@anonim00__
|
Herkes kendi hikayesinin başrolü veya yan karakteridir. Bunu seçmek, bunu şekillendirmek her daim bizim elimizdeyken bizler ya annemizin yada babamızın kaderini yaşarız. Kimisine göre erkek çocuğu babanın, kız çocuğu ise annenin kaderini yaşardı, doğruluk payını sizlere çıkaramam ama gösterebilirim. Ben Yankı Acar; tüm dünyaca bilinen Barkın Bayoğlu'nun yolundan ilerleyen Göktürk Acar'ın oğluyum. Motor Camiası'na adını duyuran bir insanın peşinden giderek tüm dünyada bilinen o kişiyim.. Hızlı bir şekilde U dönüşü yapıp karşı kavşağa geçerek gaza iyice bastım. Gecenin bir yarısı dışarı da gazlamak gibisi yoktu, birde yanında dostların olunca daha bir zevkli oluyordu. Dost kelimesi bu dünyada paylaşamayacağınız ve yerinin asla dolmayacağı bir kelimeydi. Hızıma aldırmayarak ileride toplanan motorcuların yanına gidip durdum. "Hayırdır Yankı teksin?" "Ne teki oğlum, baksana şuraya." Başımla diğer motorcu topluluğunu gösterdim. Gülerek başını iki yana sallayıp bana karşı döndü, dikkatimi çeken şey ise Arda'nın koşarak yanımıza gelmesi oldu "Yankı! Git abi git, peşinden geliyorlar." "Kim geliyor oğlum peşimden." Derken polis siren seslerini duyduk, motorcular bir anda kaçışmaya başlarken gaza basarak aralarına girdim. Önümde bulunan arabaları sollayıp biraz daha hızlandım, herkes bir yere dağılırken peşime takılan iki araba polisle ilerlemeye devam ettim. "Yankı Acar kenara çek!" Tabi efendim bende zaten hemen çekerdim. Plakam olmadığı, kim olduğumu bildikleri ama ellerinde yüzüme dair kanıtları olmadıkları için ceza yazamıyor veya tutuklayamıyorlardı. Adımı söylemeleri benim için bir sorun değildi, benimle uğraşacaklarına gölgenin peşine düşselerdi şimdiye kim olduğunu bilirdik. Ama yok bu polisler illa bana gelip beni bulacak. Evimin olduğu yere yaklaşınca arkamı tekrar döndüm, polislere dair bir iz yoktu ama şimdilik ve şuan bu motor niye yavaşlıyor? Arkamı kontrol ederken, önüme barikat kurmuş polisleri görmemle motoru durdurmam bir oldu. Hadi be! Nasıl oldu lan bu? Şimdi polislerden kaçmaya kalksam beni en fazla 5 dakikalık idare edecek olan motoruma baktım. Ne emeklerle kazanmıştım ben bunu ve hiç vermeye de niyetim yoktu. "Yavaş bir şekilde motordan in!" İlk önce motoru yoldan çekip yavaş bir şekilde indim daha sonra tekrar yolun ortasına doğru yürüdüm. "Kaskını çıkar!" Bağıran polise kafamı çevirip bakmakla yetindim. Tabiki de beni yakalamak için ellerine koz vermeyecektim ama buradan çıkmak için birşey bulsam iyi olur. Polis dediğini yapmadığımı görünce yavaş bir şekilde bana doğru gelmeye başladı, arkasında bulunanlar silahları bana doğrulturken, öndeki bana yaklaşmaya devam etti. Bir adım, iki adım, üç adım derken bir motor sesi yükseldi. Arkamdan çıkan motor polisin önüne doğru kırıp kaydı ardından bana doğru gelerek yanımda durdu. "Yankı Acar, atla." Polislerin harekete geçtiğini görünce zaman kaybetmeden arkasına bindim ardından ellerimi motorun deposuna yerleştirdim. Tabiki de bir kadının beline sarılacak değildim ve evet bu gelen kişi Gölge idi. Hassiktir Gölge beni kurtarmaya mı geldi? Motoru o kadar ustaca kullanıyordu ki hayran kalmamak elde değildi. Bu işi bir kadın olmasına rağmen nasıl yapacağını iyi biliyordu, bahse girelim o da bana hayrandır. Arkamızdan gelen polisleri atlattığından emin olduktan sonra beni aldığı yere tekrar götürdü. Etrafın sakin olduğuna karar verip motordan indim, önüne geçip kaskımı çıkardım ve bu benim için kesinlikle bir sorun değildi. "Eyvallah." Konuşmadan başını aşağıya eğip tekrar kaldırdı. "Nasıl geldin buraya?" "İyi uykular Yankı Acar." Tam ağzımı açmış cevap veriyordum ki dinlemeden gazı kökleyip yanımdan uzaklaştı. Daha fazla olduğum yerde durmayıp motoruma doğru ilerledim ardından kaskımı takıp oradan uzaklaştım. En azından evim olduğum yere yakındı. Her günümüz böyle polislerden kaçmakla geçerken ya biz Gölge'nin peşine takılıyorduk yada o bizim, ama çoğunlukla biz ona takılıyorduk. Eve geldiğimde daha ben kapıyı çalmadan Efsun açmıştı, "Abi iyi misin? Çok merak ettim seni." Diyerek boynuma atladı. "İyim kızım, boğuldum Efsun, boğuldum bırakta içeriye gireyim." "Tamam be, seni merak edende kabahat." İçeriye girip etrafa bakmaya başladım, bu kız niye bu saatte uyanıktı? "Annem uyuyor mu ve sen niye bu saatte ayaktasın?" "Annem uyuyor ve bende seni merak ettiğim için bekledim. Hiç akıllanmıyorsun abi." "Çekil cüce, sinir etme beni git yat!" "Seni merak eden aklımı s..." ona ters ters baktığımı görünce, gülümseyip "seviyim." Dedi. Sabır çekip yanından ayrıldım, duşa girsem çok iyi olacaktı. "Ben yatmaya gidiyorum. " Arkamdan seslenmesini takmayarak yanından uzaklaştım. Hızla bir duş aldıktan sonra altıma gri eşofmanımı üzerine de siyah kısa kollu tişörtümü giydim. Odadan çıkıp salona doğru ilerledim, televizyonu açıp kanalları gezmeye başladım. Gecenin bir yarısı orada ne işin vardı Gölge? Karanlığın içinde dolaşan biri ne kadar masum olabilirsin? Hiç birşey bulamayıp geri kapattığım televizyonla odama geri dönüp yattım. Acaba bizim çocukların arasında falan mıydı? Öyle olsa farkederdim, hay sikeyim ya bizimkiler benimle dalga geçmezse başka birsey bilmiyorum, bir de onların diline düşeceğim. Ah be polis amcalar ne zaman peşimi bırakacaksınız?.
_Sabah olduğunda bütün haber kanallarında tek bir başlık vardı; Dün gece geç saatlerde bir motorcu ve polisler arasında kovalamaca yaşandı, polisler neredeyse şahsı yakalarken Gölge'nin kullanması dikkatleri çekti.._
|
0% |