Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm "Beyin"

@kirilmanoktasi

Alarm Çalıyordu. Robert Yastıktan kafasını kaldırıp şöyle bir etrafa baktı sersemce. Ayağa kalktı mutfağa doğru yürümeye başladı.

 

Mutafağa geldi ve bir bardak su aldı.

 

Salona yöneldi her zamanki gibi televizyonu açtı ve telefenonunu aramaya başladı.

 

Fakat telefonunu bulamadı. İşe gitmesi gerekiyordu "ah lanet olsun nerede bu" diye söyleniyordu.

 

Aramayı bıraktı ve ceketini giyip arabaya doğru yöneldi.

 

 

 

Saçma bir şekilde Hectorun yanına geldiği zaman kafasında canlanıyordu. "ah iyice kafayı yedim bende korkacak birşey yoktu" dedi kendi kendine.

 

Nihayet ofise geldi bilgisayarını açtı. İşe koyuldu bir süre sonra kapıya vuruldu. Robert "gel" diye cevapladı

 

Kapı açıldı. Gelen sally di.

 

Sally 1.63 boyunda kızıl saçlı kahve gözlü siyah deri ceketli siyah pantolon lu görünümüyle Robert ı birkez daha kendine bağladı âdeta.

 

 

 

Sally:"telefonunu dün benim evde unutmuşsun."

 

 

 

"Ah tabi ya nasıl aklıma gelmedi dün sallyle birlikteydim" dedi içinden

 

 

 

Robert:"teşekkür ederim sende olmasan sanırım aramaya devam edecektim" dedi

 

 

 

Sally teşekkürleri kabul ettikten sonra dışarı çıktı. Telefonuna kavuşan Robert telefonunu açmaya çalıştı fakat şarjı yoktu.

 

"eve dönünce takarım diye geçirdi içinden."

 

Öğle arasıydı yemek yemek için kantine gitti oradakiler bir olayı konuşuyor, yorumluyorlardı.

 

 

 

Tom:"basit bir trafik kazası bence"

 

 

 

Victor:"eğer basit bir trafik kazasıysa adamın kafası güzelmiş düz yolda şarampole yuvarlanmak zor iş olsa gerek"

 

 

 

Diyerek gülmeye başladılar. Olayı iyice merak eden Robert yanlarına gider ve olayı sorar.

 

"hey victor ne konuşuyorsunuz bensiz bensiz beni mi çekiştiriyorsunuz? " diye sorar

 

 

 

Victor:"hayır adamım hector kaza yapmış."düz yolda" onu konuşuyorduk" diye cevap verir

 

 

 

Bunu duyan Robert hemen eve gitmek için hazırlanır.

 

"hayır bu işte bence farklı birşey olmalı" diyerek arabasına biner.

 

Hızla eve döner.

 

 

 

Eve gelir ceketini çıkarır ve telefonunu şarja takıp tekrar açmaya çalışır.

 

Nihayet telefonu açar.

 

Okunmamış 9 tane mesajın olduğunu görür.

 

"acaba Hectordan mı geldi" diye düşünür ve mesajı açar

 

İlk mesaj sally den olduğunu görür.

 

"dün gecenin parasını halen atmadın" yazıyordu.

 

Robert "lanet olsun şuan hiç param yok" diye geçirdi içinden.

 

Hemen diğer mesajlara bakmaya başladı.

 

 

 

Diğer mesajlar Hectordan'dı fakat hepsi silinmişti.

 

"Bu işte bi gariplik var" diye geçirdi içinden Robert.

 

Hemen haberleri açtı ve Hectorun nerede kaza yaptığını öğrenmeye koyuldu. Bir yandan olay yeri inceleme ekiplerinin haberlerine baktı.

 

Bir süre sonra sally aradı.

 

Fakat açmadı telefonu iyice araştırdı.

 

Hector köyü Grunewald'a doğru giderken kaza yapmıştı "düz yolda"

 

Düz yolda kaza yapmak imkansız değil fakat Hectorun "korkuyorum" dediği konuşma aklına geliyordu.

