@inanna_richardson
|
Herkes sabaha kadar çalışmıştı ve artık dinlenmeleri lazımdı.
Liam Stiles'a döndü ve "Efendim, artık dinlenmeniz lazım." dedi.
Stiles gözlerini kırpıştırdı ve yavaşça Liam'a döndü "Biz dinlenirsek annemi nasıl kurtaracağız Liam?" dedi.
Liam gülümsedi ve "Efendim biz robotuz dinlenmemize gerek yok kendimizi şarj edebiliriz ama sizin dinlenmeniz lazım." dedi.
Stiles başını salladı "Pekala, bu seferlik öyle olsun ama bir şartım var." dedi. Liam "Buyurun efendim." dedi.
Stiles "Scott burada sizinle duracak." dedi ve Scott'a baktı. Scott gözleri kıpkırmızı ve yorgunluk ile Stiles'a bakıp ellerini iki yana hafifçe açtı ve "Ne?" dedi. Stiles güldü ve "Dediğimi yap Scott!" dedi.
Liam Scott'a döndü ve ona bakarak "Ama efendim onunda dinlenmesi lazım." dedi.
Stiles "Ben iki üç saat dinlenip geleceğim. Ben gelince oda dinlenmeye gider." dedi ve oturduğu yerden kalktı.
Liam "Tamam efendim siz nasıl isterseniz." dedi ardından Stiles dinlenmeye gitti ve diğerleri plan yapmaya devam etti.
1 saat sonra...
Scott'ın göz altları mos mordu, haritayı incelerken heyecanla parmağı ile bir yeri gösterdi ve "İşte başka bir tünel daha, bu tünel kestirme bir yol. Onlar mağaradan çıkmadan önlerine geçebiliriz." dedi.
Mason göz devirdi ve "Bu herhangi bir tünel değil çocuk! bu Hücum tüneli!" diye sertçe bağırdı.
Aiden, parmağıyla başka bir yeri gösterip "Duvarlardaki şu yaşam biçimlerini görüyor musun? Bunlar tırmık." dedi.
Scott yorgunlukla gözlerini kırpıstırdı ve "Tırmık ne?" diye sordu.
Aiden "Tırmıklar Allendia'nın en yırtıcı yeraltı sakinlerindendir. Basitçe, çok sayıda vantuzdan ve dişlerden oluşan, yakalandıkları her şeyi yiyen büyük kütlelerdir. Oradan yürüyerek geçmek kesinlikle ölüm demektir." dedi ve koltuğa oturup derin bir nefes aldı.
Scott esnedi ve gözlerini zorlukla açık tutup "Diğer seçeneklerimiz neler?" diye sordu.
Jackson biraz düşündü ve "Albatros...Tünelden Albatros ile geçebilirsiniz." dedi.
Liam düşündü ve Jackson'un neyden bahsettiğini anlayınca gözleri kocaman açıldı ve "Ama bu külüstür yıllardır uçmadı." dedi. Jackson sırıtarak ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı. "Sen uçmak için hazırlan. Nasıl çalışacağını ben düşünürüm." Scott Liam'ın kulağına eğildi ve " Ona güvenebilir miyiz?" diye sordu.
Liam başını evet anlamında salladı ve Scott'a dönüp "Jackson bazen çok can sıkıcı olabiliyor, ama tanıdığım en dürüst, en çalışkan robottur." dedi. Stiles uyanmıştı ve yanlarına gelmişti.
Stiles esnedi ve kollarını kavuşturup " Eee... bir çözüm bulabildiniz mi?" diye sordu. Scott "Evet ama işe yarayacak mı emin değiliz." dedi. Stiles tek kaşını kaldırdı ve hepsini göz ucuyla süzdükten sonra "Peki emin olmadığınız o fikir ne?" dedi. Jackson Liam'a baktı ve gözüyle takip et mesajı verip yürümeye başladı. Liam başını salladı ve Scott ile Stiles'a takip edin dedi ardından birlikte Jackson'u takip etmeye başladılar. Garaj gibi bir yere geldiler ve Jackson üstü örülü bir şeyin yanına gitti ve örtüyü tutup "İşte bu..." dedi arından Jackson, Albatros'un üzerindeki örtüyü çekti ve " İşte çözüm bu." dedi. Büyük, geniş, eski, tamir gerektiren bir savaş uçağı vardı. Bunu görünce Stiles ve Scott'ın gözleri şaşkınlık ile açıldı.
