Birkaç saat sahibinin yanında vakit geçiren Panter halinden memnun görünüyordu. Uzun süre yerde oturmaktan ayakları uyuşan Sera yavaşca kalkarak kanepeye uzandı. Kara kedi hava almak istemişti. Bugün evden ayrılmaya kalktığında daha önce hissetmediği kadar tuhaf hissetmişti. Henüz yavruyken sahiplenilmişti. Bu zamana kadar dışarıda bulunmamış, pencereden evin sokağını izlemekle yetinmişti. Bahçeye çıkıp havanın kokusunu duymak, karanlık akşamı izlemek istiyordu. Beyaz kedi, evin asi kedisi. Panter'e kötülük beslemiyordu, sadece ona takılıyordu.

"Fikrini mi değiştirdin? Gidiyor musun yoksa?"

Arkasını dönmedi. Kendini yorgun hissediyordu. İlerlerken sorusunu yanıtsız bırakmadı.

"Hava almaya ihtiyacım var."

Kapının zili çalıyordu. Sera bu saatte kimin geldiğini düşünüyordu. Kapıya doğru yaklaşarak gelenlerin kim olduğunu anlamaya çalıştı.

"Kim o?"

Sesinden arkadaşı Yasmin'i tanımıştı.

"Kapıyı açmayı düşünüyor musun? Andaç'la birlikte geldik." Sera eliyle üzerini düzeltip kapının kulpunu indirdi.

Beyaz kedi Yasmin'i görünce koşarak bahçeye çıktı. Genç kızın arkadaşından hoşlanmıyordu. Panter önünde uçan, ışık saçan uğur böceklerinin dansını izliyordu. Beyaz bir pati uğur böceklerinin kaçmasına neden olmuştu.

"Onları rahat bırakır mısın? Beni de yalnız bırak."

"Üzgünüm ama seninleyim. Yasmin içeride."

Panter iç geçirerek "Yasmin."diye tekrar etti.

"Yasmin kim?"

"Sera'nın yakın arkadaşlarından biri. Bir keresinde beni sevmek için kucağına aldı. Kedi sevgisini anlıyorum ama aşırıya kaçıyor! Bu kadar sıkılmaya gelemem ben."

Sisi sıkıntıya gelemeyen bir kediydi. Kendisini bir tek Sera'ya sevdiriyordu. Sahibine düşkün bir kediydi. Panter ise sevgi delisi bir kediydi. Aytekin'in yanında uyurdu. Zenan kara kedilerden hoşlanmadığı için sürekli sahibinin yanından alırdı. Aytekin son zamanlarda kedisi ile ilgilenmeyi bırakmış, eskisi kadar sevmiyordu. Şimdi ise onu seven bir sahibi vardı. Bugün gördükleri kafasını kurcalıyordu. Düşünüyordu. Kafasında türlü senaryolar kuruyordu. 'Acaba buraya bilgi almak için gelen bir ajan mıydı? Ya da birisini arıyordur. Belki buraya ait olmayan biriydi.' Gözüne takılan bir ışıltı dikkatini çekti. 'Bugün gördüğüm kedi olmalı.'diye geçirdi içinden. Yere yakın bir ışık geçip gidiyordu. Heyecanla Sisi'ye döndü.

"Görüyor musun? Orada bir ışık ilerliyor."

Sisi etrafına baksada bir şey göremedi.

"Tam olarak neyden bahsediyorsun? Ben ışık falan göremiyorum."

Kara kedi şaşkınlıkla birkaç adım ilerledi. Görüyordu. Bir kedi gözükmüyordu ama havada bir ışık süzülüyordu.

"İşte orada. Yakınına gitmeliyiz. Uzaktan bir kedi olduğu belli olmuyor, üstelik parıldayan şey tasması."

Sisi eve girerken"Anlaşılan fazlası ile yorgunsun. Gir içeri biraz dinlen."diye söylendi.

Panter sokağa baktığında ışık yoktu. Sisi'nin dediği gibi yorgunluktan hayal gördüğünü düşündü. Eve doğru ilerlerken arkasına bakıyordu. Sokak karanlıktı ve ürkütücü gözüküyordu.

İçeriye girdiğinde Sleeper'ın merdivenleri tırmanırken söylendiğini gördü.

"Bu kadar da bir kedi sıkılmaz. Kendi evimde rahat uyuyamayacak mıyım?"

Sisi önündeki kaptan su içerken Sera'nın arkadaşı Andaç yanlarına geldi. Kedileri görünce yüzünde bir gülümseme oluştu.

"Kediler buradaymış! Yasmin seninkide burada. Üstelik burada bir kara kedi var."

Yasmin elinde çayla gelirken fincanı Andaç'ın eline tutuşturdu. Sisi kendisini yaklaştığını düşünerek geri adım atmıştı. Yasmin kara kediyi kucağına alınca diğer kedi rahat bir nefes verdi. Koşturarak merdivenlerden üst kata tırmandı. Yasmin kara kedi ile salona doğru ilerledi.

"Ama sen çok tatlısın." diyerek kediyi seviyordu. Koltuğa oturunca Panter de kucağına uzanıverdi.

"Sabah bahsettiğin kedi değil mi bu?"diye sordu Yasmin.

"Evet, öyle."

Andaç elindeki fincanı genç kıza uzattı. Yasmin çayından bir yudum alıp masaya bıraktı.

Sevgi delisi Panter tatlı homurtusunu açmış, gözlerini dinlendiriyordu.

"Seni sevdi." diye söyledi, Andaç.

"Kedileri severim onlarda beni sever."diyerek Sera'ya döndü.

"Kedinin adını ne koydun?"

"Onun adı Panter."