 

 

 

Saat 17.10 da nihayet olay yeri inceleme bir haber yapmıştı.

 

Kaza yerinde herhangi bir ceset bulunamadı yazıyodu.

 

Ceset neredeydi? Neler oluyordu böyle? Kaza var araba şarampolden yuvarlanmış ama ceset yok...

 

"çok saçma" diye geçirdi içinden.

 

 

 

Mutfağa gitti bir bardak su aldı telefonu tekrar açtı ve sally'yi aradı.

 

"Tanrı aşkına aç şu telefonu!" diyordu.

 

Telefon açıldı.

 

Sally:"ne oldu?"

 

 

 

Robert:"benim eve gelebilirmisin birşey konuşmamız lazım."

 

 

 

Sally:"paramı vermeden hayatta gelmem"

 

 

 

Robert:"olay öyle birşey değil gelmen lazım ayrıca param yok sonra vereceğim deftere yazarsın"

 

 

 

Sally:"veresiye defteri tutmuyorum canım ne konuşacağız?"

 

 

 

Robert:"telefonda olmaz"

 

 

 

Sally:"peki geliyorum" dedi ve telefonu kapattı.

 

Robert endişeliydi. Hectorun başına ne gelmişti?

 

Ceset neredeydi?

 

Araba yanmıştı ama ceset kemik bile yoktu ortada.

 

Bir süre sessizlik oldu.

 

Ardından çalan zil sessizliği bozdu.

 

Kapıya yöneldi ama korkuyordu gelen sally miydi?

 

Arka odadan silahını aldı kapıya yöneldi kapının deliğinden baktı gelen sally di.

 

Derin bir oh çekti.

 

Silahı beline yerleştirdi kapıyı açtı.

 

Sally "hem çağırıp hemde kapıyı açmıyorsun beklemekten ağaç oldum" dedi.

 

 

 

Robert:"ah üzgünüm tedbir almam gerekiyordu"

 

 

 

Sally:"niçin? Ne tedbiri? Korkutuyorsun beni."

 

 

 

Robert:"Hectorun ölüm haberi"

 

 

 

Sally:"ne olmuş ona basit bir trafik kazası."

 

 

 

Robert:"düz yoldamı? Hadi düz yolda kaza yaptı ceset nerede? Kemik bile yok."

 

 

 

Sally:"ah tanrım beni bunun içinmi çağırdın buraya kadar!"

 

 

 

Robert:"para istiyordun öyle değilmi? İşte benimle oraya gelirsen paranı vereceğim"

 

 

 

Sally:"saat 21:00 sen kafayımı yedin bu saatte orada olmamız doğru değil."

 

 

 

Robert:"hadi birşey olmaz polisler çekildi oradan hiç bir iz yok"

 

 

 

Sally:"tamam peki ama bu olay bittikten sonra paramı alacağım" dedi ve konuşmayı sonlardırdı.

 

 

 

Dışarı çıktılar ve arabaya bindiler Grunewald'a doğru yola çıktılar.

 

Bir süre sonra olay yerine nihayet gelmişlerdi. Arabadan indiler.

 

 

 

Sally:"ah harika çalılık orman daha saçlarımı yeni düzeltmiştim"

 

 

 

Robert:"sessiz ol!"

 

 

 

Biraz daha yürüdüklerinde arabayı gördüler yanmıştı.

 

Oradan biri sağ çıkabilirmiydi?

 

Sağ çıkabilirmiydi bir soruydu fakat ceset emniyet kemeri bağlı değilken uçup gitmezdi ya.

 

 

 

Robert:"sen burada bekle ben aşağı inip arabayı kontrol edeceğim"

 

 

 

Sally:"ah lanet olsun seninle buraya geldiğime inanamıyorum peki ben ne olacağım?" diye sordu

 

 

 

Robert belindeki silahı çıkartarak "işte bunu al ve olağanüstü bir durum halinde buradan kaç tamammı"

 

 

 

Sally şaşırmıştı ve Robert'ın silah getirmesinden şüphelenmişti.

