Yeni Üyelik
15.
Bölüm

13 | Tesadüf

@inviernonoctis

Çağrı:Mila iki gün oldu


Çağrı:Baban telefonu mu gördü?


Çağrı:Delireceğim öğrendiğim şey yüzünden.


Çağrı:Bunu nasıl yapar?


Çağrı:Neden bana daha önce söylemedin?


Çağrı:Mila nasıl dayanıyorsun?


Çağrı:Nasıl Buse ile hala konuşuyorsun.


Mila'm:Hayır babam görmedi sadece biraz kendimi dinlemem lazımdı.


Mila'm:Nasıl öğrendin?


Mila'm:Ayrıca hayat benim hayatım istediğimi yaparım.


Çağrı:Mila bir şeyler planlıyor gibisin


Çağrı:Ama dayanamayacağım


Çağrı:Bu işi çözeceğim


Çağrı:Eğer senin canın yanıyorsa her şeyi yapacağım.


Çağrı:Şimdilik görüşürüz


Mila'm:Sakın bir şey yapayım deme


Mila'm:Çağrı?


Mila'm:Sonraki konuşmaya kadar elveda.


Çağrı çevrimdışı...


Telefonumu siyah kapüşonlu hırkamın cebine koyup odamdan çıktım.Babam koltukta oturmuş cüzdanına bakıyordu."Açelya kızım gelsene."Kızım...Açelya kızım.Yumruğumu sıkıp yanına oturdum, o cüzdanına bakarken ben yere bakıyordum."Bak."Düşmemeliydim bu sefer bu hataya.İnanmamalıydım, sevgisine inanmamalıydım.Bakışlarımı cüzdandaki küçüklük fotoğrafıma çevirdim, boğazım ağrımıştı.Babam gülümsüyordu, bunların hepsi bir oyundu."Ee?"Babam gülümseyip fotoğrafı gösterdi."Benim."Dedim acıyla, yüreğim yanıyordu.Canım acıyordu, o fotoğraf daha önce yoktu.Sırf oyun için, sırf beni kandırmak için koymuştu"Sen benim ilk çocuğumsın."


Karanlık sokak olduğunu bildiğim halde o yolun sonuna ışık tutmayı denedim.


Bu yüzden mi canımı yakıyorsun?Sevginin şiddet olduğunu mu söylüyorsun?Biz sana ne yaptık baba? Canımı, canımızı yakıyorsun.Sevilmeyecek kadar kötü müyüz?"İyi günler baba."Umut komşudaydı Ilgın okula gitmişti.Çantamı düzeltip kapıyı istem dışı sertçe kapatıp sırtımı kapıya yasladım.Canım yanıyor, canım yanıyor baba...


Bugün bizim lise tadilat yapıldığı için iki gündür kapalıydı.Aktarma yapacaklardı bugün ama yarın açılacağı için gerek duymadılar.Bugün Burak geliyordu, annesi hastalandığı için geri dönmek zorunda kalmıştı.Kapıda beni bekleyen Cihan, Neva, Elif, Buse ve Can'ı görünce yanlarına doğru yürüdüm.Neva sarı saçlarını balık sırtı yapmıştı, siyah crop deri ceket ve gri eşofman giymişti.Mavi gözlerini ela gözlerime çevirdi.Bakışlarımı Elif'e çevirdiğimde siyah sweatshirt siyah bol paça kot pantolon giydiğini fark ettim.Saçlarını her zaman ki gibi bırakmıştı.Kahverengi gözleri Buse'yi deliyordu.Buse Can'ın koluna girmişti, sarı saçlarını salık bırakmıştı.Mavi gözleri sevgiyle Can'ın kahvelerine bakıyordu.Can elini kahverengi saçlarından geçirip Buse'nin elini öptü.


Cihan kahve rengi gözlerini gözlerime kenetleyip ofladı."Gidelim artık."


