@begumdeniz
|
Arabaya binmiş askeriyeye gidiyordum yaptığımız tartışmanın ardından masada tek kalınca bende evden çıkmıştım.Beni düşündüklerini biliyordum ancak böyle olmazdı zaten benim üstüme biraz fazla geldiler bence, elimden geldiği kadar izin almaya çalışmıştım . Askeriyenin önüne geldiğimde aracımı park ettim arabadan indiğimde yüzbaşı Atlas Miran dik duruşuyla bana bakıyordu ela gözleri gözlerime temas ettiğinde içimde hareketlenme oluyordu resmen, bana noluyor ben buraya neden geldim ne yaşıyorum,ilerlemeye başladım yüzbaşının karşısına geçip durdum, -"günaydın yüzbaşım ben tekrardan dün ki olay için özür dilerim biraz konuşabilirmiyiz?"dedim, gözlerini saçlarıma çıkardı ve sonra tekrar gözlerime bakıp, -"tabi ki savcım şöyle geçelim isterseniz" -"olur, teşekkür ederim." Az ilerideki masaya geçip karşılıklı oturduk, -"bakın yüzbaşım önceden ajanmışsınız , sonra Mehmet Miran yüzünden bırakmışsınız biliyorsunuz ki ben gerçek bir savcı değilim sadece taklit yapıyorum yani buraya terör üyelerini bulmaya geldim Mehmet Miran sizin adınızı kullanarak bana annemi öldürdüğünü söyledi bu yüzden biraz fevri davrandım sonra birileriyle konuşup gerçeği öğrendim tekrar özür dilerim"dedim, -"bakın savcım özür dilemenize gerçekten gerek yok asıl ben özür dilerim ilk geldiğinizde size kendimi tanıtmalıydım"dedi , o sert görünüşten bu kadar kibarlık beklemezdim ama gerçekten iyi biriydi ayağa kalktım ve tam ilerleyecekken arkadan bir el gözlerimi kapattı -"bilin bakalım ben kimim?"dedi, çaylak olduğu zaten belliydi böyle bir soruya gerek yoktu, -"sen kimsin de Eftalya dokunuyorsun!"diyerek araya giren yüzbaşı oldu "Asıl sen kimsin ben Alper Eftalyanın çaylağı"dedi, o nasıl cevaptı ya! Eftalyanın köpeği,yok ördeği demek gibiydi, -"Durun! Sakin olun Alper çabuk özür dile yüzbaşı Atlas Miran senin karşındaki" -"ben özür dilerim yüzbaşım!"dedi ve meşhur asker duruşunu yaptı yüzbaşı ona doğru ilerleyip -"öyle değil böyle " diyerek alperin yani çaylağın duruşunu düzeltti -"savcım bende sizden özür dilerim bu olay için" -"hayır, yüzbaşım siz beni korumaya çalıştınız ben sizden özür dilerim"dedim ve konuyu kapattım çaylağa kolundan tutup arabaya sürükledim sürücü koltuğuna geçip -"bravo Alper mükemmel bir girişti sağol" -"birşey değil amirim" -"oğlum sen salak mısın çaylak bak fena olacak o çeneni kapa!" -"amirim ben ne yaptım ya" -"çaylak!" -"tamam amirim sustum ama bilin ben size çok kırıldım"dedi , allahım sen bana sabır ver ********** "Amirim bura nere?"dedi çaylak Alper -"benim evim çaylak biliyorsun annem öldü benim bir kardeşim var onunla konuşurmusun bana söylemediği şeyler var gibi geliyor " -"tabiki amirin siz yeter ki isteyin" Dedi ve kapıyı açıp arabadan indi birlikte evin kapısına geldiğimizde zile bastım ilk çalışta açılmayınca tekrardan bastım bu sefer açıldı kardeşim karşımdaydı -"Çaylak bu Efe kardeşim ben gelinceye kadar eğlenin " -"baş üstüne amirim " -"efe çaylağı fazla yorma"dedim ve göz kırptım, -"abla çocuk muyum ben ?" -"of Efe anladık büyüdün biraz takılın anladın mı görüşürüz" Dedim ve arkamı dönüp ilerlemeye başladım Emre'nin yanına uğrayacaktım çaylak gelince aksaklığa uğradı ne zamandır görüşmüyorduk Arabya binip gazı kökledim.Sonbahar havası şehre çoktan inmişti ağaçların yaprakları sararmış,kurumuştu sonbahar ağaçların yapraklarını soldursada sonradan çok daha güzel çiçeklerin ve yaprakların açacağının habercisiydi,peki annemin ölümüde mi iyi birşeyin habercisiydi? ~geçmiş~ "Yanmam gönlüm yansada, Ecel beni alsada ." Çalan şarkı annemin mırıldanmasıyla devam ederken kardeşim ve ban oturmuş ders yapıyorduk onun dersle arası çok iyiydi ancak benim öyle değildi . Okulda çoğu zaman dışlanırdım ben ama o hep popülerdi,bu düşüncelerim kapıdan gelen anahtar sesiyle kesildi,gelen babamdı -"çocuklar ben geldim!"diyen babamın neşe dolu sesi evi doldurdu -"hoşgeldin hayatım"dedi annem -"baba!"dedim ve ona doğru koşmaya başladım hemen kollarını açtı ve beni kucağına aldı.Babam bir başkaydı benim için daha çok ilgiydi bize , -"babaaaa!"diyen efe de hemen geldi yanımıza Babam geldikten bir saat sonra yemek yemiş sonrasında annemin ısrarı üzerine yatağıma geçmiştim ancak annem ve babam bir konu hakkında konuşuyorlardı sesleri az