 

Toprak yolun köşesinde az aşağıda bulunan ağca saplanmış arabayı izliyordu yukarıdan sally.

 

Robert "ah ne güzel şimdi birşey olsa savunmasızım" diye geçirdi içinden.

 

 

 

Robert arabayı inceledi fakat olağanüstü sıradışı birşey yoktu.

 

Bagajı açmaya karar verdi bagajda bir not vardı "İleri doğru 8 adım at" yazıyordu. İşte bu olağanüstü birşeydi neydi bu?

 

Bu sonradan bırakılmış bir not'tu

 

Önce saate baktı saat 22.55 ti geri dönmelimiydi?

 

"biri buradaymış ve bu notu polisler gittiği zaman bırakmış" diye düşündü ileride onu ne bekliyordu?

 

 

 

Yukarı baktı "sally ben arabanın önüne doğru bakacağım sen herhangi birşey görürsen kaç buradan" dedi sally başıyla onayladı.

 

Robert ileriye doğru 8 adım atmak için hazırlandı eline bir sopa aldı ve ilerlemeye başladı hafif dik bir yamaç oluğu için zorlanıyordu.

 

İlerledi artık korkmaya başladı.

 

Son bir çalılık vardı önünde çalılığın arkasında ne vardı?

 

"yeter artık bitsin bu gece" diyordu içinden.

 

Son çalılığı da geçtikten sonra

 

Hectorun sırtını gördü fakat koltukta oturuyordu sırtı dönüktü.

 

 

 

Biraz daha ilerledi. Hectoru görmeliydi Hector olduğundan emin olmalıydı. Koltuğun önüne geçtiği anda midesi bulandı.

 

Çünkü ceset kokuyordu ve işgence edilerek öldürülmüştü.

 

Robert burnunu kapatarak cesedi inceledi cesedin çıkmış bacağına saplanmış bir not vardı "Beni sen öldürdün Robert" yazıyordu.

 

Robert "hassiktir" diye tepki verdi oradan hemen ayrılmalıydı.

 

Hızla yürümeye başladı her neoluyorsa bu hiç hoşuna gitmemişti...

 

 

 

Yukarı doğru yürüdü yamacı tırmanarak hızla aştı.

 

Sally"hadi artık Roby gitmiyormuyuz"

 

Diye bağırdı arabanın içinden

 

 

 

Robert:"buradan hemen çıkmalıyız"

 

Dedi.

 

Ve arabaya bindi kontağı çalıştırdı. Ve hızla oradan ayrılmalıydı tam o sırada karşıdan gelmekte olan bir otomobil vardı.

 

Onlara doğru geliyordu..

 

Robert frene bastı yavaşlamayı denedi fakat bu işe yaramadı ufak bir kaza yaptılar.

 

 

 

Robert:"kahretsin sally iyimisin?"

 

 

 

Sally:"ben iyiyim" dedi.

 

 

 

Robert arabadan indi ve arabasına bakmak için dışarı çıktı ön tampon biraz yamulmuştu.

 

Diğer arabanın ise tamponda göçük vardı.

 

Cam da kan lekesi gibi bir leke vardı.

 

Robert korkmuştu zaten şu 10 saat içerisinde başına gelenler inanılması güç şeylerdi. Karşı otomobile doğru yürüdü kapıyı açtı ve biri direksiyona diğeri ise kafasını cama vurmuş 2 kişi gördü arka kapıyı açtı ve emniyet kemeri sıkıca bağlı bir kişi gördü.

 

Bir dakika bu insan değildi bu bir maketti maket insanın kafasında "Lanet olası" yazıyordu.

 

Robert "hassiktir lanet olsun" dedi kendi kendine

 

Öndekileri kontrol etmek için tekrar kapıyı açtı.

 

Ve baktı evet bunlarda insan değillerdi.