Yarım saat taksi beklemiştik, taksiciler klasik bahanelerini kullanıp gidiyordular.Esenler otogarına geldiğimizde ben su almak için büfeye gidip geri dönmüştüm.Firmanın önünde Burak'ın bindiği otobüsün gelmesini bekledik."Seninki ne yaptı?"Neva'ya doğru dönüp kaşlarımı çattım.


"İntikam peşindi."Diğerleri merakla bana baktıklarında su şişesinin kapağını açıp su içtim."Özel."


Can bir kaç saniye daha bana baktığında bakışlarımı onu rahatsız edecek şeklinde üstünde gezdirip Buse'ye çevirdim."Geldi!"Neva heyecanla otobüsün kapılarının açılmasını bekledi.Kapı açıldığında Burak mavi gözlerini etrafta gezdirip Neva'ya sarıldı.Neva gülümseyerek Burak'ın sarı saçlarını dağıttı.Burak Buse ve Can hariç hepimize sarılmıştı.Burak ben, Neva be Elif'i yanına alıp gülümsedi."Nereye gidiyoruz?"


"Cehenneme."Elif homurdandığında Burak Elif'in saçlarını dağıttı."Hadi bakalım çok acıktım."


🍂


Aklım Çağrı'da kalmıştı ne yapacak? Ne planlıyor?Döner yemek için otogardan çıkıp dönerciye gitmiştik."İstanbul'u aslında sevmiyorum ama siz için varım."Burak kolasını içerken mırıldandı."Alışırsın Burak."Burak mavilerini gözlerime kilitleyip bakışlarıyla Buse'yi gösterdi.


Kaşlarımı çattığımda oflayarak yemeğini yemeye devam etti.Hepsinden önce bitirmiştim, çocukluğumdan beri alışkanlık olmuştu.Hızlı yemek yiyip Ilgın ve Umut için yemek hazırlardım.Telefonumu cebimden çıkarıp Çağrı'nın son görülmesine baktım.13.03 en son konuştuğumuz zaman aktifti.Geri cebime koyduğumda diğerlerinin de yemeğini bitirdiğini gördüm."Cihan şu anlattığın iş ne oldu?"


"Proje ödevi mi?"Burak başını salladığında ikisi proje hakkında konuştular.Can ve Buse yeni evli çiftler gibi davranıyordular.Elif ve Neva beni sohbetlerine dahil etmeyi denediler ama beceremediler.İşte gerçek dünya, ben her zaman yalnızdım.Bu masada herkesin konuşacağı birisi vardı ama ben o masada yalnızdım.Işıklar onlara yansıyordu, benim Işık'larım sönmüştü.Ben buradan gitsem kimse fark etmezdi.Gelen mesajla telefona baktım.


Çağrı:Sanırım Burak gelmiş ve geziyorsunuz


Çağrı:Yalnız değilsin, ben varım.


Çağrı:Ben her zaman varım Mila.


Çağrı:Varlığım her zaman yanında olacak.


Çağrı:İsteğin her şeyi konuşabilirsin.


Çağrı:Bunu söylersem şöyle tepki verir,


Çağrı:Bunu yaparsam benden soğur diye düşünme


Çağrı:Senin konuşmanı saatlerce dinlerim.


Çağrı:Gözümü kırpmadan saatlerce seni izlerim.


Çağrı:Keşke anlasan


Mila'm:Kafamı karıştırıyorsun,


Mila'm:Sana güvenmeli miyim?


Mila'm:Aşkın gerçekten gerçek mi?


Mila'm:Ya bunlar oyunsa?


Mila'm:Başından beri bir oyunsa?


Mila'm:Eğer öyle bir şey varsa seni asla affetmem Çağrı:


Çağrı:Asla Mila asla


Çağrı:Sevdiğim kadına oyun oynayamam.


Çağrı:Duygularım tamamen gerçek, her zaman böyle olacak.


