Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@hivrendd_

**1.bölüm**

---

**Her Şey Başladığı Gibi Bitecek**

Gözlerini açtığında, hayatın o tanıdık sessizliğiyle yüzleşti. Sabahın ilk ışıkları odasına dolarken, içini derin bir hüzün kapladı. Son zamanlarda her şey sanki bir döngü içerisindeydi; başlamalar ve bitişler, umutlar ve hayal kırıklıkları… Hepsi bir şekilde, başladığı gibi, sona eriyordu. Bu döngüden kaçış yoktu.

Oturduğu sandalyeden kalkıp pencereye yöneldi. Dışarıda hafifçe esen rüzgar, ağaç dallarını nazikçe sallıyordu. Bu manzara ona her zaman yaşamın geçiciliğini hatırlatırdı. Bir an için kendi hayatına baktı. O da aynı şekilde başlamış, ilerlemiş ve şimdi sona yaklaşıyor gibiydi.

Geçmişini düşünmeden edemedi. Hayatında pek çok şey başlamıştı; aşklar, hayaller… Her biri büyük bir heyecanla başlamış, zamanla o ilk parlaklıklarını yitirmişti. Bazıları beklenmedik şekilde sona ermiş, bazılarıysa zamana yenilmişti. Ama hepsi aynı ortak sonla buluşmuştu: bitiş.

"Her şey başladığı gibi biter," diye mırıldandı kendi kendine. Bu cümle, her zaman aklının bir köşesinde asılı duruyordu. Hayatın bir yasası gibiydi bu. Ne kadar çabalarsan çabala, başlangıçların heyecanı, mutluluğu, bir gün yerini bir sona bırakıyordu. Zaman her şeyi alıp götürüyor, geriye yalnızca anılar kalıyordu.

Buna rağmen, hayatın bu döngüsünde bir tür anlam arıyordu. Belki de her bitiş, yeni bir başlangıcın habercisiydi. Tıpkı bir kitabın son sayfasını kapatıp, yeni bir kitaba başlamak gibi. Ama bazen insan, bitişlerin ardındaki yeni başlangıçları görmekte zorlanırdı. Çünkü her sona yaklaştığında, umut da azalırdı.

Bunun farkındaydı ama içindeki ses, ona daima devam etmesini söylerdi. Bitmeyen bir hikaye yoktu. Ve her hikayenin sonu, aslında başka bir hikayenin başlangıcıydı.

Kafasındaki düşünceleri dağıtmak için derin bir nefes aldı. Gözlerini gökyüzüne dikti. Mavi ufukta kaybolan bulutlar gibi, her şey gelip geçiyordu. Ama belki de hayatın sırrı, bu geçiciliği kabul etmekteydi. Belki de huzur, başlangıçlar ve bitişler arasındaki o ince çizgide gizliydi.

Her şey başladığı gibi bitecek... Ama belki, tam da bu yüzden, her şey bu kadar güzeldi.

Tarihi 18 Ağustos
Genç kız tatile gitmek için valizini hazırlıyordu yağmur yağıyor şimşek çakıyordu genç kız korkuyordu ama belli edemiyordu Üzüntü nedir bilir misiniz Üzüntü bir şeyin acısını çekip kendini üzmektir üzmek kadar saçma bir deyim yoktur Üzüntü sadece kendi içinde kendini yormaya çalışmak sinir etmek ve mutsuz olmaya çalışmak demektir o yüzden asla üzüntülü olmayın ama işte İrem öyle bir kişi üzüntülü Genç kızın abisi odaya girdi güzelim bu kadar çok üzülme değmez dedi ve arkadan genç kıza sarıldı genç kız abisine sarılarak ağlamaya başladı abi ben onu çok seviyordum ama o beni sevmiyormus abisi kıza şöyle dedi duygularının karşılıklı olması gerekiyor yoksa böyle bir sevgi olmaz aşk olmaz hiçbir şey olamaz içimizdeki bir duygu bile aynı değilse bu aşk olmaz dedi kardeşi ise abi ona değmez değil mi dedi abisi tabii ki de değmez o it sen ise prenses yanyana gelebileceğini düşünüyor musun çok üzdü ben dövdüm seni üzmeseydi abi şaka mı yapıyorsun onu dövdün mü cidden abisi benim prensesimi kimse üzemez dedi daha ben üzmüyorum o mu üzecek dedi sinir ile biraz sesli konuşmuştu ablası koşarak odaya geldi prensesim ağlama dedi yanına gelerek genç kız ise ağlamıyorum abla dedi ablası ona şaşkın bir ifadeyle ağlamıyor musun cidden dedi hadi prensim biz valizini hazırlayalım abi sen gider misin dedi ablam abime abim odadan çıktı biz ablam ile valizimi hazırladık
Tarih 19 Ağustos
Sabah olmuştu biz İzmir’e gidiyorduk kuzenim abim ve ben.Hep beraber ilk önce kuzenim Nehir’i almaya gittik Nehir’i aldık ve yola çıktık. Abim arabayı sürüyor yan koltukta ablam Nehir’le ben arkada oturuyorduk Nehir’le beraber arkada uyuyakalmışız.Ablam bizi uyandırdı ve biz bıkkın bıkkın ablama bakarken ablam hadi geldik uykucular kalkın dedi biz nehir ablam ve ben villaya gittik abim valizleri alıyordu ben nehir ablam aynı odada abim ise karşı odada kalıyordu.Siyah valizimi aldım ve içindekileri dolabıma koydum ve aşağıya indim abim koltukta uyuyakalmıştı abimin üstüne pembe beyaz çizgili battaniyeyi serdim ve yukarı çıktım ablamla kuzenime baktım onlar da uyuyakalmıştı çok acıkmıştım markete gidecektim para aldım anahtarımı aldım ceketimi aldım ve dışarı çıktım altındaki griyi eşofman ince olduğu için üşüyordum. Hemen koşarak markete gittim ihtiyaçlarimi aldım ve eve doğru yürümeye başladım birden yağmur yağmaya başladı koşa koşa eve gittim. Ama galiba hasta olacaktım çünkü çok soguktu anahtarla kapıyı açtım yukarı çıktım sıcacık bir duş aldım ve yemeklerimi hazırladım yemeklerimi yerken ablamla kuzenimin merdivenden inme seslerini duydum sonra birden kuzenimin ayağı takılmasıyla merdivenlerden yere düştü. Çok ses çıkmıştı ki abim bile uyandı hemen kuzenimi aldık ve koltuğa koyduk ayağı ağrıyordu ona calpol vermek için mutfağa gittim calpol’ü aldım ve verdim kapı çaldı kapıyı açmak için kapıya yöneldim ve açtım ne olamaz sen buraya nasıl geldin?

Loading...
0%