 

Bunlarda maketti ve kafalarında mesaj yazıyordu.

 

Notları birleştirdiğinde ise "Lanet olası Robert Beni Sen öldürdün!"

 

Diye yazıyordu. Robert bir anda irkildi ayağı kaydı ve arkasının üstüne düştü.

 

 

 

Robert:"sally derhal buarada çıkıyoruz" dedi ve arabaya yöneldi.

 

Fakat arabada sally yoktu.

 

"sally?" diyerek aramaya başladı.

 

Kapıyı açtı "sally?" "s-sally!" diye bağırmaya başladı bir anda kapıyı açtığında bir kutu gördü "şakalama kutusu kuruluydu" kutunu kapağını açtı.

 

Bir anda sally'nin kafası fırladı kutudan. Robert çok korkmuştu "siktir" diye geçirdi kendi kendine

 

Silahını aradı fakat silahı yoktu.

 

Çünkü Silahını sallye vermişti.

 

Savunmasızdı fırlayan yayın üstündeki kafada "Lanet Robert beni sen öldürdün" yazıyordu.

 

 

 

Robert arabayı çalıştırdı geri dönmeye çalıştı fakat lastikleri bıçakla söndürülmüştü.

 

Âdeta biri senaryoyu yazmış bu aptallarda oynuyor gibi takılıyordu saate baktı saat 02.00 dı bi süre sonra ormanda hareketlilik olmaya başladı.

 

"ah adamım neden milleti öldürüyorsun!" dedi küçümseyerek

 

Robert yerden bi taş aldı kendini savunmalıydı.

 

"o taş seni kurtarmaz" dedi bir kız sesi

 

Robert elindeki taşı attı "gelin artık ne olacaksa olsun!" dedi.

 

"büyük bir zevkle" diye yanıtladı kız.

 

Arkadan bir VIP araç geldi içinden silahlı donanımlı asker tipli maskeli adamlar indi.

 

Neler oluyordu?

 

Askerler Robert'ın etrafını sardı.

 

"o bize canlı lazım" dedi Henry.

 

Neden peki?

 

Neden canlı istiyordu?

 

 

 

No 12:"ah ya çok şanslısın yada ölmeyi dileyeceksin Robert!"

 

 

 

Robert:"ne? Bana ne yapacaksınız pislikler!"

 

 

 

Kiera:"arabaya götürün ve benden haber bekleyin."

 

 

 

Robert 5 adam eşliğinde arabaya götürüldü.

 

Kapı açıldı çok lüks bir VIP araçtı siyah renkli Mercedes asaletli görüntüsüyle dosta güven düşmana korku salıyordu.

 

 

 

Henry:"misafirimize bir şeyler ikram edelim"

 

 

 

Kiera:"kahve?"

 

 

 

Henry:"olur benimki orta şekerli olsun ama Robert ın kahvesine şeker koyma" diye ekledi.

 

 

 

Robert oturdu ve "benden ne istiyorsun?" diye sordu

 

 

 

Henry:"aslında zor birşey değil ya benden haber bekleyeceksin ne dersem onu yapacaksın yoksa."

 

 

 

Robert:"yoksa ne?"

 

 

 

Henry:"yoksa Hectorun ölümünden seni sorumlu sayarım yanındaki eskort sally ninde katili sen olursun anladınmı"

 

Yaklaşık 2 günlük bir anlaşma 2 gün sonunda özgürlüğüne kavuşacaksın.

 

 

 

Robert:"ne anlaşması?"

 

 

 

Henry:"köstebek anlaşması siz seversiniz böyle oyunları öyle değilmi?"

 

 

 

Robert:"sende kimsin?"

 

 

 

Henry:"8 yıl önce hayatını mahvettiğin adamın oğluyum. Ve sen beni o çok rütbeli orospu çocuğunun yanına götüreceksin yoksa seni gerçekten çok fena bir hale sokarım Hectora yaptıklarım henüz filmin fragmanıydı.

