Yeni Üyelik
2.
Bölüm

YASAK ELMA "ENDER-KAYA"

@dereeaksy1

 

Selamlar 🌸

 

Daha önceden Wattpad için yazdığım fakat paylaşamadığım hikayelerden birini yayınlamak istedim.

 

Yeni bölümler gelene kadar sizlerde bu hikayelere bakın.

 

 

Umarım seversiniz

 

 

 

 

YASAK ELMA " ENDER-KAYA"

 

 

 

 

Bazı aşklar vardır. İnsan unuttuğunu zanneder ancak unutamamıştır. Kalbinin gizli bir yerinde saklanır ve açığa çıkmak için uygun zamanı kollar.

 

Ender ile Kaya'nın aşkı da tam böyle bir aşktı. Üzerinden yılların geçtiği bir aşktı. Unutulmuş denilen ama unutulmayan bir aşktı.

 

İkisi de birbirini unuttuğunu zannettiler. Yıllar önceki birbirlerine duydukları sevginin, tutkunun, aşkın artık içlerinde öldürdüklerini düşündüler. Ama yanıldılar bu konuda.

 

O hisler Ender'in de Kaya'nın da kalplerinde hiç bilmedikleri bir yerine saklandığının ve ortaya çıkmak için uygun zamanı kolladığını bilemediler.

 

Hislerinin bitmediğini anca yıllar sonra havaalanında karşılaştıklarında anladılar ki daha fazla birbirlerine karşı koyamayıp evlendiler.

 

 

 

 

5 YIL SONRA

 

 

 

 

Ender ile Kaya'nın evlenmesi üzerine tam 5 yıl geçti.

 

Bu süre zarfında Yiğit , yurt dışındaki okulunu bitirmişti

 

Şahika , abisinin mutluluğu için Ender'i kabul etmişti. Eskisinden daha iyi davranıyordu. Tabi Şahika'nın Ender'i kabul etmesi demek onunla didişmeyeceği, ona laf sokmayacağı anlamına gelmezdi. Eskisi kadar sık olmasa da Ender'le didişiyor ve laf sokuyordu. O da anında Şahika'ya karşılığını veriyor, Kaya'ya ise katlanmak düşüyordu.

 

Erim de değişen bir şey olmadı .Londra'dan İstanbul'a giden uçakta karşılaştıkları andan beri Kaya'yı sevmişti zaten.Ona karşı hep dürüst olmuştu Kaya. İyimser ve sevecen yaklaşmıştı. Doğrularında yanında olmuştu. Yanlışlarında babası gibi hemen kızmamış, nazik bir dille yanlışlarını söylemişti Erim'e Kaya.. Bu yüzden iyi anlaşmışlardı.

 

Ayrıca Kaya, Erim'e annesiyle evlenmek istediğini uygun bir dille söylemişti. Annesini eskiden tanıdığını ve onu sevdiğini söylemişti. Evlenmek için izin istemişti ondan Kaya.

 

Kim yapardı ki bunu? Evlenmek istediği kadının çocuğundan kim izin isterdi?

 

İşte bu yüzden Erim'in gönlünü iyice fehetmişti Kaya. İşte bu yüzden Erim artık Ender ile Kaya'nın yanında yaşıyorlardı.

 

Ender ile Kaya çiftinde ise değişen bir şey olmamıştı. Aşkları, tutkuları, sevgileri daha çok artmıştı ve artmaya da devam etmişti. Öyle ki aşklarının en güzel meyvelerine , yani 3 yaşındaki Masal ve iki yaşındaki Ada'ya sahiptiler

 

 

 

 

SAAT: 19.00

 

 

Her şey çok güzel ilerliyordu. Kızları Masal ile Ada ve oğulları Yiğit ile Erim'le çok mutlulardı. Ancak bir anda bütün dengeler değişti.

 

Holdingi artık sadece ikisi idare edemediklerini fark etmişlerdi Ender ile Kaya . Çünkü yönettikleri holdingi büyütmüşlerdi. İstanbul harici bir-iki büyükşehirde de şubeler açmışlardı. Haliyle de holding masrafları çoğalmıştı. Bu holdingle ilgilenmekten diğerlerine vakit ayırmamışlardı.

 

Bu yüzden de bir ortak bulmaya karar vermişlerdi ve yurtdışından yeni gelen Doğan Yıldırım adındaki iş adamını bulmuşlardı 5 ay önce. Gereken tüm konuşmaları yaptıktan sonra anlaşıp imza atmışlardı.

