Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@gecemavisii

Ben çocukluğumun her bir gününde o üzülmesin diye gemisini okşayarak şarkılar söylemiştim...

 

Patlayan silahtan sonra önüme atlayan Umay'ın kalbine giren kurşunla çığlıklar atarak bağırmaya başladım.

"Umay!" Vurulan bedeni üstüme düştüğünde gözyaşlarım güzel yüzünü ıslatıyordu. Soğuyan bedenine beyaz önlüğümü örttüm. Üşüyordu, bedeni soluyordu. Dehşetle yüzünü ellerimin arasına aldığımda"Ne olur ölme!" diyerek yalvarıyordum. Onu vuran adama iğrenerek baktığımda hiçbir üzüntü duymadığı yüzünden okunuyordu. Hızla Umay'ı sırtlayarak ameliyat odasına ilerledim. "Yardım edin!" diye attığım çığlıklarla herkes kendine geldiğinde tam olarak büyük bir kaousun içindeydik.

Büyük bir heyecanla giydiğim önlüğüm arkadaşımın kanıyla lekeleniyordu. Kalbim acıyordu, kalbim çok acıyordu.

Hemşireler de ameliyat odasına doluştuğunda beni hazırlamaya başladılar. Beynim durmuş gibiydi ama ne olursa olsun yılmayacaktım.

"Ameliyata senin girmen doğru değil." Adını bilmediğim bir kadın bana hüzünle bakıyordu.

"Kapayın çenenizi! Ölmeyecek, ben onu kurtaracağım!" dediğimde titreyen sesime engel olamıyordum. Haklıydılar benim girmem doğru değildi ama içim el vermiyordu.

"Seni çok iyi anlıyorum ama arkadaşın için de senin için de en doğrusu bu." İçten bir şekilde gülümseyerek "Dışarıda beklemelisin." dediğinde boynumu bükerek ameliyathaneden dışarıya çıktığım anda yere düşüp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Benim yüzümden ölmüştü. O kurşun benim kaderimdi ama bunun acısını Umay çekiyordu!

Yanıma çömelen Altay başımı göğsüne bastırdığında yakarmalarım hastanenin beyaz koridorunda yankılanıyordu.

"Ölecek mi?" diye sorduğumda boğazını temizleyerek konuşmaya başladı. "Görüşürüz dememi beklemeden gittiğinde içimde kalan ukdeydin sen benim için Roza." diyerek soruma cevap vermemişti. Lakin başka bir şeyi açıklamıştı. Şu an bunu düşünemezdim bunun için sorumu yineledim "Umay ölecek mi?" başımı yasladığı göğsünden çektiğimde ela gözleri acıyla yüzümün her noktasında gezindi.

"Bilmiyorum." İstediğim cevap bu değildi. Sinirle yerimden kalktığımda parmaklarımı saçlarımı yolmak istercesine kafama geçirdim. Umay'la geçen anılarım aklıma geldikçe gözyaşlarım durmak bilmiyordu.

Arkama dönüp gözlerine hüzünle baktım. "Benim yüzümden oldu, değil mi?" Ayağa kalkıp yanıma geldiğinde "Suçlayacağın kişiyi doğru seçmelisin Roza. Bu konumda suçlaman gereken tek kişi benim." Dedikleri uzunluğu kısa ama yükü ağır cümlelerdi.


Yere oturup bacaklarımı kendime çektiğimde acınası bir haldeydim. Zangır zangır titrerken ameliyatın iyi geçmesi için dua ediyordum. Eğer Umay'a bir şey olursa ben kendimi affedemezdim.

Bir damla daha yanaklarımdan süzüldüğünde aldığım nefes genzimi yakıyordu.

.....

5 saat geçmişti. Hala bir haber yoktu. Başımı yukarı kaldırdığımda duvara yaslanarak beni izleyen adamın gözlerinde ki şefkat kötü hissettiriyordu. Her şeyin suçlusu bendim. Umay ameliyattan çıksa bile yüzüne nasıl bakacaktım? Telefonum çaldığında sessize alacakken arayan kişinin Elay olduğunu gördüm. Tamamen aklımdan çıkmıştı. Açtığımda titreyen ellerim yüzünden ses gelip gidiyordu.

"Ben hastaneye geldim, Roza. Nerdesin sen?" sorgulayıcı sesine acılı tebessümümle karşılık verdim. "Ben yanına gelirim. Girişte misin?" dediğimde onaylayan mırıltılar çıkardı ama uğuldayan kulağım yüzünden dinlemeden kapattım. Ayağa kalkmaya çalıştığımda titreyen bacaklarım durumu zorlaştırıyordu. Elimi kavrayıp beni kendine çeken Altay'ın sahiplenici kolları arasındaydım. Bir kaç saniye çektiğim acı yüzünden halsiz düşen bedenimi ve yorulan zihnimi dinlendirdim. Geri çekilip teşekkür ettiğimde asansöre binerek giriş katına çıktım.

Etrafa göz gezdirdiğimde bana doğru ilerleyen kadına hafifçe gülümsedim. Yanıma geldiğinde kanlı ellerime ve yüzüme baktı. "İyi misin?" diye sormasını beklerken bana sarılması şaşırmama sebep olmuştu.

Geri çekildiğinde tebessüm ederek konuşmaya başladı. "Ne olduğunu bilmiyorum ama yanındayım Roza. Burada kalmamı ister misin?" Telefonda konuşan kişi bu muydu? Hiç sanmıyordum.

"Teşekkür ederim ama gerek yok." deyip anahtarı uzattım. Başını sallayıp anahtarı aldığında sıradan şeyler geveleyip gitti. Geri dönüp eski halime büründüğümde ameliyathaneden çıkan doktora baktım.

Dudaklarından dökülecek kelimeler benim için ya ölüm ya da yaşam olacaktı...

 

❄️

Kısa bir bölümdü. İyi okumalar...

Loading...
0%