Yeni Üyelik
7.
Bölüm

Unutulan çocukluk arkadaşı

@acelya.ay

Güven...

Senin için neyi çağrıştırıyor bilmiyorum ama bana maziyi ...

Güven sorunlarım vardı benim

Ondan böyle ,sert ,soğuk ,ve susukun,bazende dalga ve ciddiyetsiz gibi davransamda ..

Ben böyleyim ...

Beni böyle yapan mazi olsada ne yapayım ben böyleyim.

Şimdi de bir korkak gibi kendi timimden kaçıyorum.

İster bana kızsın lar ,ister darılsınlar ama bana acıyarak bakmasınlar...

Bu isteyeceğim son şey bile olmaz.

Ben benim yanimda bana acıdıkları için değil , bana güven ve sevgi verdiklerinde yanımda olmalarını yeğlerim .

__________

Albay görevden sonra bir gün izin vermişti.

Görevdeyken aldığım dosyalar sonucu Ankara'da yapılacak bir baskını öğrendik.

Dosyalar bu yüzden önemliydi işte .

Yapılacak baskının yeri ve koordinatları belliydi.

Geriye sadece icraat kalmıştı.

Türk silahlı kuvvetlerinin askerleri,Gölge timin icraatı.

Bugün izin günüm olsada dünkü görevin dosyasını çıkarmam lazım . Her ne kadar sıkıcı ve illallah getirecek kadar olsada bir yandan da görevim başarılı bittme gururu göğsümüzü kabartımıyor değil ha .

Dudaklarım daki silik bir tebesumle karargaha giriş yapıp direkt kendim odama geçip dosyayı yazmaya koyuldum.

Ara ara mola versemde 2 saatin sonunda baştan sona yazıp , şeffaf bir dosyanın içine katıp albayın odasına doğru yürüdüm.

Albayın postas yine yerindeydi . Başta temkil veren askere baş selamı verip "albay müsait mi asker"dedim soğuk çıkan sesim ile .

"Evet komutanım "dedi temkil vererek .

Basım ile onayladıktan sonra kapıyı üç kez tıklayıp 'gel' konutunu duyunca içeri girdim temkili adımlar ile bır yandan kapıyı kapatarak albayın önüne geçip temkil verdim "yüzbaşı ülgen mavi emredin albayım" dedim tok bir sesle .

"Rahat asker."dedi albay gözünü önündeki kağıtlardan ayırıp bana bakarak.

Rahata geçip elimdeki dosyayı albaya uzatım .

"Buyrun albayım. İstediğiniz dosyalar"

Elimdeki dosyayı alıp incelendikten sonra "saol asker . Baksa birşey yoksa çıkabilirsin"

"Emredersiniz "dedim ve çıktım odadan.

Sert zeminde tok ses çıkaran adımlarım ile koridordan geçip kadınlar tuvaletine giriş yaptım . Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı duzeltim .

Kafam alak bulak olsada bunu yansitmamak bir askere göre çok kolaydı zaten...

Kapalı bir kutunun icinde ne var diye belki merak edesin ama içinde ne olduğunu asla bilmezsin ya . Ben oyledim insanlara göre .

Elimle kafamı sarsıp düşüncelerden arınmam ,işime odaklanmam lazımdı

Hemen ciddiyete bürünüp lavabodan çıktım.

Adımlarım beni odama götürünce cebimdeki anahtar ile giriş yaptım.

Masamda birçok birikmiş dosya vardı . Onlarida halletmem lazımdı.

İyi yanından bakarsak boş düşüncelerimden kurtulurdum en azından.

Birşeyler ile uğraşmak iyi geliyordu bana böyle anlarda .

2 saat dosyalar ile uğraştıkdan sonra mola vermek farz oldu diyebilirim. Gotum ile oturduğum sandalyeye imza attmis olabilirim.

Ayağa kalkıp pencereye doğru ilerledim.

Hemen önümde bir bank ve bankın yanında açelya çiçekleri.

Annemin en sevdiği çiçekler...

Dudaklarım daki silik tebesum ile bir 'ah nidasi çektim.

Kafamı cama yapıştırip dışarıyı inceledim . Daha önce karganın arka tarafını görmemişdim .

Kafamı camdan çekip cami açtım.

Böylesi daha mantıklıydı.

Pencerenin yanındaki duvarin bir kaç adım ilerisinde büyük heybeti ile bir çınar ağacı duruyordu.

Etrafa baktım kimse yoktu . Yere baktım çok yüksek değildi . Zaten odam en alt kattaydi .

Bir bacağimi pencereden sarkıtıp hemen attladim ordan .