 

Bu anlaşma Ender'in içine pek sinmemişti. Zira Doğan'da adını açıklayamadığı, tam olarak bilemediği gariplik sezmişti. Adamın konuşmaları, duruşu ve tavrı bi tuhaf gelmişti kadına.. Sanki büyük bir sırrı varmış da onu gizliyormuş gibiydi. Tabi bu düşünceleri sadece sezgiden ibaretti.

 

Ki çok geçmeden hislerinde yanılmadığını anlamıştı Ender. Sakladığı büyük bir sır vardı Doğan'ın. Adam katildi. Canını sıkan herkesi öldürüyordu. Ayrıca Ender'e aşıktı.

 

Holdingin ortasında bir anda her şeyi itiraf etmişti Doğan. Ender'i sevdiğini ve vazgeçmeyeceğini... Sadece anlatmakla kalsa iyiydi. Kadını dudağından öpmüştü. Hem de Kaya, elinde karısının en sevdiği tatlıyla holdinge yeni gelmişken

 

 

CANER KAFE

 

 

"Aklım almıyor abla benim ya!"

 

Dedi sinirle Caner. Bir ileri bir geri gitti.

 

" Bu adam seni herkesin içinde.. Eniştemin gözlerinin önünde nasıl öpebiliyor?! Bu cesareti nereden buluyor Doğan?!"

 

Tekrarda bir ileri bir geri giderken Caner , Ender ise elini başına koymuş , ağrısının geçmesi için ovalayıp duruyordu saatlerdir yaptığı gibi.

 

Saatler önce Ender gelmişti Caner'in kafesine.. Her şeyi anlatmıştı teker teker.

 

Doğan'ın Ender'i öptüğünde holdingin çalışanları şoka girmişti. Ender ise hemen geri çekilmişti. Tam tokat atacaktı ki buna sevdiği adam engel olmuştu. Onun elini havada yakalamıştı ancak Doğan'ın gözünün ortasına yumruğu da geçirmişti.

 

Sakinliğiyle bilinen Kaya'nın içinden bambaşka bir adam çıkmıştı ki Ender de dahil tüm çalışanlar hayretler içerisinde kalmıştı. Normalde yumruk yumruğa kavga etmeyi bırak, sözlü münakaşaya girmekten haz etmeyen, en ufak hakarete büyük tepki gösteren bu adam büyük kavga etmişti Doğan'la

 

Holdingin içinde evire çevire dövmüştü Doğan'ı Kaya... Adamda kırılmadık kemik bırakmamıştı kocası. Yetmemiş gibi bugüne kadar sevdiği adamdan duymadığı hakaretler işitmişti Ender. Kaya Doğan'a ağzı alınmayacak o kadar çok laf söylemişti ki Ender'in şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

 

Ender engel olmayı denemişti. Lakin yapamamıştı. Kocasının güçlü olduğunu biliyordu da bu kadarını tahmin etmemişti.

 

Doğanla işi bitince Kaya ceketini aldığı gibi fırlamıştı ve saatlerdir Ender'in hiçbir çağrısına cevap vermiyordu.

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

Kaya neredesin?

 

.

 

Niye cevap vermiyorsun?

 

.

 

Kaya lütfen şu telefonunu açar mısın?

 

.

 

Düşündüğün gibi değil Kaya. Konuşalım lütfen"

 

Caner başında sürekli söylenirken , Ender Kaya'dan cevap gelmeyeceğini bile bile umutsuzca bir mesaj daha atmak için telefonunu eline aldı.

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

Kaya, seni seviyorum. Bugüne kadar tek seni sevdim ve ömrümün sonuna kadar sadece seni seveceğim Lütfen şüphe etme benden... "

 

Mesajı gönderdikten sonra ters çevirdi telefonunu.. İki elini birleştirip başını koydu masaya .. Daha 1 dakika geçmeden bir bildirim sesi geldi.

 

 

 

 

"GELEN: SEVGİLİM

 

Şüphe etmediğim, emin olduğum tek bir şey var Ender. O da aşkımız. Birbirimize olan hislerimizin gerçekliği..

 

Tıpkı benim seni sevdiğim ve ömrümün sonuna kadar seveceğim gibi, senin de beni sevdiğini biliyorum. Asla da şüphe etmiyorum.

 

Lütfen senin aşkından şüphelendiğimi sanma. Seni seviyorum sevgilim."

 

 

 

 

Adamın attığı mesajla gülümsedi Ender.

 

 

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

O zaman niye açmıyorsun telefonlarımı?"

