Yeni Üyelik
20.
Bölüm

4.BÖLÜM

@ayseargundogan

EFNAN ATAMAN

Bazen uzağında olan insanları bazende yakında olan insanları özler insan .Özlemek için mesafeye ihtiyaç yoktur bazen fiziksel olarak yanında olan biri aslında ruhen yanında değildir ve sen onun ruhunu özlersin peki ya ölen birini özlemek...

 

Binlerce kilometrelik mesafeler aşılırda mezarda olan birine kaç kilometre uzağız.Ben Efnan Ataman öldürdüğüm anneme ne kadar uzağım.

 

Her katil cinayet yerine geri dönermiş; bende annemin katiliyim ve şuan benim yüzümden girdiği bu mezarın başında ,onu hayattan koparan ben değilmişim gibi ona hayatı anlatıyorum.Onun yaşamasına izin vermediğim hayatı...

 

Savaşla birlikte gelmiştik mezarlığa, Ne zaman annemi ziyarete gelsem o da benimle gelirdi.Annemin mezarını sık sık ziyaret ederdim zaten bir tek ben gelirdim, benden başka kimse annemi ziyaret etmezdi,bu yüzden rahatça gelip gidiyordum.Bu çok tuhaftı Kemal Ataman bile gelmezdi belkide benim yüzümden anneme karşı mahçuptu bilmiyorum .Savaş'ın da vardı ziyaret ettiği biri ama o bu mezarlıkta değildi,burdan çıkıp onun ziyaret edeceği mezarlığa gidecektik. Ben annemi vermiştim toprağa Savaş da kalbini...

 

Diğer mezarlığa geldiğimizde ben mezarlığın kapısında durdum ,Savaş elinde papatyadan yaptığı taçla mezarlığa girdi.Eli boş gelmezdi hiç.

 

1 SAAT SONRA

EFNAN ATAMAN

Aradan bir saat geçtikten sonra savaş yanıma geldi kızaran gözlerini görebiliyordum ağlamıştı.Ne zaman buraya gelsek kızaran gözlerle dönerdi yanıma.Ona baktığımı görünce o da bana baktı .Ağladığı için utanmazdı hiçbir zaman. Sevdiği için dökerdi gözyaşını ve bunu saklamazdı.

Savaş:Neden onu koruyamadık Efnan?

Neden kalbimdekinden herkes ölü diye bahsediyor?

O artık toprağın altındaysa kalbimdeki kim o zaman?

Efnan:Özür dilerim Savaş o lanet gece onun yanında olmak için herşeyimi verirdim yemin ederim.Bilemedik Savaş hedefin o olduğunu bilemedik .

 

Savaşın gözlerinden yaşlar süzülmeye başlayınca onu kendime çekip sarıldım .Onu biraz sakinleştirmek için bir şeyler söylemek istiyordum ama ne diyeceğimi bilemedim.O gece olanların hiçbir açıklaması yoktu.Koluna dokununca beni kolunun altına alıp yürümeye başladı bu onun dilinde iyiyim demekti.

 

                          SAVCI

Savcı hala telefonuna gelen dosyaya bakıyordu "nasıl lan" diye yükseldi.Nasıl olur bu ?ben böyle işin varya... Efnan Ataman'ın hastane dosyasını istemişti fakat gelen dosyada anne Zehra Ataman'ın doğumda öldüğü yazmıyordu aksine Zehra Ataman doğumdan saatler sonra taburcu edilmişti.

 

Savcı bu seferde anne Zehra Ataman'ı araştırmaya karar verip direk işe koyuldu fakat korkunç gerçeklerle karşılaşması çok sürmedi. Önüne gelen bilgilerle ikinci şokunu yaşıyordu.Zehra Ataman'ın intihar ettiği yazıyordu hemde kızının yani Efnan'ın doğumundan 16 gün sonra.Savcı bir küfür savurdu ,bu dosyanın normal bir dosya olmadığının farkındaydı fakat bu kadarını o da beklemiyordu.Bu Allahın cezası ailede ne dönüyordu bilmiyordu ama burnuna iyi kokular gelmiyordu.Aile sorguya alınmıştı ama hiçbir şey çıkmamıştı.Kendisi onları tekrar sorguya alabilirdi ama konuşmazlardı,bir ipucu bulması gerekiyordu derken dikkatini bir şey çekti. Zehra Ataman'ın dosyasında iki bileğini de kestiği yazıyordu" işte bu" deyip elini masaya vurduğu gibi ayağa kalktı,hızlıca üstünü değiştirip arabaya bindi ve her zaman dinlediği şarkıyı daha doğrusu dinlediği tek şarkıyı açtı.

