Yeni Üyelik
37.
Bölüm

36 | Göğüs Kafesi̇ni̇n İzleri̇

@inviernonoctis


"Kapanmayacak yaraların izleri vardı gerçeklerde."

 

Yanmışlıklar yara bırakmaz. İz bırakır.

Bedenen yara mı aldın? İz kalır ya da geçer. Eğer ruhen yara alırsan bu iz olur. Yıkık dökük bir ruhun çığlıklarını duymanın eziyetini taşıyorum.


Ev. Ev bazen bir kalp, bazen bir ses olabilir.


Benim hiç evim olmadı. Ev ne demek bilmiyorum.


Dün yaşanılan olaydan sonra hocalar kameralara baktılar. Anıl ile o geçitten geçerken ki görüntülerimiz yoktu. Sadece siyah kapüşonlu giymiş birisinin iki üç kişiyi öldürdüğünün kayıtları çıkmıştı. Polisler eşliğinde herkesi sorguya çektiler, Anıl beni odama bırakıp gitttiğini söylediler kızlar. Sabah Elif, Ilgın, Neva ve ben aynı odada uyandığımızı gördükleri için pek şüphe çekmedik.


Kızları büyük ihtimalle Anıl odaya çağırmıştı. Bir kaç kişi şüpheli çıkmıştı ama geri kalan detayları bilmiyorum.


Eve döndüğümüzden ve Çağrı'dan özür dilediğim günden bu yana kaç gün geçti bilmiyorum. Bugün Ekim 30.


Çağrı: Mila bir kaç şeyi anlamak için seni üzecek bir şey yapabilirim


Çağrı: Lütfen o an beni anla ve bana güven


Çağrı: Unutma ben seni ne olursa olsun seviyorum


Çağrı: Seni kıracağıma kafamı kırarım Mila.


Çağrı: Benim kimsem yok bunu biliyorsun


Çağrı: Sen bende eksiksin ve seni kaybedemem


Çağrı:Seni kazanamadan kaybedemem


Çağrı: Yapacağım şey seni üzerse özür dilerim


Çağrı: lütfen beni affet


Mila'm:Çağrı sorun ne?


Mila'm:Çağrı?


Çağrı: iyi geceler Mila


Çağrı: havalar soğuk kısa giyme.


Çağrı: Seni seviyorum.


Mila'm: Bugünde dinlemem için şarkı söyleyecek misin?


Çağrı: Yaşar, Birtanem


Son günlerde uyumadan önce dinlemem için şarkı önerirdi. Telefondan şarkıyı açarak sesini biraz açtım.


Seni yar diye koynuma aldığımdan beri

Korkardım gideceğinden

Şimdi yar nerede hani yar nerede diye

Düşer oldum pencerelerden


Telefonumu şarja takarak iç çektim. Bu çocuk neden böyle? Yorganı üstüme geçip gözlerimi kapattım...


Uyanır uyanmaz esneyerek hızlı bir duş aldım. Siyah deri pantolon giyerek üstüme siyah uzun kollu body giydim. Siyah montumu giyip beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Nemli olan saçlarımı önlerinde iki tutam bırakıcak şekilde at kuyruğu yaptım. Kapıda sabırsızca beni bekleyen Ilgın'ın yanına döndüm."Kızım isterseniz sizi arabayla okula bırakayım ." Arka koltukta oturan ve oyuncaklarıyla oynayan Umut'a bakıp tamam dedim.


🍂


Sınıftan çıkarken belime bağladığım kapüşonlu siyah hırkamı giyerek merdivenlerin yanında duran Akel'in yanına gittim."Günaydınlar majesteleri." Reverans yaptığında güldüm.


"Günaydın muhafız." Ellerimi hırkamın cebine koyduğumda göz kırptı."Olan olaydan sonra...Nasılsın?" Bir anda üşümüş gibi oldum. Kollarımı göğsümde birleştirerek bakışlarımı kaçırdım."İyi değilim. Orada olan çoğu kişi bu durumu unutabilecek değiller. Ölmekten korkmuyorum, sevdiklerimin ölümünden korkuyorum."


"Sevdiklerine düşkünsün." Sessiz bir evet diyerek bakışlarımı kaçırdım. Omzuma dokunduğunda yüzüne baktım."İyi misin?"


"İyiyim. Sonra görüşürüz." Cevap vermesine izin vermeden hızla uzaklaştım. Yangın merdiveni olan tarafa geçtim. Işıklar neden kapalıydı? Duvara tutunarak yavaşça yürüdüm. Burada birisi daha vardı? Sırtımı yan taraftaki duvara yaslayarak beni görmemesi için biraz geriye gittim.


