Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. BÖLÜM: YANMIŞ CESET:

@genc_bir_yazar

Gölge Novak'ın ağzından:

 

Sabah alarmın sesiyle uyanıp elimi yüzümü yıkarken evin kapısı çalmıştı. Elimi yüzümü havlu ile kurutup kapıyı açmak için banyodan çıkarım. Kapıyı açınca gelenin Melisa olduğunu gördüm.

 

Elinde pastaneden aldığı poğaçalar vardı. "Günaydın Gölge." "Günaydın Melisa." Kapıyı açıp onu içeri aldım. Melisa mutfağa girerken bende peşinden girip çayı üstüne bıraktım. "Habersiz geldim ama umarım sorun değildir." Melisa'nın söylediğine gülümseyip ona baktım.

 

"Merak etme sorun değil aslında gelmen iyi oldu. Hep yalnız başıma kahvaltı yapmaktan sıkılmıştım." Melisa gülümsedi ve ayağa kalkıp diğer kahvaltılıkları koyup masayı kurarken bana yardım etti.

 

Çayı ocağın üstünden alıp masaya bırakıp karşısına oturdum. Kahvaltı yaparken sohbete başladık. "Polisliğe nasıl karar verdin ?" Melisa'nın sorusuyla kafamı kahvaltıdan kaldırıp ona döndüm.

 

"Anne ve babam polisti ailemin çoğu da zaten polis ve askerlerden oluşuyor. Aslında ben çocukluktan beri çevremde bu mesleğe sahip bu kadar kişi olması sebebiyle bu mesleğe aşık olarak büyüdüm."

 

"Tabii tamamen kendi kararımdı ailem beni bu mesleği almak için zorlanmadı. Peki sen nasıl karar verdin ?" Melisa sorum üzerine iç çekerek uzaklara ve geçmişe daldı.

 

"Ben yetimhanede büyüdüm belli bir yaşa kadar yetimhanede kaldım yani ailemi falan hiç tanımadım. Yıllarca yetimhaneye kaldım o zaman 12 yaşındayım hiç unutmuyorum. Soğuk bir geceydi ve kar yağıyordu."

 

"Yetimhane müdüresi Bayan Pınar beni yetimhaneden sokağa ölüme terk etmişti. Bunu yapmıştı çünkü o akşam akşam yemeğine geç kalmıştım ve bu yüzden daha sonra gizlice mutfağa inip birşeyler yemek istemiştim."

 

"Ama tabii ki planım işe yaramadı yemek için tabağı almak için uzandığım esnada tabak elimden düşüp parçalara ayrıldı. Odaları kontrole çıkan müdüre beni fark edince dövdü."

 

"Öğrencilere karşı çok acımasız bir kadındı. Diğer öğrenciler ona bir türlü karşı çıkmaya cesaret edemezdi ona karşı çıkan tek kişi bendim. Ben hakkımı arar kendimi savunurdum bu hiç hoşuna gitmezdi."

 

"Kırılan tabakta ona bahane oldu ve beni dövüp karların içine sokağa attı. Yetimhaneden attığı için ne yapacağımı bilememiştim. Bir süre sokaklarda dolaştım ama hava buz gibiydi."

 

"Bacaklarımda güç kalmadığı bir anda kendimi bir çöp konteynerının yanına attım. Yanımda olan küçük kedi yavrusu ile sohbet ettim. Çok tatlıydı yemyeşil gözleri umut ile bakıyor ama soğuktan titriyordu."

 

"Küçük kader arkadaşım ile bir süre birbirimize sarıldık ama soğuk baskın gelmişti. Uykuya dalmak üzereyken kedi kollarımdan sıyrıldı ve gitti."

 

"Kendi kendime ailem beni terk etti küçük bir kedi neden terk etmesin ? Diye düşünürken iki dakika sonra kedi pantolonunu çekiştirdiği genç bir çift ile yanıma geldi."

 

"O çift her ikisi de polisti. Beni hemen hastaneye götürdüler karnımı doyurdular. Kedi de onlar bunu yaparken hep yanımdaydı. Kediyi benden ayırmamıştılar. O kedi benim kahramanımdı ona kahraman ismini verdim."

 

"İyileşip toparlanınca o çift ile işim bitmedi. Çocukları yoktu olmuyordu beni evlat edindiler hayatımı onlara borçluyddum onları anne babam olarak gördüm. Onlar da beni öz evlatları gibi görüyordular."

