@akser_
|
Alp Demirhan Sevmek neydi ? Kalbimin yüzlerce ton ağırlığın altında kalarak yok olduğunu hissettiğim tam şuan bu soruya nasil cevap verebilirdim. Ağlayan insanlar gerçek acilarin sahibi sananlar buyuk aptallardi. Gözümden bir damla yaş akitamazken tam şuanda ölmek istediğimi ve bunun için herşeyi yapabileceğimi nasil dile getirebilirdim. Vucudum buzdu , kar , fırtına bilegime sarilan bir el hissettim aslinda hissetmedim. His neydi ben hissetmeyi bir saat önce sonsuza kadar biraktim. Nefes almayida hatta kalbim atmayida birakali olmustu kalbim yanmayı yillar yili birakmazdı artik. Sanki butün bunlar rüyaydi birazdan o kapidan çıkıcak ellerimden tutup kaldiricak hadi artik evimize gidelim diyecekti. Kokusu yokken ne yapardim , Leyla yok ne demekti. Öldü , artik yok , birdaha hiç olmayacak. Yalan en büyuk yalan beni birakmaz , kızımızıda birakmaz bilir kimsesiz kalicamı bilir onsuz ölümden beter olacağımı bilir. Geçmiş sahnelendi gozüme ~"Amasi yok bu kadar arabana o süikasti yaptigini öğrendigim an delirdim zannettim Leyla seni kurtaramadim diye aklimi kaybettim sandim" "Burdayim hicbir yere gitmiyorum Alp korkma artik"~
~"Leyla" "Efendim" "Sakın beni sensiz birakma" "Sende beni sensiz" "Anlaştık" diye sayikladi "Anlaştik" ~
~"Alp" "Söyle nazenin sevgilim söyle" "Beni birakmazsin dimi?" "Asla" "Nereye gidersem gideyim bulursun dimi?" "Her zaman"~
Özür dilerim Leyla elini tutamadım yetisemedim ben sana beceremedim sevdiğimi yasatamadim. Etrafimda sesler vardi boş gürultüler kulaklarimi kapadim. Eğer diğer sesleri duyarsam onunkini unuturdum. Leyla'nin sesini unutamam ölürüm , öldurün daha iyi. Bakislarimi yerden dakikalardir bilegimi tutan yuze cevirdim. Babam , tam karsimda birseyler soyluyordu. Duymuyorum ben sesleri duyamiyorum. Leyla gitti , sesler , şarkilar, mevsimler, bahar, nefes ,güzel olan herşey gitti. Sarsildigimi hissettim. Babamin sesini duyar gibi oldum. "Alp kendine gel kızın var sen artik babasın böyle davranamazsın" Yuzüne baktim bir süre. Sizin hiç sevdiğiniz öldü mü? Benim öldü mihlanip kaldim yerimde, nefes alamadim, kalbim karanlığa gömüldü. Aklimi bozmak , delirmek istedim ama acı öylesine gercektiki deliremedim. Babamın sözleri yankilandi beynimde. Benim bir kızım vardı. Bizim demisti Leyla bizim ama artik sadece benim miydi? Eve gittigimde her yanimi kokusu sardiginda ama yatagimin diger tarafinda o olmadiginda ne yapacaktim. Eve gidip sarilarak uyumanin hayalini kurmuştuk birlikte. Nasil toprağin altina koyardim. Babam kollarimdan tutup zorla kaldirdi. Birak diyemedim , gidin tam burada öleyim diyemedim. Yüzüme bakti. "Yürü evladini gör sana ihtiyacı var" Ağır adımlarla yürüdüm hemsire elinle isaret ettiği tarafa baktim. Elleri havada cirpinan kizımin yanina ilerledim. Uzanip ellerimi altından gecirip kucağima aldim. Yemyesil gözlerine baktim , simsiyah saçlarina , minicik ellerine, sesler cikarip gülümsedi. Yüzümü dahada yaklaştirdim yuzune kokusunu icime cektim. "Özür dilerim kızım" Yine minik miriltilarla ellerini yuzume koydu. En son Leylamın yuzune dokundugu ellerini. "Anneni koruyamadım Hayat özür dilerim babacım yanliz kaldik ikimiz yanliz kaldik " Boğazımdaki yumruya rağmen ağlayamadim. Kucagımda , benden başka kimsesi olmayan kızımın avuçlarinin içine öpücükler biraktim.