 

 

Birkaç saniye içinde cevap geldi

 

 

"GELEN: SEVGİLİM

 

Seni kırmaktan çok korkuyorum çünkü."

 

 

 

 

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

Niye?

 

 

 

 

"GELEN: SEVGİLİM

 

O herifin seni zorla öpmesi sürekli gözlerimin önünde.. Gitmiyor bir türlü. O şerefsize olan sinirimi senden çıkarmaktan korkuyorum. Onun yüzünden sana hiç hak etmediğin sözler söylemekten ödüm kopuyor Ender.

 

Eğer sinirime hakim olamaz sana kötü şeyler söylersem kendimi affetmem.

 

Lütfen bugün konuşmayalım sevgilim. Bugün zaten üzüldün ve moralin bozuldu. Bir de benim yüzümden bozulmasın. Arama beni. "

 

 

 

 

Bir kez daha gülümsedi Ender. Sevdiği adam sinirli olmasına rağmen kendisini üzmekten korkuyordu. Çok şanslıydı bu yüzden ve bunı iliklerine kadar hissediyordu sürekli...

 

 

 

 

"GELEN: SEVGİLİM

 

Bugün eve gelmeyeceğim. Sen git eve . Masal ve Ada'ya sarılarak uyu. Öp onları yerime."

 

 

 

 

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

No!I will not go home. I will come to you( Eve gitmiyorum. Yanına geliyorum.)"

 

 

 

 

"GELEN: SEVGİLİM

 

What!

 

 

 

 

"GELEN: SEVGİLİM

 

What did you say ?

 

What did you say ?( Sen ne dedin, ne dedin?)

 

 

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

You heard ( Duydun işte)

 

 

 

 

 

 

"GELEN : SEVGİLİM

 

Don't be silly Ender. You are going home( Saçmalama Ender! Eve gidiyorsun!)"

 

 

 

 

 

 

"GİDEN: SEVGİLİM

 

No Kaya. You come home. Or I'll come near you. The children can sleep without us. But you know, I can't sleep until you come( Hayır Kaya. Ya sen eve gelirsin. Ya da ben gelirim. Çocuklar bizsiz uyur. Ama biliyorsun ki ben sensiz uyuyamıyorum)

 

 

 

 

 

 

SAAT: 21.00

 

 

SAHİL

 

 

Emrindeki şöför arabanın kapısını açtığında Kaya'nın olduğu yere geldiğini anladı Ender. Hemen arabanın arka kapısından indi. İner inmez de kendisine çarpan sert rüzgar ile ürperdi. Üşüdüğünü hissetti. Kollarını ovmaya başladı.

 

ENDER: Sen gidebilirsin.

 

Şöfor başını olumluca salladı. Arka kapıyı kapatıp arabaya bindi. Ve uzaklaştı.

 

Ender gökyüzüne baktığında gökyüzü siyaha bürünmüştü. Güneş gitmişti . Yerine ay ve yıldızlar gelmişti. Sonra denize baktığında çok güzel bir görüntüye tanıklık etti.

 

Yukarıda ay ve hemen aşağısında deniz vardı. Ayın ışıkları denize yansıyordu. Öyle güzel bir görüntü oluşturmuştu ki büyülenmemek elde değildi.

 

Etrafına biraz daha dikkatli baktığında Kaya'yı gördü. Sevdiği adam denizden biraz uzaktaydı. Kabanını ve ceketini çıkarıp uzaklara atmıştı,- Üzüldü Ender. Bu soğuk havada kaç saat böyle kaldı acaba? Üşümedi mi hiç? diye düşündü- kumun üzerinde bacaklarını karnına kadar çekmiş oturuyordu, manzarayı seyrediyordu. Belli ki o da manzaradan- Zaten deniz manzaralarını severdi Kaya- büyülenmişti.

 

Gülümseyip kocasının yanına gitmek için bir adım atacağı sırada aklına ayağındaki topuklu ayakkabılar geldi Ender'in. Kumun üzerinde topuklu ayakkabıyla yürümeye çalışmak aptallıktı kesinlikle... Hemen ayakkabılarını çıkardı, havadan dolayı soğuk olan kumun üzerine bastı.

 

Kumun üzerine bastığında soğukluktan dolayı bir üşüme , bir ürperti hissetti. Bir anlığına düşündü. Kumun üzerine yalın ayak ilk bastığında üşümüştü. Ama Kaya saatlerdir o soğuk kumun üzerinde oturuyordu. Hiç kalkmamıştı bu saatte kadar. Nasıl başarmıştı? Hiç üşümememiş miydi?

