********************

Merhabalarrrrr... 👋🏻 Yeni bölüm ile karşınızdayım sizlere iyi okumalar😊

********************

Zaman hızlı geçiyordu börü timini kutarmamın üstünden üç ay geçmişti bu zaman zarfında yeni görevim gelmiş şuanda olduğum kampa sızmıştım.

İki aydır burdaydım almam gereken dosyaları hepsini toplayıp bugünkü yapılacak baskında da bilerek yakalanıp yuvaya dönecektim. Bana kalsa dağlarda iyiydim ama üstlerden gelen emir böyleydi.

Bana verilen mağrada daha fazla durmayıp dışarıya çıktım. İtlerin bazıları nöbet tutarken bazılarında kendi arasında konuşuyordu.

Geçen yarım saatten sonra duyulan silah sesleriyle timin geldiğini anlayıp mağaradaki belgeleri toplayıp şalvarımın içine katıp mağaradan çıktım itlerin çoğu gebermişti.

Kendimi güvenli bir yere gizleyip itleri öldürmeye başladım. Yaklaşan seslerle askerlerin yaklaştığını anladım. Ama belli etmeyip boşa sıkmaya devam ettim.

En sonunda ensemde hissettiğim soğuklukla yerimde kaldım "kalk" arkamda duyduğum sert sesle bir anda ürpersemde hemen kendimi toplayıp ayağa kalktım. "Elerini yukarı kaldır ve dön" elimdeki silahı yere atıp ellerimi yukarı kaldırdım. Arkamı dönmemle görüş açıma giren ilk botları olurken kafamı yavaşça yukarı kaldırdım. Üzerindeki üniformayla daha da büyük duran askerin suratına baktığımda karşılaştığım yeşil gözlerle bir anda şaşırsamda hemen kendimi toparladım.

Beni almaya börü timi gelmişti şuna karşımdada Yüzbaşı Baran Kara nın olması beni ne kadar şaşırtsada dışarıdan belli etmedim. Yüzbaşının yüzümü inceleyen gözleri hâlâ üzerimdeyken gözleri önce parlayıp sonrada birşeyi fark etmiş gibi kaşları çatılmaya başlamıştı ondan sonrada gözlerinde bir anlık öfke belirdi ama kendini çok hızlı toparlamasıyla bir an yanılıp yanılmadığımı düşündüm.

Nolduğunu anlamasamda üzerinde durmayıp arkamızdaki gelen sesle dikkatimi oraya verdim "komutanım kamp temizlendi" duyduğum ses yanlış hatırlamıyorsam Üsteğmen Caner Vural'a aitti.

Yüzbaşı caneri kafasıyla onaylayıp time doğru konuştu "toparlanın gidiyoruz" diyip ilerlemeye başladı. Yanıma gelen Emre ellerimi sert bir şekilde kelepçeleyip ileriye doğru itti. Yüzbaşının arkasından ilerlerken sessizce kamp alanından çıktık.

En önde Baran ve Caner ilerlerken onların arkasında Emre ve ben vardım bizim arkamızda İsmail abi en arkada da Ozan ile Emir vardı.

Sessiz geçen yolculuğumuzu ozanın sesi bozdu. "İsmail abi sizin oğlan ne zaman doğacak" herkesin dikkati İsmail abiye dönerken bu seferde arkamdan onun sesi duyuldu "4 ay kaldı nasipse" bu dediğine gülsemde hiç biri fark etmeden eski halime döndüm. " nasıl hissediyorsun abi" sesindeki gizleyemediği heyecanla soran bu seferde emir oldu.

"Heyecanlıyım ama bir yandanda korkuyorum" sesindeki hüzün hissedilmiycek gibi değildi. "Neden korkuyorsun abi" bunu soranda yanımdaki Emre olmuştu. "Oğlum bu gün varız yarın yokuz göreve çıksak ne zaman dönücemiz belli değil bizim oğlan doğunca Canan'ım napar bilmiyorum." Haklıydı zordu bizim meslek gecesi gündüzü yoktu. Mesleğimizle ne kadar gurur duysalarda , Bizim meslektekileri pek sevende olmazdı zaten zor gelirdi beklemek asker yolu beklemek her yiğidin harcı değildir sonuçta aman neyse bizim vatanımız yeterdi bize fazlasında gözümüz yoktu. İsmail abinin susmasıyla herkes susup ilerlemeye devam ettik.

Yarım saatin sonunda buluşma yerine gelmemizle herkes bir köşeye otururken bende Emre'nin itmesiyle kayanın üzerine oturdum. Üzerimdeki bir çift yeşil gözü takmamaya çalışıp önüme baktım.

