@cansu_loves
|
4.BÖLÜM
☆Yazardan ☆ Yavuz hayal kırıklığıyla onlara bakarken efe yavuzu fark etti el salladı ama yavuz görmedi tüm odağı cansu ile cansuya sarılan kişiydi. Efe " Yavuz komutanım " diye bağırınca cansu ile Kerem birbirinden ayrılmıştı yavuzda düşüncelerinden ayrılıp kendini toparlayıp onlara doğru yürümeye başladı.Efe "komutanım ne işiniz var burda" dedi "sana mı sorucam lan nerede olduğumu" "yok komutanım öyle degil sizi çarşıda görünce şaşırdım ayrıca önemli bir yere gidiyorsunuz sanırım " dedi sonra gözlerini beyaz güle ve hediyeye çevirdi.Yavuz "ha evet benim için önemli birine vericem siz burda ne yapıyorsunuz " " çarşıyı geziyorduk komutanım cansu komutan ve onun arkadaşı kerem ile burda karşılaştık " "merhaba cansu sanırım erkek arkadaşın" dedi sonra kereme dönerek " merhaba kerem ben Yavuz " dedi ve kereme elini uzattı kerem uzatılan eli tuttu " merhaba Yavuz bende kerem tanıştığıma memnun oldum " " bende memnun oldum " cansu " tanıştığınıza göre kerem benim çocukluk arkadaşım yanlış anlaşılmasın "dedi Yavuzun dukakları yukarıya doğru kıvrıldı. Hoşlandığı kişi sanmıştı ama yanılmıştı. Sonra hemen kendini düzeltti yanlış anlaşılmasını istemediği için efe " artık bir yerlere mi gitsek ben açıktım " Cansu "olur ama nereye gidicez " kerem " benim restoranım var yeni açtım ilk davet ettiğim müşterim siz olun olurmu " cansu " çok iyi olur gidelim o zaman " efe " komutanım sizin işiniz yoksa sizde bize katılın " Yavuz istekliydi biraz düşünür gibi yaptı sonra " işim yok elimdeki hediyeleri arabaya koyup sizle gelirim . Hangi yönden gidiyoruz " kerem " sağ taraftan " dedi ve ilerlemeye başladılar yavuzun arabasının yanına geldiklerinde Yavuz hediyeleri arabaya koydu ve ilerlemeye başladılar cansu ile Kerem uzun zamandır konuşmadıkları için sohbet ediyorlardı efe onları dinliyordu yavuzda cansuyu izliyordu konuyla hiç ilgilenmiyordu tek dikkati cansudaydı sonunda restorana varmışlardı içeri girdiler. Kerem sarışın şaçlı mavi gözlü güzel bir kadının yanına gitti. Yanağından öptü birşey konuştular ve Yavuz gile doğru gelmeye başladılar . " merhaba ben ceren keremin nişanlısıyım" dedi ve cansuya doğru ilerledi "sende cansu olmalısın keremin hiç kardeşi yoktu ama senden hep bir kardeşi gibi bahsediyordu hep merak etmiştim kim bu cansu diye sonunda tanışabildik" dedi ve gülümsedi " merhaba ceren tanıştığımıza memnun oldum keremin nişanladıgını bilmiyordum tebrik için birşeyler alırdım . Ve Evet Kerem benim abim gibiydi birbirimizi çok severdik hiç ayrılmazdık taki taşınana kadar numaralarını değiştirmişlerdi aradık aradık bulamadık " dedi kerem "babam yüzünden değiştirmek zorunda kaldık biliyorsun eski konuları açmayalım " dedi cerenin kafası karışmış şekilde ikisine bakıyordu. Çünkü kerem evlatlıktı bebekliğinden beri yetimhanede kalmıştı sonra üvey ailesi keremi evlatlık almıştı bunu ona kerem söylemişti yalanmı söylemişti kerem cerene yoksa bambaşka birşeymi vardı altında anlamadı ama öğrenecekti " ayakta kaldınız gelin bir masaya oturun bizde menüyü getirelim" dedi ve keremin elinden tutarak mutfağa doğru ilerledi ve konuşmaya başladı " ne oldugunu anlatıcakmısın sen bebeklerinde beri yetimhanede büyümedinmi içerideki kız neden böyle dedi " diye sordu "kafanın karışması normal canım cansuda yetimhanede büyüdü asker olduğu için kimseye gerçek kimliğini söylemiyor ne olur ne olmaz diye bu yüzden beni mahalledeki arkadaşı olarak