da olsa duyulabiliyordu daha fazla duyabilmek için odadan çıkıp basamağa oturdum, -"hayatım bak bu sefer olmaz öncedende gittin gizlice sızdın ancak çocuklarımız var bu sefer gidemezsin"diyen babamdı, -"bak benim sırf çocuğum var diye beni böyle kısıtlayamazsın !" -"Hala yanlış yerden bakıyorsun ben sana seni kaybetmekten ölmenden korktuğumu ve çocuklarımız olduğunu söylüyorum seni kıstlamıyorum!"dedi bu sefer onunda sesi yüksekti -"kusuruma bakma ben gidiyorum işimi yapacağım ancak unutma ben evlatlarımı vatan uğruna terk ediyorum!"dedi Gİdiş o gidişti bir daha suratını görmedim ben okumak için şehirden ayrılınca işler dahada zorlaştı sadece telefondan görüşüyorduk ama aramızda hiç bir sevgi bağı yoktu o gidiş bir daha ilkbahara dönmedi hep sonbahar olarak kaldı ~şimdiki zaman~ Emrenin yanında onun evinde oturmuş kahve içiyorduk konuya bir şekilde girmem gerekiyordu artık -"Emre ben senden bir konu hakkında yardım istiyorum" -"söyle bakalım deli kız" -"ben annemin intikamını istiyorum bunun için bana bazı bilgiler vermen lazım" -"Ne!Eftalya saçmalamayı kes biz vatan için çalışıyoruz bu işe ailemizin intikamını karıştıramayız" -"Emre bunu bizde biliyoruz herhalde senden bir şey istedim yapamayacaksan direk söyle!"derken kapı zili çaldı Emre kapıya doğru giderken, -"bunu sonra konuşacağız Eftalya" Dedi ve kapıyı açtı gelen narin sevgilisiydi -"naber hayatım?"dedi narin sevgilisi -"iyi aşkım geç içeri"dedi Emre Narin gelin ayağındaki topuklu ayakkabılarıyla gelirken beni gördü, -"aaa! Sende burdaymışsın herzaman ki gibi"dedi ağzını büzerek -"ben sen yokken de burdaydım"dedim ve göz kırptım belimdeki silahın kabzası beni rahatsız ettiği için çıkarıp masaya koydum, Emre de gelip yanıma oturdu narin gelin ise karşı koltuğa, -"Emre benim yanıma gelsene sevgilim"dedi o benim kuzenimdi yanlış anlaşılacak bir durum yoktu sırf gıcıklık olsun diye yapıyordu -"yok ya böyle iyi " dedi Emre ve elini tuzlu fıstık kabına atıp fıstık aldı , Narin sevgilisi Emre'ye tehditkar bakışlar attı ama Emre hiç oralı olmuyordu, -"senin adın ne Narin gelin"dedim -"Narin gelin mi?"dedi -"evet,narin değil misin?" Boğazını temizleyip, -"adım Ece benim"dedi -"he iyiymiş Emre fıstık versene ya" -"al gülo!"dedi ve bana doğru uzattı, -"sağol" Emre'nin çalan telefonu sesizliği bozdu , -alo -tamam yüzbaşı gel evdeyim Dedi ve kapattı, -"ne olmuş Emre" -"seni kaçıran takside bir not varmış onu getiriyor şimdi"dedi Aradan geç zaman bir yılmış gibi gelsede Ece gidince geçti, -"Atlas sen diyorsun ki Eftalyayı intikam için kaçırdılar " -"Evet, Emre "dedi Atlas -"ya bende buradayım ya sorabilirsiniz yani" -"onu biliyoruz Eftalya ama doğru söylemeyeceğinide biliyoruz mesela" Of emre of bir konuda da bana güvensen keşke , -"birşey soracağım yüzbaşı ile siz arkadaşmısınız" -"evet Eftalya liseden beri hemde " -"bundan benim niye haberim yok"dedim bir anda -"Eftalya beni delirtme kes artık şunu" -"ya of sen kes be sesini karşında savcın var senin" -"şuan işte değiliz çakma savcı" Dedi bende tam o sırada ayağa kalkıp koyduğum silahımı alıp belime taktım, -"Emre eğer bana yardım edeceksen akşam ara etmeyeceksen köstek olma" -"kabul ederim ancak tek bir şartla Atlas da senle birlikte gelecek " -"Emre saçmalamayı kes ben kendimi koruyabilirim" -"Eftalya hem onun ailesi o daha iyi tanır bak eğer atlasa güvenmiyorsan o ailesiyle 18 yıldır konuşmuyor sıkıntı yok ayrıca senin kendini koruya bileceğini bende biliyorum ancak bugün o gelen çaylak seni derde soka bilir o nedenle atlasda seninle olacak olamaz ise yardım etmem" -"peki o zaman Atlas saat 12'de bizim evin önünde ol yerini Emre söyler zaten"dedim ve kapıya yöneldim ancak o sırada eller havaya diyen bir ses duydum suratına bakmadan elim belimdeki silahıma gitti silahı çıkartıp ateş edinceye kadar kapının eşiğine saklandım ateş etmek için çıktığım ateş edilen olmuştum karnımdan vurulmuştum elim karnıma gitti silahım yere düştü evden gelen ayak sesleri Emre ve Atlasa aitti düşmeme ramak kala yine aynı kalın kolar tarafından tutuldum duyduğum son cümleler şunlar oldu -"Eftalya aç gözlerini hadi yapma bunu bana"diyen Atlas korktum o beni seviyormuş ancak ben ona onu sevdiğimi hiç söylemezdim eğer annemin kaderini yaşarsam....
|
0% |