 

Asıl filme geçmek istemiyorsan dediklerimi yapacaksın!"

 

 

 

Robert:" ne istiyorsun? "

 

 

 

Henry:" yarın iş birliği yaptığın adamın inine gireceğiz bizi oraya sen götüreceksin."

 

 

 

Robert:"tamam sizi oraya götüreceğim peki sonra?"

 

 

 

Henry:"bırakta orasını benim mekanımda konuşalım. No 15 Robertı paketleyin!"

 

 

 

Robertın kafasına bir çuval geçirilip araba çalıştırıldı. Robert ne olduğunu anlayamadı bile herşey çok hızlı gelişmişti.

 

Araç onları Hectorun öldürüldüğü alana götürdü.

 

Hangara girdiler ve Henry" işlem başlasın! "diye bağırdı

 

 

 

Ne işlemi? Öldürüceklermiydi?

 

Hayır öldüremezlerdi çünkü anlaşma yapmışlardı.

 

Henry nin adamları ortamı hazırlarken kiera ile konuşmak için odasına gitti Henry.

 

 

 

Kiera:" adamı öldürmeyeceksek neden aldık abi?"

 

 

 

Henry:" ah benim saf kardeşim adam tabiki ölecek"

 

 

 

Kiera:"nasıl olacak o?"

 

 

 

Henry:"adamı iş birlikçisi öldürecek. Yarın hemen şirkete haber ortakçısı bulmanı istiyorum. Onların sponsoru olmalıyız. Büyümeye çalışan haberci kanallar la gazatelerle temas kur yarın.

 

 

 

Kiera:"kafanda ne var bay beyin"

 

 

 

Henry:"sen bana güven"

 

 

 

Henry odadan çıktı ve Robertın yanına döndü.

 

"Hazırmıyız ekip?"

 

 

 

No 2:"hazırız"

 

 

 

Henry:"güzel o halde çipi yerleştirin"

 

 

 

No 2 eline bir iğne aldı ve Roberta sapladı.

 

 

 

Henry:"emma adamı öldürme sakın"

 

 

 

No 2(emma):"Midazolam enjekte ettim"

 

 

 

Henry:"one?"

 

 

 

No 2(emma) :"bir çeşit sakinleştirici uyutuyor"

 

 

 

Henry:"takip cihazını derinin içine yerleştir"

 

 

 

No 2 (emma) :"anlaşıldı"

 

 

 

Emma deriyi dikmeye başladı saat 03.30 du.

 

Hızla işlemi bitirdi "köstebek hazır Henry" dedi.

 

 

 

Henry:"bu harika, planın diğer aşamasına geçebiliriz. Şunu uyandıralım"

 

 

 

Emma:"tamamdır" diye yanıt verdi.

 

Ve yeni bir iğne hazırladı.

 

Ve Roberta enjekte etti.

 

 

 

Henry:"Bu neydi?"

 

 

 

Emma:"flumazenil"

 

 

 

Henry:"her neyse okadar bilmiyorum adamı uyandırıp işimize bakalım."

 

 

 

Emma:"bir çeşit uyandırıcı Midazolamı bastırmak için. Az sonra uyanır.

 

 

 

Henry kalktı ve birsüre etrafa baktı.

 

Sigarasını yaktı ve geriye döndü.

 

" hey Emma bu ne zaman uyanacak"

 

 

 

Emma:"birazdan uyanır" diye cevapladı.

 

Henry saate baktı 04.15 di Henry nin biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı çünkü yarın holdinge'de gidecekti.

 

 

 

"ah ben neredeyim bana ne yaptın!" diye bağırmaya başladı Robert.

 

 

 

Emma:"Henry köstebek uyandı"

 

 

 

Henry:"nihayet."

 

 

 

Robert:"bana ne yaptın sen!"

 

 

 

Henry:"içine bir çip yerleştirdik. Çip sayesinde nerede ne yapıyorsun izleyebileceğiz. Kısacası GPS sinyali. Şimdi Hendersonu kiminle anlaşarak sürgün ettin bana isim ver ve yarın o orospunun yanına gideceksin."