Demir Asil Derin bir nefes vererek kucagımdaki minik bebege daha sıkı sardim kollarimi. Daha doğduğu gün annesiz kalmisti. En iyi ben bilirdim anne yokluğunu. 8 yasinda annesinin gittigini ögrendigi sabah buz gibi parkede oturarak aglayan minik Demir'in ruhunu hissettim. Ama Hayat şansliydi. Alp kotu bir süreçten geçsede toparlanacak ve kizina sımsıkı tutunacakti. Hayat Demir gibi yanliz basina buyumeye calismayacakti. Yuzune burnunun üzerine bir öpücük biraktim. Gülümseyerek ellerini hareket ettirdi. Herşeyden habersiz oluşu dahada içimi parçaladi. Kolumda bir el hissedince döndüm. Gelen Ahuydu. "Ver bana istersen" Yavaş hareketlerle bebeği kucağına biraktim. Battaneyesini düzelterek sarmaladi. Gozleri kapanirken usul usul salladı. "Kaçta cenaze?" "Yarim saat sonra" "Alp nerde Demir gordün mü?" "Cenazeyi almaya gitti." şaşkinlikla yüzüme bakti "İnanmiyorum nasil yollarsiniz" "Dinliyor mu saniyosun Ahu ben gidicem dedi cekti kapiyi cikti" Hayat uyuya kalinca Ahu uzun uzun izledi. Gozunden suzulen yaşa takildi gozlerim. Sımsıkı sarildim ikisinede. "Ne olucak simdi Demir o daha küçücük" "Şşş tamam ağlama Alp simdi üzgün biraz acisini yaşamali ama sonra kizina sahip çıkıcak Ahu inan bana o iyi bi baba" "Biliyorum ama Demir içim parçalaniyor Leyla kizini çok merak ediyodu sürekli kokusu nasil , nasil guzel olucak kesin diye sayiklayip dururdu sadece 1 defa mi sarildi simdi kizina." Kızı için her zorluğa katlanmis Leyla kizina sadece bir defa sarilabilmis yüzunu gozlerini sadece tek bir defa görebilmisti. Bebeği oraya gotürmek doğru olmazdi. Ahu da Leylayi çok seviyordu ama eğer burda olsaydi onun tek güveneceği insan olarak evde minik Hayat'in yaninda kalmayi seçti. Belki sonra pişmanlik duyabilirdi ama karismadim. Bebeği oraya goturmek herkesi daha zora sokardi ustelik haziran ayi olmasina rağmen hava ekstra soguk ve yağmurluydu. Orada hasta olabilirdi. Ahu'nun başına bir öpücuk birakip evin önune ciktim. Suheyla teyze Fatih amcanin kollari arasinda feryat figân agliyordu. Bakışlarim Alp'i aradı ama bir an göremedim cenaze aracina doğru ilerledim etrafindada yoktu. Kapiyi araladigimda karsilastigim manzara benim için dahi yikimdi. Alnini dayadigi tahta parcasina kollarini sarmisti. Alp ilk defa ağliyordu dün akşamdan beri ilk defa ağlıyordu. Güçlükle yanina gittim "Alp" yaşlı gözler bana döndü "Demir ne yapicam nasil nefes alicam Leylayi toprağın altina nasil birakirim Demir cek vur ne olursun vur kafamdan yada kalbimden acinin dozu farketmiyor yeter ki öleceğimden emin olayım" O kollarini dahada sıkılaştırirken yanina oturdum. Tutamadim kendimi bende ağladim. Utanilacak saklanacak ne kalmisti? "Demir ne olur bisey olsun bi mucize biliyorum belki sacmalik ama olsun nasil ölür Leyla nasil ölebilir ölmez benim sevdigim ölmez çıkar gelir dünya gozlüm der, bebegimize bir defa sarilabildi Demir sadece bir defa bizim kizimiz der dururdu. Kizimiz annesini hatirlamicak resimlerden taniycak bu değil hakettiği bu değil katlanmadigi zorluk kalmadi. Her ay kollari mahvolurdu tahlillerde hele o iğneler bir insan her ay 7 tane iğneye nasi dayanirdi dayandi Demir agzini bile açmasi kızim dedi baska birşey demedi" Derin derin nefeslenip hickiriklarla ağladi. Sevdigi evi yuvasi hayattaki herşeyi gitmisken simdi cevresinde kim olsa yanlizdi Alp. Birkaç saat sonra herşey bittiğinde mezarlikta ikimiz kaldik. Artik ağlamıyordu ama bu daha kotuydu aslinda. "Bizi yanlız birakir misin?" "Tamam kapinin önündeyim ne kadar sürerse sürsün cunki evde seni bekleyen bi kızın var Alp onuda unutma olur mu?" Basini yukari aşağiya sallayip onayladi ve hizli adimlarla oradan uzaklastim.
