Sen benim platonik aşkım olmalıydın,
Sokak köşelerinde,
Otobüs duraklarında,
Okul sıralarında,
Hiç bir zaman karşılaşamayacağımız
Bir yol güzergahında,
Günlerce seni beklemeliydi gözlerim
Kalbimin kuş gibi çırpınışlarının
Farkında bile olmamalıdyın
Gidip seni gecelere şikayet etmeliydim
Yalnızlık bir başka sarmalıydı beni
Kendimi sana soyutlamalıydım
Annemin şaşkın bakışlarından kaçmalı
Aklımdan bir türlü çıkmamalıydın
Utangaç ve mahcup bir edayla
Günden güne sevdanla tutuşup
Aşkına bedellenmeliydim
Kendi ufacık dünyamın içinde
Seninle yaşadığım
Kocaman bir dünya kurmalıydım
Adının baş harflerinden şiirler yazmalı
Altına adımı yazmaya korkmalıydım..
Hani birgün cesaret ederde karşına çıkıp
Sana söyleyebilirim diye
Seni çok ama çok seviyorum sözlerini
Yutkunarak ve çekinerek
Aynalarda defalarca tekrar etmeli,
Yüzüm kızarmalıydı,
Yüzün düşünce gözlerime
Yanından her geçtiğimde,
Kokun sinmeliydi üzerime..
Sahil kenarlarındaki aşıkların,
El ele tutuşmalarına özenmeli,
Elini bir ömür hiç bırakmamalıydım.
Sonra sana kağıttan çiçekler yapmalı
Fotoğraflarından albümler,
Saçlarından örgüler örmeli,
Yüzünü tablolara asmalıydım.
Hani aşk insanın canını yakar ya
Bizim aşkımız canımızı yakmamalıydı
Leyla ve Mecnun, Kerem ve Aslı
Hatta Ferhat ve Şirin bile
Aşkımıza bakıp, aşklarından utanmalıydı
Efkarımdan sigarayı yakmak değil
Sevinçlerimden sigarayı bırakmalıydım..
Gözlerine ah gözlerine
delicesine aşık olmalıydım
Gözlerinde kaybolmak ne güzel
Ne güzel seni sevmek,
Ne güzel ömrümü seninle tüketmek
Bin kez doğsam, bin kez seni bulmak
Ne güzel yâr, demeliydim
Sanırım ben bir hâyâlin kurbanıyım
Sen hiç olmadın, varlığın hiç olmadı
Bu yüzden şizofren olabilirim
Biliyorum şu an bu satırları okurken
Bu adam/kadın
Psikolojik bir travma
halinde sanıyorsunuz
Öyle değil işte..
Aşkı hayal etmek de güzel
Biliyorum, her şeye rağmen
Aşk bir gün
Yırtık dondan çıkar gibi çıkacak karşıma
Ve ben çok güleceğim..