 

Bu düşünceler eşliğinde topuz yaptırmış olduğu saçlarını salarak beline kadar inmesini sağladı - Zira sevdiği adamın sinirleri ne zaman bozulursa Ender'in beline kadar inen saçlarıyla oynardı. Bu ona terapi gibi gelirdi- ve eliyle düzeltti. En son olarak da eline ayakkabılarını alarak aşık olduğu kocasına doğru ilerledi.

 

ENDER: Ka ya

 

Kocasına seslendiği zaman çoktan elindeki ayakkabılarını kumun üzerine bırakmış, kendi kabanını çıkarıp kocasını sırtını örtmüştü, arkadan sarılmıştı.

 

ENDER: Sırtın buz gibi sevgilim. Üşümüşsün.

 

Dedikten sonra Kaya'nın yanağına bir buse kondurdu.

 

KAYA: Öyle mi olmuş? Farkında değildim sevgilim

 

Gözleriyle karısına baktı. Kendisini şefkatle ve aşkla saran o ellerini elleriyle tutup nazikçe öptü.

 

KAYA: Sen gelince fark ettim.

 

Ayağa kalktı hemen.. Sevdiğine doğru dönüp gülümsedi.

 

KAYA: Hoşgeldin

 

Sımsıkı sarıldılar birbirlerine..

 

 

 

 

30 DAKİKA SONRA

 

 

Şimdi ne olmuştu ikisine? Ne olmuştu Ender ile Kaya'ya? Senelerce birbirlerini görememişlerdi. Birbirlerinden haber alamamışlardı. Buna rağmen Ender'de Kaya'da hayatlarına devam etmişlerdi. Şimdi nasıl böyle olmuşlardı, bunu ikiside bilmiyordu.

 

Birbirlerini görmeden , sarılmadan, birbirlerinin kokularını içlerine çekmeden 1 gün bile dayanamıyorlardı. Çok özlüyorlardı. Hayret edilesi bir durumdu ki bazenleri hayret ediyordu ikisi de.. Nasıl yıllarca ayrı kaldıklarını düşünüyorlardı bazenleri.

 

Yarım saattir birbirlerine sarılıp denizi seyrediyorlardı Kaya ile Ender.

 

Ender o üşümesin diye sırtına kabanını örttüğü zaman Kaya da kendi ceketini ve kabanını aldı. Ceketini yere serdi ve üzerine Ender'i oturttu. Sonra da kabanını Ender'in sırtına verip sımsıkı sarmaladı sevdiğini..

 

" Ben de sen öyle hemen çekip gidince Doğan'la b-"

 

Sözlerini kesti Kaya Ender'in gözlerinin içine bakarak

 

"Birlikte olduğunuzu zannettiğimi sandın"

 

" Ender böyle bir şeyi nasıl düşünürsün?" der gibi baktı şu anda göğsüne başını koymuş, kendisinin gözlerinin içine bakan dünyalar güzeli kadına..

 

ENDER: Yani..

 

Mahcup bir ifadeyle konuştu. Başını kaldırdı. Gözlerini sevdiği adama dikti Ender.

 

ENDER: Düşünmemi de sen sağladın Ka ya

 

Başladı sözlerine Ender ve bir avukatmış gibi konuşmasına devam etti.

 

ENDER: Kaç kere aradım seni. Kaç mesaj attım. Bir tanesine bile dönmedin.

 

Dedi. Kaya hak verdiğini belli etti başını sallayarak.

 

KAYA: Sinirliydim çünkü Ender.

 

Dedi. Yavaşça göğsünden kaldırdı sevdiği kadının başını.. Ender'in karşısına oturmasını sağladı.

 

KAYA: Gerçi hala sinirliyim.

 

Sinirli bir şekilde nefes alıp verirken. Ender bir şey söyleyecekken Kaya önce davrandı.

 

KAYA: Ama sana sinirli değilim.

 

Ender rahatladı.

 

KAYA: Ben o ...

 

Küfür etmek istedi Kaya . Fakat kendisini durdurdu yanında Ender olduğu için.. Kendisiyle ilgili kötü şeylere tanıklık etmişti bugün. Daha fazlasına gerek yoktu.

 

KAYA: Doğan'a sinirlendim. Öfkelendim.

 

Gözlerinin önüne geldi Doğan'ın Ender'i öptüğü an . Yine sinirlendi Kaya. Burnundan soludu. Belli etmemeye çalıştı Ender için.