Önümdeki banka doğru adımladım . Banka yayılarak oturup ,kollarımı iki yana yaslayıp , başımı geriye attıp gözlerimi kapatım ...

Derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştım.

Süleyman bugün beni tim ile yemeğe davet etmişti. Ama kabul etmemiştim . Yalnız kalmaya alışıkdım ben . Sohbet insanı değil dim , cana yakın bir yanım yoktu .

Lakayit dim ben . Kelimenin vücut bulmuş halı .

Yüzbaşı Gökalp .... Bilmiyorum ondan garip şekilde bir gıcıklık seziyorum. Kendini beğenmiş kaplumbağa kılıklı.

Ülgen koskoca Turk Silahli Kuvvetleri askerine , kas yığını,geniş omuzlu , yakışıklı mı yakışıklı, tüm kizların peşinde koştuğu yuzbasindanmi bahsediyorsun ?

Evet amına soktuğum bir sorun mu var .

İç sesim sürekli beni bozguna uğratsada aldırmadım.

Beni ağlayarak gören ilk kişiydi. Onu çokda tanımıyorum da guveneyim . Adamla resmen rekabet içindeyiz . Sanki her an birbirimize dalacakmisiz gibi .

Bu o değil sensin Ülgen . Adamı bakışların ile gözlerini oyuyorsun.

Sinir ile homurdanmadan da edemedim . Lanet olsunki öyleydi!.

Ama o da çok cana yakın biri değil ki . Hayvan gibi . İnsancıl bir halini görmedik ki . Gelmiş bide beni görevde arka plana attiyor soktuğum.

Gözlerimi açıp ayağa kalktım "yani ne hakla tipini siktığım !"dedim sinir ile .

Bir an 'ben napiyorum 'diyemeden edemedim kendime .

Oturdum yine baknima .

Bu bankında burda olmasi iyi olmuş ha . Ne güzel kimsecikler yok . Az önceki reziliğimi de kimse görmemiş oldu ama bu kameralara yakalnmadigim anlamına gelmiyor.

Ayy umrumda değil zaten . Sanki burda çimenlere sıçtım .

Cebimdeki sigara paketini cıkartıp ağzima bir dal yerleştirdim ve ayağımı katkayıp dizime yasladım ,sigara paketinin içindeki çakmağı cıkartıp dudaklarımin arasındaki sigrayi yaktım.

Kollarımı geriye doğru atıp banka yasladim.

Adım sesleri duyunca hemen yanıma baktım .

İlerde elinde yaktığı sigra ile buraya doğru, gözlerini bana dikilmiş dikkatle bakan bir adet yüzbaşı.

Ne bu Ülgen maydanoz dertesimi .adet diye bahsediyorsunuz.

Sane ya. Sen bana çok karışıyon ha iç ses .

Kafamı ondan çekip onu aldırmadan iyice yayıldım. Zaten buraya doğru geliyor. Gelince temkili verir tekrar yayılırim bu banka.

Sikime neydi . Çok takiyom ya sanki onu,kaynanası fillik.

Aklımdaki düşüncelere kıkirmadan edemedim .

Şimdi bu evlenirse karısı bundan bile soğur ,hele o surat, mübarek Mermer taşı . Maşallah.

Neyse ama çok yakışıklı. Allah sahibine bağışlasın.

Yüzbasi yanıma gelip durdu . Ayağa kalkip"yüzbaşı ülgen mavi emredin komutanım"dedim tok bir sesle .

Yüzbaşı"rahat asker "dedi ve tekrar eski pozisyonu allip sigram ile kaldığım yerden devam ettim .

Yüzbaşı yanıma gelip oturdu . Bank zaten büyük dü . O bile koca heybeti ile siğdi . Benim yayılmama ragmen . Aramızda beş karışlik bir mesafe olsada . Dudağımdaki bitten sigrayı avucuma alıp söndürdüm.

Hemen yanımdaki çöp kutusu attım zaten .

Üstümdeki ceketin cebinden sigara paketini cıkartıp bir dal almak niyeti ile ... Ama gelde sokma yani .

Ulgen sen çok ağzı bozuk bir kız oldun ha .soktum ne ha sanki bana ... Varmış gibi konuşma mal

Önüme uzanan bir sigara dal ile yüzbaşı arasında mekik dokun ,bı ina bir sigaraya baktım . Böyle insancil , böyle hünerlerin de mi varmış.

"Alacakmısim artık "dedi sorarcasina .

Sigrayı ellime allip ucunu yaktïm ."saol "dedim

Tam o anda yüzbaşının derdini öğrendim.

"Bir anda noldu yüzbaşım. Neden boylesin"dedi merak edercesine suratıma bakıyordu . Anlamak ister gibi.

