Yeni Üyelik
13.
Bölüm

göz yaşı

@birazcikyazar

MEDYA: karan ural

 

Bu bölüm normalde Çarşamba gelecekti ama abisi kendisine 'sırıtma annem evde damat da damat diye gezer' diyen okuruma kıyamadım kdhsks

Ay tekrardan merhaba bildiğiniz üzere karan ural final olduktan sonra komutan kızını yazmaya başlayacak aslan ay bana konusunu anlattı biraz sizi feci bir kitap bekliyor gençler

Bu arada bu bölüm bir tık üzücü olacak zaten göz yaşı kısmından anlayabilirsiniz.

Bölüm arkadaşların ağzından yazılmış olacak yani karanı bu bölüm fazla görmeyeceğiz.

Neyse bölüme geçelim

 

~mirkan 7 Gürkan 7 yaşındayken

"Baba yapma!" Diye bağırdı mirkan bir yandanda ellerinde bulunan kelepçeden kurtulmaya çalışıyordu.

"Sen benden oğullarımı çaldın lan!" Diye bağırdı yaman şahin. Mirkan ellerini çözmeye çalışırken Gürkan şoka girmişti. Gözleri sadece babasının elindeki bıçağa bakıyordu.

Annesi doğum gününde çok istedi diye almıştı o bıçağı...

"Hayır baba!" Diye bağırsada mirkan bir fayda etmiyordu artık. Annesi babası ile uğraşırken mirkan babasının müdahale etmesin diye ona taktığı kelepçeyle uğraşıyordu.

"Gürkan birşey yap!" Cevap yoktu Gürkan girdiği şoktan çıkamıyordu. Bir şey oldu babası elindeki bıçağı defalarca annesine sapladı. Mirkan hareket etmeyi kesmişti. Gürkan gözlerinden akan yaşla yerde kanlar içinde yatan annesine bakıyordu.

Yine aynı kabus ile açtı güne gözlerini mirkan yine elleri kolları bağlı annesinin ölümünü seyretti.

Travma olmuştu onda kelepçeler. Kelepçeyi gördüğü an aklına geliyordu o anlar.

Minicik elleri ile annesinin cansız bedenine dokunuyordu Mirkan. "anne uyansana" dedi gürkan. "Abi neden uyanmıyor?" Diye soru sordu mirkana

Ne diyecektiki kardeşine?

Diyememişti mirkan annem öldü diyememişti.

Gürkan ise hep kendini suçladı eğer o gün o bıçağı orda bırakmasaydı belkide annesi şuan yaşıyor olacaktı.

Ekibin hiç biri kolay şeyler atlatmamıştıki.

Mesela oğuzhan...

~oğuzhan 6 yaşındayken

"Abi hadi oyun oynayalım" dedi küçük Oğuzhan abisine

"Olmaz Kepçe sen hep mızıkçılık yapıyorsun" dedi okan

"Abi söz veriyorum bir daha yapmayacağım noğlurr" diyerek yalvarmaya başladı Oğuzhan

"Of tamam ama sonra ödevlerimi yapacağım" okan

"Tamam" dedi.

"Ozaman polisçilik oynayalım sen hırsız ol bende polis olayım"

"Tamam kepçe anlaştık" dedi okan ve masasının başından kalktı.

Oğuzhan içerden elinde silahla geri gelmişti.

"O oğuzhan elindekini bırak abicim bak onunla oyun olmaz"

"Ama neden ben polisim kaldır ellerini yoksa vururum" dedi oğuzhan

"Oğuzhan oyun değil abicim bu hadi onu bana ver" dedi okan

"Yaklaşma abi!" Dedi ve bir silah sesi duyuldu evde. Koskocaman konak bir silah sesi ile çınladı.

"Oğlum!" Diye koştu Ferhat bey yukarıya, okanın odasına girince, bağırdı.

Okanı, biricik oğlu yerde kanlar içinde yatıyordu.

"OKAN!" diye bağırdı. Ferhat bey sesi duyan herkes yukarıya gelmişti.

Ceyda hanım okanı görünce çığlık atmıştı.

"OKAN!" diye bağırdı Ceyda hanım

"Semih ambulansı ara!" Dedi fuat bey

Ferhat bey sürekli oğlunun nabzını kontrol ediyordu.

"Semih nerde kaldı şu amına koyduğumun ambulansı?!" Diye bağırdı artık ferhat bey.

Oğuzhan sadece abisine bakıyordu. Selin hanım gelip onu götürmüştü.

"Katil! Oğlumu öldürdün sen benim! Katilsin sen Oğuzhan abinin katilisin sen!" Diye bağırıyordu ceyda hanım

Oğuzhan daha 6 yaşındaydı nerden bilebilirdiki?

"Ben bilerek yapmadım anne" diye ağladı Oğuzhan

Selin hanım daha fazla dayanamayıp götürdü Oğuzhanı.

Ambulans geldi. Ama geç kalmıştı. Okanın cansız bedeni ferhat beyin kucağında getirilmişti ambulansa.

Oğuzhan katılmamıştı abisinin cenazesine. Çünkü annesi onu görünce katil diye bağırıyordu. Babası hiç birşey demiyordu çünkü okanın vurulduğu silah ona aitti.