Stiles "Oh...bu çok eski ve güzel." dedi. Jackson ellerini beline koydu ve uçağı süzüp "Evet evet. Ama biraz tamir edilmesi lazım." dedi. Scott" O zaman daha fazla zaman kaybetmeden tamir edelim." dedi. Hepsi Scott'ın fikrini destekledi ve birlikte Albatros'u tamir etmeye başladılar. O sırada Liam'da etrafı gezmeye ve bir şey aramaya başladı. Bir süre sonra Liam aradığı şeyi bulmuştu. Yaratığı etkisiz hale getirmek için gerekli olan şeylerin içinde olduğu sandığı buldu ve Stiles'ı yanına çağırdı. "Stiles! bir bakar mısın?" Stiles hızla Liam'ın yanına gitti ve sandığın bir köşesinden Stiles bir köşesinden Liam tuttu ve Liam saymaya başladı" Hazır...bir iki üç!" Sandığın kapağını açtıkları gibi etrafta tozlar uçuşmaya başladı ve öksürmeye başladılar.
Liam" Umarım hala işe yarıyorlardır. Görünüşe göre sadece iki tane sakinleştirici okum var. Her atış hedefi vurmalı." diye öksürerek konuştu. Stiles eliyle tozları uzaklaştırmaya çalıştı ve "Sakinlestirdikten sonra ne yapacağız peki?" dedi. Liam eliyle zıpkını gösterdi ve "Zıpkınla sürükleyeceğiz." dedi. O sırada Jackson ve Scott tamiri bitirmişti. Jackson derin bir nefes verdi ve " Oldu. Yeni gibi sağlam." dedi. Mason onların yanına geldi ve Jackson'a dönüp "Buda ne?" Jackson planlarını anlattı ve ardından Stiles ve Scott'a dönüp şimdi ne yapacaklarını anlatmaya başladı ama Stiles ve Scott Jackson'ı dikkate almayıp etrafa bakınıyorlard. Mason buna çok sinirlendi ve "Dinleyin veletler!" diye bağırdı. Herkes Mason'a döndü ve Mason konuşmaya başladı. "Liam'ın bir yardımcı pilota ihtiyacı olacak, ama çok ağır olduğumuz için ne ben binebilirim nede Ethan bu uçağa binebilir. Yani siz cücelerden biri bu uçağın uçmasına yardımcı olacak. Evet, kim gönüllü." Scott heyecanla ve gülerek konuşmaya başladı.
Scott "Hey Mason! ben yapabilirim." Stiles Scott'ın sözünü yarıda kesti Stiles" Scott daha küçük ben yaparım." dedi.
Scott sinirle Stiles'a döndü ve sertçe konuşmaya başladı "Ne ?Eğer ben küçüksem sende öylesin! aramızda sadece bir iki yaş var bana bebek muamelesi yapmayı kes Stiles! Ayrıca bu konularda senden daha iyi olduğumu biliyorsun. Herşeye burnunu sokmayı kes."
Stiles Scott'ın ona bu şekilde yükselmesine şaşırmıştı. Diğerleride öyle. Stiles derin bir nefes aldı ve "Ama sen bilgisayar oyunlarından bahsediyorsun bu gerçek hayat!" dedi. Scott alaycı şekilde güldü ve "Sen gerçek hayatta çok mu uçak kullandın Stiles?" dedi. Stiles tam ağzını açıp konuşacakken Mason araya girdi. "Yeter. Sabaha kadar sizi bekleyemeyiz." eliyle Scott'ı gösterdi ve "O kullanacak." dedi. Stiles tekrar konuşacak oldu ama bu sefer Jackson araya girdi. Jackson "Bitirdiniz mi Jokerler?"
Scott "Evet Jackson, şimdi ne yapacağız?" diye sordu ardından Jackson ilerlemeye başladı.
Mason "Jackson'u takip edin veletler." dedi ve Jackson'ın arkasından ilerlemeye başladı.