Her insanın kendinden başka kimsenin bilmediği bir derdi , hüznü vardır . Bazen o açıdan tutuşurken biz ona soğuk deriz.

Oda bu mesle işte.

Tüm tim sordu gerekse msj gerekse arama ile . Daha kendime bile doğrulari ile aciklamamıyorum .

Çünkü anlatmak istemiyorum. Onlarda bunu anladığı için çok üstüme gelmediler zaten .

 

Galiba iki ayrı insanım . bir yanım şuan gülmek istiyor , bir yanım ağlamak.

"Ben böyleyim zaten yüzbaşım"dedjm inandırıcı olsun diye tebesumle. Her ne kadar gerçekçi olsada .

YÜZBAŞI GÖKALP 'İN ANLATIMIYLA.

Yere indirdi bakışlarını izledi çimenleri . bakışlarini yere çevirmiş susuyordu . Gözlerindeki çığlıkları duyabiliyordum oysa ,günah biçilmiş bir acı gibi susyordu. Anlatsa rahatlardi ama , anlatmaya kıyamadığı, korktuğu bir acıydı belli .

Onu o gün kollarimda ağlarken, bana sığınacak bir duvar gibi sararken içim titredi. Bendemi saran bu duygu kesinlikle acıma değildi . Aksine onun tüm yaralarını sarmaktı . Hele o sulu gözleri ve kızaran narin yanakları. Beni sürekli içine çeken o koyu kahve gözleri. İçimden bir tebessüm ettim bu düşünceme .

"Çok iyi rol yapıyorsun belki ama karşında sivil yok . Yüzbaşı var" ve çocukluk ve dert ortağın. Sen hatırlamasanda ...

Ben anlarım seni .

"İnan bana kendime bile açıklayamadigim bir şeyi gelipte daha tanınamam bir ay olmamış birine anlatayacak değilim yüzbaşım " dedi kendi bakış açısı ile haklı olabilirsin ama bilmediğin çok şey var . Oysa ben seni hep tanıdım. Sende beni. Ama işte zaman herşeyi siliyormus ve güzelim...

Neden bu kadar odun du bu kadın . Bide erkeklere odun derler . İnsan. Biraz tebessüm eder . Yada normal bir sesle konuşur. Aynı bir robot gibi dümdüz.

Belkide yaşadığı seyeler onu boyle mesafeli yapmışdir , Süleyman'ın dediği gibi .

Tim olarak Ülgen e karşı anlayışlı yaklaşıyorduk . Anliyorduk onu çünkü.

Herkesin içinde bir yerde bir acısı vardır elbet. Dillere dokemedigi , kelimerin kifayetsiz kaldığı.

"Nasıl istersen yüzbaşım."dedim çok uzatmak istemesemde.

Anlatmak istese anlatirdi zaten . Zorlamak çözüm değil uçuruma atar insanı.

"Kimim ben neyim .

Hem güneş hem gölgeyim.

Dalimda binbir çiçek

Ama kendim çölde yim ."dedi ve gitti .

Neydi bu şimdi .

Zaten günes ve gölge olduğun aşikar. Ağlamak için yalvaran gözlerin aksine alayla gulen narin dudakları ...

Ne dudağı ya. Ne diyom ben ya .

Benjm kafamda yandi ya .

Sürekli onu düşünüyorum.

Ama senj hatırlamadı Gökalp . Küçüken beraber oynadığı çocuğu hatırlamadi .

Aynı yetimhane büyüdüğü çocuğu . Tek arkadaşı olan o çocuğu hattirlamadi .

Şuan bizi anlatan tek bir şiir var oda Victor Hugo nun anlatamıyorum şiiriydi .

Tamda dedigi gibi .

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?

Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?

Aglar hemde insanj deli ederdi...

Sevmek için güzele mi bakmalı?

Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?

O kadar güzel olmana rağmen. Ben hiçbir kusurunu bile görmedim ama dış görünüşü ne olursa olsun ben onun kalbine tutuldum.

Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?

Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

 

Sevdiğin insan,o kadar yakınımdayken sana sarılamamak...

... 

Ah be kizim herkese duvar örmüşsun .

Deli şey ...

Tebesum ettim o camdan attmayip banka otturup , sonra sinirlenip kendi kendine söylenmesi. Beni görmedi Allah'tan Çok tatlıydı ama ya...

Sevemek boyle birseymis demek adamı mahveden, elimdeki biten sigrayı söndurup yenisini yaktım derin bir nefes çekerek...

 

 

___________

Lütfen oy ve yorumlarınızı unutmayın. ❤️❤️

 

 

Loading...
0%