 

EFNAN ATAMAN

Siyah yıldızlar çetesi olarak yine gece olunca ateşin etrafına toplanmıştık. Aramızda sesi çok güzel olan biri vardı ve bu kişi Leventten başkası değildi.Asil gitarı getirince Levent ona seslendi;

Levent:Dikkatli tut lan ben o gitarı alnımın teriyle aldım.

Asil:Hangi alın terin lan?

Levent:Gitarı çaldığım gün soyduğumuz evde klima yoktu.

Levent'in son cümlesi ile kahkaha seslerimiz yükseldi, gitarı soyguna gittiğimiz bir evden çalmıştı.Levent hırsızlığı hep emek isteyen bir şey olarak görürdü. Nihayet gülüşmelerimiz bitince Levent gitarı eline alıp şarkıyı söylemeye başladı ;Cem Adrian-Ben seni çok sevdim şarkısını söylüyordu .Nakarat kısmına gelince ses tonunu biraz daha yükseltti;

Levent:Ben seni çok sevdim ben seni çok sevdim belki zordu anlaması sessizliğimden .

Asil:konuşsaydın o zaman oruspu çocuğu.

Asil'in cümlesi tüm bu duygu dolu anı bölüp hepimizi güldürdü.Levent sinirlenip gitarı yanına bıraktı

Levent:söylemiyorum lan şarkı.

Yaman içeriden gelip yanıma oturdu ve beni kolunun altına çekti bunu hep yapardı yanımda olduğunu hissetirmeye çalışırdı .Benim ise gözüm sık sık Savaş'a kayıyordu.Ona baktığımı görünce gözlerini bir kez kapatıp açtı iyiyim diyordu bana fakat iyi değildi, o uzun bir süredir hiç iyi değildi.

Levent ile Asil'in atışmaları nihayet bittiğinde yarın ki soygun için planımızı yaptık,zaten herkesin bir görevi vardı ve bu her soygunumuzda aynıydı.O yüzden planın üstünden geçip uyumaya gittik tam gözümü kapatacakken Meltem yanıma geldi ve saçlarını örmemi istedi.Kızıl saçları o kadar güzeldi ki onlara dokunmak bile çok güzeldi.Meltemin saçlarını ördükten sonra uyumaya niyetlenmiştik fakat Asil'in sesi yükseldi; "sıkıldım lan uyanın " onlara döndüğümüzde sadece Asil değil herkes uyanıktı anlaşılan kimsenin uykusu yoktu .Asil soru cevap oyunu oynayalım diye tutturunca herkes razı geldi ,Asil soru soracak herkes kendi yanıtını vericekti ve oyun başladı;

Asil:olmasaydı da olurdu dediğiniz bir şey ?

Yaman:boyumdaki o son 5 santim olmasaydı da olurdu.

Meltem:saçlarım bu kadar uzun olmasaydı da olurdu .

Aylin:zenginler olmasaydı da olurdu.

Savaş:yaşamak yani yaşamasaydık da olurmuş .

Efnan:Benim doğumum.Ben doğmasaydım da olurdu değil keşke doğmasaydım.

Benim cevabımla Yaman beni çekip sarıldı sonrada herkes bize doğru yürüyüp sarılınca hepimiz sarıldık .

 

                           SAVCI 

Saat sabahın yedisiydi,savcı gece emniyet müdürünün yanına gitmiş ona bulduğu bilgileri aktarmış ve sabah erkenden Kemal Ataman'ı tekrar sorguya çağırmıştı.Savcı her zamanki gibi direk konuya girdi;

Savcı:Zehra Ataman ,senin karın intihar etmiş.

