Yeni Üyelik
13.
Bölüm

❅ Kırılmış Kum Saati | 11

@buzlarkralicesi

-11-

"Ölüm, birkaç adım ötenizde beklerken yatakta dönüp durmadan uyuyabilir misiniz?"

-Asmin

İSTANBUL

Hızlı ve sessiz adımlarla kilidi açarken etrafına bakınarak kapıdan içeri girdi. Usulca süzüldü salona. Amacı, yatak odasına çıkmaktı fakat içindeki meraka yenik düştü. Çekmeceleri kurcalamaya başladı. Bir hayalet kadar sessiz ve dingindi. Karıştırdığı defterin sayfaları arasından bir fotoğraf düştü. Eğilip aldığında genç adamın canlı yeşil gözleriyle karşı karşıya geldi. Bu adamı tanıyordu, Azad Balkan'dı. Sahiden bu adam, Asmin için bu kadar önemli miydi? Karıştırdığı şeyleri çekmeceye koyarken komodinin üzerindeki vazo yere düşüp kırıldı. Hay aksi, dedi kendi kendine. Çok da umurunda olmadı. Buraya onu korkutmak için girmemiş miydi zaten, neden yakalandığı için korkacaktı?

Asmin'se gürültüyle gözlerini açtığında, korkudan boncuk boncuk terlemişti. Heyecanla telefonuna sarıldı. Numarayı tuşladıktan sonra kulağına götürdü. Üzerini çarşafla örtüp kendini saklamaya çalıştı.

"Alo, kızım?"

"Bilal Baba..." diye fısıldadı korkuyla. "Baba..."

Yatağında doğrulurken yanında uyuyan karısına baktı yaşlı adam. Onun tamamen uykuya daldığından, hiçbir şey duymadığından emin olunca hızla kalkıp odadan çıktı. "Sen niye sessiz konuşuyorsun? Neyin var?"

"Başım çok büyük belada şuan..."

Oldukça endişeli bir ses tonuyla "Ne oldu söylesene!" diye sorarken merdivenlerden yukarı terasa çıkıyordu. "Asmin korkutma beni. Neler oluyor?"

"Eve biri girdi. Şuan aşağıda, bir şeyler yapıyor. Her an buraya gelebilir."

Bilal Ağa "Ne demek eve biri girdi?" diye sordu telaşla. "Kapını bacanı kilitlemiyor musun sen, nasıl girer?"

"Kilitlemiştim ama... Bilmiyorum, polisi arayacağım." Üzerinden hışımla çarşafı çeken kar maskeli adamla yüz yüze geldi. Telefonda "Asmin cevap ver, iyi misin? Asmin! Polisi arayacağım Asmin, ses ver kızım!" diye kendisine seslenen telaşlı adama cevap vermek istedi ama yapamadı. Dili tutulmuştu adeta. Korkudan deli gibi atan kalbini kaburgalarında tutabilene aşk olsundu. Elindeki telefon yere düştü. Dudakları titriyordu, gözlerini kapadı korkuyla. Üstüne tırmanan adamın varlığını bedeninde hissettiği andan itibaren içinde tuttuğu tüm çığlığı bastı. "İmdaaaaaaaat!" Ağzını sıkı sıkı kapatan saldırganın gözleriyle buluştu irileşmiş gözleri, adam elini biraz gevşetince "Ne istiyorsun?" diye mırıldandı endişeyle. "İstediğin para mı? Ne istiyorsan al git! Yeter ki bana dokunma..." Aniden boğazını sıkmaya başlayan adamın eldivenli, sert ve koca ellerini kavradı narin elleri, bir gayret gevşetmeye çalıştı ama başaramadı. Hışımla kendisini bırakan adamın ardından baktı korkuyla, şiddetli bir biçimde yataktan düşmüştü. Öksürmeye başladı, nefes alamıyordu. Yerde bir süre hareketsiz kaldı, nefes almak için adeta savaş veriyordu. Komodinin üzerinde astım spreyini aradı ama bulamadı. Nereye koymuştu? Kahretsin! Hatırlamıyordu. Yerde sürünerek telefonuna ulaştı ve parmağıyla ilk çıkan numaraya bastı. Tanımadığı bir erkek sesi alayla "Alo, Asmin Hanım! Ne oldu, beni bu kadar çabuk mu özlediniz?" diyerek açtı telefonu. Öksürüklerini durdurarak konuşmaya çalıştıysa da başaramamıştı. "Asmin sen misin? Ses ver lütfen." Cevap vermek istedi ama yapamadı. "Ben..." der demez bir öksürük krizi daha esir aldı bedenini. "Asmin sakin ol, şimdi geliyorum. Sakın kıpırdama." Kiminle konuştuğunu bile bilmiyordu fakat onun getireceği yardımdan medet umuyordu. Hızlı kalp çarpıntıları ve öksürükleri arttıkça ölecekmiş gibi hissetti. Penyesinin yakalarını açarak nefes almaya çalıştı. Bir süre sonra dış kapısının zorlandığını duydu fakat çelik kapı olduğu için kırılamayacağını bilmek onu anlık paniğe uğrattı. "Allah'ım..." diyebildi öksürüklerinin arasından.