Eğer ortalıkta bırakmasaydı oğlu onunda yaşayacaktı.

Abisi 9 yaşındayken ölmüştü. 6 yaşında eline abisinin kanı bulaşmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

OKAN ÖZKAYA

 

 

 

 

D.T: 21.07.2003

 

 

 

 

Ö.T: 22.06.2012

 

 

 

 

Ruhuna Fatiha

 

Tekrar gelmişti abisinin mezarına kendi elleri ile öldürdüğü abisinin mezarına gelmişti oğuzhan.

12 yıldır sürekli yaptığı gibi gelmişti

Onun oyun zannettiği ama kardeşini canından eden o silah.

Mesela Barkın...

~ Barkın 7 yaşındayken

"Baba söz veriyorum bir daha yapmayacağım gerçekten"

Ne kadar yalvarsada olmamıştı babası onu yinede o dolaba kitleyecekti.

"Kapat çeneni barkın!"

Diye gürledi babası. Suçu yoktu oysaki sadece eve 5 dakika geç gelmişti.

Babası tekrar getirmişti o odaya, Barkını tutup dolaba koymuştu. Ne kadar yalvarsa bile olmamıştı.

Ama işler tahmin edilen gibi gitmemişti. Babası dolabın üstündeki kiliti kitledikten kısa bir süre sonra dolap aşağı düşmüştü. Kapakları yer ile bir olurken Barkın dolabın içinde kalmıştı.

Hava alanı kısıtlanmıştı. Nefes alamıyordu. En sonunda havasızlıktan bayılmıştı.

Onu sabah abisi bulmuştu.

Dolabı kaldırıp kapağını açmıştı.

Kardeşi ölü gibi yatıyordu. Babasına haber vermişti. Zahir altun odaya gelip Barkını kontrol etmişti fakat oğlundan tepki yoktu.

Hastaneye götürmüştü Barkını. Acil müdahale odasına alınmıştı.

O günden sonra Barkın dolaplardan korkar olmuştu.

Babası onda travma yaratmıştı.

 

Mirkan, Oğuzhan, Barkın ve Gürkan her zaman olduğu gibi bu günde karanın mezarına gidiyordu.

Gürkan bütün neşesi ile "karan! Biz geldik" diye bağırarak koştu mezara.

Çünkü bir söz vermişlerdi birbirlerine

~ söz verdikleri gün

"Ya oğuzhan abi biz napalım? Gürkanın suçu" diye şikayet etti karan

"Yok siz adam olmazsınız bir gün birinizin cesetini sağda solda bulucam diye ödüm kopuyor"

"Söz verin lan" dedi mirkan

"Ne için?" Diye sordu Barkın

"İçimizden biri erken ölürse geride kalanlar her gün o kişinin mezarına gidecek"

"Sözde ,Allah korusun oğlum kimse ölmeyecek herkes yaşayacak"

"Sözmü?"

"Söz!" Dedi oğuzhan

"Söz ulan söz!" Dedi karan

"Söz kardeşim" dedi gürkan

"Söz tamam ya" dedi Barkın

Ve muhteşem 5 li o gün asla ayrılmayacaklarına söz verdi.

 

Ama karan sözünü tutmamıştı. Onları bırakıp gitmişti.

"Sözünü tutmadınız beyefendi" dedi Barkın

"Noldu karan ölü gibisin kardeş" diyerek dalgaya aldı mirkan, ama herkes biliyordu karanın ölümü en çok Mirkanı etkilemişti.

Sonuçta onlar ayrılmaz ikiliydi. Herşeyini beraber yapan çocuklardan biri artık yoktu.

 

KARAN URAL KANDEMİR

 

DT: 12.04.2007

 

Ö.T: 15.03.2024

 

Ruhuna Fatiha

 

"Mezar taşı soğumuş karanın. Toprak altındada böyle üşüyormusun kardeşim?"

Diye sordu mirkan canı yanıyordu. Hemde hiç olmadığı kadar fazla yanıyordu.

"Üşürmü abi?" Diye sordu Oğuzhana

Şuan tıpkı küçük bir çocuk gibiydi. Sorusunun cevabını arayan ve canı yanan küçük bir çocuk.

"Üşümez abicim, artık karan asla üşümez, ne canı yanar ne acıkır nede susar, artık mutlu abicim bizden daha mutlu hemde"

"Mutludur demi abi?" Diye sordu Barkın

"Hemde çok mutludur" dedi oğuzhan

" O zaman geri gelsin abi" dedi gürkan

"Neden?" Diye sordu Oğuzhan

"Abi karan toprak sevmezki. Abi o korkar orda, üşür abi, karanlıktır orası karan karanlıktan korkar, ağlar abi o ağlamasın"

İşte şimdi herkes susmuştu. Kimse diyecek birşey bulamamıştı.

Herkes gürkana sessizliği ile cevap vermişti.

Korkunç 5 li diye anılırken şimdi dünyanın en umursamaz insanına dönüşmüştü onlar dağılmışlardı.

Çünkü karan ural Kandemir ölmüştü.

Onları birbirine bağlayan ruh ölmüştü...

 

Loading...
0%