Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@ftmnrr13

Jeon Jeongguk:

Zihnimde ki sesler, vücudumun her yerinde gezinen yorgunluk hissi, kabileden atılışım ile belirmişti vücudum da. Büyücülerin soyundan geldiğim anlaşılmış ve kabilemden daha doğrusu eski kabilemden atılmıştım. Şimdi ise ormanda boş boş geziniyordum.

Bir anda adım sesleri duymam ile beraber zihnimde ki sesler dinmiş vücudumdaki yorgunluk ise hayla duruyordu. Bir yere saklanmam gerektiğini fısıldadı kulağımın arkasından gelen bir ses, arkamda kimse yoktu bunun farkındaydım ve hemen hareketlenip hiç kimsenin fark etmeyeceği bir yere saklandım.

Adım sesleri çoğalmış ve bir kaç ses işitmiştim "Efendim bence başka bir yere gidelim baksanıza burada birşey yoktur. Hem ne diye uykunuzdan kalkıp apar topar buraya geldik ki?" demişti bir ses, sesinde ki korku ve çaresizlik hissi çok garibime gelmişti neden birinden korkuyordu ki. "Sakın hareket etme!" demişti o ses ama ben onu dinlemeyip kafamı oynatmıştım gördüğüm şey ile iri gözlerim daha da irileşmiş vücudum bir nevi donmuştu. Arkası dönük iki elinde de meşale tutan biri ve arkasında onlarca siyah giyinimli asker vardı sanırsam o kişi kim krallığının varisi idi. Arkası dönük olsa bile beni fark etmişti lakin ben hiç bir şekilde ses çıkarmamış sadece kafamı oynatmıştım, arkasını döndüğü anda göz göze gelmiştik bu oydu işte herkesin çok acımasız biri diye bahsettiği ve yakında kral olacak kişi yani Kim Taehyung'tu. Hemen saygıyla eğilmiş ve 5-10 saniye bile durmadan koşmaya başlamıştım. Arkamdan onunda koştuğunun farkındaydım ne kadar yorgun olsam bile şuan kellemin alınmasını istemiyordum çünkü benim ailemi öldüren kişiydi onun babası annem beni son anda yaşlı bir kadına vermiş ve oradan kaçmıştı, en sonunda ise oldurulmuş.

En sonunda yere düştüğüm gibi beni kolumdan tutup kendisine çekmişti.

Çektiği gibi önüne düşmüş ve pahalı olduğu belli olan botlarından gözlerimi ayırmamıştım. Göz bebeklerim küçülmüş, hareket etmek istiyor lakin edemiyordum güçlerimi kontrol etmeyi biliyordum... ama.. birşey benim güçlerimi kullanmaya çalıştıkça etrafımı daha da sarıyordu sanki... sanki etrafımda bir bariyer, bir kalkan vardı ve o güçlerimi kullanmamı engelliyordu. Zihnimde ki sesler, çığlıklar bile dinmişti bu bana daha da korku veriyordu.

En son kafamı kaldırdım belime kadar gelen saçlarım darmadağın olmuş, her tarafım ter içinde kalmış ve saçlarım terim ile birleşmişti. Bu adrenalin ile ölücekmiş gibiydim.

En son gözlerim onun yarı çıplak teninden, karanlığın içinde barındırdığı siyah gözleriyle birleşti.

Garip, anlamsız bakışmayı o bozmuştu.

"Sen şu büyücü çocuk musun?"

"Ben... ben büyücü değilim sadece onların soyundan geliyorum." Demiştim. Yalan ben bir büyücüyüm, güçlerim var ve ben o güçleri profesyonel bir şekilde kullanıyordum. Ama bir hatam sayesinde büyücü olduğum anlaşılmış ve güçlerimin bir çoğu elimden alınmıştı.

"Güzel, o zaman alın onu bizimle gelecek." Demişti. Ne? Bir dakika ne demek geliceğim ben hiçbir yere gidemem daha almam gereken güçlerim var olamaz.

"Ben gelmek iztemiyorum." Demiştim ayağa kalktığım gibi gök gürlemiş ve onun çakmak gibi bakan gözleriyle bakışmıştım. Her uzvum onun bakışıyla yanıyordu bu his çok berbat bir histi.

"Ben ne dediysem o olucak. Ha gelmek istemiyorum beni bırakın dersen seni bırakıcaz ama..." Hafif bir kıvrılma oldu dudaklarında ve kapkara gözleri hala üzerimdeyken başını sol omzuna doğru indirmiş ve "cehennemin dibine." Demişti.

İki adam gelmiş ve beni kollarımdan tutarak ayağa kaldırmışlardı.

Hayır olamaz benim işimi daha da zorlaştırıcak bu prens. Tanrım günahım neydi. Lanet adam!


***


Loading...
0%