Çağrı: "Mila'nın gözlerinde yanan ateş vardı. Mila'nın gözlerinde çocukluğu yanmış küçük kız çocuğu vardı"


Çağrı:O küçük kızın ellerini tutmama izin ver,


Çağrı:O küçük kızı sevgiye inandırmama izin ver.


Çağrı:Görüşürüz Mila'm


Mila'm:Görüşürüz


Yemek bittiğinde dışarı çıkmıştık.Burak elini saçlarıma koyduğunda elini ittirip gözlerimi devirdim."Açelya var ya hayranım sana."Neva gülerek omzuma dokundu.Ona doğru döndüğümde yanağımı öptü."Rahat bırakın şu kızı."Elif aralarından beni çıkardığında hafifçe gülümsedim.


"Artık gitmem gerek."Burak üzülerek telefonuna baktı."Annemler taşıma için çağırıyorlar görüşürüz."Biraz daha konuştuktan sonra Burak gitmişti."Sonra görüşürüz."Onlara veda edip ayrılmıştım.Kulaklığımı telefonuma takıp Seksendört/Kendime Yalan Söyledim açıp dinledim.Bakışlarımı etrafta gezdiriyordum, ayrılmıştım diğerlerinin yanından.Eminim bensiz daha iyidirler.Ne kadar beni sevdiklerini söyleselerde kafamdaki sese engel olamıyorum.


Seni baban sevmemiş onlar mı sevecek?


Seni annen sevmemiş onlar mı sevecek?


Bir kadını kaldırımda bir fotoğrafa bakınca onu yalnız bırakmak istemedim.Yanına oturup, kulaklığımı çıkardım.Kadın ağlıyordu, hıçkırarak ağladı.Elimi omzuna koyduğumda kadın dolmuş, akan gözyaşlarıyla gözlerime baktı."İyi misiniz?"Kadın tekrar bakışlarını fotoğrafa çevirip gülümsedi."Çok kötüyüm."


"Neden bir şey mi oldu?"Kadın gözlerini sildi, ama akan yaşlar durmadı.Ardından yeni yaşlar geliyordu, kadın elini gözlerinden ayırmadı."Canımı kaybettim."Kafam karışmış şekilde ona bakıyordum.Ne demek istiyordu?Kadın elindeki fotoğrafları gösterdiğinde bir süre fotoğraflara baktım.İki küçük kızın arkalarından çekilmiş resimlerdi."Çocuklarım benden ayrılar."Sessizce içini dökmesini bekledim."Babaları çocuklarımı kaçırmıştı iki kızımı ve oğlumu."


"Küçükken mi?"Kadın hüzünle gülümsediğinde içim acıdı."Oğlum yeni doğduğunda kaçırdı çocuklarımı."Kadın parmağını fotoğrafta gezdirip fotoğrafı öptü."Çok özledim, çok özledim yavrularımı."Kadın elini kahverengi saçlarından geçirip ela gözlerini gözlerime kenetledi."Şuan senin gibi iki güzel kızım yanımda olacaktı."İki güzel kızım...Annem beden bize böyle davranmadı hiç?"Onları kaybetmek canımı yakıyor."


"Aylardır hatta senelerdir arıyorum ama bulamadım."Kadın başını omzuma yasladığında titredim, elimi kadının başına götürüp saçlarını okşadım."Teşekkür ederim."Kadın bir fotoğrafı elinden düşürdüğünde, göz kenarıyla fotoğrafa baktım.Fotoğraf çok tanıdık geliyordu, fotoğrafı alıp iki kıza baktım.Hayatımın dönüm noktası bugün olacağı aklımın ucundan geçmezdi.Yutkundum, boğazımda ağrıyordu.Seneler boyunca yaşadığım acı şimdi kendini belli etti.Kadın yere düşen kimliğimi yerden aldığında şaşkınlıkla kirpiklerini kırpıştırdı."Açelya Mila Bulut..."



Loading...
0%