Yeni Üyelik
8.
Bölüm

-8:Yolculuğun İkinci Günü-

@athena_biryazar

-8:yolculuğun ikinci günü-

Bölüm şarkısı:Teoman-Ruhun Sarışın

 

 

(19 Sene Önce...)

 

Oyun parkında etrafta koşan ve parktaki oyuncaklarla oynayan çocuklarla doluydu, o çocuklarda birisi de Fatih'ti. Su içmek için bankta oturan ve bebek arabasındaki bir yaşındaki kuzeni Rana'yı sallayan teyzesinin yanına koştu. "Teyze su içebilir miyim?" diye sordu, koştuğu için nefesini düzenlemeye çalışırken.

 

Teyzesi gülümsedi ve yanında duran su şişesini uzattı, "Dikkatli ol teyzeciğim tamam mı?" diye uyardı, sesinde anaçlık ve annelik duygusu vardı ama annesi değildi... Fatih suyu kana içerken başını onaylarcasına salladı ve şişeyi dudaklarından çekip, "Tamam teyze." diyerek güvence verdi.

 

Teyzesi cevabına gülümsedi ve cebindeki mendili çıkarıp çocuğun yüzündeki teri sildi, "Hadi sen oynamaya devam et biraz daha, sonra eve gideriz tamam mı?" dedi, bir yandan göz ucuyla bebeğe doğru bakarken.

 

Fatih tekrardan başını onaylarcasına salladı ve şişeyi banka koyup oynamaya devam etmek için parka doğru hızlı adımlarla yöneldi.

 

Kaydıraktan kaymayı çok severdi sürekli kaydıraktan kayıp durdu, tekrardan kaydırağa çıktı ve kaydırağa oturup kayarken arkadan gelen bir tane daha çocukla birlikte kaydıraktan aşağıya düştü.

 

Yüz üstü düşmüş, zeminle bakışıyordu. Dizindeki yanma hissi ve bir anlığına nefes alamaması ile acıyla inledi minik ellerini yere koydu ve doğruldu. Düşmesine sebep olan çocuk ise Fatih'i umursamadan oyun oynamaya devam etmişti, tam o sırada Fatih yerde dizini kontrol ederken yanına bir kız çocuğu geldi.

 

Yaşıtı olabilirdi, siyah saçlarını iki yandan at kuyruğu yapmıştı, yanakları tombul ve kahverengi gözleri endişeyle bakıyordu. "İyi misin?" diye sordu kız, sesinde endişe ve merak karışımı vardı. Fatih acıyla dişlerinin arasından tısladı ve, "Acıdı..." diyebildi, gözleri acıdan dolayı yaşlarla dolmuştu.

 

Kız çocuğu cebinden yara bandı çıkardı önünde yere çöktü, yara bandı Mickey Mouse lisanslıydı. Yara bandını paketini açtı ve önce dizine üfledi en azından acısı biraz da olsa dinsin diye. Sonra da yavaş ve dikkatli bir şekilde yara bandını dizine yapıştırdı. O an Fatih'in kendi gibi minik kalbi çok hızlı atmış ve yüzüne bir sıcaklık yayılmıştı.

 

Kız çocuğu hafifçe gülümsedi ve, "Dikkatli ol birdahakine." dedi ve kendisine seslenen annesine doğru omuzundan baktı, "Geliyorum anne!" diye seslendi.

 

Sonra tekrardan Fatih'e doğru baktı ve, "Gitmem gerekiyor, görüşürüz." dedi ve annesine doğru koştu. Fatih ise şaşkın bakışlarla annesinin elini tutmuş oradan giden kızı görüşünden kaybolasıya kadar izlerken, "Görüşürüz..." diyebildi sadece.

 

Kız "görüşürüz." demişti sanki bir daha görüşebilecekmiş gibi.

 

Fatih ise her fırsatta o parka gitti kızı görebilmek için... ama o kızı tekrar göremedi.

 

(Günümüz-Ertesi Gün...)

 

Yolculuğun ikinci günü olmuştu, dün benim için uzun ve yorucu geçmişti. Uyandığımda ilk birkaç saniye varoluşsal sancılar çekerken üstüne boynumda ki ağrı birleşince çok kötü olmuştu, koltuğumu düzelttim ve boynumu kütlettim.

 

Yan koltukta horul horul uyuyan Fatih'e doğru baktım ve sonra uyumadan önce çıkarttığım gözlüğümü geri taktım ve görüşüm düzeldi. Bazen 'gözlerimi çizdirsem mi?' diye düşünüyorum ama gözlüklerimle mutluyum ayrıca bana ayrı bir hava katıyor bence.

 

Su şişesini alıp kapağını açtım ve dudaklarıma götürüp suyu içtim, arabanın camında içeriye sıcaklık giriyordu bu yüzden camları kapattım ve arabanın klimasını açtım biraz da pintiliği bırakalım değil mi?

 

Tam o sırada Fatih'in beni izlediğini farkettim, ben irkilip yerimde zıpladım ve ağzımdan ufak bir çığlık çıkarken Fatih bu halime kıkırdıyordu. Ben ona şaşkın gözlerimle bakarken onun mavi gözleri bana doğru bakıyordu.

 

Elimi kalbimin üstüne koydum ve irkildiğim için hızlanan kalbimi hissettim. "Allah cezanı vermesin senin!" dedim. "Ödümü patlattın." derken sırıttı ve, "Sana da günaydın öğretmenim." dedi alayla.

 

Ben ise iç çektim ve, "Neyse bırakalım laga lugayı, yola çıkalım mı?" diye sordum. Fatih'in yüzü birazcık, ufacık ciddileşirken boynunu kütletti ve, "Olur, fazla oyalandık bence." diye cevap verdi soruma. Ben ise başımı onaylarcasına salladım ve evimin anahtarıyla birlikte olan arabanın anahtarını çevirip arabayı çalıştırdım. Park ettiğim yerden çıktım ve telefonumdan Pelin'in attığı konumu açıp yola çıktım.

 

 

_____________

Sonunda ilk gün bitti, biraz yavaş ilerledim bunu farkettim birkaç bölüm sonra sonunda yazlığa gidecekler. Ve asıl flashback nasıl olmuş? Size bir ters köşe yapayım dedim. Neyse eee nasılsınız asıl? Ben iyiyim valla bugün pazar yarın okul var :') hala okuluma alışamadım eski okulum küçüktü ondan afalladım öyle büyük bir okula geçince ayrıca atkı örüyorum kendime (fazla soğuk hava olmayacak ama olsun) yarısına geldim çok güzel oldu bence.

 

Neyse fazla konuştum, görüşürüzzz!

 

:)

 

 

Loading...
0%