Bölüm 2 Korkmaz ailesi

geçmiş 20 yıl önce

tam 20 yıl önce büyük bir kayıp vardı o büyük kayıp aileyi derinden sarstı , bir gece kimsenin ummadığı bir zamanda en değer verdikleri daha doğalı birkaç saat bile olmayan prenseslerini kaçırmış üstelik 1 buçuk yıl sonra bir bebek cesedi bulunup sizin bebeğiniz öldü denilmişti.tabi korkmaz ailesi bunu duyunca daha da çok yıkılmış ve kalkamamislardi. Abileri ,amcaları ,yengeleri hepsi perişan olmuslardi. özelikle kazım ve Nilüfer içlerinde en kötü olan kişilerdi daha sonra toparlamalari gerektiğini fark ettiler ve acılarını kaplarine gömüp hayata kaldıkları yerden devam etmeye çalıştılar ,O gece prenseslerini kaybedecegini bilseler huzurlu bir uykua dalarmıdılar?

hayir belki sabaha kadar o kapının önüde dururlardi hepsi ,ama olan oldu o bebek ,o gece herkes huzurlu bir uykuya kendini biraktiğinda içlerindeki bir çalışan bebeği alıp baş düşmanı Hakan aksoy' un kucağına bırakmış daha sonra kendide kayıplara karışmıştı daha sonra bebek onların bebeği olmadığı anlaşıldıginda Korkmaz ailesi bu duruma çok sevindiler sebebi ailesinin biricik kızları hala yaşıyor olabilme ihtimali vardi bundan dolayı korkamz ailesi her yere haber saldı kızlarını bulmaları için bakılmadık yer gidilmedik ülke, şehir her hastaneye tüm yetimhanelere bakıldı ama ne yazık ki bulunamadı ,bir süre sonra umutları tükenip işleri yüzünden ara vermeye karar verene kadar Taki o çalışan tam 20 yıl sonra öğrendiği hastalığından ve vicdan azabından dolayı korkmaz ailesine, herşeyi anlatan bir mektup yazıp korkmaz ailesine ulaşmasi için gönderene kadar ...

günümüz korkmaz ailesi

Korkmaz ailesi özelikle abiler mutlu değil daha çok hüzünlü bir sabaha uyandılar daha sonra kahvaltı yapıp yetişkinler işlerine gitmek için çocuklarda okula gitmek için ayaklandiklari sırada içeriye kapıdaki bir koruma girdi;

- kazım efendim size bir mektup gelmiş.

-ne mektubu ?

-bilmiyorum efendim kapının önündeydi sizin adiniz yazıyor .

-tamam sen işine geri dön

-tamam efendim.

Diyip gittikten sonra herkes mektubun içinde ne olduğunu çok merak ediyorlardi sonuda kazım abilerden en büyüğü Polat korkmaz merakına yenik düşüp konuştu;

-baba o mektupta ne yazıyor

-bilmiyorum oğlu açar öğreniriz şimdi

Dedi ,Ve kazim bey herkesin tekrar okumaması için mektubu sesli okumaya başladı;-"kazım bey ben bir hata yaptım . Bu hatay'ı çok uzun bir süredir. taşıyorum ama artık bu yükten kurtulmak , vicdan azabından kurtulmak için size herşeyi anlatmaya karar verdim . Efendim kızınızı ben aldım gece hepinizin içeceklerin içine uyku ilacı koyup uyuttuktan sonra bebeği alıp hakan Aksoy 'verdim özür dilerim efendim biliyorum bunun artık bir önemi yok ama kızınızın adını bir şekilde öğrendim adı mehir saye kaya onu umarım bulursunuz ."

Ailedeki herkes özelikle nilüfer hanımın gözleri yaşlı ağladı ağlayacak bir vaziyette kazım bey ise adamlairna haber vermiş daha sonra kendide gitmişti.

Polat korkmaz ise mektupta yazan ismi İstanbul'daki tüm mehir saye kaya adı altında ünlüleri bulunmasını araştırılmasını emretmiş daha sonra ellerinden bir şey gelmeyeceğininin bilincinde herkes ilkbir kişinin tehdidi ile yemek yemek zorunda kalmışlar(Nilüfer) daha sonra uyumak için yataklara gönderildiler lakin sabahlayarak geceyi geçirdiler .

