapıyı,sadece kafasının gözükeceği şekilde kapattı.En azından şimdi daha rahattım.Yani ikimizde.

 

"Ne için gelmiştin?" hafifçe boğazını temizledi."Ben...sadece telefonunu açmayınca endişelendim." dedim dürüst olarak.Sonra bir şey demesine izin vermeden devam ettim,"Diyarbakır'da güzel bir alışveriş merkezi biliyorum.Yarın gidebiliriz istersen." hafifçe tebessüm ederek,ortamdaki gerginliği azaltmaya çalıştım.

 

"Ee,şey..." dedi çekinerek.Gülmemek için zor duruyordum.Gelmek istemiyordu ama reddetmek de istemiyordu."Olur." kendini toparladı ve gülümsedi.

 

Gülümsüyordu ama kapının arkasında titreyen elleri olduğunu biliyordum.

 

Fazla ısrar etmedim ve,"Hoşça kal." diyerek evime gittim.Tansu'nun o hali hep gözümün önüne geliyordu.Sapıklıktan değil,çok tatlıydı,masumdu.Eğer insanlar bir tatlı olsaydı,ilk onu yerdim.

 

😿

 

Arel'in biraz önce ben bornozla oturuyorken evime gelmesi beni şoka uğratmıştı.Daha fazla kapıda durmadan,hızlıca yatak odama gittim ve üstümü giyindim.Düz bir,gri eşofman ve beyaz bir crop giydim.Kollarım açıkta kaldığı için tüm morluklarım gözüküyordu.Bu görüntüden rahatsız olmuştum.Üstüme eşofmanımla aynı renk olan bir hırka geçirdim.

 

2 saat sonra

 

Evde canım çok fazla sıkılıyordu.Acaba Arel'le veya Yusuf'la dışarı çıkabilir miydim?Sormadan bilemezdim.İlk önce Arel'e soracaktım,çünkü onun evini biliyordum.

 

Kapıyı açıp,gülerek üst kata çıktım ve Arel'in kapısını çaldım.Kapı açıldığında,karşımda gülümseyen bir Arel vardı.Çok yapmacık bir gülümsemeydi."Ne oldu,Tansu?" dedi istifini bozmadan.

 

"İçeri geçebilir miyim?" onun bu gülümsemesinden rahatsız olmuştum.Arel,"Aslında,pek mü-" cümlesi tanıdığım bir sesin bağırmasıyla yarıda kesildi.Nerede duysam tanırım.Öfkeli bir bağırma sesiydi ve Yusuf'tan geliyordu.

 

B Ö L ULÜ M S O N U

 

İnsta:zeynoss34

 

 

 

selemmeeeee

 

Ay bu bölüm mükemmel oldu değil miii?

bu arada isterseniz size kitabın playlistini atabilirimm

Birde size bir soru soracağım.Hangi sahneyi Arel'den okumak istersiniz?

 

Sizce Yusuf neden acıyla bağırıyor?

 

oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayınn.

 

Bayss öptümmm

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%