@amineeminetek
|
Gözlerimi açtığımda Mira ve Nil başımda durmuş, bana endişeyle bakıyorlardı. Mira hemen sarıldı bana. Hafif bir sesle, “S-su…” dedim, dilim damağıma yapışmıştı.
Mira, hızla yanımdaki su şişesini aldı, beni hafifçe kaldırıp birkaç yudum su içirdi. Su boğazımdan geçerken biraz rahatladım. Hemen ardından, “Babam nasıl?” diye sordum. Kızların önünde abartıyor gibi görünebilirdim, ama annemin ölümünü gördükten sonra babamı da kaybetme korkusu içimi kemiriyordu.
Nil hafifçe gülümseyerek, “Amma drama queen’sin kızım! Baban iyi, merak etme. Odaya alacaklar kontrol ettikten sonra,” dedi.
Mira da başını sallayarak ekledi, “Hadi kalk bakalım, toparlan biraz. Baban seni böyle görüp üzülmesin.”
Haklıydı. Babam beni bu halde görmemeliydi. Zor da olsa yavaşça doğruldum. Mira koluma girip beni lavaboya götürdü. Aynada kendime baktığımda yüzümdeki solgunluğu fark ettim. Birkaç dakika kendimi toparladıktan sonra odama geri döndük.
Kapı aralandığında içeri girdiğimde, babamı normal odaya almışlardı. Yatağında uzanıyordu, gözleri biraz yorgundu ama beni görünce gülümsedi. Hemen yanına gidip elini tuttum.
“Baba, nasılsın? Çok korktum,” dedim, gözlerimdeki endişeyi saklayamadan.
Babam elimi sıktı, “İyiyim kızım, merak etme. Sadece biraz dinlenmem gerekiyor,” dedi. O an içim biraz olsun rahatladı, ama hala üzerimde korkunun gölgesi vardı.
Mira ve Nil de yanıma gelip babama selam verdiler. Babam onlara da gülümseyerek teşekkür etti. Tam bu sırada kapı yeniden açıldı ve içeri Sarp girdi. Odaya adım atar atmaz, gözleri bir an için babama takıldı. Derin bir nefes aldı ve usulca, “Komutanım...” dedi.
Bir anda odadaki hava değişti. Mira ve Nil şaşkın bakışlarla birbirlerine baktılar, ne olduğunu anlayamamışlardı. Mira kısık bir sesle bana dönüp, “Sarp... komutan mı dedi?” diye sordu.
Nil de aynı şaşkınlıkla, “Latif amca, Sarp’ın komutanı mıymış?” diye ekledi.
Babam hafif bir gülümsemeyle Sarp’a baktı. “Evet kızlar, Sarp eskiden benim emrimdeydi. Çok iyi bir askerdi,” dedi. Gözlerinde eski günlerin hatırası vardı.
Sarp, saygılı bir şekilde başını eğdi, “Teşekkür ederim komutanım”dedi.
Babam hafifçe gülümsedi. “ne kadarda büyümüşsün babana çok benzemişsim Sarp o günlerdeki hali gibi olmuşsun” dedi.
Mira ve Nil, bu yeni bilgiyi hazmetmeye çalışırken ben de babama ve Sarp’a şaşkınlıkla bakıyordum. Babamın geçmişiyle ilgili böylesine büyük bir gerçeği yeni öğrenmek beni de derinden etkiledi.
Sarp, babamın sözlerini sessizce dinledi, ama gözlerinde o eski günlere dair bir sıcaklık görmedim. Yüzü hâlâ ifadesizdi, içindeki duyguları gizlemek için belli ki büyük bir çaba harcıyordu. Bir an derin bir nefes aldı, ardından hafifçe başını eğdi.
“Geçmiş, geçmişte kaldı komutanım,” dedi soğuk bir tonda. “İyi dinlenin.”
Sarp’ın sesinde mesafe vardı, sanki babamla aralarında kopmuş bir bağın izleri gizleniyordu. Ne Mira ne de Nil bir şey diyebildi; odada bir an için soğuk bir hava esti. Sarp, hiç beklemeden geriye döndü ve hızlı adımlarla kapıya yöneldi. Bir an bile duraksamadan odadan çıkıp gitti.
Herkesin gözleri Sarp’ın arkasında takılı kaldı. Odaya sessizlik çökmüş, geride yalnızca soğuk bir belirsizlik kalmıştı.
Sarp odadan çıkar çıkmaz, içimde tuhaf bir ağırlık oluştu. Babama baktım; yüzündeki yorgunluk biraz daha derinleşmişti. O da Sarp'ın sözlerinden etkilenmişti, bunu hissetmemek imkânsızdı. Yıllardır süren bir dostluk veya belki de bir kırgınlık, Sarp’ın bu soğuk tavrında kendini açıkça gösteriyordu.
Nil, sessizliği bozarak babama döndü. "Latif amca, bu neydi şimdi? Sarp neden böyle garip davrandı?"
Babam derin bir nefes aldı, gözlerini hafifçe kapatıp başını yastığa yasladı. “Zor zamanlar yaşadık, kızlar. Sarp'ın babası... o, benim en yakın arkadaşımdı. Görev sırasında onu kaybettik. Sarp, babasının ölümünden beni sorumlu tutuyor. O günden beri aramızda mesafe var.”
Mira’nın gözleri büyüdü. “Sarp’ın babası mı...?”
Babam başını yavaşça salladı. “Evet. Yıllar geçti ama bu tür yaralar kolay kolay kapanmıyor. Sarp ne kadar büyürse büyüsün, bu olay onu hep etkiledi.”
Odayı tekrar derin bir sessizlik kapladı. Mira ve Nil ne diyeceklerini bilemezken ben de sessizce babamın elini sıktım. İçimden geçenleri söylemek zor olsa da babama bakıp bir şeyler demek istedim. Ama o an, kelimeler boğazımda düğümlenmiş gibiydi.
Babamın yüzüne bir gölge düşmüştü, geçmişin izleri onu da yormuş gibiydi. Ne söyleyebilirdim ki? Her şey o kadar karışıktı ki Sarp’la aralarında çözülmesi gereken çok şey olduğunu biliyordum.
Bir süre sessizce oturduk. Babam hafifçe gözlerini kapadı, yorgunluk belli ki tüm bedenine hâkim olmuştu. Ben de onun bu haline daha fazla dayanamayıp usulca Mira ve Nil’e baktım. "Hadi, çıkalım. Babam biraz dinlensin."
İkisi de sessizce başlarını sallayıp yavaşça yerlerinden k alktılar. Babamın elini son kez sıkıp odadan çıktık. --------------------------------------------------------------bittiiiii Ne düşündüğünüzü lütfen yorumlarda yazabilirmisinizzzz seviliyorsunuzzz Instagram amineeminetek Tiktok amineeminetek Takip ederseniz sevinirimmm
|
0% |