İnsan izlenimlerine bıçaklar saplayan
O muştunun karanlık devinimlerine tanıklık ettim
Sus pus
Alın yazımızdan yürütülen bir sevgi sözcüğü ki
Göbeğinde kesik taşlar saklardı
Dumanın kronik ve ironik izdüşümünde üşüdüm
Kinle kadının duruşmasında bulanık bir buluşmaydı öykü
Dinledim
Sus pus
Kaçtım, kaçıyorum
Yorgun bir trenin ayak uçlarından sokularak hayata
Mavi eşikli bir kapıda
Sonsuzun öğretilememişliğine gülüp geçtim
Sanki yoktunuz
En çok da bu yüzden
Hoş geldim