Stiles yüzünü buruşturdu ve "Bu robotun bizimle derdi ne?" dedi.
Scott" Sessiz ol Stiles duyacak şimdi daha fazla tepemize çıkacak." dedi ve ilerlemeye başladılar. Yanlarına neler aldıklarını gözlemliyorlardı. Jackson "Mızrak topu ve sakinleştirici tüfeği aldınız değil mi? Buna da ihtiyacınız olabilir." dedi ve elindeki silahı Liam'a uzattı. Liam'ın anlamsız bakışlarını görünce Jackson tekrar konuşmaya başladı."Bu tırmıkları parçalamak için. Çevik olun. Düşünmek için bile durmayın."
Liam yutkundu ve fısıldayarak "Doğru." dedi. Ardından Scott, Liam ve Stiles Albatros'a bindi.
Liam ve Scott uçağın kontrol paneline gitti ve uçağın kontrol panelini incelerken Liam Scott'a "Bu düğmelerin nasıl çalıştığını biliyor musun?" diye sordu.
Scott panele yaklaştı ve elini boynuna götürüp "Sanırım...Çok kolay görünüyor." dedi.
Jackson bağırarak onlara seslendi "Her şey tamam! biz sizi makinadan izliyor olacağız. Çalıştırın!" Scott önünde duran yeşil düğmeye bastı ve Albatros uçmaya başladı.
Mason " Görüşmemek üzere veletler!" diye bağırdı onun bu bağırmasına karşılık Jackson sessiz bir kahkaha attı ve birlikte koltuğa oturup onları izlemeye başladılar.
45 dakika sonra
Liam bir süre sonra ayağa kalktı ve parmağıyla bir yeri gösterip heyecanla "İşte tünel! Pekala Scott Dümeni alman gerek. Ben tırmıkları püskürtüp yolumuzu açacağım. Duvarlara çarpmamak ve mümkün olduğunca hızlanmak için elinden geleni yap. Her taraftan saldıracaklar. Hazır ol. İşte geliyorlar..." Scott yutkundu ve bir kaç saniye gözlerini kapattıktan sonra tekrar açtı ve gözlerini açtığı gibi bağırarak "Hassiktir!" demesi bir oldu. Etraftan bir anda ahtapot kollarına benzeyen bir sürü kol çıktı. Fakat çok yavaş hareket ediyorlardı. Scott huzurla bir nefes verdi ve Liam'a dönüp "Çok yavaşlar. Bunlar tırmıklar mı?" dedi.
Liam güldü ve kolları dikkatle izlerken "Evet. Yeni uyanıyor olmalılar. Eğer yeterince hızlı olursak belki onlarla baş etmek zorunda kalmayız." dedi.
Stiles camdan dışarı baktı ve bir tırmığın uçağa yaklaştığını gördü. Hemen Liam'a döndü ve "Liam! altımızda!" diye seslendi.
Liam, silahı hazırladı ve tırmıklara sıkıp onları yok etmeye başladı. Tünelden geçmelerine az kalmıştı.
Liam etrafta başka tırmık kalmadığını düşündü ve silahı yere bırakıp Stiles'a döndü. Bir tırmığın Stiles'a yaklaştığını gördü ve "Stiles! Dikkat et!" diye bağırdı. Liam yerden silahını alıp Stiles'a doğru koşmaya başladı. Stiles hızla Liam'a döndü o sırada Liam Stiles'ın önüne geçti ve tırmıklardan bir tanesi Liam'ı yakaladı. Silahsa yere düşüp kırıldı. Tılsım bir anda parlamaya başladı ve tırmığın elinden Liam'ı kurtardı. Liam yere düştü. Liam üstündeki tozları eliyle sirkelerken kendi kendine sinirle sessizce "Böyle işede, böyle olayada" diye söylendi. Scott'ın gülüşü bir anda soldu. Sebebi tırmıkların dahada çoğalmasıydı. Scott yutkundu ve "Bu tırmıklar çoğalmaya başladı. Tutunun!" diye seslendi. Scott son hızla tünelin sonuna doğru gitmeye başladı ve Scott başarılı bir şekilde herkesi tünelden çıkarmaya başarmıştı. Liam derin bir nefes verdi ve "İyi iş Scott!" dedi. Onları hologram ekrandan izleyen Mason, Jackson ve Aiden onların tünelden başarıyla çıktıklarını gördükten sonra Aiden "BAŞARDILAR!" diye bağırdı. Liam telsiz ile Aiden'a "Yaratıktan ne kadar uzaktayız?" diye sordu. Aiden Jackson'a döndü" Eee...Jackson yaratıktan ne kadar uzaktalar?" diye sordu. Jackson konum haritasından baktı ve "Tam üstündeler!" diye seslendi. Aiden telsizden Liam'a "Tam üstündesiniz!" dedi.