 

 

 

Robert:" Henderson çok farklı bir adamdı ve Hector onun emir vermesine dayanamıyordu. O yüzden birlikte konuşup anlaştık. Ve Federal Capital de çalışan Başkan George Carter le konuşup onu attırdık."

 

 

 

Henry:" kanıt vb. Sorgulamadı mı?

 

 

 

Robert:"hayır"

 

 

 

Henry oradan ayrıldı. Sinirliydi Kieranın odasına gitti.

 

"No 8 buraya gelirmisin" dedi.

 

 

 

No 8 (Daphne) :"buyurun efendim"

 

 

 

Henry:"Federal Capitale gidiyorsun. Orada George Carter isimli birini buluyorsun ve benden haber bekliyorsun.

 

 

 

No 8 (Daphne) :" George Carterı buldum say Henry o iş bende"

 

 

 

Henry:"Daphne kimliğini belli etmeden girip çıkman lazım 4 5 adam al yanına kimliğinizi belli etmeyin sakın sizi izliyor olacağız"

 

 

 

No 8 (Daphne) :"tamamdır efendim" dedi ve odadan ayrıldı.

 

 

 

Henry saate baktı saat 04.45 di biraz dinlenmek istiyordu Kieranın koltuğuna oturdu ve gözlerini kapattı.

 

O sırada Emma Robertı adamlar eşliğinde uğurladı GPS sinyalini takipteydiler.

 

 

 

Kiera uzun araştırmalar sonucu bir haber gazatesi bulmuştu.

 

Abisini aradı.

 

Telefon çalıyordu.

 

Henry kafasını kaldırdı saat 05.25 di Kiera arıyordu

 

 

 

Henry:"kiera az önce nefis bir uyku keyfim vardı umarım önemlidir"

 

 

 

Kiera:"uykumu abi sen hangarda değilmisin?"

 

 

 

Henry:"hangardayım"

 

 

 

Kiera:"nasıl uyudun o halde"

 

 

 

Henry:"rahat koltuğun sayesinde sen neden aradın beni"

 

 

 

Kiera:"gazate haber kanalı bul dedin ya abi onun için aradım. Buldum numara felan vereyimmi?

 

 

 

Henry:" adamlarla şimdi çıkarız araçta konuşuruz hangara gel"

 

 

 

Kiera:"anlaşıldı"

 

Henry telefonu kapattı ve "Arabayı hazırlayın!" diye bağırdı sesi gerilircesine.

 

"ah lanet olsun belim ağrıyor" dedi kendi kendine ayağa kalktı dışarı çıktı.

 

"baskına gitmiyoruz anlaşmaya gidiyoruz gençler" diye adamlarını uyardı ve arabaya bindi.

 

Biraz bekledikten sonra Kierada onlara katıldı.

 

"nerede bu gazatecilerin merkezi?"

 

Diye sordu Henry.

 

 

 

Kiera:"Leipzig de" diye yanıtladı.

 

 

 

Henry:"harika 1 saat kestireceğim şurda sakın beni rahatsız etmeyin 25 saattir uyumuyorum neredeyse"

 

 

 

Kiera:"tamamdır sen keyfine bak"

 

 

 

Yaklaşık 30 dk sonra telefon çaldı.

 

Arayan Emma idi.

 

Kiera abisinin telefonunu açtı.

 

 

 

Kiera:"emma?"

 

 

 

Emma:"köstebek planını ne zaman devreye koyuyoruz?"

 

 

 

Kiera:"abimden haber bekle emma o halledecek"

 

 

 

Emma:"tamamdır" diye yanıtladı ve telefonu kapattı.

 

 

 

Yaklaşık 10 dk sonra telefon yine çaldı. Daphne arıyordu.

 

Kiera yine telefonu aldı ve açtı.

 

 

 

Kiera:"Daphne?"