Merih saye kaya (korkmaz)

Sabah şaşırtıcı bir şekilde alarmdan önce kalktım daha sonra banyoya gibip ihtiyaclarimi karsiladim ardından

Spor için kıyafetlerimi giyip spor odasına gidip Sporumu yaptım

Ardından giyinmek için kıyafet odama adimlayip kırmızı sırt dekoltesi olan sweatshirt altıma İspanyol paça pantolon giyipayakkabi olarak siyah sitletto giydim daha sonra sert kahvemi içip arabama binip,şoförün harekete geçmesi ile şirkete gitmek için yol aldım . Şirketime girdikten sonra odamın önünde bir çok koruma vardı yağmur'da korumaların yanıda galiba beni bekliyordu ve benim geldigmi gördü ve hemen benim yanima geldi .

-Yağmur ne oluyor bu adamalarin benim odamın kapısını önünde ne işi var ?

-mehir hanım kormaz ailesi odasında normalde girmesini istemedim ama zorla girip koltuklara oturdular daha sonra benden kahve istediler bende şuan ne yapacağımı düşünüyordum ki şansa siz geldiniz efendim . tamam sen kaç kişi varsa kahve yap getir ve banada yapmayı unutma nasıl içtiğimi biliyorsun .

-tabi efendim hemen yapiyorum .

Diyip gitti bende daha fazla durmamk için odama girdim ve gördüklerim karşısında kal geldi resmen tüm korkmazlar odamdaydi

Hemen kendime geldim ve masama oturup bacak, bacak üstüne atıp onların konuşmasını bekledim , onların konusmayacagini anlayınca ben konuşmaya karar verdim

-evet korkmaz ailesi özellikle kazım bey şirketimde ne yapiyorsunuz? ayrıca size hiç yakıştıramadım sizin hakkinizda çok iyi bir aile olduğnuzu duymuştum ,lakin şuan odama böyle barbar gibi girip sanki kendi yeriniz gibi davranmanız gözümdeki değeri bir nebze olsun

düşürdü diyebilirim .

Dedikten sonra tam kazım bey konuşmaya başlıyacağı sırada kapım tiklatildi 'gel'dedikten sonra yağmur elinde kahveler gelmisti . yağmura göz işareti ile kahveleri dagitmayan baslamis daha sonra odamdan çıkmıştı yağmur çıktıktan sorna takrar konuşmayi benim yapmam gerketigin hissettim

-kahve istemissiniz sizin bu yaptığınızdan sonra vermezdim ama insanız dimi hepimiz herneyse kazım bey kusura bakmayın şimdi konuşabilirsiniz.

Kazım bey konusmaya başladında biricimden bir şükür diyip dinlemeye başladım .

-kizim biz 20 yıl önce bebeğimizi kaybettik daha sonra öldü denildi

Ardından aslında kızımızın yaşıyor olduğunu fark edip araştırdık fakat bulamadık ,2 hafta önce bize yani bana bir mektup geldi benim evdeki bir görevli ,çalışan bebeği baş düşmanımız olan Hakan aksoy'a vermiş ardidan yok olmuş daha sonra vicdan azabından dolayı itiraf e-

_Eee kazım bey ben bunun neresindeyim eğer kızınızı bulmak için yardım istemeye geldiyseniz size yardım ederim me-

-hayir konu yardım istemek değil lütfen beni dinleyin

Bunu bir emir gibi değil daha çok rica içerdiği için sususp dinlemeye devam ettim .

-neyse işte o görevli bebeğin adini ve İstanbul'da yaşadığını ve adının mehir saye kaya olduğunu söyleyipmektubu sonlandırıyor .bizde 2 haftadır tüm mehir saye kaya olan kızlara baktırdık ve sen bizim kızım olabilirsin

Bunlar ne diyorlar hiç bir şey anlamadım tamam ailem yani o baba ile anne bana hiç iyi davranmazdi ama dilek olay tam biliyordum onların kızı olmadığımı zaten bu açıktı kim kızını dövüp dilendirirdi? Veya kim kızı dayak yerken izelyip keyifli gülerdi benim anne olan varlik yapiyordu tam bundan dolayi işte beni sokağa attıktan sonra levent baba ile gitmiştim ama şuan bu aile ile alisabilecegimi sanmıyorum tehlikeliydim ama icimdeki küçük kız sevgiye ilgiye aç bundan dolayı tamam benziyorduk hemde çok şuan kafamda o kadar çok soru işaretleri vardiki demekki bu gece bana uyku yok artık zaten uyuyamam bir Ton işim var

