-6:süpriz arama-

Bölüm şarkısı: Soner Avcu-Yeniden, Seksendört-Kendime Yalan Söyledim

Saatlerdir yollarda dört dönüyor, doğru yolu bulmaya çalışıyordum. Fatih ise yanımda kuzu gibi duruyordu bazen ise "Şunu denesene..." diye fikir veriyordu. Ben ise deniyordum ama yinede olmuyordu.

Artık akşam olmuş ve ister istemez yorulmuştum. Gözlüğümü burnuma doğru ittim. Fatih bana doğru baktı ve, "Bence arabayı sağa çekip dinlenelim." diyerek fikrini bana sundu. Ben biraz düşündüm. Haklıydı, zaten yorulmaya ve acıkmaya başlamıştım biraz dinlenmekten bir zarar gelmezdi.

"Peki... Ama bir benzinlikte duralım bir ihtiyacımız olur en azından ihtiyacımızı karşılarız." dedim ve odağımı yola verdim bir süre sonra karşıma çıkan ilk benzinliğe gittim ve park ettim.

Aramızdaki bu sessizlik nedense canımı sıkmıştı, en azından Fatih boş konuşsa bile zaman geçiyordu. Ve yine ve yine her şeyi mahvetmiştim.

"Ben bir şeyler almaya gideceğim bir şey istiyor musun?" diye sorunca Fatih'e doğru baktım ve başımı onaylarcasına salladım, "Benim için ton balıklı sandviç al yeter o bana." diye cevap verdim. Fatih ise başını onaylarcasına sallayıp arabadan indi, gitmeden önce son kez bana doğru baktı ve benzinliğin marketine doğru yöneldi.

O gidince iç çektim ve elimi perçemli siyah saçlarımdan geçirdim. Arkama yaslandım ve gelmesini bekledim, o sırada telefonum çaldı. Telefonumu cebimden çıkarıp kim olduğuna bile bakmadan açtım.

Alo Ahsen?" Pelin'di bu!

Gözlerim irileşti ve, "Pelin neredesin sen?" diye sordum sesimde azarlama vardı.

"Yazlıktayım merak-" derken sözünü kestim ve, "Senin için ne kadar endişelendik farkında mısın?!" diye yükseldim.

"Serhan'ın arkadaşıyla yazlığa diye yola çıktık ve bil bakalım ne oldu?" dedim ve kendi soruma cevap verdim. "Ve şimdi kaybolduk?!" derken konuşmasına izin vermiyordum.

Edebiyat hocası modu aktif edildi.

"Bak bil-" derken sözünü yine kestim ve, "Neden kaçtın, neden?" diye sordum sesimi yükseltmemeye çalışarak. "Bak kanka ben sorumluluk alamam, ben yapamam." diye cevap verdi. Tam da tahmin ettiğim gibiydi, arkadaşımı çok iyi tanıyordum.

İç çektim ve, "Neden o zaman bütün bu hazırlıklar yapıldı?" diye sordum. Anlamadığım bazı şeyler vardı aklımda. "Yapabileceğimi düşündüm ama ben hayatımda sorumluluk almadım, yapamam ben." diye cevap verdi, sesinde titreme vardı gözleri dolmuş olabilirdi.

Gözlerimi kapattım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım ve gözlerimi açtım, "Tamam, sakin ol." dedim. "Yolu bulup yazlığa geçeceğiz, konumu atar mısın?" diye sordum. "Tamam kanka." dedi ve bende yüzüne telefonu kapattım.

O sırada arabanın kapısı açılınca sağa doğru baktım. Fatih gelmişti. Gözlüğümü burnuma doğru ittim ve, "Pelin az önce aradı." diye açıklarken Fatih'in gözleri irileşti ve, "Cidden mi, ne dedi?" diye sordu.

Bana uzattığı sandivici aldım ve ambalajını açarken, "Yazlıktaymış... Sorumluluk almak istememiş. Fazla kızamadım, ağlayacak gibiydi." diye cevap verdim. "Konumu atacak şimdi." diye ekledim.

Fatih başını onaylarcasına salladı ve kendi sandivicini açtı, onunki cheedarlı ve jambonluydi. Kendi ton balıklı sandvicimden bir ısırık alıp çiğnedim ve yuttum.

"Bugün mü, yarın mı yola çıkalım?" diye sordum. "Yarın çıkarız, bugün baya bir yorulduk." diye cevap verdi. Aramızda hâlâ bir soğukluk olduğunu iliklerime kadar hissediyordum.

Sandivici yerken başımı onaylarcasına salladım ve arkama yaslandım. Ağzımdaki lokmayı yuttum ve, "Özür dilerim... Seni üzdüysem." dedim karakterime ters olarak.

Fatih şaşırmış olmalı ki kaşları havalanmış ve, "Üzmedin beni, sadece anlamaya çalışıyorum..." dedi. "Neden eğlenceden kaçıyorsun? Genciz ve eğlenmekte en doğal hakkımız."

İç çektim ve gözlüğümü burnuma doğru ittim, "Ben hiç eğlenmedim, ne lisede... Ne de ortaokulda... Ne de ilkokulda." dedim ve gözlerimi kaçırdım. "Peki ne yaptın bunca zaman?" diye sordu. "Ders çalıştım." tekdüze bir ses tonuyla.

Bu dediğimle kaşları havalandı ve, "Ders mi?" diye sordu. Başımı onaylarcasına salladım ve, "Evet, ders çalıştım." dedim. "Neden böyleydin ki?" diye sordu masumca. "Böyle olması gerekti." dedim ve geçiştirmek için, "Neyse yemeğini ye karnının gurultusunu buradan duyabiliyorum." dedim.

Bu konuyu konuşmak istemediğimi anladığında sadece başını onaylarcasına sallayıp sandivicini yemeye devam etti. Bende kendi sandivicimi yemeye devam ettim ve göz ucuyla Fatih'e doğru bakıp hemen gözlerimi kaçırdım.

Fatih ise sırıttı ve arabanın radyosunu açtı. "Müzik dinlemekte eğlenmenin bir parçasıdır." dedi ve radyonun sesini açtı. "Bu yolculuğumuzda eğer bende varsan... illa ki eğleneceksin, bunu ister misin?" diye sordu bana doğru bakarak.

Ben ise ona doğru şaşkın bakışlarla baktım...

________________

Okuldayken bir kağıda yazmıştım sonra buraya geçirmeye üşendim ve sonuç: Kağıdı geçirirken bende bir şeyler ekledim normalde 300'lerin ortalarında kelime sayısı vardı bende biraz ekleyince bu kadar oldu. Bu arada nasılsınız okul nasıl gidiyor?

Ben hâlâ liseli olduğuma inanamıyorum, bizim okul çok büyük ve bizim sınıf en üst katta ve de en içler acısı olan çok sıcak bir sınıfım var

:')