Yeni Üyelik
1.
Bölüm

ÖN OKUMA-TANITIM

@dileeekkkkk

 

 

ÖN OKUMA

 

 

 

 

Acele etmemiz gerekiyordu.Aymira'yı buradan çıkarabilmemiz için acele etmeliydik.Bizi o kadar köşeye sıkıştırmışlardı ki hepimiz farklı yönlere dağılmıştık.Arem ve Sungur ortalıkta yoklardı,göremiyordum iletişim kuramıyordum buradayken.

 

 

Arkamdan bana seslenen Vera'nın sesiyle ona doğru döndüm.

 

 

"Mehir!Almina yaralı ve Risna yüzünden koruduğun zihnini açman gerek.Aremle Sungur'u bulmalıyız!"

 

 

Vera'nın haklı olmasına karşın benim Risna'yı ne kadar sevsemde üzerimdeki etkisi beni fazlasıyla geriyordu.Başka yolum yoktu Arem ve Sungur'u burada tek bırakıp gidemezdim zihnimi açmak zorunda ve ortak bir yol bulmam gerekliydi.

 

 

Araf'ın bir maranını kaybetme lüksü daha yokken ben tekrar tekrar kayıp veremezdim.Beni alabilirlerdi sorun değildi.

 

 

Ben düşünclerimle boğuşurken Vera zorlanarakta olsa Aymira'yı Almina ve bana yaklaştırmıştı.Almina son kalan gücünü ikizine vererek ona son on dakikalık bi dayanma gücü daha vermişti.

 

 

Aymira uzun süren sessizliğini bozmuş,soğuk ve ifadesizleşen gözleriyle bana bakarak konuşmuştu.

 

 

"Mehir Sungurları bulun ve buradan gidin.Sahya'nın istediği zaten benim."

 

 

Sinirlenmiştim.Zaten sinirlerim bozuktu.Birbirimizi arkamızda bırakamazdık.Mehir olarakta yapamazdım bunu Araf'ın son koruyucu elçisi olarakta yapamazdım.Verilmiş sözlerim vardı sapasağlam hepimiz eksiksiz dönmek zorundaydık.

 

 

"İstediği sen değilsin,senin ölün.Araf'ın ölüsü,ruhu.Benden bunu nasıl beklersin?!Eksiksiz dönmeye ant içtim ben kendim dahil kimseyi ardımda bırakmayacağım."

 

 

Vera sözlerimi bitirmemle cebindeki obsidyenleri çıkartarak onlara zarar vermeyecek şekilde etrafıma dizerek kendilerini korumaya aldılar.Risna yüzünden bu gerekliydi.

 

 

"Tempus ad ortum,pro anima."*

 

 

Gerekli olan sözcükleri birkaç defa tekrarlayarak.Zihnimin açılmasına olanak sağladım.Zihnimin koridorlarında Arem ve Sungur'a ait haritalar bulmaya çalıştım.

 

 

"Mehir!Duy hisset bi şey yap artık!Sungur ağır yaralı çıkışı bulmalıyız!Aymira'da aynı şekilde.Kayıp verme lüksümüz yok acele et!"

 

 

"Olduğunuz yeri görüyorum!Kızlar benimle düz koşmaya devam et.Sungur'u yaşat.Kayıp vermeden ayrılacağız buradan."

 

 

Arem'e ulaşmış diyaloğu bitirir bitirmez gözlerimi açmıştım.Risna'nın zamanlamasıda yerindeydi.Gözlerimi açar açmaz obsidyenlerin çevrili olduğu alanı delmeye çalışıyor ve aynı cümlelerini tekrarlıyordu.

 

 

"Benden kaçabilirsin,saklanabilirsin.Bil ki Mehir ruhunda bir nebze bile karanlık varsa ona mahkumsun.Cesaretin ruhunu öldürecek ve sende sevdiklerine düşman olacaksın."

 

 

Risna'ya kulaklarımı kapadığım gibi zihnimide kapatıp obsidyen halkasını bozdum.Bu taşların enerjisi negatifti artık,çatlamaya başlamışlardı yine.Buraya geldiğinden beri çatlattığım 2211.'inci taş.Bugün yine bir dal kurumuş,toprağa tohum olarak düşmüş.Toprak yeşertir mi geri kuruyanları?