Kapıyı yumruklamaya başladı Caner. Bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Yoksa o gün dayısına giderken tanıştığı, kendisiyle konuşmaya bile pek tenezzül etmeyen kadın neden onu arayacaktı ki? Telefon numarasını bile dayısının telefonundan gizlice almıştı. Elbette ters bir şey vardı. Telefonu çaldığında gece kulübünde bir çıtırla eğleniyordu yine. Olaylar aniden gelişince kızı olduğu yerde bırakıp gelmek zorunda kalmıştı. Üstelik evi bulmak da oldukça zor olmuştu. Ancak Asmin'in asistanıyla özel olarak konuşup bir ambulans istediğinde durumun ciddiyetini anlayıp adresi vermişlerdi. Merdivenlerden yukarı çıkıp "Ne oluyor hemşerim, gece gece ne bu gürültü?" diye söylenen kapıcıya döndü heyecanla. "Bu kapının anahtarını getir, çabuk!"

"Niye ki? Asmin Hanımın yakını mısın sen? Gece gece dayanmışsın kadının kapısına. Hiç onun yanında görmedim seni. Niye güveneyim sana?"

"İçeride ölüyor olabilir de ondan!" Sinirle gözlerini kapayarak "Hay Allah'ım ya..." diye söylendi. "Ne duruyorsun, git getir!" Caner'in öfkeli kükreyişiyle tüm bina sakinleri kapısını açmış merakla bakınıyordu. Anahtarı kapıcının elinden kaptığı gibi kapıyı açtı. İçeride onu nelerin beklediğini bilmiyordu ve bu da onu ister istemez korkutuyordu. Salona göz gezdirdikten sonra merdivenlerden yukarı çıktı. Üst katta merdivenin başında sürünmeye çalışıp güçsüz düşen kıza doğru hızla yürüdü. "Asmin!" Onu kucakladı ve merdivenlerden aşağı hızla indi. Kapıdan dışarı çıkarırken "Vah vah, ne olmuş Asmin Hanıma öyle?" diye soran kapıcıya "Apartman kapısını aç, yardım et!" diye söylendi. Nefes almaya çalışan ve bir türlü alamayan kadın öksürmekten kızarmış, gözbebekleri kaymaktan neredeyse yok olmuştu. Ambulansa bindirilirken endişeyle sedyedeki kadına baktı. Oksijen maskesi takılmıştı ve şuan yarı baygındı. Ne olduğunu anlayamayan baygın gözlerle kendisine bakıyordu. "Merak etme, güvendesin. Her şey yoluna girecek. Şuan hastaneye gidiyoruz. Nefes almaya çalış." Merakla ambulans görevlisine döndü. "Kalıcı bir hasar olmaz değil mi?"

"Hiçbir fikrim yok, bunu ancak bir doktor söyleyebilir."

İçinden "İnşallah kurtarmak için geç kalmamışımdır." derken usulca gözlerini kapatan kıza baktı Caner. Dakikalar önce kollarında nefes almak için çırpındığı o korkunç dakikaları asla unutmayacaktı.

Asmin'inse yorgun göz kapakları kapanırken düşündüğü tek bir şey vardı; o saldırgan kimdi ve evinde ne arıyordu? Para veya değerli eşya aramadığı kesindi. Öyleyse... Umarım basit bir hırsızlık vakasıdır, diye yalvardı içinden. Böyle olmadığının farkındaydı ama yine de yalvardı. Boğazına hırsla sarılan bir canavar nasıl evine hırsızlık için girmiş olabilirdi ki? Aksi takdirde Bilal Ağayla yıllardır sakladıkları sır hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkabilirdi. Şuan bunları düşünemeyecek kadar yorgundu ve halsizdi. Saniyeler sonra gözkapaklarındaki muazzam ağırlığa yenik düştü.

...

*

YAZAR NOTU: Hi guys! ✨ Bu bölümü Eslemmm90 , smileess1907 , gulzarahmedova5 , ambereynolds okurlarıma armağan ediyorum. 💝 Yeni bölümümüz hakkında yorumlarınızı buraya yazabilirsiniz. ❤️ Sevgiler, bol kokulu öpçükler! 😘

•••

SOSYAL MEDYA
Wattpad: -BuzlarKralicesi
Instagram: buzlarkralicesioffical
YouTube: Gülay Sena Dündar

Loading...
0%