@ayseargundogan
|
Hayatta bazen zorluklarla karşılaşırız, öyle zorluklarla karşılaşırız ki herşeyin bittiğini artık bir çıkış yolu olmadığını düşünürüz artık bütün çıkış yolları bizim için kapanmıştır fakat şu var ki yeni bir çıkış yolu keşfetmek için eski yolların kapanması gerekir ve birşeylerin başlaması için de birşeylerin bitmesi...
EFNAN ATAMAN
Korku bazen bedenimize girmiş bir kurşun gibidir zaman geçtikçe bizi tüketir.Şu an hissettiğim şey korkuydu evet çok korkuyordum fakat bu kendi canım için değildi ben şuan benimle bu evde olan altı kişi için kardeşlerim için korkuyordum.Boynumdaki bu lanet soğukluk değildi beni korkutan aynısının kardeşlerime de doğrultulmuş olma ihtimaliydi.
Benim aklım kardeşlerimdeyken arkamdaki kişinin sesi yükseldi;
_ Sakın ters bir hareket yapma ve arkanı dön!!!
Adamın dediğini yapıp arkamı döndüm ve adam tekrar konuştu;
_Maskeni çıkar!!!
Kahretsin maskemi çıkaramam diye düşünürken diğer odadan Leventin sesi yükseldi;
"Lan bu kahve niye sıcak hala"
Adam hala evde olduğu için olabilir Levent.
Adam Levent'in sesini duyunca beni kendi önüne çekip silahı alnıma dayadı.
Adamın beni kendine çekmesi ile öksürmeye başlamam bir oldu. Kahretsin sigara içmişti ve benim dumana alerjim vardı.Bizimkiler yanımda hiç içmezelerdi siyah yıldızların hepsi aktif olarak sigara içerdi fakat benim yanımda yada beraber oturacağımız saatlere yakın içmezlerdi.Ailemlerdi işte bu yaptıklarını ailem bana yapmazdı zaten yapmadı da.
Babamda sigara içerdi. Hayır hayır bağımlı değildi. Sadece benim evde olduğum zamanlarda içerdi. Çünkü dumanın beni ne kadar kötü etkilediğini bilirdi.
Ben öksürmeye başlayınca bizimkilerin hepsi odaya daldı fakat yanımdaki adamı ve alnıma dayalı silahı görünce hepsi olduğu yerde kalakaldı.Onları durduran yanımdaki adam değil adamın benim alnıma dayadığı silahtı .
Adam karşısında 6 kişi daha görünce şaşırıp kaldı "kaç kişisiniz lan siz" diye yükseldi.
Asil sanki normal bir an yaşıyormuşuz gibi "7 kişiyiz abi"diye cevaplayınca hepimiz ona baktık gerçek bir deliydi.
Adamın sesi tekrar odada yankılandı; "Hırsızlık yapacak başka ev mi kalmadı da bir polisin evine girdiniz?"
Hepimiz ona siz polis misiniz bakışı attığımızda adam;
"Başkomiser Faiz Yıldırım " dedi.
Herkes birbirine bittik bakışı atarken adam telefonunu çıkarıp birisini aradı ve "benim evime bir ekip yollayın bir hırsızlık çetesi evime girmiş "dedi.Aslında biz 7 kişiydik bir kişiyi tabiki alt edebilirdik fakat adam beni rehin almıştı bu yüzden bizimkiler bir şey yapamıyordu.
Biz kaderimize razı gelmiş başımıza gelecekleri beklerken Asil'in sesi yükseldi:
Asil:Rüşvet Bey birşey sorabilir miyim?
_Faiz!!! adım Faiz!!!
Asil:Rüşvet Bey siz niye kızdınız ki şimdi?
Adam ya sabır çekip susunca Asil de sustu .
2 SAAT SONRA
2 saat sonra Emniyet müdürlüğüne gelmiştik,bizim çete ilk defa suç üstü yakalanmış olmanın sinirini yaşıyorken ben yine o adamı gördüm savcıyı ve o da bizi gördü .
Savcı:yine mi siz?
