Aynadan kendime bakmaya doyamıyordum. Yeşil omuzlarından pelerini olan bir elbiseydi. Omuzlamın üstünde taşlar vardı. Özel olarak yaptığım eşarpla beraber çok güzel olmuştum. Eteklerimden tutup sevinçle döndüm etrafımda.

Hem rahatça abdest alabilecektim hemde namaz kılabileceğim bir tarzaydı.

Bu gece hanımlarla kendi aramızda kına gecesi yapıcaktık. Anne ve babamın yokluğunu his ediyordum. Hani yanımda olsalar gözleri dolu dolu bana baksalar bende bakışlarımı kaçırıp gizli gizli ağlasam... Olsun peygamberimizde ne zorluklar çekti pes etti mi? Hayır. İmanla umutla dua ile yola devam. Gözümde ki yaşları kolumla sildim.

Ellerim heyecandan tir tir titriyordu. Bir zamanlar dua ettiğim anı yaşamak için dk sayıyorum artık elhamdülillah. Çalan zille oturduğum yerde hızla kalktım.

"Aha geldiler ama daha var oyy!" Dedim hızla kapıya yaklaşıp. Kendime kendime konuşmayı kesip kulağımı kapıya yaklaştırdım.

"Kim o?" Dedim Çat diye açılmaz çünkü feracem üstümde değildi.

"Benim kızım amcan." Diyen sesle elim kapı kolundan kaydı. Yüzümde tebessümüm kayboldu.

"Fulya konuşabilirmiyiz?" Diye tekrar konuştu. Bedenim ayakta durmaya hâli yokmuş gibi yere bıraktı kendini.

"Fulya içerde olduğunu biliyorum açarmısın kapıyı kızım!?" Dedi eliyle kapıya vurup.

"Neden geldin?!" Dedim burnumu çekip sırtımı kapıya yaslayıp gözlerimi kapattım. Gözlerimden ılık ılık akmaya başlayan yaşlarımı sildim.

"Çünkü ciğerparemin en mutlu gününde yanında olmak istiyorum." Dedi sesi artık daha yakın geliyordu öncekine nazaran.

"Sence bunun için geç değilmi koskoca 21 yıl yoksun geç değil mi?"

Bakışlarım hafif dağınık odanın içinde dolandı.

"Ah evladım bir söz vardır. Yük taşımıyana ağır gelmez. Amacım seni bu konuda suçlamak değil çünkü yıllarca bizi hiç görmedin. İnan ki her yanına gelmek isteyip de gelemediğim her gün kalbim parçalandı. Sen sanıyorsun ki seni umursamayıp Güllük gülistanlık yaşayıp gittik. Öyle olmadı yıllarca öz abimden yiğenimden abin'den ablan'dan ayrı kaldık..." Son dedikleri tüylerimi diken diken etmişti.

Benim bir abim ve ablam mı vardı?

"Şimdi kapıyı aç konuşalım güzel kızım?" Dedi az önce duyduklarım beni tepkisiz bırakırken kendime gelip yerimden kalkıp telefonumu aldım. Sevde'ye amcamın geldiğine dair mesaj atıp kapıyı açtım.

"Üstümde feracem yok içeri geçinde kapıyı örteyim." Diye söyledim sesim mesafeli ve netti.

Önce ayaklarını sonra bütün bedeni içeri girince kapıyı örtüm. Yüzüne bakmak istemediğimden elimle koltukların olduğu yeri gösterdim. Benim sessizliğime ayak uydurup koltuğa oturdu. Bende yatağımın üstüne oturup ellerimi bibirine bağladım.

"Benim nasıl bir abim ve ablam olabilir? Annem ve babamın tek çocuğu benim." Dedim zihnim sanki kabul etmiyor gibiydi bu ihtimali.

"Kızım halim iki defa evlendi. Annen'den önce başkasıyla evlendi. İlk eşi çocuğu olmuyor diye boşanmak istemişti. Sonra boşandıktan sonra hamile olduğunu öğrendi ama bir gün anneni babanla görünce sinirlenip amerikaya gitti. Ve yıllarca orda kaldılar geçen sene Türkiye'ye geri döndüler senden haberleri bile yok." Dedikleri bir bir kalbime saplanıyordu. Babamın başkasıyla evlenmiş olması bana iyi his ettirmemişti.

