Zümra ve arkadaşları Işık Diyarına gittikten sonra dünya tam anlamıyla çöküşe gitmişti. Zümra gerçekleri öğrendiğindeyse artık onlar için kurtuluş yoktu. Diz çökseler bile… Zira onlar, Zümra’yı güç için almış ve kullanmaya kalkışmışlardı.

Fakat unuttukları bir şey vardı; Zümra onları diz çökseler bile affetmeyecek ve elinden ne kadar işkence geldiği kadar hepsini insanların üzerinde yapacaktı. Ve bu işkenceler onların işkenceleri olacaktı. Bütün işkenceler onlardan olsundu ki; unutmasınlar. Yoksa işkence etmek kalmayacak ve daha büyüğünü yapabilecek kadar gözünü karartabilirdi.

Dünya onlar gittikten sonra ekonomik krizler, savaşlar, kuraklık, açlık ve ölüm. Hatta belki de daha fazlası bile vardı. Belki de diğerlerini daha sonrasına saklıyorlardı.

Zümra

Her şey çok güzeldi ve ben bunu 15 senelik hayatım da ilk defa görüyordum. Sanırım bir ömür görmeye de devam edecektim.

Etrafta ilk defa gördüğüm canlılar dans ediyor, yanıma gelip tebriklerini iletiyor ve esprileriyle beni güldürüyorlardı. Tabii gece boyunca da Ay Işığı ve Gün Işığı varisleriyle de tanışma fırsatı bulup bayağı saran bir sohbet etmiştik. Onlar bana ben yokken neler yaşandığını, buraları, Gece ve Gündüz krallıklarını anlattı. Bense onlara dünyayı anlattım.

Bütün gece böyle geçmek üzereyken Forseti yanıma gelip elini uzattı. Ardından ise bana “İlk varis ve kral dansı kutsaldır. Dans edelim mi?” diye sorduğunda “Olur,” deyip onla dans etmek için diğerlerinin yanından onlara gülümseyerek ayrıldım. Herkesin ortasında, onla dans etmeye başladım. Dansı bilmiyordum. Tamamen Forseti’ye bırakmıştım kendimi.

Onla dans ederken kalbim hızla çarpıyor ve derinlere dalıyordum. Onu seviyor gibiydim ama daha küçüktüm. Sevmek içinde sevilmek içinde. Bunları düşünürken bir şeyler oldu, boyum uzadı, saçlarım şekillendi ve bambaşka biri oldum. Arından Forseti beni arkama döndürüp aynadan kendime bakmama neden olduğunda bambaşka biri olmuştum.

Forseti ile dansa kalktığımda 15 yaşında bir çocuktum; dans ettikten sonra 20lerinde bir genç kadındım. Dansa kalkmadan önce bir ergendim, şimdi ise ergenlik dönemi bitmiş genç ve yetişkin bir kadındım. Dansa kalkmadan önce minyon tipli bir kızken şimdi güzelliği ile bütün evreni yok edebilecek bir güzelliğe ve muhteşemliğe sahiptim.

“Artık beni sevmemen ve istememen için bir neden yok, Varis Zümra.” Forseti’ye döndüğümde bana büyük bir hayranlıkla bakıyordu. “Ama,” deyip ona şok olmuş bir şekilde bakıyordum. “Nasıl?” diye sordum. O ise “Işık Diyarına hoş geldin. Halkın ve benim tarafımdan sana ufak bir hediyedir bu.” dediğinde ona hızla sarıldım ve gözlerimi yumdum. “Teşekkür ederim,” dedim ve “Çok teşekkür ederim…” dediğimde gözlerimi tekrar açtığımda karşımda bu sefer Alev ve diğerlerini gördüm. Her biriyle teker teker selamlaşacağım sırada her biri önümde eğildi ve “Varisim,” diye beni selamladı.

Bende onlara “Halkım,” diye selam verdim ve devam ettim. “Varisiniz sizi, sizde varisinizi kabullendiniz! Ve size yemin ederim dünya bizim için diz çökecek!” dediğimde halk alkışladı. Ve gece boyu danslar, eğlencelerle devam etti.

* * *

Gece Krallığı

Varis Selene ve Lord Khonsu krallığa dönmüştü. Ve partiden döndükten sonra ise kulaklarına bazı dedikodular çalınmıştı. Varis Zümra’ya asıl güzelliği Lord Khonsu’nun Varis Selene’den alıp vermiş olmasıydı. Ama aslında böyle bir şey yoktu nereden çıkmıştı ki bu? Bu güzelliği üç lord ve iki varis güçlerini diyarla birleştirip vermişti ona.

Ardından odaya büyük bir hışımla Selene girdi. “Doğru mu duyduklarım? Tamam, güzelliği ona hepimiz verdik ama aşık mısın ona Khonsu? Onu gerçekten seviyor musun? Sen benimle evlisin! Benimle… O ise büyük ihtimalle yakında Lord Forseti ile evlenecek. Sen bunu,” dediği sırada Lord Khonsu Varis Selene’nin yüzünü avuçlayıp “Yemin ederim Selene, Gecenin üzerine, Gökyüzünün üzerine yemin ederim ki öyle bir şey yok.” deyip onun dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştı.

Fakat halk yanlış bir tahminde bulunmuştu. Lord Khonsu, Varis Zümra’ya değil, Güneş Varisi olan Arinna’ya aşıktı. Fakat onla evlenemezdi. Öyle bir şansı yoktu. Ve asıl olaysa Varis Selene de Lord Aten’e aşıktı. Karşı krallığın lordu ve varisi, karşı krallığın lordu ve varisine aşıktı. Herkes çaprazlama olarak birbirine aşık olduğunu sanıyordu. Fakat bu olay; Aren’in Zümra’yı kendine çekmek için yaptığı bir oyundu. Ama bunu şu anda kimse bilmiyordu ve uzun bir sürede bilmeyecekti.

Elbet gün gelir ve gönül ait olduğu gerçek yeri bulur. Eğer karşısında ki gerçek kişiyse.