İTİRAF

(Sevda'nın Anlatımıyla)

Sevmek çok değişik bir duygu değil miydi? Bana göre bu dünyanın en güzel duygusuydu sevgi. Sevgi o kadar güçlü bir duygudur ki iki insanı birbirine bağlar, sadece iki değil daha fazla insanı da birbirine bağlar. Bu duygu doğadaki bir çok canlıyı da etkilerdi. Ama şuan ben sevgiyi iki insan için kullanacaktım. Ben Oğuz'u seviyorum. Hem de çok seviyorum. Bu duyguyu bana yaşattığı için ona defalarca teşekkür etmek istiyordum. Belki bu teşekkürün tam zamanıydı bugün.

Oğuz ile karşı karşıyaydık. O deniz mavisi gözleri çok güzel gözüküyordu. O gözlere bakarken çok güzel bir kalp görüyordum. Belliydi o kalp sadece birini sevecekti. Hem de çok sevecekti. O seveceği kişi olmak için her şeyi yaparım. Onun o güzel kalbinin tek sahibi olmak istiyorum. O mavi gözlerin o sarı saçların sahibi. Uzun uzun birbirimize baktık.

"Sevda" dedi yumuşak ses tonuyla.

"Efendim yüzbaşım"dedim onla aynı ses tonuyla

"Ben sana aşığım. O güzel ses tonuna, o güzel ela gözlerine, senin o güzel kalbine ben deliler gibi aşığım. Belki duygularımız karşılıklı değil ama lütfen bu duyguları hissetmeme izin ver!"dedi sanki büyük bir rahatlığa ulaşmış gibi.

"Ben de sana aşığım Oğuz. O mavi gözlerine, sarı saçına ve deniz gözlerin altında gözüken güzel kalbine. Ben sana senin bana aşık olduğun gibi deliler gibi aşığım." Dedim içimdeki her şeyi dökmüştüm.

"Benim sevgilim olur musun asker hanım?" Dedi mavi gözlerini üzerimde gezdirerek.

"Olurum yüzbaşım olurum."dedim heyecanla. Sonra gözlerimi mavi gözlerine denk getirdim. Şimdiki birbirimize bakışımız diğer bakışlarımızdan daha farklı ve anlamlıydı. Bu sefer kavuşmayı bekleyen iki asker gibi değil, birbirine kavuşmuş birbirine deliler gibi aşık olan iki asker gibi bakıyorduk. Sonra gözlerim onu baştan aşağıya inceledi. Yüzbaşı ve Binbaşı kavuşmasıydı bu . Yüzbaşı Oğuz Aydın ve Binbaşı Sevda Yalçın birbirine kavuştu.

Oğuz'la ikimiz aynı anda aynı kanepeye oturmuştuk. Yan yana baş baş başaydık.

"Oğuz!"dedim sanki bir şey yok olur gibi.

"Efendim asker hanım!"dedi başını bana çevirerek. Yavaştan başladım cümleye:

"Bir süre kimse bilmese bu durumu!"dedim utanarak. Neden utandığım hakkında hiç bir fikrim yoktu ama utanmıştım.

"Sen nasıl istersen her şey öyle olacak asker hanım!" Dedi içimi rahatlatmak ister gibi güzel ve kalın bir ses tonuyla.

"Sen karşılaştığım en iyi insansın Oğuz!" Dedim ona bakıp hayranca.

"Sende benim şu acımasız dünyada başıma gelen en güzel şeysin!"dedi bana bakıp. Bunu söylerken gözlerinin mavisi çok güzel gözüküyordu. Ben ona hayran hayran bakıyordum.

Oturduk bir süre sessiz. Konuşacak çok mesele vardı aslında. Ama biz daha konuşamıyorduk. Arada birbirimizin gözlerine bakakalıyor hayallere dalıyorduk.

(Oğuz'un Anlatımıyla)

Sonunda demiştim Sevda'ma aşkımı. Onun bana aynı duyguları hissetmesi beni çok etkilemişti. O andan beri kalbimin daha hızlı attığını fark ettim. Sevda benim herşeyim, ona bir şey olursa bana da olur.

Bu dünyada Sevda'ma zarar verecek olanın sonu gelirdi. Onu bizzat kendim öldürürüm. Bu da yeminim olsun.

Sessizce oturuyorduk, dayanamayıp Sevda'yı kendime doğru çektim. Yüzü bana dönmüştü. O gözler ne kadar güzel bakıyordu. O an Sevda'yı alnından öptüm. Öperken kokusunu içime çektim. Ne güzel kokuyordu öyle. Ona sıkı sıkı sarıldım. Onu yanımdan bir dakika bile ayırmak istemiyordum. O an onun da bana sarıldığını hissettim.

"Güzelim, bir tanem,çiçeğim, aşkım her şeyimsin sen benim Sevda!" Dedim hayranlıkla.

"Sen de benim her şeyimsin Oğuz. Ama önce vatan!"dedi benden ayrılarak.

"Doğru söylüyorsun öncelik bayrak ve vatan!"dedim.

O sırada Sevda saate baktı ve:

"Ben artık gideyim Oğuz sana iyi geceler"

"Git bakalım. Ama yine görüşeceğiz!" Dedim ve ayağa kalktım. Sonra Sevda kalktı. Ben ona kapıyı açtım.

"İyi geceler asker hanım!"

"Sanada yüzbaşım" dedi ve gitti.

Bugün bir aşk itirafı olmuştu.

Binbaşı Sevda Yalçın ile Yüzbaşı Oğuz Aydın birbirine kavuşmuştu.

Aşk bizim için çok güzel olacaktı.