@inviernonoctis
|
"Seni kalbime saklamak istiyorum." Mila'm:Nasıl beceriyorsun? Mila'm:Seni tanımama rağmen yanımdaki insanlardan daha yakınsın bana. Mila'm:Nasıl yapabiliyorsun? Mila'm:Sevgi saçmalık Mila'm:Beni nasıl kendine alıştırdın? Mila'm:Nasıl seninle konuşmadan bir saniye geçirmek istememi sağladın? Mila'm:Üzgünüm...bu hikayenin sonunda üzülen sen olacaksın. Çağrı:Öncelikle merhaba Çağrı:Şuan heyecandan elim ayağım titriyor. Mila'm:Niye? Çağrı:İlk mesajları sen attığında daha doğrusu ne zaman bana yazsan böyleyim. Mila'm:Anladım. Çağrı:Bunlar saçmalık değil Mila, sevgi saçmalık değil. Çağrı:Evet eskiden saçmalık olduğunu düşünürdüm ama seni bulduğumda bu fikrim değişti. Çağrı:Seni gördüğümde hızlanan kalbimi durduramıyorum, sana yazarken titreyen parmaklarımı durduramıyorum. Çağrı:Söyle Mila ne yapayım? Çağrı:Sensiz nasıl yaşayayım Mila'm? Mila'm:Umrumda değil. Çağrı:Duygularını neden gizliyorsun? Mila'm:Duygularımı gizlemiyorum. Çağrı:Çok kötü yalancısın Mila. Mila'm:Sen bana yalancı mı diyorsun Çağrı? Çağrı:Hayır canım asla öyle bir şey demiyorum. Çağrı:Seni çok seviyorum diyordum. Mila'm:Aptal. Çağrı:Ne yapıyorsun? Mila'm: (kendi fotoğrafını atar) Mila'm:Dünyalar yakışıklısı ile konuşuyorum. Çağrı:ne? Çağrı:Bana mı diyorsun? Mila'm:Hayır kardeşim için dedim. Çağrı:Püf Çağrı:Bende dünyalar güzeli kızla konuşuyorum. Mila'm:Lütfen klişe bir ortam yaratıp sen deme. Çağrı:Öyle diyecektim ama neyse, Çağrı:Yeğenim ile ilgileniyorum. Mila'm:Yeğenin mi var? Çağrı:Evet abimin kızı, abim yirmi sekiz yaşında yeğenim Didem beş yaşında. Mila'm:Allah analı babalı büyütsün. Çağrı:Annesi yok. Mila'm:Sorsam nedenini ayıp olur mu? Çağrı:Annesi onu doğururken bıçaklandı karnını tuttuğu için karnına bıçak değmemiş nasıl oldu bilmiyorum ama bebek ölmedi. Mila'm:Özür dilerim sorduğum için. Çağrı: (yeğeninin fotoğrafını atar) Çağrı:Önemli değil, şuan bana trip atıyor Çağrı:Babası ile ilgileniyor Mila'm:Abin nasıl yani karısı öldüğünden sonra? Çağrı:Yengem öldüğünde abim ölü gibiydi Mila Çağrı:Şuan çok korkuyor Mila'm:Neden? Çağrı:Didem büyüdüğünde annem nerede dediğinde ne diyeceğim diyor? Çağrı:Annen öldü nasıl diyeceğim. Çağrı:Mila abim gözümün önünde ölüyor. Çağrı:Onu yaşatan tek şey kızı. Mila'm:Çağrı bu çok normal onun için Mila'm:Sevdiği kadını kaybettti. Mila'm:Onun gibi sevdiğini kaybedenler birbirlerini çok iyi anlarlar. Mila'm:Sevdiğin birini kaybetmek kolay değil. Çağrı:Seni kaybetmek istemiyorum. Çağrı:Bu düşünce beni korkutuyor Mila. Çağrı:Seni kalbime saklamak istiyorum. Çağrı:Lütfen beni bırakma buna dayanamam. Mila'm:Hey sakin ol ölmüyorum iyiyim. Çağrı:Mila ölüm kelimesini kullanma. Çağrı:Korkutuyor beni. Çağrı:İkinci defa sevdiğim birini kaybedemem. Mila'm:Çağrı? Mila'm:Daha önce kimi kaybettin? Çağrı:Sonra görüşürüz. Çağrı çevrimdışı... Mila'm:Çağrı? İsim yok grubundan yeni mesajlar Burak:Denetlemek için soruyorum hepiniz on sekiz yaşındasınız dimi? Bu grup yakın bir zamanda açılmıştı, Buruk İzmir'de yaşıyordu.Burak ile Neva sosyal medyadan tanışmış arkadaş olmuşlardı.Sonra zaten gruba dahil oldu. Mila:Evet Burak bin kere söyledik. Burak:Sizden bir yaş büyüğüm. Elif:Olabilir ne yapalım yani? Neva:Neyse Burak ne yapıyorsun? Buse:Evet Burak on sekiz yaşındayız. Can:Ne oluyor lan Can'ın ismini görmemle iç çektim.Buse'nin sevgilisi daha doğru benim sevgilimdi.Biz Can ile on yedi yaşındayken iki ay çıktık.Can ikinci ayımızda Buse ile olup beni aldattı.Buse bir hafta sonra Can ile sevgili olduğumu babama söylemişti.O gün babam ellerimi ocakta yakmıştı.Umut'un korku dolu gözleri, Ilgın'ın çaresizce yardım etmeye çalışması ve annemin memnun gözleri aklıma düştü.Umut o günden sonra hep avuçlarımı öperdi, çok korkmuştu.Hâlâ bazen kabus görüyor, bazen evde ses olmadığında korkup yanıma geliyordu.Ya da Ilgın ile yüksek sesle konuşsak Umut yanımıza geliyordu.Ben Umut'un korku dolu gözlerini ölsem de unutmayacağım. Ben salak değilim, onları sırf bir gün intikamımı almak için yanımda tutuyorum.