Kemal:Ben...

Savcı :Hani doğumda ölmüştü lan?

Kemal:Efnan üzülmesin diye öyle söyledik.

Savcı:Efnan üzülmesin diye ona annesinin onun yüzünden öldüğünü mü söylediniz?ne saçmalıyorsun lan sen?

Kemal:Zehra intihar etti ve Efnan'a sen 16 günlükken annen kendini öldürdü diyemedik.

Savcı:ve sizde sen 0 günlükken anneni öldürdün dediniz.

Kemal:Ben sadece kızımı korumak istedim.

Savcı:5 yıldır nerde olduğunu bile merak etmediğin kızını mı korudun?kimi kandırıyorsun lan sen?

Kemal:Zehra intihar etti dosyasına bakarsanız intihar ettiğini görürsünüz

Savcı:Karının 4 tane eli vardı heralde.

Kemal:anlamadım.

Savcı:Kadın iki bileğini aynı anda nasıl kessin oruspu çocuğu!!!

Kemal:onu bulduğumuzda bileklerini kesmişti,nasıl yaptığını bilmiyorum.

Savcının sinirleri iyice bozulmaya başlamıştı adam ısrarla bir şey yapmadığını söylüyordu.Savcının Kemal Ataman'ı bırakmaya niyeti yoktu polislerden birini çağırıp Kemal Ataman'ı nezarethaneye götürmesini söyledi .Madem sorguda konuşmuyordu o zaman birkaç gün nezarethanede misafir olurdu.Kemal Ataman'ı nezarethaneye aldırıp emniyetten çıktı evine gidip bu dosyayı sakin kafayla araştırmaya devam edecekti.O kızı da bulacaktı ,annesine ne olduğunu da.

 

EFNAN ATAMAN

Siyah yıldızlar yine akşam planladığımız soygunumuzu gerçekleştiriyorduk eğlenmediğimi söyleyemezdim gerçekten çok eğlenceliydi.Ben kapıyı hallediyorum sonrada herkes içeri giriyordu birisi kapıda bekliyordu birisi de bahçede.Ben kapıyı açınca Savaş ve Yaman hariç herkes içeri girdi Savaş kapıda Yaman bahçede bekliyordu. Herkes bir odaya girdiğinde benim girdiğim oda bir yatak odasıydı.Komodinlere bakmaya başlamıştım ki birşey oldu boynumda bir soğukluk hissettim bu soğukluk bir namlu ucundan başka birşey değildi.

 

                         SAVCI 

Saat gecenin üçüydü ve savcı hala Efnan Ataman dosyasını araştırıyordu uyumazdı ,uyurken yeterince kayıp vermişti daha fazlasına gerek yoktu.

Savcı dosyayı tekrar incelerken telefonu çaldı bu saate kim arıyor diye söylenirken telefonun ekranına baktığında tanımadığı bir numara gördü.Başta herzaman aldığı tehditlerden biri sandı normalde açıp karşılık verirdi onlardan korkacak değildi fakat şuan uğraşmak istemiyordu, Efnan Ataman davası kafasını yeterince karıştırıyordu. Telefon ısrarla çalmaya devam edince telefonu açtı fakat beklediği gibi tehdit falan edilmedi aksine ince bir kız sesi: " Savcı Akgün ile mi görüşüyorum?" diye sordu. Savcı şaşırmıştı bu sesi ilk defa duyuyordu tanıdık değildi.

Savcı :Evet benim siz kimsiniz

_ Leyla ben Leyla Yılmaz.

Savcı sustu öyle birini tanımıyordu. Telefondaki kadın tekrar konuştu ;

_Dosyasına baktığınız kayıp Efnan Ataman'ın en yakın arkadaşı Leyla Yılmaz.

 

herkese selammmm😘😘😘kurgumun 4.bölümüne hoşgeldinizzzz umarım beğenirsiniz oy ve yorumlarınızı bekliyorum okuyan zaman ayıran Herkese kocaman sevgiler 🌸🤍🍂

 

          

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%