@gizemlikiz
|
Merhaba canlar! Nasılsınız, iyi misiniz? Ben oldukça yorgunum ve bu seferki kurgum biraz alışılmışın dışında olacak ama umarım beğenirsiniz. Bu hikayeyi rüyamda ve okuduğum kitaplardan esinlenerek yazdım. Beğenip yorum yapmayı unutmayın. Şimdi hikayeye geçelim. İyi okumalar! :) (Birkaç yüzyıl önce) Kral Boris'in yüzü, içindeki öfkeyi ve kararlılığı açıkça yansıtıyordu. Kendi krallığının egemenliğini tehdit eden her türlü düşünceyi hemen yok etmeye kararlıydı. "Kainatın kızı diye bir şey olmayacak!" diye haykırdı, sesi odadaki taş duvarlarda yankılandı. Büyükanne Anna, yaşlı ve bilge bakışlarıyla sakin bir şekilde karşılık verdi. "Var olacak," dedi, sesi hafif bir titreme ile doluydu. "Senin doğacak olan kızın, güzelliğiyle herkesi büyüleyecek. Gizli cennetin koruyucusu olacak. Oraya ancak onun izniyle girilecek. Ama eğer onun izni olmadan bir şey olursa, her yer cehenneme dönecek." Kral Boris, sinirle ellerini yumruk yaparak masaya vurdu. "Eğer bir kızım olursa, onu öldürürüm. Böyle bir şey olmayacak! Kralın sonunu getirecek bir kızım olmayacak!" Büyükanne Anna, Kral Boris'in öfkesini soğukkanlılıkla karşıladı. "Olacak. Ve senin bundan haberin bile olmayacak. Hatta belki kızın çoktan doğdu ve genç bir kız olmak üzere." Kral Boris, dudağını bükerek karısının ismini anımsadı. "Eğer Elsa hamile olsaydı, zaten bilirdim. Benim sonumu getirecek bir kızım olmayacak. Oğullarım öldürecek bir kızım olmayacak." Büyükanne Anna, gözlerini Kral Boris'in gözlerinin derinliklerine dikerek konuştu. "Senin kızın olacak ve senin devrin kapanınca ortaya çıkacak. Onun gücü tüm krallığı etkileyecek." (Şimdiki zaman) Emma, odasının penceresinden dışarı bakarken, içindeki huzursuzluğu hissetti. Büyükanne Anna'ya seslendi, sesi hem kararlı hem de biraz umutsuzdu. "Büyükanne, ne zaman krallığın başına geçeceğim? Sürekli saklanmaktan sıkıldım." Büyükanne Anna, Emma'nın omzuna nazikçe dokunarak, yaşlı gözleriyle ona baktı. "Biliyorum güzel torunum, ama sen oraya girdiğin zaman seni zorla bir krallığa satarlar. Bunu istemezsin." Emma, içindeki gücü hissettiği bir an geldiğinde gözlerini parlatan bir kararlılıkla yanıtladı. "Büyükanne, benim güçlerim var. Kimse bana istemediğim bir şeyi yaptıramaz." Büyükanne Anna, gözlerinde bir yorgunluk ve endişe barındırarak konuştu. "Daha gücünü nasıl kullanacağını tam olarak bilmiyorsun, Emma. Gücünü kullanmayı öğrendikten sonra..." Emma, başını sallayarak azim dolu bir ses tonuyla yanıtladı. "Tamam ama ben o krallığın başına geçeceğim ve herkese kanıtlayacam. Annem benimle gurur duyuyor, değil mi, büyükanne?" Büyükanne Anna, gülümseyerek başını onaylar bir şekilde salladı. "Evet, duyuyordum. Ama sen şimdi dinlen, yarın yorucu bir gün olacak." Emma, gözlerinde bir umut ışığıyla, "İyi geceler, büyükanne," dedi. (...) Son canlar, bu bölüm biraz kısa oldu ama olsun. Aşağıya Wattpad ve Instagram linklerini bırakıyorum; ulaşmak isteyenler burada bulabilir. Takip etmeyi unutmayın ve yıldız atmayı da! Hepinizi öpüyorum. https://www.instagram.com/book_wettpet_time?igsh=YXdpZndkdWl4N3Zj
|
0% |