Liam, Stiles'a "Tam üstündeymişiz!" dedi. Stiles aşağıya doğru baktı ve yaratıkları gördü. Stiles "Görüyorum. Bunlar birden fazla ve çok hızlılar!"
Liam tırmıkları süzdü ve sonra Scott'a seslendi. "Scott bizi aşağı indir ama dikkat et." Yaratıklardan bir tanesinin sırtındaki deliklerden bir el çıkmıştı ve Stiles'ın dikkatini çekmişti. Stiles biraz daha yaklaştıkça bu elin Melissa'ya ait olduğunu anladı. Gülümsedi ve Liam'a seslendi. "Hey bakın. İşte annem."
Liam Stiles'ın işaret ettiği yere baktı ve geri dönüp ilerlemeye başladı o sırada konuştu. "Ben tüfeği alayım umarım işe yarar." Liam tüfeği aldı ve sakinleştiriciyi tüfeğin içine yerleştirdi ardından yaratığa doğru doğrulttu.
Liam "Scott, şimdi uçağı sabit tut!" diye bağırdı ve sakinleştiriciyi fırlattı. Sakinleştiriciyi yaratığa isabet ettirdi fakat etki etmedi.
Liam tüfeği yavaşça indirdi ve kaşlarını çattı. Biraz bekledikten sonra hala etki etmediğini görünce "Bir sorun var. Hemen etki etmesi gerekirdi." dedi. Liam arkasında duran sakinleştiricilerin içinde olduğu kutuya baktı ve kutunun kapağını kapadı. Kutunun üstündeki yazıyı okuyunca gözlerini korkuyla kocaman açtı ve "Hassiktir." diye fısıldadı. Kutunun üzerinde VİTAMİN DESTEĞİ yazıyordu.
Stiles, Liam'a döndü ve "Bir sorun mu var Liam?" diye sordu. Liam hemen kutuyu sakladı ve "HAYIR! yani şey hayır her şey yolunda!" dedi.
Stiles yavaşça başını Scott'a çevirdi. Bağırarak "Scott zıpkını hazırla!" dedi. Scott zıpkını hazırlamaya başladı Stiles'ta kontrol panelinin başına geçti ama Liam" Bekle!" diye bağırdı.
Scott kaşını çattı ve "Ne?" dedi. Liam kekeledi ve kendini toparlayıp "Sadece bekle Scott." dedi. Scott zıpkını bıraktı ve "Pekala..." diye fısıldadı.
Liam Stiles'ın yanına gitti ve "Stiles, ben kullanayım." dedi. Stiles, bakışlarını Scott'a çevirdi ve başını "Neler oluyor" dercesine salladı. Scott'ta "Bilmiyorum" diye dudaklarını oynattı. Stiles tekrar Liam'a döndü ve "Tamam" diyip koltuktan kalktı. Liam "Ben söyleyince zıpkını fırlat. 1...2...Fırlat!" dedi. Scott zıpkını fırlattı ve tam Melissa'nın içinde olduğu yaratığa geldi ama yaratık çok hızlı koşuyordu ve ip bitmek üzereydi. İpin bitmesine az kala uçak sarsılmaya başladı. Liam uçağı kontrol etmekte zorlanıyordu. Tam o sırada ip bitti ve uçak sol tarafa doğru eğilmeye başladı. Uçağın eğilmesiyle hepsi sola doğru sürüklendi ve Stiles bir dolaba tutunup "NEDEN İŞE YARAMIYOR!" diye bağırdı.
