Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm Ruhum

@birfanikul_

Dıştan okadar sessizdim ki ama içim öyle değildi. Hiç bir şey yapasım gelmiyordu. Biran hastaneye gitmemeyi bile düşündüm.

 

Düşüncelerinden kaçamazdım. Derin nefes alıp yürüdüm saat 7'ye geliyordu. Sabah namazından sonra erkenden evden çıkmıştım. Hastaneye gitmeden önce sahilde kendime kahvaltı yapıcaktım. Annemin sıcacık yaptığı poğaçalar ve yanına termusta endirdiği çayla mutlu olmaya çalıştım. Ama hala hüzünlüydüm. Belki de ben çok kaptırdım kendimi. Alışmamam lazımdı ama itiraf etmeliyim ki alıştım.

 

Bulduğum boş banka geçip oturdum. Elimdeki poşeti bankın üstüne bırakıp denize baktım.

 

Ayağıma değen şeyle refklesle kendime çektim ayaklarımı. Gördüğüm kediyle gülümsedim. Elimi uzatıp kucağıma aldım.

 

"Korkuttun beni minnak ya!" Dedim gülüp.

 

"Sende mi üzgünsün benim gibi?" Dedim elimle başını okşayarak. Sarı sarı tüyleri vardı. Dizlerimin üstüne koyup okşadım tüylerimi. İçim bir anda yumuşacık olmuştu.

 

Sevgi insana gerçekten iyi geliyordu. Bir süre öylece izledim denizi. Bu arada da minik kedi uyuya kalmıştı onu rahatsız etmeden yavaşca kalktım. Elimi poşete uzatıp aldığım da uyanmıştı bile.

 

Poşetin içinde ki saklama kapından bir poğaça çıkarıp ufalayıp bankın kenarına yere endirdim.

 

"Gel güzelim benim!" Dedim kucağıma alıp tüylerini okşadım.

 

"Sen bunları bir güzel ye tamam mı?" Dedim yere bırakarak.

 

Bıraktığım anda koklayıp yemeye başladı. Çantamdan ıslak mendil çıkarıp elimi sildim. Kullandığım mendili çöpe atıp yemeğini yiyen kediye baktım.

 

"Görüşürüz haftayaa inşallah."

 

Arkama dönüp yürümeye başladım. Hastanenin otobparkı gözükürken bakışlarımı yere indirdim. İçim hala sıkılıyordu.

 

"İnciii!"

 

"Selamünaleyküm hayırlı sabahlar yiğen!" Diyen enerjik amcamla gülümsedim.

 

"Aleykümselamm amca hayırlı sabahlar."

 

"Noldi niye gemilerin battı daa?" Diye şakayla sordu.

 

Gülümsedim sustum.

 

"Anlatmak istemiyorsun. Ama şunu unutma bir arkadaşın olarak yanındayım anlatmak istersen bir alo demen yeterli inşallah."

 

Kafamı çevirip gülümsedim.

 

"Allah razı olsun teşekkür ederim ertuğrulcum."

 

"Ooo ertuğrulcum diyorsun?"

 

"Tabi babamların yanında amca diyicem bundan sonra. Onun haricinde Ertuğrul ertuğrulcum aslanım."

 

Gözlerini silince yerimde durup baktım.

 

"Noldu!"

 

"Dediğinden gözüm yaşarmadı!" Dediğinde beni bir gülme tuttu.

 

"Yaa!"

 

.

.

.

.

 

Öğlen molası için kantine gelmiştik. Elimde ki kahveyi besmele çekip ağzıma yaklaştırıp bir yudum aldım.

 

"Anlamıyorum ne bu kahve sevgisi ya!"

 

"Tadı güzel ve gün içinde uykum varsa bile gidiyor."

 

"Afia'nın kahvesi mii?"

 

"Evet tadı süper geçen helal dünya marketine pasta gelmişti. Sevinçten çığlık atmıştım adam bişey oldu sanıp geldi." Dedim gülerek.