 

KAYA: Yani... Yani..

 

Yutkundu sertçe ..

 

KAYA: Seni herkesin içinde öptü Ender.

 

Sesinin tonu değişmişti Ender'in Kaya'sının.. Sakin iken yavaş yavaş sinirli bir tonla konuşmaya başlamıştı.

 

KAYA: Herkesin içinde ya!

 

Sinir içinde gülümsedi.

 

KAYA: Neymiş, seni çok seviyormuş. Sende onu seviyormuşsun da kızların küçük olduğu evli kalıyormuşsun benimle..

 

Ve bu da dahil olmak üzere bugün Doğan'ın Ender'e söylediği her şeyin aynısını söylemişti Kaya karısına..

 

Bunları söylerken de hareketlerinde , mimiklerinde ve ses tonunda alayla karıışık bir sinir hakimdi. Bütün bunlara ek olarak kıskançlık vardı. Hem de büyük bir kıskançlık

 

Evet, Kaya ve kıskançlık

 

Normal de biri Ender'e bu olayı anlatsa ve "Kaya ve Kıskançlık" bu iki kelimeyi yanyana kullansa onu büyük gülme krizi tutardı. Çünkü bugüne kadar Kaya'nın onu kıskandığını görmemişti, onu kıskandığını düşünmemişti. Çünkü kocası karısına güveniyordu.

 

Fakat bugünkü gördükleri Ender'i baya hayrete düşürmüştü. Aynı zamanda gururunu okşamıştı, sevindirmişti, değerli hissettirmişti. Kaya'nın kendisini kıskanması, kendisi için adam dövmesi ve şimdi de bu duydukları , sevdiği adamın kendisini ne kadar çok sevdiğinin ve bir kez daha kaybetmek istemediğinin kesin olarak kanıtıydı.

 

Ender nasıl ki Kaya'nın yaptıklarına hayret ettiyse , Kaya 'da bugünkü davranışlarına ve ettiği ağır hakaretlere hayret etmişti.

 

Herhangi bir kadının , bir erkeği etkileyen ve rüyalarını süsleyen ne kadar özelliği varsa , hepsi de Kaya'nın Ender'inde toplanmıştı. Güzellik desen ondaydı, cazibe desen ondaydı, şıklık desen ondaydı, başarı desen ondaydı. Kısacası tüm özellikler Ender'in özelliğiydi. Bu sebeple erkekler peşinde dolanıyordu ve Kaya bunun çok iyi biliyordu.

 

Ancak o kafasına takmıyordu bu durumu.. Daha doğrusu takmamaya çalışıyordu. Nasıl ki Kaya Ender'i çok seviyor, çok aşık, ondan başkasını düşünmüyorsa aynısının karısı için de geçerli olduğunu adı gibi biliyordu. Ender onu seviyordu. Aşıktı. Kaya'dan başkasını düşünmüyordu. Her şeyden şüphe ederdi ama bundan asla şüphelenmezdi. Bu düşünceler onu rahatlatsa da şayet büyük gerçeği değiştirmiyordu.

 

Kaya Ekinci, Ender Çelebi Ekinci'yi deli gibi kıskanıyordu. Fakat belli etmemesini iyi beceriyordu.

 

Bugünde o adi adam karısını öpünce içindeki kıskançlık tüm vücudunu sarmıştı. Tüm damarlarında dolaşmış Kaya'nın.. Haliyle bugüne kadar belli etmediği kıskançlığını belli etmişti. Herhangi erkeğin, nereden geldiği belli olmayan ve sevdiğini öpecek kadar haddini aşan bir adama, yapacaklarının aynısını yapmıştı ve gram pişmanlık duymamıştı.

 

KAYA: Y-

 

Bir anda gözleri gögsüne başını koymuş, güldüğünü belli etmemek için sessizce gülen Ender'e kaydı.

 

KAYA: Gülüyor musun sen Ender?

 

Dedi ciddi ciddi.

 

Gülmesini durdurdu, yaramazlık yapıp yakalanan çocuğun " Yakalandık" bakışlarıyla etrafına baktı.

 

ENDER: No

 

Dudaklarını büzdü

 

ENDER: No

 

Kaya'nın göğsünden başını kaldırdı. Oturup Kaya'nın olmadığı tarafa çevirdi, gülmeye devam etti. O sessiz gülmek istemişti ama kendini tutamadığı için ses çıkmıştı

 

KAYA: E sen resmen gülüyorsun Ender?

