@enamiasa
|
bir duyurum olacakkk kızın adını Melis değil Alev yapmaya karar verdimmm.
Kapıyı çalmadan içeri girmesine çok şaşırdım.
"Neler oluyor Sude? Kapıyı çalmadan girdiğine göre önemli bir şey." Bunu birazda yanlış bir şekilde sergilediğini anlatmak için söylemiştim. Ama muhtemelen benim düşündüğümden daha da ciddiydi. "Alev hanım, aileniz sizi aşağıda bekliyor. Yanlarında bir misafir aile de var. Oğlu ile imam nikahı kıyacağınızı söylememi istedi babanız. En görkemli elbisenizi giymeniz gerekiyor." Yataktan indim ve şaşkınlıkla Sude'ye baktım. Ne demek imam nikahı kıyacaklardı. İmam nikahı olduğuna göre evlilikte vardı bu işin içinde. "LANET OLSUN! BENİ ZORLA EVLENDİREMEZLER!" Ben isyan çığlıkları atarken Sude ise bana yere kadar uzanan kan kırmızısı bir elbise çıkardı. "Siyah saçlarınıza çok yakışacak." Sude'ye bir tokat attım ve elbiseyi elime alıp giymek için giyinme odasına gittim. Tamam belki annem ile babama karşı gelemezdim ama bir seri katil olarak karşı aileyi yok edebilirdim. Tüm şehrin en çok aranan seri katil en az 2 kişilik bir aileyi mi yok edemeyecekti. Annemin bile girmedi yasak olduğu koleksiyon odama girdim ve gizli odanın düğmesine bastım. İşte karşımda türlü türlü silahlar, hançerler, bıçaklar vardı. Gülümsedim ve en küçük olanını elbisenin bacağına sıkıştırdım. Çıktıktan sonra Sude'den özür dilemeden odadan çıkıp merdivenleri kullanmak yerine asansörü bekledim. Onları sinir etmek, canlarından olmadan vazgeçirmek istiyordum. Yoksa bu seçimleri hayatlarına mal olacaktı. Suçsuz günahsız bir gencin, yani öyle tahmin ediyorum. Ölmesini kimse istemez. Bu söylediklerime ben bile inanmıyordum doğrusu. Kelle uçuran bir katilin bu çocuğu sağ bırakacağını mı sanıyordunuz? Hayır, ister evlensin ister evlenmesin ama bu ailenin kökünü kurutmadan ölmeyeceğim. Suratlarını bile görmek istemediğimden dolayı asansörden indiğimde ilk bahçeye çıktım. Bir şoförleri veya korumaları olmasını umarak dış kapıya doğru ilerledik. Ve evet tahmin ettiğim gibi 1 şoför 2 koruma vardı her ihtimale karşı. Kameralar orayı çekiyordu bu nedenle önce kamerayı yok etmem gerekiyordu. Bıçağımı fırlattım ve dayanıksız kamerayı delip geçti. Bir tane koruma bunu farketmiş olacak ki silahını doğrulttu sesin yönüne. Güzel bir leydi olmanın avantajını riske girmeden kullanacaktım. Koşarak oraya gittim ve ağlamaya çalıştım. "Yardım edin! Arka bahçede birini gördüğüme eminim!" Koruma beni arkasına aldı, diğerine işaret yaptı ve konuştu. "Suat. Koş Melih beye haber ver. Karısı tehlikede." Melih mi? Sanırım masum bir adam falan değildi. Ama Suat denen o adamı engellemek zorundaydım. Bıçağımı önce adamın kafasına sağladım, daha sonra çıkardı ve fırlatarak kapıyı açmak üzere olan Suat'a ulaştı bıçağım. İkiside ölmüştü ve benim hemen gitmem gerekiyordu. Şoförü ise Suat'tan çektiğim bıçağı atarak öldürdüm ve parmak izi kalmasın diye bıçağı aldım ve yakmak için taşın altına koyduğum çakmağı aldım. Alev alev yanarken ben ise koşarak arka kapıdan girdim ve asansörden çıkıyormuş gibi yaptım. Karşımda dünyalar güzeli bir kadın, bir kız, kocası, ve 2 mafya erkeği gördüm. Sanırım işim zorlaşıyordu çünkü beni şehrin en ünlü mafya ailesinin en küçük oğlu ile evlendiriyorlardı...
|
0% |