"Nasıl olur sen bunları bu kadar detaylı biliyorsun?" Diye sordum hayretler içerisindeyim.

"Kızım yıllarca babam sonra ben hep abimi takip ettik. Kaldığı yerden tut gittiği yerlere kadar ezbere biliyorum." Dedi derin bir nefes aldı.

Ablam ve abim var... O özendiğim kardeş tablosunu bende mi yaşayacaktım? İçimdeki çocuğa gülümsedim.

"Abim ve ablam diye bas ettiğiniz kişiler nerde yaşıyor?" Diye sordum merakla nasıl biriydiler istermiydirler beni.

"Urfa'da yaşıyorlar. Kızım?" Dedi merhametle konuştuğumuz süre boyunca yüzüne bakmadığım amca bakışlarımı çevirdim. Gözleri aynı babamın gözleri gibiydi amber yeşili... Gözlerinden yüzüne düşen göz yaşıyla kalbim ağrıdı.

"Beni af et güzel kızım..." Dedi dedi titreyen sesiyle ellerini gözlerine sürüp akan yaşı sildi. Gözlerimde sıcaklık his edince ellerimle yüzümü sildim.

Yerimden kalkıp amcamın yanına oturup kollarımı boynuna doladım. O an yılların acısını çıkarır gibi gözlerim den yaşlar boşaldı. O yaşlar bir bir amcamın gömleğini ıslattı. Sırtımı sıvazladı şevkatle.

.

.

.

.

Amcan konuşmamızın üstünden tam 5 saat geçmişti. Söyledikleri zihnimde dolanıyordu. Ama bugün kınam vardı ve ben gitmek zorundaydım.Hava kararmış ve biz hanımlar arasında olan kına için tutduğumuz salona gelmiştik. Evden çıkmadan önce namazlarımızı kılmıştık.

İlk önce kuranı Kerim tilaveti ve dua okundu ardından kına merasimine geçildi.

Sevde eline mikrafonu alıp bana gülümsedi.

"Selamünaleykümm hayırlı akşamlar hepiniz hoş geldiniz! Kınaya geçmeden önce siz değerli misafirlerimizden bir ricamız var. Kına hanımlar arasında olduğu için girişte yazdığı gibi görüntü kaydı ve fotoğraf çekmeye izin yok ve helal etmiyoruz. Buna dikkat ederseniz seviniriz." Dedi zarifçe bir tonda kırmadan söyleyip.

"Sevde abla hangi türküyü söylim?" Diye sordu nisa.

Sevde elindeki mikrafonu kapatıp yanımıza geldi.

"Kürtçe bir tane var o çok hoşuma gidiyor biliyormusun onu 'xıne binin teşdekın' diye geçiyor." Dedi Sevde Nisa dudaklarını büküp kafasını hayır anlamında iki yana salladı.

"Başlıyorum ben o zaman?" Dedi nisa sevinçle. Koltuğun üstünde ki defi alıp besmele çekip çalmaya başladı. Sevde kollarımdan tutup beni orta da ki sandalyeye oturtu. Toplam da 12 kişiydik. Öyle pek çevrem yoktu. Başımın üstünde kırmızı dua indirip geri çekildi.

"Yüksek tepelereee ev kurmasınlar, yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar!"

Kızlar hepbir ağızdan türküyü söylüyorlardı. Nisa da onlara uyumlu bir şekilde def çalıyordu. Birden önümde biri durunca bocaladım duamı kaldırıp bana baktı.

"Kız ağlasana?!" Dedi ilkbahar.

"Niye ağlayayım canım?" Diye sordum o öyle ağla diyince gülesin geldi güldüm.

"Hani gidiyorsun ya?!"

"Evet sevdiğime gidiyorum." Dedim sırıtıp.

"Oyy bu kız beni çıldırtıyor kızlar!" Dedi geri çekilerek kızlar bir anda durmuştu.

