Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm: Sahte sevgilim

@geceguzeliii

Keyifli okumalar 🌼

 

__________________

 

Sonunda restorana gelmiştik. Yavaşça indim. Tam ellerim kaskıma giderken onun bedenini dibimde buldum ve bu yine benim kalp atışlarımın hızlanmasına neden oldu. Yeşil gözlerimi onun ela harelerine çevirdiğimde kaskın içinde olan gözlerime dikkatle baktığını gördüm. Bu benim gözlerimi kaçırmama neden oldu. Ellerini kaskı çıkarmak için bana yöneltti. Korkmadım bu sefer ondan başkası olsa ellerimi yüzüme siper ederdim ama bu olmadı. Çok mu hızlı güvendim ona ama ben artık istemiyorum neyi mi?

 

Ağlamayı,

 

Şiddet görmeyi,

 

Herkesi onun gibi görmek,

 

İstemiyorum,

 

Ben artık mutlu olmak istiyorum. Birisinden gözlerimi kaçırmak istemiyorum doyasıya gülmek istiyorum. Sanki bugün kötü düşüncelerden uzakmışım gibi hissediyorum.

 

Çünkü o var sanırım. Bunu anladım.

 

Ben tam bugün ona ilk görüşte aşık olduğumu anladım.

 

Ama çok mu hızlı oldu ya da sadece bu bir hoşlantı mı?

 

Eğer bu bir hoşlantı olsa bile ben bu duygudan mahrum kalmak istemiyorum. Ben bu hayatı doyasıya yaşamak istiyorum belki de onunla...

 

Kaskımı çıkarıp geri yerine koyduktan sonra başıyla restoranı işaret etti. Yan yana ilerlemeye başladık. Bugün çok fazla hareket ettiğim için morarmış bölgelerim sızlıyordu. Ben hep uzun kollu giyerdim. Yaz kış elbise giymezdim. Etek şort hepsi bende var olsada giyemezdim. O adam yani babam demeye utandığım adam karışmazdı ama anlardım. Bedenimde neredeyse her gün morarttığı yerlerden istemezdi.

 

Normalde asla dinlemezdim bana karışmaya hakkı yoktu ama utanırdım. İstemezdim bedenimdeki morlukları kimsenin görmesini ama hep içimde bir ukte kalmıştı. Bu mevzu bir gün eğer ondan kurtulabilirsem onun yarattığı izlerden kurtulabilirsem her gün elbise giyerdim umarım. Bu olurdu.

 

Yan yana kapıdan geçerken ellerimiz temas etmişti. İlk günden kalbimi eritmeyi planlıyor olmalı. İzin verdim ona ve onun temaslarına az çok anlamıştım tabi bir günde.

 

Temassız duramıyordu eğer onunla olursam yani bu iş çok kötü yerlere gidebilir. Sonunda içeri girdiğimizde temasımız kesildi. Bu durum ellerimde ufak bir boşluk yarattı.

 

Umut bey geliyordu.

 

Kendini toparla Azra.

 

"Kuzen" dedi.

Kime dedi iç ses olmazsa olur mu?

 

Sana diyecek hali yok Azra.

 

İç sesi duymazdan gelerek gerçekliğe döndüm.

 

Bi dakika bu kadar tesadüf fazla ama resmen gözümün önünde el sıkıştılar.

Nasıl ya.

 

Umut ve Özgür kuzen mi?

 

Yuh yani.

 

"Siz" dedi Umut bey benimle onu işaret ederek "Tanışıyor musunuz?"

Tam açıklayacaktım ki o lafa girdi ama girmez olaydı.

 

"Evet dedi hem okul hem sınıf arkadaşım " dedi bu cümle ilk günden canımı sıktı. "Ayrıca sevgilim"

Ben o arada öksürmekle meşgüldüm.

 

Lan hangi ara oldu bu.

 

Benim niye haberim yok.

 

Yok artık ya.

 

Oha ama.

 

Tam yalan söylediğini söyleyecektim ki olanlar oldu. Kalbim onun kalbine düştü.

Beni kendine çekerek elini belime atıp sarıldı.

 

Temas falan dedikte bu kadarı fazla henüz gerçekten hiç bir şey olmadı.

 

"Ya öyle mi ne güzel bundan niye benim haberim yok hem ben seni hiç buralarda görmedim?" dedi. E haklı adam at yalanı Özgür hadi ne diyecen bakim.

 

"Azra istemedi kimsenin bilmemesini o yüzden bende saklamak zorunda kaldım. Hem biz 5.ayımıza girdik değil mi sevgilim?" Şerefsiz kalbime geldi.

 

Lan çocuk yalan makinesi gibi.

 

Allah'ım sen bugün söyleyeceğim yalanlar için affet yarabbim.

 

Amin amin amin.

 

"Evet öyle oldu ben istemedim başka zaman konuşalım mı işten kaytarıyormuş gibi olmak istemem. Sende böyle bir sevgili istemezsin değil mi sevgilim?" dedim gözleri parladı. E tabi beni yalanına ortak etti. Dudakları iki yana kıvrıldı.

 

"Tabi ki öyle" dedi. Umut beye karşı sonra kulağıma doğru fısıldadı.