Liam son anda bir demire tutundu ve "BEN KARIŞTIRDIM!" diye bağırdı. Stiles bakışlarını Liam'a çevirdi ve bağırdı" NE DEMEK İSTİYORSUN?" Liam "YANLIŞ OKLARI GETİRMİŞİM! İPİ KESMEK ZORUNDAYIM!" diye bağırdı. Stiles dikkatlice uçağın kanadına çıktı ve aşağı doğru bakmaya başladı.
Liam kaşlarını çattı ve endişeyle "Hey hey, ne yapıyorsun?" diye bağırdı. Stiles derin bir nefes aldı ve fısıldayarak "Umarım sağ salim hallederim." dedi ve uçağın kanadından aşağı atladı. Scott ile Liam Şok ve korkuya Stiles'ın arkasından bağırdılar. Scott "Stiles! Aman tanrım!" Liam" Hayır Stiles! ne yapıyorsun öleceksin!" Stiles ipten destek alarak bir yaratığın üzerine atladı ve tılsımdan ışıklar ve şimşekler çıkmaya başladı. Başka bir yaratığın içinden bir ses geldi. Melissa "STİLES!?" Melissa korkuyla Stiles'a bakıyordu. Stiles sesin geldiği yöne baktı ve gülerek "ANNE!" diye seslendi. Stiles Melissa'nın içinde olduğu yaratığı buldu ve "Elimi sıkı tut!" diye bağırdı. Melissa Stiles'ın elini sıkıca tuttu ve Stiles Melissa'yı çıkarmaya calıştı. Tam Melissa'yı çıkarmak üzereydi ki fakat bir anda Scott ile Liam'ın çığlıkları etrafta yankılandı. Başka bir yaratık uçağın kanadını yakalamıştı ve Liam ile Scott'u kendine doğru çekiyordu. Liam "Scott elimi sıkı tut!" diye bağırıyordu. Scott ise "Yapamıyorum elim kayıyor!" diye bağırıyordu. Melissa'nın gözleri korku ile açıldı ve "Scott!" diye bağırdı. Stiles annesine mi yoksa kardeşine mi yardım etmeliydi karar verememişti. O sırada Melissa "STİLES, GİT KARDEŞİNE YARDIM ET!" diye bağırdı. Stiles annesine döndü ve "Ama neredeyse çıktın!" dedi. Melissa" Ben daha fazla hareket edemiyorum Stiles. Lütfen git ve kardeşini kurtar!" diye bağırdı.
Stiles'ın gözleri dolmuştu bir annesine bir kardeşine bakıyordu. En sonunda annesinin elini bıraktı ve Scott'a doğru koşarken annnesine "Geri gelip seni kurtarıcam. Söz veriyorum anne!" diye seslendi ve göz yaşlarını sildi. Tılsım parlamaya başladı. Tılsımdan çıkan şimşekler birer kola dönüştü ve yaratıkların kollarını kopardı. O sırada Scott düşmek üzereydi. Tılsım Scott'ı tuttu ve yere indirdi. Stiles hemen Scott'a sarıldı. Bir sure sonra geri cekildi ve "İyi misin?" Scott "Evet." dedi o sırada yukardan "Bende iyiyim!" diye bir ses geldi. Scott ve Stiles başlarını sesin geldiği yere kaldırdı. Liam'ı gördüler. Liam onlara gülümseyip el sallıyordu. Scott ve Stiles sessizce güldü ve Liam'ın aşağıya saldığı ip merdivenden uçağa tırmandılar. Stiles uçağa çıktıkları gibi "Annemin bize ihtiyacı var Liam dümene geç!" dedi. Liam dümene geçti ve tekrar zıpkını hazırlayıp Melissa'nın içinde olduğu yaratığa sapladı. Yaratık onları hızla aşağı çekiyor, sürüklüyordu. Scott ileri baktı ve "İleride bir orman var!" diye seslendi. Liam gösterdiği yere baktı ve korkuyla gözlerini açtı. Yaklaşık üç dört metre aralığında bir sürü ağaç vardı. Bağırarak "Burası yolun sonu! ipi kesmeliyim! hemen!" dedi. Stiles" Hayır! annemi bırakamayız!" dedi.