tanıttı. Normalde 10 yaşında geldi yetimhaneye o zamanlar ben 15 yaşındaydım. Birbirimizden nefret ederdik sonra bir şekilde arkadaş olduk bunları sana sonra anlatırım tamammı bebeğim " dedi ceren " ha cansu asker buyüzden gerçek kimliğini saklıyor anladım aşkım tamam ozaman şu menüleri alalımda bekletmeyelim misafirlerimizi "dedi sonra keremin elini tuttu menüyü aldılar ve cansugilin oturduğu masaya doğru ilerlediler . Menüdeki yemeklerde deniz ürünleri, salata , makarna vb. içeceklerde limonata,kola, ayran vb. İçecekler vardı tatlı ürünlerinde ise sütlaç , kazandibi ,waffle, dubai çikolatası vb.ürünler vardı menü bu şekildeydi ceren ile Kerem masaya vardılar ne istersiniz dedi ve menüyü uzattı menüye uzun süre baktılar ve ilk olarak efe " mantar soslu makarna yanında limonata olsun" dedi. Cansu " ben çok aç değilim salata ile kola alayım " dedi Yavuz " ben de aynısını alayım şu sıralar kiloma çok fazla dikkat edemedim göbeğim çıktı " " yaa Yavuz komutanım ben sizin göbüşünüzü severim hem kızlar göbüşlerinde yatabilecek erkekleri sever " " efe yavrum kaşınıyorsun sende de göbüş çıkmış bir eritelim istersen" " ben susma hakkımı kullanıyorum " " bencede kullan efe yoksa göbüşüne veda edersin " " cansu komutanım ya sizdemi bende göbüş yok ki biraz çıkmış ne yapabilirim göbüşüm çıkmasın diye yemek yemimi ben " dedi sesi ağlamaklı şekilde onlar burda konuşurken ceren ile kerem müşterilerle ilgileniyorlar dı hemde yemekleri pişirmekle uğraşıyorlardı. ☆ 2 saat sonra ☆ "Biz artık kalkalım. Askeriyeden beklerler çok teşekürler herşey için " " rica ederiz be demek her zaman bekleriz dimi hayatım " " Evet her zaman bekleriz sizi cansu bu arada tekrar karşılaşmak bana çok iyi geldi. Kardeşimle buluşmak çok güzel birşeydi. Düğünümüze davetlisiniz 20 Ekim cerenle tanıştığımız gün ben size davetiye gönderirim. " " çok teşekürler eğer o zaman işimiz olmazda mutlaka geliriz bende abimle buluşmak eski günlerdeki gibi sohbet etmek çok güzeldi herşey için teşekürler mutlaka tekrar gelirim ." Dedi ve restoran tan çıktılar Yavuz cansuya " haddime değil belki ama neden sana kardeşim diyor ve kardeşi niye yok " " bana kardeşim diyor çünkü kardeşi gibi görüyor ve kardeşi yok çünkü kardeşi 11 yaşındayken öldü bu yüzden bana birtık daha düşkündü ama babası yüzünden başka ülkeye taşınmak ve numaralarını değiştirmek zorunda kaldılar. " dedi ve sesizlik oldu ilerlediler arabaya yaklaştılar . "Sizi bırakayım gelin benimle sonuçta aynı yere gidiyoruz " cansu "olur zaten diğer araba kalabalık birde onlara yük olmayalım " dedi ve arabaya bindiler. Yavuz kuzeyi aradı " alo devrem nerdesin " " arabanın yakınlarındayım geliyorum devrem " " tamam devrem bekliyorum seni " " bekle beni geliyorum " dedi ve kapattı. Yavuz ile kuzeyin anlaşma şekli böyleydi bir resmi bir samimi ikiside anlaşamıyordu ama anlaşabiliyorlardıda garip bir arkadaşlık ilişkileri vardı. Kuzey geldi arabaya bindi "hoş geldiniz cansu ile efe " "hoşbulduk komutanım " " efe askeriyede degiliz yavrum resmi konuşamana gerek yok " " beni biliyorsunuz komutanım ben böyleyim komutanımsanız herzaman komutanımsınızdır askeriyede olsak bile olmasak bile agız alışkanlığı " dedi "tamam efe tamam birşey demiyorum " dedi ve sesizlik oldu arabayı çalıştırdı sonra şarkı açtı şarkı yıldızların altında_kargoydu dinleyerek askeriyeye vardılar. Diğerleri daha gelmemişti arabadan indiler.Yavuz" benim işim var siz gidin" dedi herkes kendi