 

Bozuldu Kaya.. Biraz uzağa gitti.

 

ENDER: Aaaa.. Yanlış anladın.

 

Hemen yanına geldiğinde söyledi.

 

KAYA: Neyini yanlış anlayacağım Allah aşkına Ender ya. Gülüyorsun.

 

Ender'e baktı

 

KAYA: Tabi seni kıskanmam hoşuna gitti .

 

Ender onaylayıcı bir bakışta gülümsedi.

 

KAYA: Yani siz kadınlar-

 

Sözleri Ender'in onu dudağından öpmesiyle kesilmişti. Aniden sevdiği adamın yüzünü tutmuştu iki eliyle... Öpücükleri ona bir şeyler anlatmak ister gibi şefkatli ve tutku doluydu.

 

Kısa bir mola verdiler. Sonra Ender hemen kumların üzerine uzanıp Kaya'yı kendine çekti.Şınav pozisyonunda sevdiği kadının üzerinde duruyordu. Ona bakıyordu.Ender ise sevdiği adama baktı aşık bir şekilde.

 

ENDER: Ka ya

 

Görenleri büyüleyen masmavi gözleriyle ,yıllar önce vurulmuş olduğu kahverengi gözlere baktı. Eliyle yüzünü okşadı.

 

ENDER: Benim gözlerimin sahibi sensin.

 

Kocasının bir elini kumun üzerinden çekip , her zaman ışıl ışıl parlayan , yumuşacık ve açık kahverengi saçlarının üzerine koydu.

 

ENDER: Saçlarımın sahibi sensin.

 

Kaya bir şey demiyordu. Sadece hayranlıkla dinliyordu sevdiği kadının kendisini sakinleştirmek için söylediği sözlerini....

 

ENDER: Gülüşümün sahibi sensin.

 

Meşhur gülüşüyle bakıp yine iyice Kaya'yı kendisine doğru çekti. Kısacık ama baya bir etkili bir öpücük kondurdu dudaklarına.. Ender bunu yaptığında hem Kaya'nın hem de onun gözleri kapanmıştı.

 

ENDER: Öpücüklerimin sahibi sensin.

 

KAYA: Benim

 

Ellerini Kaya'nın boynuna doladı Ender.

 

ENDER: Kısacası ben seninim Kaya. Bu eskiden de böyleydi. Şimdi de böyle.

 

Bu sefer Kaya gülümsedi. Kısa ve etkili bir öpücük kondurdu.

 

KAYA: Gözlerimin..

 

Her kadını büyüleyen kahverengi gözleriyle, taaa yıllar önce görüp vurulduğu ve " Kaderim" dediği denizden bile daha mavi gözlere baktı

 

KAYA: Sahibisin Ender.

 

Sevdiği kadının boynuna dolamış olduğu ellerinin birini çekip koyu kahverengi saçlarına getirdi.

 

KAYA: Saçlarımın sahibisin Ender.

 

Ender'i dudağına kısa ve etkili bir öpücük bıraktıktan sonra gülümsedi

 

KAYA: Öpücüğümün ve gülüşümün sahibi sensin.

 

Nefes alıp verdi

 

KAYA: Kısacası ben seninim. bu taaa yıllar önce de böyleydi. Şimdi de böyleydi.

 

Ender bir kez daha kollarını doladı sevdiği adama

 

ENDER: O zaman sorun yok

 

Cazibeli bir şekilde.. Kaya da onaylar niteliğinde başını salladı.

 

KAYA: Yok

 

ENDER: Konuyu kapatabiliriz

 

KAYA: Kapatalım.. Kapatmasına da..

 

Ender " Da? " der gibi baktığında Kaya tüm ciddiyetiyle konuşmaya

başladı

 

KAYA: Konuşmamız gereken son bir konu var. Onu konuşalım

 

ENDER: Dinliyorum

 

Kaya ciddi duruşunu bozmadan devam etti.

 

KAYA: Bugün ben seni kıskandım ve sıra sana geçti.

 

Gülümsedi. Ender de " Salak" der gibi gülümsedi

 

KAYA: Kısacası beni kıskanman gerekiyor Ender. Madem kıskanmak güzel bir şey. Bu duyguyu tatmak benim de hakkım

 

ENDER: Bakarız

 

Dedikten sonra bir kez daha öptü Kaya'yı

 

 

 

 

VEEEEE SON

 

UMARIM BEĞENDİĞİNİZ BİR BÖLÜM OLMUŞTUR

 

Loading...
0%