Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20. Bölüm Sonuç

@birfanikul_

Sahiden amcammıydı? Öyle ise neden beni hiç aramadı sormadı. Şimdi ise en mutlu anlarımı yaşadığım anlarda ortaya çıktı.

 

Derin nefes alıp verdim uykum okadar çok var ki kafamı yastığa koyup uyumak istiyordum. Kaç yaşına gelirsem geleyim uyuyunca rahatlıyordum.

 

"Bişey mi oldu?"

 

"Düşünüyordum öyle." Dedim. Sevde bir kolunu omzuma atıp sarıldı. Başını da omzuma yasladı.

 

Gülümseyip önümde ki kahveyi alıp besmele çekip yudumladım.

 

"Fulya kardeşim sana bişey sormak istiyorum?"

 

"Dinliyorum asım abi?"

 

"Baban kendi ailesinden nasıl olurda varsalar bas etmez? İkiside yetimhanede büyüdülerse orta da birşeyler var."

 

"Babam çok küçükken yetimhanenin kapısına bırakılmış. Annemde ailesini kaybedince çocuk esirgeme kurumu almış ve yetimanede kalmaya başlamışlar." Dedim.

 

"Hmm anladım kardeşim. Allah razı olsun sağol."

 

"Amin ecmain olsun abi ne demek." Dedi tebessüm ederek.

 

Telefonumun arama sesi yükselince cebimden çıkartıp kim diye baktım.

 

"Selamünaleyküm biz geldik de nerdesin tam olarak?"

 

"Aleykümselamm dur geliyorum?" Dedim yerimden kalkıp.

 

"Dur!" Dedi toprak. Omuzlarına bakıp kaşlarımı çattım.

 

"Yani tek gitme dur bende geleyim arkandan geliyorum." Dedi oda yerinden kalkıp.

 

"Tamam." Dedim restoranın çıkış kapısına doğru ilerledim.

 

Sensörlü kapıya yaklaşınca gördüğüm kişiyle gülümsedim ilkbahar da beni farkt edince hızla gelmeye başladı. Açılan sensörlü kapıdan çıkıp. Kollarımı açtım.

 

"Yiaa canım!" Dedi sarılıp.

 

"Özledin mi beni?" Dedim gülerek.

 

"Tabi ki sen benim dostumsun nasıl özlemem buraya gelmişsin haber bile vermiyorsun!" Dedi ilkbahar.

 

Kollarımı çekip "öylesine bir gelme değil. Haberin olmadı bazı nedenlerden dolayı burdayım içerde anlatırım." Dedim burukça gülümseyip.

 

"Hoş geldin kardeşim şehrimize."

 

"Hoş buldum boran abi sizde hoş geldiniz." Dedim. Bakışlarımı toprağın omzuna indirip elimle boranı gösterdim.

 

"İlkbaharın eşi boran, boran abi sözlüm toprak." Dedim gülümseyip.

 

"Memnun oldum hoş geldiniz." Dedi toprak elini uzatıp.

 

"Hoşbulduk birader."

 

"Biz içeri geçelim merak ediyorum seni buraya getiren sebebi." Koluma girip beni açılan sensörlü kapıdan geçirip yanında götürdü.

 

Bir saat boyunca konuşmuştuk ben, Nisa Sevde, ve ilkbahar. Tüm olanları tek tek anlatmıştım ilkbahara. Uykum hâlâ gelse bile öyle güzel dostlarım olmuştu ki uyanık kalmama bile değiyordu.

 

Bazı insanların varlığı bize iyi gelebiliyordu. Tıpkı toprak, Sevde, Nisa, ilkbahar gibi...

 

.

.

.

.

 

Dün gece direk Akşam namazını kıldıktan sonra uyumuşum. Gece 3 kalkıp yatsıyı kılıp uyumamıştım. Sevde'ye ve Nisaya sormuştum yatsıyı kıldılar mı diye kıldıklarını söylemişlerdi.

 

Otelin balkonuna çıkıp korkuluklara kollarımı yasladım. Bugün belli olucaktı sonuç. Kızmalı mıydım amcam olduğunu iddia eden adama yoksa nedenleri dinleyip anlamaya çalışmalıydım?

 

"Meraba." Diyen sesle yerimde sıçradım.

 

"Korkuttum sanırım seni?" Dedi toprak.

 

Bakışlarımı iki tarafa çevirmeme rağmen yoktu.