Liam sinirle "Anlamıyorsun, ipi kesmezsem ağaçlara çarpacağız. Biriniz dümene geçsin ben ipi keseceğim!" dedi. Scott "Ben geçerim!" dedi ve hızla dümene geçti, Liam ipi kesmek için ipi tuttu ve tam kesecekken Stiles elini tuttu. Liam Stiles'a döndü ve "Stiles kafayı mı yedin bırak!" diye bağırdı. Stiles "Hayır annemi bırakmayacağız." diye bağırdı. Scott sinir ile başını onlara çevirdi ve Stiles'a bakıp "O benimde annem Stiles. Senin kadar bende, Liam'da onu düşünüyoruz. Ama eğer ağaca çarparak ne biz ne annemiz kurtulacak. Liam'ı bırak!" dedi. Liam elini sertçe çekti ve ipi kesti. Ardından Scott'a dönüp "Uçağı yukarı uçur!" Scott son gücüyle dümeni kendine doğru çekip uçağı havaya kaldırdı ve sapa sağlam bir şekilede tünelden çıktılar. Liam ayakta olduğu için geriye doğru savruldu. Liam sırtını duvara çarptı ve yere düşünce "Tanrım! demirlerim sızladı." diye söylendi.
Scott "Ee. Büyük bir sorunumuz var." dedi. Liam başını kaldırdı ve yavaşça yerden kalkarken "Ne?" diye sordu. Scott yutkundu ve "Eğer bu yükseklikten aşağı düşersek yüzde kaç yaşama şansımız var?" diye sordu.
Liam, Scott'ı kaşlarını çatıp baştan aşağı süzdü ve şaşkınca cevapladı" Yüzde on falan. Neden ki?"
Scott gözlerini korkuyla açtı ve "Oh" diye fısıldadı. Ardından yutkundu ve gerginlikle gülerek "Çünkü motor bozuldu." dedi.
Liam rahatlamış gibi güldü ve başını hafifçe eğip "Bu muydu büyük sorun." dedi. Ardından Scott'ın ne dediğini anlayınca korkuyla gözlerini açıp başını tekrar kaldırdı ve "Bir dakika ne?" dedi. Stiles korkuyla bir Scott'a bir Liam'a bakıyordu. Uçak sarsılmaya başlayınca herkes çığlık atmaya başlamıştı. Yaklaşık bir dakika sonra ormana sert bir iniş yaptılar. Liam bu inişte kafasını vurmuştu Scott onunla ilgileniyordu. Stiles ise o yaratığı arıyordu ve yaratığı bulmuştu. Ama yaratığın karşısında bir elf prensi duruyordu. Elf prensi yavaşça yaratığa yaklaştı. Elf yaklaşırken Stiles bir kayanın arkasından elf'i inceliyordu. Elf'in bileğinin kenarında "Derek" yazıyordu. Derek kendi tılsımı yardımıyla yaratığı ikiye ayırdı ve içinden Melissa baygın bir şekilde çıktı. Derek tılsımının gücüyle Melissa'yı havaya kaldırdı.
Stiles kayanın arkasından çıktı ve "Anne!" diye seslendi. Derek başını Stiles'a çevirdi ve onu baştan aşağı suzerek Stiles'a bakıyordu.
Stiles sinirle "Bırak onu!" diye bağırdı. Derek sinsice güldü ve Melissa'yı yere fırlattı. Stiles'ı tılsımla havaya kaldırıp kendine doğru çekti.
Stiles "Eğer tılsımı istiyorsan al gitsin. Ama annemi rahat bırak!" diye bağırdı. Derek sırıtarak konuşmaya başladı. "Tılsımın peşinde olduğumu nerden çıkardın? Peşinde olduğum tılsım değil. Sensin." Derek tılsımın gücü ile Stiles'ın boğazını sıkmaya başladı. Stiles kurtulmaya çalıştı ama yapamadı
Derek" Anladın mı? Sen olmadan o taşın benim için hiç bir önemi yok! Babam için bana yardım edecek olan sensin!" diye bağırdı. Stiles kekeleyerek "O her kimse, söz veriyorum onu rahat bırakacağım!" diye fısıldadı. Artık nefesi kesilmek üzereydi. Derek" Onu rahat bırakmak mı?" diye sessizce konuştu ardından güldü. Gülmesi durunca "Aksine, onu yok etmeme yardım edeceksin. Güçlerimizi birleştirirsek bu toprakları onun demir pençelerinden kurtarabiliriz. Ve sen, büyük büyükbabanın başladığı işi bitireceksin." dedi.
