Mina'dan;

Uyandığımda konuşma devam ediyordu sanki ben uyuduğumda zaman durmuştu. Hemen rüyamı Şeyda'ya anlatmadan önce biri omzuma dokundu. Arkamı döndüğümde arkamda Chris vardı. Bana şunu söyledi.

"Seni bulacağımı söylemiştim."

Hemen ardından yok oldu. Ben korkuyla hemen rüyamı ve demin yaşadığım olayı Şeyda'ya anlattım. Ama tabiki çok fantastik kitap okuduğum için hayal gördüğümü söyledi. Kesinlikle şaşırmadım. Hep böyle diyor rüyalarıma. Konuşma bittikten sonra Şeydayla koridorda yürürken benim lavaboya gitmem gerekti. Ben ilerlerken biri beni müzik odasına çekti ve ağzımı kapattı.

"Çıtın çıkmasın ağzını açıyorum" dedi ve ağzımı açtı. Tabi durmadım.

"Çıt" dedim beni kapıya doğru sıkıştırdı.

"Tamam be, sen kimsin, söylemezsen ağzının ortasına yumruğu yersin." Dedim ve ardından ışığı açtı. Ağzımdan sadece şu kelime çıktı.

"C-chris?!"

"Şimdi sessiz ol Felix gelmeden seni götüreyim Luna."

"N-nereye, Felix kim neyden bahsediyorsun ve benim adım Mina Luna değil."

"Felix benim üvey kardeşim ve bizi o kuleye hapseden cadı."

*Kapı çalar.

"Hayır Felix gelmiş. Hemen piyanonun altında saklan."

Chris'in dediğini yaptım. Ben piyanonun altına girdikten sonra kapı açıldı ve kumral kahve gözlü biri içeri girdi.

"Chris Luna benim onu benden alamazsın."

"Ama aldım."

Felix diye düşündüğüm kişi Chris'e yumruk attı ve kaşıyla dudağı kanamaya başladı. Hemen koştum.

"Chris! İyimisin!!"

"Aa Lunamızda buradaymış."

"Ya ben Luna değilim beni bırakın."

"Güzel oyunmuş beğendim ama ben yemem Luna Hanım." Dedi ve beni kucağına alıp camdan atladı. Chris peşimize gelsede bize yetişemedi. Felix ben kucağındayken bir ormana girdi. Ben kucağından inmeye çalışsamda tek yaptığım enerjimi boşa harcamak oluyordu. Bende Felix'e bağırmaya başladım.

"Felixmisin nesin beni indir hemen!"

"Hay hay efendim" dedi ve beni indirdi.

"Peki indirdim nereye gitmeyi planlıyorsun Luna Hanım?"

"Evime ve bak çok kolay ben Luna değilim tamam mı?!"

"Bunu anlamanın tek bir yolu var elini uzat."

Elimi uzattım elimi ellerinin arasına koyup gözlerini kapattı. Elleri sıcacıktı. Kendimi çok iyi hissetmiştim.

"N-nasıl nasıl sen Luna değilsin. Aynısınız tipiniz falan hepsi aynı!"

"Heh çok şükür anladınız ben üniversite'ye giden genç bir kızım adımda Mina." Dedim ve evime doğru gitmeye çalıştım. Saatlerce ormanda yürüdüm ama kayboldum. Gece olunca ormandan kurt ve ayı sesleri geldi hemen bir ağacın altına eğildim kulaklarımı kapatıp ağlamaya başladım. Kahretsin nerden andan Felix'i bırakıp gitmiştim. Ağlarken uyuya kalmışım. Uyandığımda çok kötüydüm karnımda feci bir sancı vardı, başım dönüyordu ve midem bulanıyordu. Mecburen ilerlemeye başladım. 2 dakika falan ilerledikten sonra bir taşa takılıp düştüm. Diğer taşların üstüne düştüğüm için bacağım kanamıştı ve çok pis acıyordu. Belki bir yere varırım umuduyla yavaş yavaş ilerlemeye başladım ama su dolu bir çukura düştüm. Zorda olsun çıkmıştım ama üstüm çok kötüydü. Sancım şiddetlenince aniden çığlık atmaya başladım kimse yoktu. Sonra önümde bir duman çıkmaya başladı. Merak ediyordum ama sancımdan dolayı bağırmaya devam ettim. Dumanın arasından Felix çıktı.

"Yardım et Felix lütfe-"

Daha cümlemi bitirememiştim. Ama gözüm kapandı.