Ne zamanlarım geçmişti bu dağlarda kaç kardeşimi şehit vermiştim. Zordu , yorucuydu ama herşeye değerdi. Şimdi gidyordumda napıcaktım, albayın dediğine göre yeni bir time girecekmişim özel görevlerde de yine ölüm olarak devam edecektim.

Offff lojmana gitmem lazımdı uyumak istiyordum.

Helikopterin yaklaşan sesiyle herkes yerinden kalkmaya başladı. Yanımdaki Emre'nin beni kaldırmasıyla bende kalkıp timin peşinden helikoptere bindik.

Ben yerde diğerleri rütbe sırasına göre koltuklarda oturuyordu. Yüzbaşının bakışlarını arada üzerimde hissetsemde ona bakmayıp camdan dışarı ya bakıyordum. Sonunda görünen karargahla helikopter inişe geçip durdu.

Helikopterden inip sıraya giren timle en arkada emreyle ilerleyip hepsinin yanına geçtik hepsi hazır olda beklerken karşımdaki Mustafa albayla bende duruşumu düzelttim tim bu hareketime şaşırsada onları takmayıp önüme döndüm albay herkesi gözüyle kontrol edip en sonda beni gözden geçirince yüzünde oluşan saniyelik gülümsemeyle "rahat" dedi.

"Börü timi görevi tamamlamıştır komutanım " diyen yüzbaşıyla albay onu kafasıyla onaylayıp iki adımda önüme geldi tam önümde gözlerime bakarak "tekmil ver asker!" demesiyle börü timi şaşırırken ben de gür bir sesle tekmil verdim

"Yüzbaşı Karaca Korkmaz emredin komutanım" albay yüzündeki gülümsemeyle "yuvaya hoşgeldin evlat temizlen odama gel börü timi sizde dinlenebilirsiniz" hepimizin "emredersiniz komutanım" demesiyle albay binaya ilerledi.

Time döndüğümde hepsinin yüzünde şaşırmak ve gurur duymak arasında bir ifade vardı. Yüzbaşı hariç onun yüzünde farklı bir ifade daha vardı ama uğraşmayıp başımla onlara selam verip bende banyo edebileceğim bir yer bulmak için askeriye ye ilerledim.

Karşımdan gelen askerle yerimde durup onun yanına gelmesini bekledim "Er Yasin Candaş emredin komutanım" "söyle candaş"elindeki anahtarı bana uzatıp "komutanım Mustafa albay odanızın anahtarını verdi" dedi. Onu kafamla onaylayı anahtarı aldım yasinde selam verip geldiği yöne ilerledi önceki görev yerimde burası olduğu için rahattım çünkü odamda kendime ait bir banyom vardı.

Odama girip iyice temizlendiğime emin olana kadar banyoda durdum. Daha fazla zaman kaybetmeyip üzerime üniformamı geçirip kamptaki bulduğum belgelerle beraber odamdan çıkıp albayın odasına ilerledim.

Kapıyı çalıp içeriden duyduğum "gir" sesiyle üzerimi son kez düzeltip içeriye geçtim.

Mustafa albay masasının başında otururken gözleri beni buldu "Yüzbaşı Karaca Korkmaz emredin komutanım" dedim. "Rahat yüzbaşım" çekmeceden çıkardığı eşyalarımı bana uzatmasıyla onları alıp bende elimdeki belgeleri albaya verdim "kamptaki belgeler komutanım" beni kafasıyla onaylayıp belgeleri çekmeceye koydu.

"Yüzbaşım biliyorsun ki seni bir time dahil edicez" albayı onaylayıp devam etmesini bekledim "yeni timin börü timi komutan yardımcısı olarak time dahilsin birde tim olarak tahininiz çıktı. Yeni görev yeriniz Mardin bir hafta izinlisiniz tim olarak haberin olsun gerekli bilgileri tim komutanına verildi yolunuz açık olsun" "emredersiniz komutanım" diyip odadan çıktım.

Odama ilerleyip eşyalarımı toplayıp üzerimi değiştirdim altıma siyah kot giyip üztümede aynı renk kazağımı giydim botlarımıda giyip siyah saçlarımı atkuyruğu yapınca hazırdım deri çeketimide giyip odadan çıktım. Arabam askeriyenin önündeydi arabaya ilerleyip önce eşyalarımı bagaja koydum eve gidip eşyalarımı toplamam lazımdı.

Lojmandaki evime gelip eşyalarımı topladım yarın yola çıkmam benim için daha iyi olur diye kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Bölüm bitti ✅

Bölüm hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Yorumları ve oyları unutmayalım lütfen 🙏