 

"Bir üst kattayım boşuna sağına soluna bakma." Demesiyle kendimi tutamayıp yukarı doğru baktım.

 

"Evet biran duyunca korktum." Dedim ve geri korkuluğa kollarımı yasladım.

 

"Özür dilerim. İyimisin?"

 

"Elhamdülillah iyiyim genel olarak nolcağını düşünüyorum."

 

"İnşirah süresi dinlemeni tavsiye ederim insanın ruhuna iyi geliyor."

 

"Allah razı olsun teşekkürler dinliceğim." Dedim manzaraya bakıp.

 

Evlenince toprağa bakarım manzara diye. Kendimi tutamayıp güldüm. Elimle hemen ağzımı kapattım.

 

"Iı içeri geçip telefonu alayım ve dinleyeyim." Dedim arkamı dönüp.

 

Balkonda tam yarım saat inşirah süresini dinlemiştim. Sabah namazı vakti girince ezanı dinledim. Mardin ne kadar güzel bir şehirdi.

 

Taş evleri ayrı bi güzeldi buranın güzel insanları ayrı bi güzeldi. Mardinliymişim ya ben! Dedim gülüp. Tabi gerçekten öyleyse...

 

Sabah namazına kızlarla beraber kıldıktan sonra toprağı ve asım abiyi beklemiştik. Çünkü ben açıktım.

 

"Nisa çaktırmadan sorsana nerdeler!"

 

Kafasını sallayıp telefonu kulağına götürdü.

 

"Selamünaleyküm abiciğim yengecim merak etti neredesiniz acaba?" Demesiyle yaklaşıp koluna cimcikledim.

 

"Oyy yenge yaa! Sana demedim tamam abi biz hazırız. Allah'a emanet." Deyip telefonu kapatıp bana döndü.

 

"Yenge yaa acıdı!" Dedi kolunu tutup.

 

"Canım müstakbel görümcem yapma şöyle şeyler sonra bir ortamda beraber olduk mu iyice utanıyorum."

 

"Tamam tamam." Dedi nisa.

 

Kahvaltıya hep beraber yapıp sonuçları almak için hep beraber gitmiştik. Toprak elinde tuttuğu kağıdı bana uzattı. Kağıdı alıp baktım bir süre. Sonra ise yırtıp besmele çekip okumaya başladım.

 

"Amcammış..." Dedim dolan gözlerimle

 

............................

 

Selamünaleyküm

 

 

Boykot büyük bir silahtır. Çünkü filisti'ni gazze'yi bombalayanın. Can damarlarında para yatar. Finans ve para kaynağıonlar için ölmek ya da hayatta kalmaktır. Yani siz eğer bir Siyonistt'i dize getirmek istiyorsanız elinden parasını alın. Yeter. Bu nedenle ben buradan bütün kardeşlerime sesleniyorum. Gücümüzün yettiği kadar madem onlar bizim medeniyetimizin kalbinde bizim kardeşlerimizi canlı canlı betonun yığınlarının altına görmüyorlar. Gelin bizde onların markalarını, ürünlerini ürettiklerini ne varsa tarihe gömelim. En büyünden en küçüğü devasa bir gemisinden ufacık bir oyuncağına kadar bu dünyadaya finansmanlarıyla hakim olmuş ve insanları böyle tehdit eden, Filistin'in yanında olanlara baskı uygulayan amerika'yı ellerinin avuçlarına almış, batıyı avuçlarına almış ve dünyayı parayla yöneten bu İsrail denen ve siyonist denen 7 büyük başlı ejdarhaya karşı gelin boykot edelim."

(Alıntıdır ve sondaki bir kaç kelimeye ben ekledim devamı bilmediğim için)

 

Günden güne vicdanımızı kaybediyor olabilirmiydik? Ve bu korkunç bir şeydi.

 

Hadisi şerifte şöyle geçiyor;

“Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.” Müslim, Birr, 66.

 

Acıyı his edebiliyorsak insanız.

Lütfen gündemden düşmeyelim gazzeyi ve zulme uğrayan diğer yerleri unutmayalım. İnsanız hayatın yoğun temposuna kapıla biliyoruz ama o yoğun tempoda boykot edip dua edebiliriz🤍

 

İman varsa imkanda var güzel kardeşim yapabilirsin sana güveniyorum yapa bildiğini yap emin ol sen çabaladıkça Allah sana yeni yollar açıcak

 

Allah'a emanetsiniz selametle 🌸

 

Paz,27.10.2024

Loading...
0%