İşte bu yüzden güvenmiyorum, işte bu yüzden güvenmek benim için çok zordu.Önce babam ve annemden öğrendim güvensizliği sonra ise bizzat yakınlarım dediğim insanlardan.Ben Can'ın beni aldatmasına gram üzülmedim ben Buse'nin arkamdan iş çevirmesine kırgınım.Kırgınlığım geçse bile Umut'un gözlerindeki ifade yüzünden nefretim geçmeyecek. Burak:Hocanın verdiği saçma proje ödevi hazırlıyorum kardeşimin. Elif:Aferin adam oluyorsun. Burak:Görmemiş sayıyorum Mila:Grup gerçekten salaklarla dolu Cihan,Burak,Neva ve Elif hariç Buse:Bunu bize mi demek istiyorsun? Can:Yoksa unutamadın mı beni? Mila:Sen kimsin ki seni unutamayacağım? Burak:Lan bu senin anlattığın yavşak mı? Mila:Evet Can:Ayıp oluyor kardeşim. Cihan:Arkadaş pardon eski arkadaş olduğumuz için çok utanıyorum. Buse:Her neyse kapatalım bu konuyu. Burak çevrimdışı... Yavşaksız gruba eklendiniz Burak:Keşke daha önce söyleseydiniz. Elif:Mila istemedi. Neva:Mila izin verse saçını başını yolacağım Cihan:Açıkçası anlamıyorum neden hala yanındalar Burak:Kafam basmıyor Buse ve Çağrı nasıl kuzen olurlar. Mila:Ben hemen affeden biriyim. Burak:Mila pardon ama buna götüm bile inanmadı. Burak:Burada iki aydır varım ama seni çok iyi tanıyorum. Mila:Abartmayın. Neva:Neyse ne gençler bir buluşalım artık lütfen. Elif:Evet Burak artık İstanbul'a gel Burak:Gelirsem Can'ın kafasını koparmama izin verir misiniz? Mila:Evet Burak:Size süprizim var Burak:İstanbul'a taşınıyoruz hatta sizin semte Neva:Bu çok güzel bir haber!!! Elif:Sonunda Cihan:Dostum çok eğleneceğiz Mila:Gel bakalım artık Burak:Birazdan otobüs kalkacak hadi görüşürüz. Mila:Dikkat et kendine. Neva:Yolun açık olsun Burak. Telefonunu kapatıp dolaba koydum.Odamdan çıkıp salona geçtim.Ilgın yarım saat önce pişirdiğim makarnayı Umut'a yediriyordu.Sandalyeye oturup Umut'un saçlarını okşadım."Abla biliyor musun bugün arkadaşımın babası geldi ve onunla oyun oynadı."Yutkundum, Ilgın bakışlarını bana çevirip derin nefes aldı."Babam neden bizi sevmiyor?" Bunu canım defalarca kez yanarken sesim çıkmadığında, Umut'un hıçkırıklarımı duymasın diye ağzımı kapatmaya çalışırken anlamıştım.Annem ve babam bizi sevmediler, bizi hiçbir zaman çocukları olarak görmediler. Bazı insanlar büyürken aslında hep çocuk kalırmış, ama biz hiç çocuk olamadık. Ben her gün büyüdüğümü sanırken aslında hep onları kaybettiğim günkü çocuk olarak kaldığımı çok geç fark ettim.Kalbim hep o küçük kız çocuğunun acıları kadar kalmaya devam etti.Bunu ona nasıl söyleyecektim?Annemin söylediği yalanlar gibi mi söyleyecektim."Ablacığım ben ve Ilgın ablan var yetmez mi?" "İkinizi çok seviyorum."Ilgın masadan kalkıp banyoya gitti.Gözyaşlarının fark edilmesini istemiyor.Umut'a sarılıp saçlarını okşadım.Söz veriyorum Umut söz veriyorum Ilgın ikinizi bu cehennemden çıkaracağım.Ben ölene dek canınızı korumaya devam edeceğim.Siz benim tek hazinemsiniz.Sizi çok seviyorum."Umut şimdi gidip Ilgın'ın ile ilgilenelim tamam mı?Biliyorsun o çok duygusal ama duygularını gizliyor." Önce yaramı kanattım, sonra o acıya alıştım. Acımaz sandım, oysa insan alıştıkça artık acıyacak bir bedeni kalmıyordu. Umut Ilgın'ın peşinden banyonun önünde durup kapıyı tıklattı.Ilgın kapıyı açtığında Umut sıkıca sarıldı.Ilgın gözlerime bakıp Umut'un saçlarını okşadı."Aptal kız büyümüş olabilirsin ama ben bir ablayım.Seni mutlu etmek benim kendi isteğim."Ilgın bana kolunu uzattığında hem ona hem Umut'a sarıldım.Ama mutluluğumuz uzun sürmemişti, mutluluk bu evde bize haramdı."Umut ve Ilgın odaya gidin lütfen." "Açelya-"Konuşmasına izin vermeden odama yollayıp kapıyı kilitledim.Babam ve annem salona girip tehditkar bir sesle konuştu."Açelya!"Sesindeki tehditkar bir ton vardı, iğrenme ve nefret vardı."Seni öldüreceğim." Bir gün özgür olacaktım, bir gün özgür olacaktık. |
0% |