@a_aslan
|
Ahmet delirmek üzereydi ama kendini bırakmıyor du biryandan kalp masajı yapmaya da devam ediyordu.. Belki öpmeye kıyamayacağı dudaklara suni teneffüs yaparak dokunuyor, bir yandan da gözyaşıyla sevdiğini hayata döndürmek için bütün herseyi yapiyordu belki başında durup kalp masajı yaptığı üç beş dakika ona bir ömür gibi gelmişti.. Gülşah hic tepki vermiyordu artık umudunu da kaybetmek üzereydi ölmesi için gereken o süreyi de aşmıştı.. Son bir kere suni teneffüs daha yaptı ama sanki nefesini verirken ruhunu da vermek için uğraşıyor bir kez daha o ela gözleriyle bana baksın istiyordu.. Artık umudunu kaybetmişti dizlerini üzerine çöktü gözyaşları sel olmuştu ayağı da kanamaya başlıyordu.. Ahmet ellerini açıp;; Ne olur Allah ım sen onu bana bağışla sen darda kalmışlara yardım edersin sen yardım edenlerin en hayırlısısın.. ya Allah diyerek kalbinin üstüne güçlü bir şeklide darbe vurdu sonra bir sefer daha ve son kez daha.. Aracın içindeki bozuk radyodan çalan şarkı sanki durumunu özetliyordu.. Ruhumun ikiziymiş Bu tuttuğun ellerinin iziymiş Ecel gibi çağırıyor kabuslar beni Gittiği gün içinmiş Ne güzeldi kokun üzerime sinmiş Alev almış içim yana yana dinmis Ölüm le yaşam arasında bir çizgideyim Diyordu Ahmet Hatipoglu mavi ve grinin şarkısında..
|
0% |