Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left2.
Bölüm
keyboard_arrow_right

2. Bölüm: Son Sene

@aliorak123
Ayağa kalktım şöföre parayı verip dolmuştan aşağıya indim. Tabi Melis'te benimle indi. O anda güzel bir nefes alıp verdim buradaki son senemdi her ne kadar yine bu lanet yere geldiğim için kendimi kötü hissetsemde. Bir şekilde az kaldı bitiyor bu çile meriç sabret diye kendimi motive edebiliyordum.

Tabi bu ne kadar işe yarıyorsa kendimi iyi hissetmem için. Sonra Melis'e baktım ve yüzündeki heyacanlı bakışlarını görebiliyordum muhtemelen buraya geldiği için seviniyordu.
"yeni Ünüversite hayırlı olsun"
"sağol Meriç" dedikten sonra beraber okula girdik. Uzun bahçeyi geçerken Melis etrafı süzüyordu bende tam saatime bakıcakken zil çaldı. Sonra ikimizde hızlı adımlarla binaya girdik.

"görüşürüz Melis"
"görüşürüz Meriç" dedi ve sınıfımızı bulmak için dağıldık. Benim bölümüm son katta olduğu için hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başladım. Pencereden dışarı baktığımda güneşin ışıkları yüzümü aydınlatıyordu.

İlk gün için güzel bir hava ve ölmeden okula gelebildim o yüzden şanslıyım. Dün gece çok içtiğim için nasıl eve geldiğimi bile hatırlamıyorum. Ama şu an kendimi en azından sarhoş hissetmiyorum motorla gelmememde iyi olmuş kaza falan ilk günden yapabilirdim. Merdivenlerin sonuna geldiğimde Zeynep karşımda duruyordu.

"Meriç nasılsın canım"
"iyiyim sen nasılsın zeynep"
"bende iyiyim sağol hocanız derse girdi bu arada" o anda kalp atışlarım hızlandı çünkü daha ilk günden derse geç kalıyordum.
"tamam sağol sonra görüşürüz" dedikten sonra koşarak koridorun sonundaki sınıfın kapısının önüne geldim. Kapıyı çaldıktan sonra içeriye girdim. Ve ilk karşılaştığım şey hocanın bana mükemmel bakışları oldu.

"beklediğimiz gibi yine Meriç efendi geç kaldı. Oğlum sen bölümünün birincisisin biraz öyle davran. Böyle olmaz yeter ama bak bu son senen"
"tamam hocam özür dilerim" dedim ve hemen bir yere oturdum. Böyle tepki vermesine artık alıştığım için normal geliyordu bana. Ama o kadarda geç kalmıyorum anlattığı gibi en azından. Sonra defterimi çıkartıp 40 dakikalık bir işkenceyi dinlemek zorunda kaldım. Dakikaları sayarken 40 dakika nihayet geçmiş ve zil çaldı.

Bende hemen dışarıya fırladım. Biliyorum bölüm birincisi olmama rağmen dersleri hiç sevmem hatta nefret ederim. Tek istediğim bir an önce şu okulu bitirip sonra doktora ve yüksek lisans yapıp Nasa'da çalışmak. Tabi herkes bunu duyunca dalga geçiyorlar ama olabilir niye olmasın. Acele bir şekilde kahvaltı yapınca tabi karnım hala aç olduğu için aşağıya kantine indim. Arkadaşlarımın yanına oturdum Berk'in kalkıp sıraya girdiğini görünce

"Berk banada sandiviç ve kola al"
"tamam abi parasını ver" cebimden 10 lira çıkartıp verdim.
" al ulan şerefsiz bir kere ısmarlasan şaşarım zaten"
"kardeşim bizde böyle 4 senedir anlamadınmı biz ismarlatırız çaktın.

"tamam anladım kanka"dedim ve  o anda kafamı çevirdiğimde Melis'i gördüm. Anlaşılan şimdiden arkadaş edinmişti bile yanında 3 kızla konuşuyordu. Ona bu kadar dikkatli hiç bakmamıştım ne kadar güzel olduğunu daha yeni farkettim. Nasılda aptalmışım ona her baktığımda kalp atışlarımın hızlandığını farkediyordum. Nefes alış verişlerim bile nedensizce hızlanmıştı.

Ona öyle mal gibi bakınca ona baktığımı farketti ve kafasını salladı bende karşılık verdim. Sonra kafamı çevirdim ve sohpet etmeye devam ettik.
"Duygu kanka bak Rüya ne biçim bir fotoğraf atmış biraz daha açsaydın kendini" o anda birileri duymasın diye ortaya atladım.
"kanka sakin birileri duyacak"
"kanka duyarsa duysunlar benden sonra bu kız nasıl değişmiş"
"kanka tamam biliyoruzda şimdi birisi duyar ona yetiştirir ayıp olur sonra" dediğim an Berk sandiviçimi ve kola mı getirdi.
"sağol kanka"
"bir şey değil koçum her zaman" dedikten sonra hemen yemeye koyuldum bir yandanda Melis'i izliyordum gizliden.

Ne kadar güzel olduğunu kendi içimden 100 defa sayıp duruyordum ve 5 dakika sonra zil çaldı. Melis'in masadan kalktığını görünce bende hemen yerimden fırladım.
"gençler ben gidiyorum zaten ilk derse geç kaldım hoca ağzıma sıçtı görüşürüz" dedim ve hemen Melis'in yanına doğru koşar adımlarla ilerledim. Sınıfa girmeden yakalamayı başardım.
"Melis ilk ders nasıl geçti"
"iyi güzel okulda çok güzel"
"eğer istersen diyer tenefüs sana okulu gezdirebilirim"
"tamam olur"
"tamam ben seni sınıfından alırım o zaman"
"olur görüşürüz" dedi ve sınıfa girdi

bende sınıfa doğru gitmeye başladım. Ama çok mutluydum içimde patlayan bir mutluluk duygusu vardı. Merdivenleri çıktığımda hocayı görüp beraber sınıfa girdik. Bende yerime oturdum ve ders başladı. Bu derste uzay ve atomlarla ilgili 40 dakika sohpet ettik herkes tüm bildiklerini anlatıp durdu. Bende çok şey bildiğimden zaten 20 dakika boyunca ben anlattım ve bu derste herkes için bitti.
modal aç
modal aç
modal aç