Alp Demirhan Demiri yolladiktan sonra bir süre esen rüzgarda bomboş dikildim. Oturmali miydim tam şuan, ne demeliydim ne konusamliydim , artik sarilamazdim ona, gecenin bir yarisi uyandigimda yanimda varligini hissedip huzur bulamazdim. "İlk tanistiğımız güne dönemez miyiz Leylam" diye bir cümle döküldü dudaklarimdan çünki buna ihtiyacim vardı. İlk o şirkette gördüğüm gün. Sunumu yapip işi bizden aldigi sonra dayanamayip yari yoldan geri donup birkac kelime konusmak icin taklalar attiğim güne. Yada ilk birlikte at bindiğimiz sonra bileğini incitme ama yine canin yanmasin. Yerin altina birakmistim onu ama canin yanmasin diyordum. "Leyla aklin kalmasin olur mu ben kızımızın yanindayim hic birakmiycam elini annesinide unutturmiycam eksikliğini hissettirmemeye calisicam" Yamağımdan bir goz yasi suzuldu ve aklimdan geçeni içimde saklayamdim. "Ben Leyla peki beni ne yapicam sensiz" Ölüm anlık ve amansız biseydi düşunmediğiniz bir anda en sevdiğinizi alip götürebilen. Evde kiyafetleri vardı , yatağımızda izi vardı , duvarlarda sesi nasil yapacaktim, seslendigimde orda olmadigini bilerek nasil yaşayacaktim ki ben. Buna yaşamak denir miydi ? Cevap veremedim sustum , biz Leylamla beraber sustuk. __________________________ 18 sene sonra Hayat Demirhan 🥹 Okulun kapisindan sıkıntıyla dışarıya baktim. Okul çıkışıydi ve yağmur tüm şiddetinle yeri göğü inletiyordu. Sabah babam yüz defa söylesede şemsiyemi almayi reddetmistim çunki tepede parlayan günesin akşam üzeri kaybolacağini nasil bilebilirdim ki medyum falan degilim. Üzerimde okul gömleğim ve kravatim altimda mini okul eteğim varken bu yağmura çikarsam eve vardigimda soğuktan zatüre olabilirdim. Babam beni almaya gelmediği icin içimden ona biraz söyleneceğim sirada uzerime gölge yapan birseyler hissettim başimi o yöne dogru kaldirdim. Bakışlarım Alaz ile buluştuğunda istemsiz gülümsedim. Kolunu ozuma atip ona daha çok sokulmami sağladi. Alaz Ahu halam ve Demir amcanın oğluydu. Hayatimizin buyuk bir bölümü birlikte gecmisti beraber büyüdük desem ayni şeye çikabilirdi . Alaz'in sarı kumral saclari ve babasına benzeyen koyu siyah gözleri vardı. Çenesinden derin bir gamzesi ve guzel hatlari olan bir yüzü. Ayni zamanda yapiliydi ve okulda popüler. Aramizda 1 yaş bile yoktu anneannemin anlattiğina göre ben dogduktan kisa bir zaman sonra varligini oğrenmisler ve ben yaşima bile girmeden dünyaya gelmiş.Yani ilk doğum günümden bu yana yanimdaydi. Onu isteyen kizlar biz yakin olduğumuz için sayisiz defa benimle arkadas olamaya çalismisti ama neyseki hepsini savusturmustum. Ben halimden memnundum babam ve Alaz hayatimda bu kadar arkadaş yeterliydi. Bazenleri Ahu halamlada dertleştiğim olurdu ama aslinda benim dertleşicek pek bir olayimda yoktu. Yanlizdim iste pek konuşmazdim insanlarla. Şemsiyesini acarak uzerimize tuttu ve diğer elinlede siyah tutamlarimi önüme alarak uzerimdeki hirkanin şapkasini başıma geçirdi. Ve koyu yeşil gözlerime bakişlarini dikti "Hadi gidelim bidahada şemsiyesiz çıkma Alp amca beni aradi bayaği kizmis" "Of ne yapim ya sabah güneş vardı" diye huysuzlandim. Gülerek sarılışını dahada sıkılaştırdi. "Başıma belasın Hayat gel" bende gülümserken birlikte eve doğru yürümeye başladik. Bu akşam bize gelicektiler sanirim ve babam yağmuru görunce onu arayip benide almasini soylemis