"Ağlamıyor yaa!?" Dedi eliyle beni gösterip.

"O zaman bir tur daha hadi kızlar yerlemize!" Dedi Sevde. Onlara gülüyorum resmen!

Kızlar yine bir tur daha söyleyip duağı kaldırdı ağlamadığımı görünce kınayı yakmak için Sevde yanıma geldi.

"Hep çok mutlu olun bitanem Rabbim iki cihan saadeti versin." Dedi ellerime kına yakıp Sevde. Biran anda gözüm bulanıklaştı burnumu çektim.

Elime kınayı yakıp eldiveni geçirdi. Annem babam yoktu belki ama her daim yanımda olmaya çalışan bir kardeşim vardı. Bir anne gibi sevip sayan bir kardeş...

Hafif yerinden kalkıp kollarını bana sardı. Bende sıkıca ona sarıldım.

"Seni çok seviyorum İyiki'm."

"Bende seni çok seviyorum ecmeli'm." Dedim burnumu çekip sesim titrek ve ağlamaklı çıkıyordu.

"Ağlama..." Dedi ama o öyle diyince daha çok ağlayasım geldi.

İkimiz beraber bir müddet öylece ağladık.

"Kızım acaba bende gelinime sarılabilirmiyim?" Diye söyleyen kayınvalidemle yüzümde tatlı bir tebessüm oluştu.

"Tabii." Dedi Sevde benden ayrılıp." Dedi Sevde.Bana bakmadan arkasını dönüp ilerledi. Yerimden kalkıp kayinvalidemin elini öptüm.

"Güzel kızım hayırlı olsun."

"Allah razı olsun teşekkür ederim." Dedim tebessüm edip.

"Amin ecmain olsun. Bunu beğendik umarım sende beğenirsin." Dedi elini çantasına atıp bir kutu çıkardı.

Kutuyu bana uzattı elime alıp kutuyu açtım. Yiaa ama bu çok güzel!

"Yiaa bu çok güzel Allah razı olsun teşekkür ederim." Dedim elime alıp kolyeyi. Altın ve üstünde Allah lafzı yazan bir kolyeydi. Sanırım bayılarak takacağım tek kolye bu olucak...

"Amin ecmain olsun güle güle kullan kızım." Dedi yüzünden eksik etmediği tebessümle.

"Rica etsem takar mısınız malum elim kınalı." Dedim tebessüm edip. Kafasını sallayıp gülümsedi kayınvalidem. Elimden kolye''yi alıp taktı boynuma.

Sonrası akıp giden zaman ve kızlarla aramızda eğlenmekti. Yorgunluktan gözlerim kapanıyordu. Eve kendimi atıp feracemi çıkardım ardından elbisemi çıkardım. Rahat olan pijama takımımı giyip abdest aldım. Namaz için aldığım elbiseyi giyip Yatsıyı kılıp yatağıma uzandım. Bugün zihnimde yaşadığım şeyleri bir bir düşündüm. Napıcağımı bilmiyordum. Düğünüme saatler kalmışken böyle bir olayı görmezden gelemiyordum. Derince nefesimi verip gözlerimi yumdum. Öten telefonumla gözlerim kapalı şekilde telefonu komidinin üstünden elime aldım. Gözlerimi kısıp ekrana baktım.

Yâri'm: son 10 saat vuslata:) Allah'ın izniyle

Yüzüme gülümseme yayıldı. Böylede yetiyordu bir cümle içimdeki bulutları dağıtmaya...

......................

Selamünaleykümm

Evet ilk çiftimiz evleniyorlar ;)

İlkbahar ve boran' ın hikayesini yazmıştım ama kaldırdım. Bu hikayeler bir bitsin sonra belki onu geri yüklerim inşallah.

Nasılsınız?

Biz seni adını söylemeden anarız ey zeytinin diyarı 🫒 🤍

Hayırlı cumalar Dualarınıza beni katarsanız mutlu olurum:)

Zulme uğrayan diğer beldeleri unutmayalım onlarada dua edelim Allah'ın izniyle

Allah'a emanetsiniz selametle kalın 🌸

Cum,22.11.2024