Efnan:Ne kadar ayıp o da her geldiğimizde burda biz bir şey diyor muyuz?
Aylin:Efnan!
Efnan:Efendim
Aylin:yine seni duydu.
Efnan:Ne sorunlu bir adam bu da her söylediğimizi duyuyor.
Meltem:Aşkım duymasa sorunlu olmaz mıydı?
Savcıya baktığımda o da bize bakıyordu gerçekten söylediğimi duymuştu.
Savcı:Ben cumhuriyet savcısıyım.
Efnan:Ben de yılların hırsızı.
Ortam biraz gerilince yine konuşan Asil oldu;
Asil:yemin ederim biliyordum bugün kötü bir şey olacağını biliyordum.
Savaş:Nerden biliyordun lan? Asil:Sabah kendi dış fırçamla Meltemin diş fırçasını karıştırmışım daha önce hiç karıştırmamıştım. Meltem:Asil inşallah kendi fırçanı kullanmışsındır. Asil:Evet kendi fırçamla fırçaladığıma eminim. Meltem:Nasıl bu kadar eminsin? Asil:ikisiyle de fırçaladım mutlaka birisi benimdir. Meltem:Asillll!!!!!!! Asil ve Meltem tartışırken yine savcının sesi yükseldi; Savcı:Sessiz!!! Efnan:Konuştu yine güncelleme hatası. Aylin:Bunu duysaydı biterdik aşkım. Efnan:Duyarsa duysun. Meltem:Bunu duydu aşkım. Efnan:Sorunlu biri olduğunu söylemiştim. Biz yine kendi aramızda konuşurken savcının gözü bizim üzerimizdeydi. Bize biraz baktıktan sonra yürüyüp müdürün odasına girdi. Bizim de tek tek ifademizi aldılar fakat kurtulmak geçen seferki kadar kolay değildi çünkü suç üstü yakalanmıştık.İfade verdikten sonra bizi nezarethaneye aldılar.Kızlar ve erkekleri karşı karşıya koydular.Ben biraz mahcuptum sonuçta benim yüzümden burdaydık.Biraz daha dikkatli olabilirdim ,odada biri olduğunu farketmem gerekirdi.Bu yüzden sessizce köşeye yürüyüp diz çöktüm bizimkiler beni fark etti.Kızlar yanıma çöktü erkekler de kapıya yürüyüp demirleri tuttular; Yaman:Güzelim? Savaş:Abicim? Asil:kardeşim ? Levent:Gülüm? Aylin:Çiçeğim? Meltem:Güzel gözlüm? Hiçbiri adımla seslenmemişti.İnsana isim doğduğu zaman insanlar ona öyle seslensin diye konurdu fakat o insan büyüdüğü zaman onu seven insanlar zaten ona en güzel şekilde seslenirdi,küçükken ona konulan isme ihtiyaç duymazlardı.Bizi sevmeyen insanlar ise ismimizin yanına bir de soyadımızı eklerdi bizle arasına daha çok mesafe koymak için.Onlar benim için sıradan insanlar değildi ve bende onlar için değildim .