olmaliydi. Lise son sınıftık be simdiden babalarimizin sirketlerine gidip ara ara pratik yapmamiz gerekirdi. Sıkıntili bir nefes verdigimde Alaz durup yüzume eğildi. "Sorun ne?" "Bılmem öyle biraz içim sıkıldi" yerde olan bakislarimi kaldirdigimda oda bana doğru eğildiği için yüzlerimiz hizzalandı. Bu soğukta yüzume vuran sıcak nefesi mayismama neden oldu aslina kolunun altindaykende mayişmistim. Alaz hep sıcacık bi ev gibi hissettirirdi ve kokusu sanki disardan geldiginde evinin sana ait hissettiren kokusu gibiydi. Sıcak ve samimi. "Denizin ordaki kafeye gidip salep içelim mi sen seversin" "Ama babamlar" "Ben söylerim" deyip yanağima sulu bir öpücuk birakti. Ve yürümeye devam ederken bende kolumun birini beline sardım. Babam yanimda Alaz varken beni heryere gözu kapali yollardi. Yanimda olduğunda kendisi kadar güvenebileceği tek insan oydu cunki yaninda ne denli mutlu ve huzurlu olduğumu gorüyordu. Alaza ne hissettiğimi bilmiyordum ama tek bildiğim güzel olduğuydu. Bizi dısarıdan ne olarak gordukleri uada ne düşündukleri zerre umrumda değildi ben burda huzurluydum ve fazlasiyla işim yoktu. Kafeye gelip oturdugumuzda 2 salep söyledi ve bakislarini doğrudan yuzüme taşidı. "Neyin var Hayat seni boyle görunce kotu hissediyorum" "Birşeyim yok gerçekten" "Ama gözlerin öyle demiyor surekli boşluğa daliyorsun sinifta" Sinifta yan yana oturuyorduk ama bakislari hep tahtadaydi bana dikkat ettigini hic dusunmemistim. Bakışlarimi yine kaçırıp denizin oldugu tarafa çevirdim. "Annemin doğum günu yaklaşıyor 9 kasım" Karşımdaki sandalyeden kalkip yanima oturdu. Ne yaptigini anlamaya çalisirken kollarini bana sarip kendine cekti üzerime eğildigi icin yuzum boynuna denk dustu. "Hayat bak üzme kendini olur mu annende öyle isterdi istersen beraber yanina gideriz o gün" Bende kollarimi ona sardım sımsıkı. "Çok sağol yanimda olduğun için" "Hep olucam" O sirada salepler geldi ve birlikte okul hakkinda konuşarak içmeye basladik. Ben buydum iste dünyam bu kadardi. Annem , ona çok benzedigimi soyler anneannem sıksık. Belkide babamın bana bu denli düşkünlüğü ondandir. Yada her zaman gozünü üzerimde tutmasi. Babamin bir takim mafyatik islerle uğrastığini biliyordum ama beni hep en uzağında tutardi o islerin. Başıma birsey gelmesinden deli gibi korkardi. Alazı severdi ve güvenirdi çünki cesur ve zeki bi cocuktu. Üstelik her zaman yanimdaydi ve spor çalismalarini babamin yaptirdigini sayarsak kendi yetiştirdigi bir güç gibiydi. Annem her zaman benim en büyük idolum oldu. Zaten gorünüş olarakta onun timsali gibiydim. Resimlerine baktim , videolarini izledim, yazdiklarini okudum, altini cizdigi kitaplari sayisiz kez okudum. Annem bana bir kez sarilabilmis olsada ben ondan kalan herşeye sayisiz kez sarildim. __________________________ Ay aşklarım kurgumuzun sonuna geldik öncelikle çok duyguluyum. Buraya kadar okuyup ilgilendiginiz icinde çok mutluyum ama size bir süprizim var. Bunu bir seri yapicam ve Alaz ve Hayat için ayri biz kurgu yazicam umarım sizde benim kadar seversiniz çünki gerçekten güzel seyler olucak ordada yine bu kurguya olan ilginiz için çok tesekkur ediyorum. Alp ve Leyla'dan ayrilmak beni biraz zorladi ama tabiki bir sonu olucakti. Birkac güne yeni kurgumuzu ayri bir kitapla başlicaz hepinizi seviyorum ve orayada bekliyorum çok optüm sizleri 🥹🤍
|
0% |