@hikayem_04
|
Kendime inanamadığım şekilde bu abi denilen öküzlere cırlıyordum. Neymiş bikini giyemezmişim tişörtlerinden birini giyip öyle girermişim denize! Hayır yani ne sanıyorlardı ki bunlar kendilerini! Polat bey sesleri duymuş yanımıza gelmiş ve çatık kaşlarla abi tayfasına bakıyordu. "Benim kızımı niye bağırtıyorsunuz lan eşek sıpaları!" dediğinde kollarımı önümde bağlayıp bende çatık kaşlarla abi tayfasına baktım. Barkın "Baba tutturdu bikininin üzerine tişörtlerinizi giymem diye!" diyerek beni şikayet edince iyicene kaşlarım çatılmıştı. Asilden farksız davranıyorlardı. Polat bey "Tabiki de giymez çünkü benim tişörtümü giyecek kızım." dediğinde ağzım açık ona baktım. Pardon! Kimsenin tişörtünü giymeyeceğim ben! İmdadıma Özlem hanım yetişmişti. "Bana bakın! hepinizi eşek sudan gelinceye kadar döverim eşek sıpaları! Karışmayın kızıma o istediğini giyecek! Hele sen Polat tek kelime edersen koltukta uyursun!" dediğinde Karadağlı erkekleri bir ağızdan homurdanmıştı. Zaferle gülümseyip saçımı savurdum ve odama geçtim. İnatlarına en açık bikinimi giyecektim! Dolaba yerleştirdiğim bikinilere bakıp sinsice gülümsedim ve simli kumaşı olan bakır rengindeki bikinimi elime alıp giyindim altına da mini kot şortumu giyip plaj için çanta hazırlamıştım. Aşağı indiğimde abi tayfasından homurdanmalar kendi kendilerine ettiği küfürler duyulmuştu. Özlem hanımda oldukça şık siyah mayosunun altına giydiği siyah kot şortla gelince hepsi otomatikman susmuş ve evden çıkmıştık. Plaja geldiğimizde şezlonglara yerleştik. Normalde bu kadar erkeğin dikkati üzerimdeyken şortumu çıkarmaya çekinirdim ama o kadar hırslanmıştım ki direkt şortumu çıkardım ve şezlonga oturdum. Abi tayfasının küfürleri kulaklarımı kızartacak şekildeydi. Tek olsam havluya sarılır öyle otururdum ama Özlem hanım bu konuda bana aşırı bir güven sağlıyordu. Tüm bu denizde olduğumuz saat boyunca yanından bir dakika ayrılmayı düşünmüyordum. Durumu birkaç dakika sonra kabullenmiş ve susmuşlardı. Tabi Özlem hanımın bakışlarının da bunda çok büyük etkisi vardı. Adar bey abi Asilin güneş kremini çıkartırken bana döndü “Sende güneş kremi sür güzelim bembeyazsın zaten güneşin altında kıpkırmızı olursun.” Dediğinde kafamı sallamakla yetindim. Şahsen benim yanımda hiçbir şey yoktu o yüzden sessizce oturmaya devam ettiğim sırada Özlem hanım plaj çantasından kremi çıkardı. Barkın bey abi elinden aldı hemen kremi ve bana yöneldi “Sırtına süreyim abicim sonra sen sürersin kalanını.” Dediğinde istemsizce gerilmiştim. Ne olursa olsun iki üç gündür tanıyordum onları kan bağı hemen yakınlaşmamı sağlamıyordu. Özlem hanım oğlunun kafasına vurup kremi aldı ve “Gel annecim ben sürerim sırtına.” Dediğinde azda olsa gevşemiştim. Sırtımı Özlem hanımın olduğu tarafa sürüp bekledim. Krem ilk sıkıldığında gelen soğukluk yüzünden irkildiğimde karşımda Asilinde aynı tepkiyi verdiğini gördüm ve ona gülümsedim. Heyecanla bağırıp olduğu yerde çırpınmaya başladı. “HAAAA” Adar bey oğlunu zor zaptediyor ve ona durması gerektiğini söyleyen cümleler kuruyor ayrıca derin nefesler alıp sabır çekiyordu. Gülümsedim karşımdaki manzaraya çok tatlılardı. Ama Asilin annesine nolduğunu düşünmeden duramıyordum. Acaba hayatta mıydı? Hayattaysa daha küçücük oğlunu nasıl bırakabilirdi? Galiba bu sorular uzun süre benimle kalacaklardı. |
0% |