Efnan değildim artık zaten Efnan olmayı hiç sevmemiştim fakat 5 yıl geçmesine rağmen hala tuhaf geliyordu.5 yıl öncesine kadar ismime hiçbir iyelik eki getirilmezdi fakat şimdi ismimi çok az duyuyordum artık birinin güzeli birinin çiçeği birinin güzel gözlüsüydüm. Biz 7 kişiydik ve her şeyimizle bir aileydik.Aslında 5 yıl öncesine kadar yanında olduğum insanlar da 7 kişilik bir aileydi.Hayır hayır benimle beraber değil bensiz 7 kişilerdi,beni o evde aileden saymıyorlardı.Zaten o evde bir benim hesabım yoktu bir de yediğim dayakların... Bizimkiler ben ne zaman bir şeye üzülsem neye üzüldüğümü ben söylemeden anlarlardı yine öyle oldu ben konuşmadan anladılar beni. Kızlar gelip bana sarılırken erkeklerin hepsi kapının yanına çöktü, gözleriyle beni teselli etmeye çalışıyorlardı derken beklenen oldu ve Asil'in sesi yükseldi; Asil:Güneşi görmek ;normal insanlar için çok basit birşey fakat biz mahkumlar için bir mucize. Hepimiz şaşkınlıkla ona bakıyorduk nezarethanedeyiz diye iyice mahkum havasına girmişti. Asil:kim bilir gökyüzü ne kadar güzeldir. Savaş:Gerizekalı 1 saat önce dışardaydın. Asil:Özgür olmak nasıl bir şey acaba. Artık dayanamayıp hepimiz gülmeye başladığımızda Asil gayet ciddi bir şekilde mahkumiyetimizi düşünüyordu.Biz gülerken kapı açıldı ve iki kişi geldi; bunlar savcı ve evine girdiğimiz başkomiserden başkası değildi.Adam kapının yanına yaklaşıp konuşmaya başladı ; _ Bakın savcım bunlar evime giren hırsızlar. Savcı zaten bizi tanıyordu bir süre bize baktıktan sonra savcı konuştu; Savcı:Nasıl yakaladın? Savcının sorusuyla adam işaret parmağını kaldırıp beni gösterdi. _O kızı yakalayınca diğerleri kendi çıktı. Savcı ağzının kenarını kaşıyıp kafasını çevirdi kahretsin benim yakalanmış olmam onu gülüyordu değil mi. Savcı:Ayarlayamadığın ses tonunla konuştuysan... Efnan:Konuşmadımki. Savcı: Bide konuşmamana rağmen yakalamışsın rezillik. Tam bu dediğini cevap verecektim ki birden öksürmeye başladım.Yine birisi sigara içmişti bizimkiler değildi muhtemelen savcı yada başkomiser içmişti.Ben öksürmeye başlayınca bizimkilerin hepsi başıma toplandı . Yaman "su getirin" diye bağırdı panikle öyle demişti fakat biz nezarethanedeydik dolayısıyla kimsede su yoktu.Herkes panikle birbirine bakarken savcının sesini duyduk "suyu alın" dedi. Onun tarafına baktığımda elindeki şişeyi demirlerden içeriye uzattığını gördüm.Asil koşup şu şişesini getirdiğinde yine savcının sesi yükseldi bu sefer muhatabı bendim; Savcı:Şişeden ben içmiştim ama umarım tiksinmezsin. "Çok tiksindim ya ağzıma bile sürmem bunu"diyip tüm şişeyi kafama diktim. Savcı şaşkınlıkla yüzüme bakıp güldü kısa bir gülmeydi fakat ilk defa böyle güldüğünü görüyordum ,tuhaftı kendi gözümle görmesem bu adamın güldüğüne inanmazdım. Suyu içmek biraz iyi gelmişti ben biraz kendime geldiğimde bizimkiler de rahat bir nefes aldı. Savcı ve başkomiser yürüyüp kapıdan çıktığında biz siyah yıldızlar olarak yine başbaşaydık, herkes birbirine yaslanıp uyumaya çalıştık. Asil gibi mahkum olacağımızı düşünmüyordum fakat biraz tedirgindim .Yarın serbest kalacak mıyız bilmiyorum en iyisi sabahı beklemekti fakat uyumak için daha erkendi, bizimkiler yorgun olduğu için uyumuştu bende kendimi uykuya verdim. SABAH Nihayet sabah olmuş ve bizi nezarethaneden çıkarmışlardı tekrar ifademiz alınacaktı serbest kalacak mıydık bilmiyordum ama oraya dönmek istemiyordum. Ben düşüncelere dalmışken birini gördüm; kahretsin bu oydu.Yıllar geçmesine rağmen hiç değişmemişti.Yıllar önceki o kızdı hala.Leyla burdaydı gerçekten burdaydı en az ihaneti kadar gerçekti. Selammm ben geldimmmm kurgumun 5.bölümüne hoş geldinizzzz😘😘😘 umarım beğenirsiniz okuyan zaman ayıran herkese kocaman sevgiler🌸🤍🍂
|
0% |