Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. BÖLÜM

@huda214

Uçaktan indim hızlıca Uras komutan bana baktı neden geç kaldığımı sorgular gibi ama sesimi dahi çıkarmadım askerler sırayla dizildiler ve bir transit geldi hepimiz bindik arabada Uras komutan konuşmaya başladı.

 

Uras: Evet şimdi bir saldırı bölgesine doğru gidiyoruz dikkatli olun. Hep başardık yine başaracağız arkadaşlar.

 

Transit 20-25 dk sonra durdu ve hepimiz sessizce indik duvarların arkasına yerleştik çatışma başlamıştı biraz yaralı asker vardı onun dışında hepsi iyiydi ölü yoktu buda iyi ölü olmamasına sevinmiştim çatışma hala devam ediyordu hemen silahları çıkarıp ateşe devam ettik düşman ordusu fazlaydı onlara göre azdık hala ama vazgeçmek yok.

 

~

 

2 saat falan geçmişti hala çatışma devam ediyordu çok yorulmuştum merminin bitmesine az kalmıştı düşman ordusu da az kalmıştı çoğu ölmüştü. Ateş açarken bir anda omzumda bir sızı hissetttim mermi girmişti sanırım yada sıyırmıştı kan akıyordu ama dayanmalıydım hemen pes etmek yok ateşe devam ediyorduk ama kan fazla akıyordu kolumu kullanamaz hale gelmiştim bir yanımda komutanım vardı diğer yanımda ismini tam olarak hatırlamadığım timden bir asker vardı bende komutanıma seslendim sesimi başta duymadı ama sonra duymuştu.

 

Ece: Komutanım.

 

Uras: ...

 

Ece: Komutanım.

 

Uras: Efendim Ece.

 

Bana baktı ve kolumu gösterdim başta ne olduğunu sorgular gibi baktı sonra.

 

Uras: Nasıl oldu.

 

Ece: Bilmiyorum komutanım aniden oldu çok fazla kan geliyor.

 

Uras: Tamam ben halledeceğim yanımda ilk yardım çantası olacaktı.

 

Komutanım ilk yardım çantasını çıkarıp koluma bir bez bağladı sonra yaraya baktı kurşun biraz derine girmiş gibiydi.

 

Uras: Kurşun biraz derine girmiş biraz daha bekleyebilir misin burayı temizleyelim hemen hastaneye gideriz.

 

Ece: Tamam komutanım beklemeyi denerim.

 

Komutanım çatışmaya devam ediyordu tüm askerler dahil bir kaç dakika sonra silah sesleri bitmişti sınırı ele geçirmeye çalışmasalardı bu çatışma olmazdı onlar istedi onlar kaybetti. Uras komutan Tim'e seslendi.

 

Uras: Etrafı kontrol edin.

 

Uras komutan bana yardım edip ayağı kaldırdı tam yürürken ayağım taşa çarptı ve yere düştüm. Canım çok acımıştı neden hep bu adamın önünde rezil oluyordum anlam veremiyorum kalkmaya çalıştım Uras komutan gülmemek için dudaklarını bastırıyordu bana yardım etti ve kaldırmaya çalıştı ama kalkamıyordum çünkü ayağım burkulmuştu komutanım yere çömeldi ve beni bir çırpıda kucağına aldı.

 

Ece: Komutanım indirin beni.

 

Uras: Bu halinle nasıl yürümeyi düşünüyorsun bırak da yardım edeyim.

 

Sesimi çıkarmadım. Kokusu çok güzeldi ne olduğuna anlam veremiyordum ama beni mest etmişti. İlk defa yakından dikkatlice baktım çok karizmatik bir komutandı üstelik çok da yakışıklıydı beni taşıyınca fark ettim kasları ne kadar da çoktu vücudu çok sertti. Ahh ben ne diyordum böyle, komutanım o benim bu düşünceleri hemen kafamdan silmeliydim. Arabaya yaklaşmıştık kolumun ağrısı hala vardı, artık alıştığım için çok fazla acımıyordu. Komutanım beni koltuğa yerleştirmişti.

 

 

25 dakika sonra hastanenin önünde durmuştuk komutanım yardım etti yine kucağına aldı beni ve hastanenin içine götürdü hemen doktor çağırdı.

 

Uras: Doktor getirin hemen.

 

Niye bu kadar sert girişti ki anlam veremedim ama kolum çok daha ağırmaya başlamıştı başta pek acımadı ama şuan baya acıyor doktor hemen gelip koluma baktı.

 

Doktor: kurşun fazla derine girmiş biraz daha kalırsa kan kaybından ölebilir bu yüzden hemen ameliyat odasına almamız gerekiyor.

 

Uras: Ne gerekiyorsa yapın.

 

Hemşireler beni sedyede ameliyat odasına götürdüler oda buz gibiydi umarım ölmezdim aslında pek canımı düşünen bir insan olduğum söylenmez di vatan için her şeyi göze alabilirdim. Doktor geldi ve bana iğne ile birşeyler enjekte etti ve sonrasını hatırlamıyorum.

 

4. Bölüme geçiyoruz arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir yorumlarda belirtirseniz çok sevinirim.💙

 

 

 

Loading...
0%