-yani kazım bey ben kızınız çıkarsam ne olacak ayrıca ben hemen siz benim ailemsiniz diyemem önce DNT testi sonra düşüneceğim

-eger çıkarsan ki bize çok benziyorsun aslında bunun için DNA testine gerek yok ama seninde için istediğin için yaptiriz hattaşuan gidip yaptıralım ne dersin ayrıca bey kelimesini kaldiralim

- bugün olmaz yarın öğlen saat 10.30 'da yaptırırız ve bu DNT testi sonuçlanmadan bey gibi üslupları kusura bakmayın kaldıramam .

-tamam seni anlıyoruz ozman yarın saat 10.30 'da görüşürüz

-hoscaklain kazım bey

Onlar karınca gibi sırayla odamdan ayrılınca direk kerimi arayp odama çağırdım çünkü kendisine çok ihtiyacım vardı .

Kerim geldikten sonra ona olan herşeyi anlattım daha sonra iyi yaptığımı eğer gerçekten ailem ise onlara asla sırt cevirmemem gerektiği ile ilgili şeyler söyleyip gitti. Bende hem akşamki toplantı ivin hemde kafa dinlemek için şoföre haber verip evme doğru yol aldım

Eve geldikten sonra direk kendimi biz gibi bir suya attim ardından saçlarımı kuruttuktan sonra toplantı için eygeni arayıp haber verdim ardına hazrrlanmak için özel kıyafetini ve maskemi taktım siyah sweatshirt giydim altıma tayt gidikten sonraaygen'in gelmesi ile sürmeye başladım baya uzakta değil aslında sahip olduğum bir kafenin altının toplantı alanı yapmıştım 8 haneli sayı ile giriş yapıyorsun bu şifreyi ben ve diğer mafya üyerler'i bilir bir kaç saat sonra kafe'ye geldik zaten içlerinde Kerim'in de bulunduğu adamlar'ım bizi bekliyordu kerim geldiğimizi gördükten sonra kapımı açmış ve hiç konuşmadan şifreli odadan gecmem için şifreyi girmiş daha sonra benim yani kızıl tanrıça'nın geldiği duyuruldu ve bir kaç dakika sonra içerideki sesler kesildi sadece topuklu dotlarım'dan çıkan o hoş ses çıkmaya başladı bu ses beni çok hoş

eder eskiden ne zaman topuklu giysem sırf bu sesi icin yarım saat daha dolasirdim etrafta herneyse

Masaya şöyle bir baktım burayı da benim özel seçtiğimi mimar'lar tarafından tasarlandı genellikle siyah hakim ,odada 1000 den fazla kamere ve ses kaydı eden cihazlar var tabi bunu sadece ben biliyorum eğer içlerinden biri bana karşı başgösterme gibi bir durum olursa diye koymuştum ve bu geçen sene yani levent baba'yı öldüren adamların peşine düştüğüm sıralarda çok işe yaramistilar hala daha yarıyor , burada oturan herbir kişiyi bitirecek önemli bilgiler var ellerimin içinde lakin bu bilgileri hem sıradan hemde öyle büyükler ki sırf bunu öğrenen adamlar evlerime güya benim haberim olmadan girip almayı planlamışlardı ama sonu ölüm ile sonuclandı her birinin ayrı,ayrıayrı,ayrı ölüm şekilleri ile hayatlarina son vermiştim .herneyse toplantıda sorunları konusup ona göre emirler veridip Kerim'de gerkli şeyler için not tutturdum daha sonrasinda toplantıyı ilk benim daha sonra Aygen ile Kerim'in çıkması ile son bulmuştu. ele geldikten sonra hemn bir duşa girdim ardından saçlarımı tarayıp ördüm daha sonra yasmin Teyzeden sıcak çikolata yanına kurabiye tarzı bir şeyler istedimardindan bir kaç dakika sonra sıcak cikolatami yudumlayıp kurabiylerimden yedikten sonra ellerimi yıkayıp kurulayın daha sonra uyku ilacımı içip tekrar huzursuz bir uykuya kendimi bıraktım.