"Onu zaten sevmiyordum ." Ses tonundan Çağrı olduğunu anlamıştım. Sırtı bana doğru olduğu için yüzünü göremiyordum. "Onu sevmiyorum sadece kandırıyorum. Biliyor musun çok saf birisi. Ona aşık olduğumu sanıyor." Telefonda birisiyle konuşuyordu. Oyun muydu? Hepsi sadece bir oyun mu? Gidişlerin geri dönüşü yoktur Çağrı. Huzursuz ve kandırılmış hissediyorum. Her şey yalan mıydı senin için, bizim için?

Babam zamanında "geçmişe dönülmez. Geçmiş yaşanılan bir araftır. Unutamadığın ve tekrar gerçekleşmeyecek bir araf." Demişti. Geçmişe dönsem tekrar Çağrı ile konuşur muydum?


Hayır.


Duyduklarımdan sonra hayır. Çağrı Kandemir benimle oynamıştı. Kafamda sesler çınlıyor, yardım et anne. Pençelerini kalbime saplayan canavarları durduramıyorum baba... Dayanamıyorum.


Merdivenleri inerken göğsüm daralmaya başlamıştı.

Boğazımdan bir hıçkırık kaçtı. Sen bunu yapamazsın Çağrı.


Yalan.


Senden bunu beklemezdim.


Kimseye güvenme.


Duvara tırmanıp aşağıya atladım. Bir kaç öğrencinin beni izlemesini umursamadan koşarak caddeye geçtim.

Kolumun tersiyle burnumu sildim. Panik atak dolu ağlama krizim beni tuttu. Başımı duvara yaslayıp geçmesini bekledim.


Geçecekti. Geçmeliydi.


İzleri kalabilirdi ama geçecekti, zorundaydı. Hırkamın iç cebindeki anahtarı çıkardım. Eski evime gelmiştim. Kapıyı açarak içeri girdim. Kapıyı kapatıp etrafta bakışlarımı gezdirdim. Mobilyalar beyaz örtüyle örtülmüştü. Sırtımı koltuğun kenarına yaslayarak yere çöktüm. Kafamı dizlerime yaslayarak başımı kollarımın arasına aldım. Hıçkırıklarım dinmiyordu.


Kaybettim.


Güldüm. Kazanmadığım kişiyi kaybedemem. Benimle bir piyonuymuşum gibi oynadı. Belki ona söylediğim her cümleyle dalga geçmiştir.


Çağrı'nın okuldan çıkıp evine gittiğinden emin olana kadar saatlerce öylece oturmuştum. Evine gelmiştim. Kapısının önünde duruyordum. "Çağrı kapıyı aç!" Bir saniye...Kapı neden açık? Sanki her şey olması gerektiği gibi.


Kapıyı hızlıca iterek içeri girdim. Sırtı dönük birisi sigara içiyordu. Varlığımı hissettiğinde sigarayı söndürdü.

"Neden?" Sesimin titremesini durduramadım. Neden beni bu kaosta bıraktın?"Neden Çağrı!" Yanına gideceğim sıra elini kaldırdı.


"Unuttun mu? Sözlerimi hatırla Mila." Titreyen ellerimi ceplerime koydum. "Ne sözünden bahsediyorsun! Sen bu kadar...iğrenç olamazsın. Senden nefret bile edemiyorum Çağrı Kandemir."


"Benim kalbim sana tek bir duygu bile beslemiyor. Sana karşı duygusuzum." Artık oyunlar bittiğine göre yüzünü göreceğim. Yalanların altında sızlayan kalbimle karşına çıktım. Hayır...


Yalanlar can yakmaz,

gerçekler öldürür.


Benim göğüs kafesim

Kül olmuş ateş.


Her şey koca bir yalan, her şey birer piyon parçası; bir kazancın olmadığı sürece ölmemelisin. Eğer kalbini birisinin eline verirsen o değer verdiğin insanın ellerinde olur; Taki yüzünü görene kadar.


Belki yaralamaz ama... İz bırakır. Güvensizlik bırakır.


Ama gerçekti tüm bunlar. Bana karşı oynayan kişi en değer verdiğimdi."Oyunlar bitti Açelya Mila Bulut. Şimdi bana sevdiğim kadını geri ver, sana olan öfkemi...Hayır, kırgınlığımı yaratan kadını uzaklaştır benden."


O gece ağladım.

O gece ağladım çünkü bir daha ona güvenmeyecektim.


Loading...
0%