Stiles son gücüyle "Bizi rahat bırak." dedi. Derek gülmeye devam etti ve onu gücü ile yere dizlerinin üzerine çöktürdü ve arkasını dönüp ondan yavaşça uzaklaşmaya başlarken "Bu kararı senin için biraz kolaylaştırayım." dedi. Tekrar Stiles'a dönünce kayalıkların arkasından Scott'ın evde, kutuların arkasında gördüğü mor şey yerden sürünerek geldi.
Derek sırıtarak "Sybrian'a merhaba de." desi. Sybrian duman gibiydi, iki tane kocaman mor gözleri vardı. Sybrian, Stiles'ın başının etrafında dönüp beynine yerleşmeye başladı.
Derek Stiles'ın etrafında yavaşça yürümeye başladı ve yürürken konuştu. "Beynine bir kez girdiğinde artık düşünmek zorunda kalmayacaksın. Rahatla. Artık endişe yok. Artık korku yok. Sadece odaklan." Stiles'ın tılsımı bir anda parlamaya başladı. Bunu gören Derek şaşkınlıkla onu izliyordu. Çıkan güç bir anda Sybrian'ı ikiye ayrıdı. Derek tedirgin olmuştu. Stiles yerdek kalktı ve Derek'e baktı. Derek "Siktir." diye fısıldadığı sırada güç Derek'i kayaya sertçe fırlattı. Derek yavaşca yerde dikeldi ve Stiles'a baktı. Sybrian hızla birleşip Stiles'ın beynine girdi ve konuşmaya başladı. "Yok et onu Stiles ödet ona!"
Derek ne olduğunu anlayamamıştı ve Sybrian'ın dediğini duyunca "Ne? Hayır bekle!" Stiles Derek'e yaklaşmaya başladı.
Sybrian "Senden anneni almaya çalıştı. Ödet ona!"
Derek ayağa kalktı ve bağırarak "Seni bencil yaratık. Seni ben yarattım!" dedi. O sırada Stiles'ın tılsımı tekrar parlamaya ve konuşmaya başladı. "Hayır. Hata yapıyorsun genç sahip."
Stiles durdu ve "Kaç ve bir daha benim ya da ailemin yanına yaklaşma, anlaşıldı mı?" dedi. Derek sessizce kahkaha attı ve "Oh hayır maalesef buna söz veremeyeceğim. Tekrar görüşmek üzere.Tanıştığıma çok memnun oldum Stiles." Derek gülümeseyerek göz kırptı ve oradan hızla uzaklaştı. Stiles Derek'in ordan uzaklaşmasıyla Melissa'nın yanına gitti ve Melissa'yı sırtına alıp yürümeye başladı. tam o sırada onların karşısından Liam ve Scott gelmeye başladı. Scott Stiles'ı gördü ve Liam'ı dürttü. "Bak annemler!" Liam işaret ettiği yere baktı ve "Evet onlar." diye fısıldadı. Hızla onlara doğru koşmaya başladılar. Koşarken Scott "Stiles!" diye bağırdı. Stiles'ın yanına vardılar ve Stiles, annesini Scott'a verdi. Birlikte uçağa gittiler ve Melissa'yı bir koltuğa yatırdılar. Scott uçağı sürerken Liam ve Stiles Melissa ile ilgilendi.
4 saat sonra... Eve varmışlardı ve Melissa'yı bir yatağa yatırıp kontrol etmeye başladılar. Aiden gerginlikle bir nefes verdu ve Stiles ile Scott'a dönüp "Yaşam belirtileri stabilize oldu. Zehir onu öldürmeyecek, ama panzehire ihtiyacımız var. Yoksa bir daha uyanamayabilir." dedi. Stiles elini tılsıma götürdü ve tılsımı koparmak için çekti fakat tılsım buna izin vermedi ve ipini dahada güçlendirdi. Tılsım parlamaya başladı. Ardından "Sakin ol. Sana anneni getireceğime dair söz vermiştim değil mi?" dedi. Stiles sinirle "Ama bu şekilde değil! annemin zehirleneceğini söylememiştin. İlacı nasıl bulacağız?" diye bağırdı. Tılsım "Tatlım, işte bu sana bağlı." diye fısıldadı. Tılsım tekrardan söndü. Stiles Melissa'ya döndü ve " Özür dilerim anne..." diyerek ağlamaya başladı. "Çok üzgünüm..." Scott Stiles'ın yanına geldi ve ona doğru yaklaştı. "Stiles iyi misin?" Stiles göz yaşlarını silerek cevap verdi. "Evet iyiyim." O sırada Liam, Aiden ve Mason yan odada ne yapacaklarını konuşuyorlardı.