"Kedi dişi değil mi? Panter erkek kedi ismi gibi duruyor."

"Farklı olmasını istedim. Dişi bir kedi ama Panter ismini uygun buldum."

Genç kız yemek hazırlamaya vakit bulamadığı için pizza siparişi vermişti. Üç arkadaş sohbet ediyor, sipariş ettikleri pizzanın gelmesini bekliyordu.

**

Akşamın ilerleyen saatlerine doğru Sera'nın arkadaşları eve gitmek için kalkmışlardı. Genç kız arkadaşlarını kapıdan yolcu ettikten sonra masayı toparladı. Panter kanepenin üzerinde uyuyordu. Sera yorgun olduğundan uyku bastırmıştı. Odasına gittiğinde yatağının ucunda uyuyan kedilerine gülümsemeye çalıştı. Yatağına uzandığında uyuyuvermişti.

Sabaha karşı tıkırtı sesleri gelmeye başlamıştı. Panter salonda olduğu için ses ona yakındı. Bu sefer sesin kaynağını bulacaktı. Sessizce kanepeden indi. Hızlı adımlarla ilerliyordu. Sesi takip ederken adımları Sera'nın biblo koleksiyonu odasının önünde durdu. Kapısı aralık olan odanın içerisinde birisinin dolaştığını hissediyordu. Odaya aniden girdiğinde kimsenin olmadığını gördü. Açık duran pencereye tırmandı. Yere atlayarak bahçede dolaşmaya başladı.

'Kesin o tuhaf kedidir. Onu bulup evimde ne aradığını soracağım."

Bahçede kimse görünmüyordu. Çıkıp yola bakacağı sırada birilerinin konuşmasını işitti. Ses bahçenin dışından geliyordu. Panter duvarın yanına yaklaşıp konuşmayı dinledi.

"Yani ne demek istiyorsun?"

"Bir süre buralarda görünmeyeceksin. Ruh gibi dolaşıyorsun, ayrıca dikkat çekiyorsun."

Panter kediyi tanıyordu. 'Bu Sisi. Benim gördüğüm tuhaf kedi ile konuşuyor olmalı. Bana ışığı görmediğini söylemişti.'

"Beni görenler mi olmuş?"

"Evimizin yeni kediciği görmüş, daha fazlası görmeyecek. Anlıyor musun?"

"Uyardığın için teşekkürler, lider."

Diğer bir kedi"Bundan sonra uyarılmak istemiyorsan dikkatli davranacaksın."diye söyledi.

Panter olanları idrak etmeye çalışırken az önce duyduğu kelime"Lider"dikkatini fazlasıyla çekmişti. Günlerdir kendisiyle uğraşan asi kedi bir liderdi. Öğrenmesi gereken çok şey olduğunu düşündü. Diğer yandan bunun kendisini ilgilendirmediğini biliyordu. Sisi kendisine yalan söylediği için ona kızgındı. Üstelik yanlarında Sleeper da vardı. 'Sleeper da az değilmiş. Sürekli uyuyan kedimiz aslında gece kuşuymuş.' Daha fazla konuşmalarını dinlemek istemiyordu. Kendisini kötü hissediyordu. Eve dönerek salondaki kanepeye oturdu.

Olanlar sadece konuşmadan ibaret olsaydı ilgisini çekmeyebilirdi ama gördüğü kedinin tasmasının parıldaması, girdabın oluşması ve kedinin kaybolması ister istemez bunların neden olduğunu merak ediyordu. Uyumaya çalışsada uyuyamıyordu. Sleeper biblo koleksiyonunun bulundtuğu odadan çıkmıştı. Panter'in uyanmış olduğunu görünce tedirgin olmuştu. 'Umarım konuşmalarımızı falan duymamıştır.' Emin olmak için Panter'in ağzını aramaya çalıştı.

"Bende biraz hava alayım demiştim. Sen ne zaman uyandın?"

Panter duyduklarını söylemek istesede onların yaptığı gibi yalan söylemeyi tercih etti.

"Az önce uyandım. Sende iyi yapmışsın. Nasıl hava almak iyi geldi mi?"

"Evet, şimdi ben uyumaya gideyim. Sende uyursun herhalde."

"Uyumak mı? Az önce uyandım ve hiç uykum yok. Biraz evde daraldım bende bir hava alayım."

Sleeper merdivenlere doğru yürüyordu. Panter kanepeden atlayarak odaya girdi. Kendini dışarıya attığında temiz havanın tadını çıkardı. Hava açmak üzereydi. Etrafı keşfetmek için bahçe kapısının altından yola çıktı. Karşı sokağa geçerek geçen gittiği yoldan ilerlemeye başladı. Orman yoluna geldiğinde içini bir korku sardı. Daha fazla ilerleyecek cesareti bulamadı. Geldiği yolu dönerek evinin sokağına döndü. 'Gündüz gidersem daha az korkarım.' Sokak lambasının altına bırakılan çöp poşetlerini eşeleyen kediyi izleyerek yanından geçiyordu. Yiyecek arayan kedi bir şeyler bulamayınca sinirlenmişti. Patisiyle poşete vurup ilerledi. Kendisini izleyen kara kediyi farketmişti.

"Merhaba Moddy. Yani Moddy olmalı adın."

"Sen Sisi'lerin evine yeni gelen kedi değil misin? Eğer benim gibi poşet eşelemek istemiyorsan evine dön."

"Sadece biraz sıkıldım. Etrafı keşfetmeye çalışıyordum."

Moddy hiçbir şey söylemeden geçip gitti. Panter uzun yıllardır dışarıya çıkmadığından etrafı bilmek istemişti. Özellikle Sisi ve Sleeper'ın neler çevirdiğini öğrenmek istiyordu.