Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Bölüm-3-

@hikayem_04

Özlem hanım avm de heyecanla oradan oraya koşturuyor benim için bir şeyler bakıyordu. Eline aldığı her şeyi ise Fatih çekiştirip açık olduğunu söyleyip itiraz ediyordu. En son Özlem hanım sinirlenip onu kovmuş bir kafeye göndertmişti.

Şimdi ise dün akşam masada aniden yazlığa gitme kararı verildiği için sabahın köründe alışverişe gelmemiz yetmiyormuş gibi bana bikini bakıyorduk. Bu beni fazlası ile gererken heyecanlıydım da denize girmeyeli uzun zaman olmuştu.

Ama yeni tanıştığım kalabalık ailemle 2. Günden de tatile gitmeyi beklemiyordum. Özlem hanımın zevki çok güzeldi ve şimdiden bir sürü şey almıştık, aksesuarlarına kadar. Bu kadarın yeteceğini söylesem de sürekli yeni şeyler görüyor ve heyecanla alıyordu.

...

En sonunda alışverişi bitirmiş Fatihi de alıp eve gelmiştik. Salona girdiğim anda Orçun beyin kucağındaki Asil çığlık atıp kollarını bana uzatmıştı. Gülümseyip kucağıma aldım. "Haa amja mama ııı" diyip parmağını salladığında ne demek istediğini tam anlamamıştım. Acıkmış mıydı?

kaşlarımın kaldırıp "Mama mı istiyorsun ufaklık?" dediğimde kafasını salladı hızla ve "Mamaa" diye bağırdı. gülümseyip Orçun beye baktım. "Mamasını yapmayı biliyor musunuz?" kafasını olumsuzca salladı. "Bilmiyorum güzelim Adar abim mutfakta olacaktı söyle ona yapar." dediğinde kafamı sallayıp kucağımdaki Asille mutfağa geçtim.

Arkasını dönük Adar beyi görünce boğazımı temizleyip bana dönmesini sağladım. Kısık sesimle Asili göstererek "Şey acıkmışta mamasını yapabilir misiniz?" dediğimde gülümsedi. "Bende mamasını yapıyordum abicim küçük canavar seni görünce nazlanmış." dediğinde kızardım.

Özlem hanım evin içinde "Elisa kızım nerdesin? Valiz hazırlayacağız daha ay yetişemiycez ne aceleniz vardı sanki! Elisaa ay kızımı evin içinde kaybettim." diye kesintisiz konuşmaları evin içinde yankılanınca Adar bey güldü ve kucağımdan Asili aldı. "Biraz daha yanına gitmezsen evi inletir fıstığım git valizini hazırla hadi." dediğinde kafamı sallayıp merdivenlerin başındaki Özlem hanımın yanına gittim.

Beni görünce gözleri parladı ve çekiştirerek odasına götürdü. Aldığımız her şey burdaydı. Yardımıyla kısa sürede güzel bir valiz hazırlamıştım. Bana kendi eşyalarındanda vermişti. Çok güzel çiçekli tokaları ve takıları vardı. İlk başta gerek olmadığını söylesemde ısrarları ile almıştım. Ve gerek yok dediğim her şeyi alması sonucu iki koca valiz benim için hazırlamış üstüne kendinede üç valiz hazırlamıştı.

Bittiğinde derin bir nefes verip olduğum yere yattığımda kapıya yaslanmış bizi izleyen Polat beyi gördüğümde kızardım. Gülümseyip yanıma geldi ve yere oturdu bizim gibi. Eşine dönüp muzip bir tonda "Neden yoruyorsun bakim sen benim kızımı." dediğinde Özlem hanım hayretle baktı.

"Ben mi yormuşum? her şeye gerek yok demeseydi küçük hanım daha çabuk biterdi. Babası kılıklılar aynı senin gibi tişört ve şortun yeteceğini düşünüyor tüm çocuklarım. Ama kızımı kendime benzeteceğim göreceksiniz." dediğine Polat bey gülüp bana göz kırptı. "Tamam karıcığım demedim bir şey siz 10 valiz hazırlayın gıkım çıkmaz yoruluyorsunuz diye demiştim." dediğinde Özlem hanım onu umursamadan makyaj çantasını hazırlıyordu.

İçerden Asilin çığlıklarla ağlaması ve Demirhan beyin söylenmeleri geliyordu. "Halan geldi amcalarını unuttun velet! Ağlamasana Asil işi var diyorum halanın. Bak bende halanı özledim ama ağlayarak olmaz böyle çocuğum. Lan sus kardeş benim kardeşim ağlayan sensin." bir anda Asil ağlamayı kesmiş kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Demirhan bey bu sefer "Ah abi niye vuruyorsun ya!" dediğinde Özlem hanım gülmüştü bende kıkırdamamı saklayamamıştım.

Polat bey gülümseyerek bana baktı "Güleceksen gidip hepsini dövebilirim." dediğinde kıpkırmızı oldum. Özlem hanımın kahkahaları artmıştı. "Ay yok artık hayatım." dedi Polat beye hitaben. Bence de yok artıktı. "Haksızda olmam hatun baksana kızım için kavga ediyorlar." dediğinde rengimin mora dönmemesini istemediğim için kalkıp çıktım odadan.

Odama girecekten kucağındaki Asille Barkın beyi gördüm. Asil beni görünce "Haa" diye çığlık atması yüzünden mecburen oraya yöneldim ve bana kollarını uzatmış Asili kucağıma aldım. Barkın bey eşek sıpası diye mırıldanarak Asile baktı ve benim kafamın üstünden öpüp "Küçüğüm bizimkiler terasta gel hadi." dediğinde mecburen peşine takıldım.