Aiden "En yakın şehir Kanalis. belki orada ihtiyacımız olan şeyi bulabiliriz." dedi.
Liam eliyle saçını karıştırdı ve "Ama orası 480 kilometre uzaklıkta. Albatros olmadan bu yolculuk haftalar sürebilir. Albatros'un ise motoru bozuk." dedi.
Mason sırtını duvara yaslamış onları dinliyordu ve kollarını bağlamıştı. Mason "Hey palyaçolar, hemen unuttunuz mu?" diye seslendi. Aiden ve Liam, Mason'a dönmüş onu dinliyorlardı.
Mason "Bir aracımız daha var." dedim ve gülümsedi. Liam, Stiles ve Scott'ın yanına onları çağırmaya gitti. Liam odaya girdi ve "Hey çocuklar gitme zamanı. Ruby! Alec! tüm gevşek birimleri ve mobilyaları bağlayın. Ve yolcuların hiç birini unutmayın." diye seslendi.
Alec "Tabi efendim." dedi ve odadan çıktı. Liam "Hadi sizde hazırlanın." dedi ve oda odadan çıkıp bir merdivenden yukarı çıkmaya başladı. Stiles ile Scott merakla Liam'ı takip etmeye başladılar. Stiles sonunda dayanamayıp "Liam nereye gidiyorsun?" diye sordu.
Liam herkese emirler yağdırıyordu. "Hadi yukarı, Bu evin tekrar ayaklarının üstünde durması gerekiyor." dedi.
Scott yüzünü buruşturdu ve "Ayak mı?" diye sordu. Scott ile Stiles Liam ile birlikte yukarı çıktılar. Çıktıkları katta bir sürü ekran, evi kontrol etmek için eşyalar, düğmeler, kontrol panelleri, koltuklar ve akla gelebilecek her şey vardı. Alec ve Ruby Melissa'yı hasta yatağına yatırdı ve düşmemesi için onu sabitlemeye çalışıyordu. Liam her yeri kontrol etmişti ve en son fısıldayarak "Mobilyalar sağlam Tamam, Hasta güvende Tamam." dedi.
Mason onların yanına geldi ve "Hey cüceler oturun bir yere birazdan hareket edeceğiz." diye uyardı. Stiles hala ne olduğunu anlamamıştı ve "Hey Liam, neler oluyor?" diye tekrar sordu. Liam, herkesi koltuklara oturttu ve en son kendisi oturup Stiles'a döndü ve "Annenize panzehir bulabilmek için en yakın şehre gitmemiz gerekiyor. Ve oraya gitmenin tek bir çözümü var." dedi. Oturdukları koltuklardan kemerler çıktı ve bağlandı. Jackson ise kontrol panelinin önündeki koltuğa oturdu. Liam "Sahipler güvende!" diye bağırdı.
Liam'ın sesiyle Jackson sırıttı ve "Tamam. Hadi yapalım şu işi." dedi. Ardından önünde duran sarı düğmeye bastı ve içinde oldukları ev bir robota dönüştü. Tıpkı bir insan gibiydi kolları, bacakları vardı. Ev bir insan gibi ayağa kalkıp en yakın şehre doğru yürümeye başladı...
•Başka bir aksiyon, başka bir heyecan ve başka karakterler ile karşınızdayım! Bazı olaylardan dolayı uzun bir süre yeni bölüm atamadım lütfen kusura bakmayın. umarım kitabımı severek okuyorsunuzdur. Yorum yapıp oy verirseniz sevinirim<3 diğer bölümde görüşmek üzere! |
0% |