koğuşuna dağıldığında yavuz arabayı bir yere park etti sonra cansuya aldığı hediyeyi ve gülü aldı koğuşun gizli bir yerine sakladı akşam verecekti. Üstünü çıkardı rahat birşeyler giydi ve uykuya daldı ☆GECE ☆ Herkes uyumuştu yavuz emin olduktan sonra beyaz gülleri ve hediyeyi aldı ve koğuştan çıktı. Geçen gece cansunun oturduğu yere oturdu . Biraz zaman geçti cansu hava almak için dışarıya çıktığı zaman yavuzu gördü yanına gitti " elindekileri neden sahibine vermiyorsun elinde duruyor " dedi "sahiplerini bekliyorlardı " dedi ve beyaz gülleri ve hediye kutusunu cansuya uzattı cansu anlamayarak bir yavuza bir hediyelere bakıyordu " bunları sana aldım bakma öyle geçen gece seni kırdım sanırım bu yüzden almak istedim " " bunlara gerek yoktu ve kırılmamıştım ben ne diyeceğimi bilmiyorum " " birşey demene gerek yok sadece kabul et ve hediyeyi aç " dedi cansu yavuzu dinledi ve kutuyu açmaya başladı içinden yıldız şeklinde kolye çıktı yıldızın içindede cansu yazıyordu bu cansu için çok güzel bir hediyeydi gözleri dolu dolu yavuza baktı ve sarıldı " çok teşekür ederim bu çok güzel bir hediye hiç bir zaman çıkarmayacağım " dedi ve gözünden akan yaşlar yavuzun kıyafetine damlayınca yavuz ayrıldı " ağlama ben sana ağla diyemi aldım " dedi " mutluluktan ağlıyorum ben hayatımda aldım en güzel hediye" dedi gülerek " takmamı istermisin " "Olur" dedi ve yavuz cansunun arkasına geçti saçlarını yan tarafa doğru attı burnuna cansuda en çok sevdigi Hindistan cevizi kokusunu içine çekti herkeste papatya lavanta vb. kokular kullansalarda yavuz için en güzel koku cansunun kokusuydu tüm nefesini doldurmak için içine çekebildiği kadar çekti kokusunu içine sonra kolyeyi göğsüne gelecek şekilde taktı. Sonra cansunu yanına geçti ve oturdu cansuda oturdu ne yapacağını bilemez haldeydi cansu garip duygular vardı içinde bunları düşünürken yıldızları izlemeye devam etti. yavuz " bu geceliğine senden birşey istesem yaparmısın " dedi cansu " ne istersen bu geceliğine kabul ediyorum ne istiyorsun " dedi " omzuma yaslanırmısın neden istiyorum bilmiyorum ben_ diyecektiki cansunun eli dudaklarına değmişti yutkundu " şşş sesiz ol" dedi ve omuzuna yaslandı. Yavuz nefes almayı bir süreliğine bırakmıştı.cansunun kokusunu alınca nefes almamak imkansızdı sanki cansunun kokusu bitecekmiş gibi içine çekiyordu bir süre yıldızları izlediler. Yavuz şarkı açtı ve şanslarına arabada gelirken dinledikleri yıldızların altında çıktı tamda şuanlık bir şarkıydı dinlemeye başladılar. Bir süre daha yıldızları izlerken I wanna be yours çaldı cansuyu omzundan kaldırdı cansu anlamaz şekilde yavuza bakarken yavuz cansuya elini uzattı cansu elini tuttu ve dans etmeye başladı şarkı bitene kadar dans ettiler ikisi içinde çok özel bir geceydi bu gece dansları bitince birbirilerine sarılıp koğuşlarına girdiler cansu ile yavuzun karınların da kelebekler uçuşuyordu cansu özel anlamlı günleri hep bir defterine yazardı bu günüde yazdı inanılmaz bir gündü birbirinden hoşlanmayan insanlar bugece dans etmişlerdi cansu böyle düşünürken yavuz kendine bile itiraf edemediği sevdiği kadınla dans edişinin şaşkınlığı ile mutluluğuyla yatağına yattı.cansuda kendi yatağına yattı. İkiside birbirini düşünürken uyuyakaldı . Ve cansu bu gece o kabusu görmedi çünkü yavuzun deniz ve is kokusu kendi kıyafetinin üstüne sinmesi onu sakinleştirmişti yavuzun kokusu cansuya ilaç gibi geliyordu. İkiside birbirinden etkilenmişti ...🫠🫠🩵🤍🥹
|
0% |