 

"Eğer gerçekten sevgilim olsaydın seni her halimle isterdim sahte sevgilim" dedi. Bende sonra konuşacağız bakışı atıp Umut beyden onay bekledim.

 

"Peki sonra uzun uzun konuşacağız" dedi Umut bey muzip bir şekilde.

 

Bende mutfağa doğru bir kaç adım attım ama onun cümlesine karşılık olarak bir şey yaptım. Ona doğru geri döndüm ve Umut'un anlamaması için yüzüme küçük bir tebessüm kondurup dudağının kenarına hafif bir buse kondurdum. Kulağına doğru da fısıldadım. "Seni çok fena yapacağım. Seni yerinde kıvrandıracağım sahte sevgilim" diyerek kızarmış yanaklarımla mutfağa doğru koştum. Girdiğim gibi derin bir nefes verdim. Hemen asılı olan garson önlüğümü alıp üzerime yerleştirdim.

Ama ben az önce ne yaptım ya offf. Kesinlikle onu bir süre görmemem lazım yoksa böyle yanaklarım hep al al kalır.

 

Mutfağa geçip menüleri aldım ve yeni gelen müşterilere verdim. O sırada o da en köşede oturmuş sırıtarak bana bakıyordu. Menüyü verdiğim son masada bekleyerek önlüğümüm cebindeki not defterini çıkarttım. Yoğun bakışlarını üzerimde hissettiğim için içimden bir ürperti geçti ama o ürperti kendini heyecana bıraktı. Aklımdan onu çıkarmaya çalışarak önümdeki iki genç çifte odaklandım. Ellerindeki yüzüklere bakılırsa evli bir çiftti bakışları o kadar beni kendimden geçirdi ki imrenmedim değil. Ona baktığımda hala beni incelediğini farkettim. Umarım bizde öyle olabilirdik. Kendime inanamıyorum. Ben asla ilk görüşte aşka inanmazdım ama gel gör ki kader bana bunu yaşatmıştı. Umarım hayal kırıklığım olmazdı çünkü yeterince hayal kırıklığına sahibim.

 

"Ben bir sütlü kahve ve puding alayım zahmet olmazsa" dedi kibar bir şekilde çok tatlıydı bu kız.

 

"Ne zahmeti görevim bu benim hemen not alıyorum" dedim.

 

"Siz ne alırsınız beyefendi?" diye de ekledim hemen.

 

Beni bekletmek istemediği için mi yoksa eşiyle yalnız kalmak istediği için mi bilemedim ama hemen cevap verdi.

 

"Ben de bir filtre kahve alim sadece" dedi. Başımı sallayarak uzaklaştım ve sipariş kağıdını mutfağa verdim. Bu sefer diğer masaya geçtim. Bu son masaydı tabi onu saymazssam. Hemen o masanında siparışleri de aldım ve mutfağa verdim. Tam Umut beyin yanına gidip bugün geç geldiğim için özür dileyecektim ki birisi bana seslendi.

 

Birisi değil.

 

O.

 

"Bakar mısınız?"

Başımı sallayarak yanına ilerledim.

 

"Buyrun ne alırsınız?"

 

"Mümkünse seni"

Beni bir hıçkırık tuttu tabi. Bu masaların bana bakmasına neden oldu. Odasına doğru ilerleyen Umut beyin de bakışları bana döndü. Özgür'ün sırıtan yüzünden anladı herhalde. Beni utandırdığını sırıtarak başını iki yana sallayıp odasına girdi. Ben tabi yine hıçkırmaya devam ettim.

 

"Ağzını kapat sinek kaçacak"

Ağzım açık mıydı uyarıyı almış gibi hemen kapattım.

 

"Aferim" dedi ukala bakışları atıp tekrar sordum.

 

"Ne alırsınız?"

Gözlerime yoğun bir bakış attı. Beni süzdü. Gözleri dudaklarımda oyalandı ama en sonunda cevap vermeyi akıl edebildi.

 

"Kahve yanında da atıştırmalık" başımı sallayıp geri çekilirken sorularını ardı ardına sordu.

 

"Ne zaman bitecek işin? Bugün seni ben bırakayım mı?" dedi.

 

İç ses hemen araya girdi.

 

Ne alaka

 

Sen sus iç ses.

 

"Belli olmuyor ne zaman çıkacağım ben kendim giderim" dedim.

 

"Konuşmamız gerek ve Umuta belli etmemek için" dedi.

 

"Peki" dedim.

 

Yanından uzaklaştım ve siparişini mutfağa verdim. Bir günde fazla samimi olmuştuk.

 

Aman olduysak olduk. Hem sonuçta ilk defa istediğim gibi davranıyorum. Sonuçta en fazla babamdan dayak yerdim öyle değil mi?

 

___________________

 

 

 

Merhaba nasılsınız?

 

Bölüm nasıldı?

 

Umarım okurken keyif almışsınızdır.

 

Kitapla ilgili düşünceleriniz neler yazın bakalım?

 

Instagram ve tiktok paylaşımlarınızı bekliyo

ruz. Tek tek dönüş yapacağız.

 

Tüm sosyal medyalarda;

 

#mahperi

@geceguzelininkayipsayfalari

 

İyi ki varsınız.

 

Yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın...

 

Loading...
0%