Çatı katına çıkıp oradaki terasa girince etrafıma baktım. Tüm abi takımı buradaydı. Kucağımda Asil olduğu için çok fazla demirliklere yaklaşmadan dışarı baktım manzarası çok güzeldi. 15 yıl burada yani İzmir de yaşamıştım. Bunu büyük ihtimalle onlar bilmiyorlardı. Ama ailem ölmeden önce burada yaşıyorduk. O yüzden yabancısı değildim İzmir’ in. Aslına bakarsanız çok özlemiştim İzmir’i.

Arkamı döndüğümde hepsi beni izliyordu. Gözlerimi kaçırıp Adar beyin yanına oturdum. Elini omzuma atıp beni kendine çekti. Kasılmıştım. Fatih "İkiz aşk olsun annem beni kovarken hiçbir şey demedin." dediğinde Orçun bey kafasına vurup "Boş boş konuşma." dedi.

Benden beklemedikleri bir şekilde omuz silkip "Hak ettin." dedim Fatihe hitaben. Demirhan bey Fatihe kapak hareketi yaparken Adar bey kısıkça gülmüş ve saçlarımı okşamaya başlamıştı. Fatihin omuzları düştü sonrasında hemen dikilip abilerine döndü. "Gülün siz gülün. Annemin açık kıyafetleri almasını engellediğim için postalandım ben kim bilir neler aldılar." dediğinde Adar beyin saçlarımdaki eli durmuştu. Diğerlerinde kasıldıkları belliydi.

Barkın bey bana dönüp "Almadınız dimi abicim?" dediğinde yine omuz silktim. "Valiz hazırlarken bile gerek yok dediğim her şeyi koydu Özlem hanım sizce almamış mıyızdır?" dedim. Orçun omuzları düşmüş şekilde "Kızda haklı annem kimi dinler ki." dedi. Abi tayfasından derin bir iç çekiş duyulmuştu.

Polat beyin "Eşek sıpaları ve güzeller güzeli prensesim gelin gidiyoruz hadi." diye bağırınca homurdanarak kalktılar kısıkça kıkırdayarak kucağımdaki Asille peşlerinden gittim.

Kapıya çıktığımızda gene abi tayfası arasında içlerinde baba beyinde dahil olduğu bir dalaşma mevcuttu. Sanırsam kimin arabasına bineceğim tartışılıyordu. En sonunda Fatih " Durun bir aaaa Esila hangi araba kimin bilmiyor bir arabayı seçsin onunla gider e ikizi olduğum içinde bende onunla gidiyorum tartışmaya gerek kalmadı." Diye ondan beklenmeyecek haklılıkla konuştu. Bu fikir herkesin kafasına yatmış olacaklar ki onayladılar.

Yani iş bana kalmıştı. Arabalara bakmak istiyordum ama karşıdan bana göz kırpan bir Mercedes G 63 amg varken diğer arabalara bakamadım bile. Direkt Mercedesin yanına gittim. Polat bey , Barkın bey ve Demirhan bey homurdanırken Adar bey sırıtarak geldi ve sürücü koltuğuna bindi.

Sonra aklına gelmiş olacak ki bozuntuya vermeden indi Kucağımdaki asili alıp arka koltuktaki bebek koltuğuna oturtup kemerini bağladı başımın üstünden öpüp geri sürücü koltuğuna bindi. Bu haline aile üyeleri gülerken ben kızarmış şekilde diğer kapıdan bindim arka koltuğa Fatih ise öne oturdu.

Polat beyle Özlem hanım bir arabada, Barkın , Demirhan ve Orçun bir arabada -İçimden bey demek gereksiz gelmeye başladı.- bizde bir arabadaydık.

Yazlığın Kuş adasında olduğunu duyunca yolun çok uzun olmayacağını öğrendiğim için sevinmiştim. Asil koltuğuna geçer geçmez uykuya dalmıştı bile sessiz bir yolculuk bizi bekliyordu.

...

Yanılmıştım. Fatih asil top patlasa uyanmaz diyerekten müzik açmış ve o bad sesiyle eşlik ediyordu. Adar sürekli sabır çekip bazenleri dayanamayarak Fatihin kafasına vuruyordu lakin Fatihin bunu umursadığı söylenmezdi. Daha yolun yarısındaydık ve Fatih evin bahçesinden çıktığımızdan beri susmuyordu. Başım ciddi anlamda şişmişti. En sonunda dayanamayarak "Ayy yeter artık Fatih nolur sus." dediğimde Adar gülmüş Fatih ise homurdanmıştı.

Bir mola yerinde durmuş hep birlikte yemek yemiştik ancak Fatih orada da susmamıştı ve bu sefer tek susmayan o değildi Demirhan da susmuyor Fatihle didişiyordu Asil ise çığlıklar atarak onlara kızdığını sanıyordu. Kucağımda öyle bir çırpınıp üzerlerine atıyordu ki kendini tutması çok güçtü. Bir yandan da babası dahil kimsenin kucağına gitmiyor tek benim kucağımda kalıyordu.

Polat bey Demirhan ve Fatihe kızdıktan sonra ikisi de susmuştu ancak gözleri ile birbirlerini yiyorlardı. Asil onlar susunca kahkaha atıp el çırptı. Demirhan ve Fatih dışında masaki herkes onun bu haline gülmüştü.

Gülüşerek yemekler yenmiş tekrar yola koyulmuştuk.

Loading...
0%