 

"İnsan beni de çağırır."

 

"Sen yediğinde beni çağırdın mı? Unutmadım kostok efendii!"

 

"Oldu iki kızım ne kostoğu ya dolandı diline söyleyip duruyorsun."

 

"Ay öyle deme manası güzel Ertuğrul." Dedim gülümseyerek.

 

"Neymiş manası?" Dedi alayla.

 

"zarif, kibar, çalımlı, güzel giyinmiş ve yakışıklı demekmiş." Dedim gülümseyerek.

 

"İlk defa duyuyorum inci!"

 

 

Telefonum ard arda titreyince cebimden çıkartıp ekrana baktım.

 

Canım elifi'm♥️: müsaitsen yukarı gelirmisin Zübeyir senle konuşucakmış.

 

Siz: ne için? Kantinde öğle molasındayım.

 

 

Canım elifi'm: bilmiyirum bana da söylemedi zaten saat 2 çıkış yapacaklar istabula dönüyorlar.

 

Siz: tamam geliyorum.

 

Telefonu kapatıp yerinden kalktım.

 

"Yukarı kadar çıkmam lazım lütfen sorma olurmu hazır değilim buna."

 

"Sormuyorum ama yanında olduğumu unutma inci'm."

 

 

"Allah razı olsun teşekkür ederim hayatımda ki güzellik." Dedim yanağını sıkıp Ertuğrulun.

 

"Amin ecmain olsun. Yanaklarım ağrıyor ya yapma şöyle yoksa koluna saat yaparım." Dedi gülümseyerek.

 

"Yok yok kalsın saat. Allah'a emanet." Dedim kaçarak.

 

"Sende Allah'a emanet." Dedi gülümseyip.

 

Kantinden çıkıp asansöre binmeyip merdivenden çıkmayı tercih ettim.

Ne diyicek ki? Heralde Teşekür falan edicek. 3 kata geldiğimde sola dönüp ilerledim. Biraz daha gittikten sonra kapının önüne gelmiştim. Derin nefes alıp sakin kalmaya çabaladım.

 

Kapıyı tıklatıp elimi geri çektim.

 

"Gelebilirsiniz." Diyen Elifin sesi ile kapıyı açıp içeri geçtim.

 

"Selamünaleyküm."

 

"Aleykümselamm hoş geldin."

 

Gülümsediyip sarıldım elife. Elif bende ayırılıp eliyle bir yeri gösterdi.

 

Kafamı çevirip baktım. Zübeyir oturur vaziyette elife bakıyordu biran yine göz göze gelince bakışlarımı elife çevirdim.

 

"Zübeyir sana birşeyler söyleyecekmiş, kulaklığımı takıp şurada oturacağım ben."

 

Kafamı salladım.

 

"Hoş geldin." Dedi Zübeyir sakince.

 

"Hoş buldum."

 

"Seni kırdığımın farkındayım inci özür dilerim öyle davrandığım için."

 

"Evet kırıldım ama konuyu uzatmak istemiyorum. Sorun değil."

 

"Sorun inci seni kırmaya hakkım yok özellikle de... Sevdiğim biriyse bas edilen kişi."

 

Dediğiyle kalp atışlarımı kulağımda duymaya başladım.

 

"Çok hızlı gelişti belki sana göre bana göre de öyle ama ruhum ruh eşimi buldu sanırım..."

 

 

.........................

 

Selamünaleyküm

 

Nasılsınız?

 

Gazzeyi, doğu türkistanı, Suriyeyi, lübnanı ve zulmü uğrayan bütün mazlumları unutmayalım Rabbim onlara yardım edebilmekte bizleri vesile eylesin🤲

 

Boykot etmeyi unutmayın güzelim💐

 

Allah'a emanetsiniz selametle 🌸

 

Cum,25.10.2024

Loading...
0%