 

 

Düşünclerimi sonraya saklayıp kızları ayaklandırdım ve orta noktaya doğru koşmaya başladık.Planımı sormadılar,alışmışlardı.Ne derlerse desin yapacaktım zaten.

 

 

Orta noktaya az kalmıştı.Tek sıkıntımız aynı anda orada olamayacaktık.Bizim arkamızdan gelenler neredeyse yaklaşmıştı ve aynı şekilde Sungur ve Arem'inde öyle.İkinci şaşırdığımız nokta Sungur'un koşarak geliyor olmasıydı.Arem durumu kötü demişti.Ne yapıp edip ayılttığı çok belliydi.

 

 

Vera'nın bana yönelik konuşmasıyla yavaşlamıştım.

 

 

"Mehir biz yetişsek bile onlar yetişemez.Onlar yetişse biz yetişemeyiz.Birimiz herhalükarda ardımızda kalacak."

 

 

Hayır kalmayacaktı.Riske girip kapıyı iki kere açmalıydım.Her seferinde farklı yerlere açılma ihtimali vardı o sebepten Araf'ın her noktasına muhafız dikmiştim bu durumdan kimsenin haberi yoktu.Hızlı olan adımlarımı yavaşlatmıştım.Kızlar şok ifadesinde bana bakarken,Arem adımlarımın durduğunu farkedip bağırmaya başlamıştı bile.Arem anlamıştı,o hep anlardı.İşi buydu neticede.

 

 

"Hasiktir!Mehir saçmalama!Çok riskli anasını satayım!Beni dinlesen bir kere ölürsün!Yaşlandım senin yüzünden!Manyak psikopat!Seni almaya geldiğimiz günün evveliyatını zortlatayım ya!"

 

 

Onun bana klasik saydırmasına gülümseyerek yapmam gerekeni yaptım.Geçit kapısını açtım.Riskliydi evet,kendi ruhumu fazlasıyla riske atarak yapıyordum bunu.

 

 

exicatare ad locum sanctum^

 

 

Kapıyı tam burada açtım.Önce kızları göndermem gerekliydi.Kızların konuşmasına izin vermeden yarık istediğim boyuta geldiğinde zaman kaybetmeden kızları resmen Araf'a fırlattım ve tekrardan geçit kapısını kapattım.

 

 

Arkama bir saniye bile bakmadan Arem ve Sungur'a doğru koşmaya başladım.Onlara yaklaştığım an kapıyı tekrar açmak için yavaşladım.Yarık istediğim boyuta geldiğinde geçiti onlara doğru itip arkalarından bende atladım.

 

 

Tam olarak ben değildim.Kapıyı kapatmaya son anda fırsat bulabilmiştim.Sırtımda keskin bir acıda benimle birlikteydi.

 

 

Yaralarım çoktu ama bu en tazesiydi ve sırtımın her yerindeydi.

 

 

Sungur ve Arem bana bakarken gözlerim kapanmak için benden izinsiz bir şekilde savaş halindeydiler.

 

 

Yığıldığım an o haliyle beni yakalayan kişi Sungurdu.Arem sırtımdaki bana cı veren şeyi çıkarmıştı.Son gördüğüm şey yere damlayan kan damlalarım son duyduklarımda Sungur'un kendi acısıyla harmanlanmış sesiyle Aremle konuşmalarıydı.

 

 

"Sungur bu hançer Zakkum Hançeri."

 

 

"Mehir'i öldürmek için.İstedikleri biz veya Aymira değil.İstedikleri evren,istedikleri Mehir."

 

 

 

 

 

Devam Edecek...

 

 

Belki de ediyordur?

 

 

Ya her şey şu an durmuştur,

 

 

Ya da her şey bitmiştir.

 

 

Gerçekler gizlerde saklıdır.

 

 

 

 

*Ruh için yükselme zamanı

 

 

^kutsal yer için uyanış

 

 

 

 

 

Hepinize Merhaba!

 

 

Buraya kadar okuduğunuz için gözlerinize sağlık.

 

 

Umarım böyle devam ederiz.

 

 

Tanıtım bölümümüzde olsa sizleri seviyorum!

 

 

Nice bölümlerimize!

Loading...
0%