 

"Onlara hayrandım ve beni kurtardıkları ilk an kararımı vermiştim. Ben de polis olacak ve kendim gibi pek çok kimsesiz çocuğu kurtaracaktım. O günden sonra sürekli hayalimin peşinden koştum ve şu an buradayım."

 

Melisa'nın hikâyesi beni etkilemişti göründüğünden daha acılı bir geçmişe sahipti. Ama çektiği acılar onu bugünlere ve şimdi olduğu güçlü kadına çevirmişti.

 

"Harika bir polis memurusun Melisa ve gördüğüm en güçlü kadınsın." "Güçlü olmak zorundayım bu dünyada zayıflara yer yok. Hele ki zayıf kadınlara hiç yer yok. İnsanlar çok acımasız kadınlara çocuklara masum canlara kıyıyorlar."

 

"Evet dünyanın acı gerçeği bu ne yazık ki. Keşke hiç yaşanmasa dediğimiz çok durum var ve bu da onlardan biri." Melisa bana hak vererek başını salladı.

 

Kahvaltı bitince etrafı toplayıp karakola gittik. Karakoldan içeri girip masalarımıza oturduğumuz sırada beş dakika geçmeden Komiser Salih hızla ve telaşla ofisinden çıkıp bize yürüdü.

 

"İkiniz benimle geliyorsunuz derhal." Hızla peşinden ayağa kalkıp karakoldan çıkarak ekip otosuna bindik. "Ne oldu komiserim ?" Ben arabayı sürerken Melisa'nın sorduğu soruyla Komiser Salih derin bir nefes aldı.

 

"MEDUSALAR BİRLİĞİ yine rahat durmamış bir cinayet işlenmiş oraya gidiyoruz." Melisa ve ben başka birşey sormadık zaten olan her neyse gidince görecektik.

 

Polis arabalarının önünde durduğu büyük bir depoya yaklaştık. Arabadan inip depodan içeri girdiğimizde etrafta çalışan bir sürü memur vardı.

 

Ceset torbasına yaklaşınca bir memur torbayı açtı. İçinde yanmış berbat durumda bir ceset vardı. Cesedin kokusu ve iğrenç görüntüsü yüzünden fazla bakamadan geri çekildik.

 

Poliste ceset torbasını kapatıp bize döndü. "Ceset diri diri yakılarak öldürülmüş yakılmadan önce diz kapağına bıçak saplanmış." Memura dönüp ciddi bir yüz ile baktım.

 

"Ceset kime ait belli mi ?" "Emekli Komiser Mustafa Dakik'e ait." İsmi duyunca içim paramparça olmuştu. Komiser Mustafa Dakik'in üstümde çok emeği vardı.

 

Melisa üzüntümü fark edince elini omzuma koydu. "Tanıyor muydun ?" Melisa'nın sorusuna kafamı olumlu anlamda salladım. "Tanıdığım en iyi polislerdendi üzerimde çok emeği var."

 

"Kendisi ile bizzat tanışmadım ama bende ismini çok duydum. Böyle vahşi bir şekilde öldürülmüş olması gerçekten çok kötü." Melisa söylediklerinde samimiydi ses tonu gerçekten üzüldüğünü belli ediyordu.

 

Memur eldivenli elinde tutmuş olduğu Medusa heykelciğini bize gösterdi. "Anlaşılan yine MEDUSALAR BİRLİĞİ'NİN işi." Memurun söylediğine amcam kafasını olumlu anlamda salladı.

 

"Yine rahat durmuyorlar emekli bir komiseri daha öldürdüler. Bir türlü alt edilmiyorlar arkalarında ki güç neyse çok güçlüler ve sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde çalışıyorlar."

 

"Arkalarında korkunç bir güç olmalı." Komiser Salih kurduğum cümle üzerine iç çekerek başını salladı. "Korkunç bir güç para ve zekâ teknolojileri de iyi arkalarında hiçbir iz bırakmıyorlar."

 

Olay yerinde çalıştıktan sonra orada işimiz bitince tekrar karakola döndük. MEDUSALAR BİRLİĞİ bizi çok uğraştıracak gibiydi onlar tam bir baş belasıydı.

 

Evet yeni bölüm ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz...

 

Yeni bölüm de görüşmek üzere...

Loading...
0%