 

 

 

Daphne:"George Carter'ı buldum efendim şimdi ne yapalım paketleyelimmi"

 

 

 

Kiera:"bana bi sn izin ver" dedi

 

 

 

Kiera:"abi abi abi! Uyanman lazım"

 

 

 

Henry:"ne oluyor ya!"

 

 

 

Kiera:"Daphne aradı."

 

 

 

Henry:"ver telefonu"

 

Kiera telefonu verdi.

 

 

 

Henry:"alo Daphne?"

 

 

 

Daphne:"George Carteri buldum efendim şimdi ne yapıyoruz?"

 

 

 

Henry:"ona güzel bir mesaj verelim

 

Robertın onu öldüreceğinin mesajını verin ona"

 

 

 

Kiera:"ne?"

 

 

 

Daphne:"anlaşıldı" dedi ve telefonu kapattı.

 

 

 

Kiera:"sen ne planlıyorsun böyle telefonun susmak bilmiyor"

 

 

 

Henry:"emma aradımı?"

 

 

 

Kiera:"evet aradı Köstebeği ne zaman kullanalım aşkım diyerek açtı hatta telefonu"

 

 

 

Henry:"dalga geçme Kiera kıskanmana gerek yok"

 

 

 

Kiera:"okadar erkek var neden ince görevler için kızları tercih ediyorsun?"

 

 

 

Henry:"Ben uyuyacağım!"

 

 

 

Kiera:"bak bu konuşma henüz bitmedi abi ben yenge istemiyorum emma yı, daphne yi fazla tanımıyorum

 

 

 

Henry:" hahaha tanısan ikisinide severdin. Neyse ben biraz daha daha güzellik uykusuna yatacağım kızlara güzel görünmeliyim öyle değilmi"

 

Kiera abisine gıcık olmuştu Henry'ninde yapmak istediği buydu zaten onla uğraşmayı seviyordu.

 

 

 

No 12 (David) :"efendim geldik"

 

 

 

No 7 (Logan) :"leigzig turizm tekrar bekler dedi ve güldü.

 

 

 

Kiera:" hahaha Bay Henry sizin şu güzellik uykusu yarım kaldı aman çok üzüldüm"

 

 

 

Henry:"neden!"

 

 

 

David:"leipzige geldik buluşma noktası neresi?"

 

 

 

Kiera:"merkez" dedi ve Henry'ninde uyanmasıyla gazatecileri beklemeye başladılar.

 

 

 

Ve nihayet 4 kişi oraya doğru ilerliyordu.

 

Adamlar kapıda Gelenlerin üstünü aradılar ve aracın kapısını açtılar.

 

"Merhaba" dedi Kiera.

 

Ve selamlaştılar

 

 

 

Kiera:"Merhaba ben Kiera"

 

 

 

Sophia Martin:"Merhaba ben Vertex Networkun pazarlama müdürüyüm

 

 

 

Ethan Collins:" Merhaba Kiera ne güzel bir ismin var bende Teknoloji Direktörü Ethan Collins"

 

 

 

Henry:"öhö öhö Ve bende Kieranın abisi ve Apex Architecture yöneticisi Henry"

 

 

 

Oliver Graves:"vertexin veri analiz uzmanıyım bende memnun oldum"

 

 

 

Emily ward:"Bende haber muhabiriyim Kameranım Nathan blake burada değil"

 

 

 

Henry:"güzel şimdi iş konuşalım"

 

 

 

Ethan Collins:"kanalda bir sekreter olsa iyi olabilir aslında Kiera boştaysan- Henry öksürerek böler"

 

 

 

Henry:"Bay Ethan burada sizden başka boş olan yok gibi?"

 

 

 

Ethan:"Henry böyle konuşmamalısınız"

 

 

 

Henry:"ben buraya tiyatro oynamaya gelmedim!

 

İş konuşmaya geldim paranız yok hemfikirmiyiz?

 

Bende size bir iş vereceğim günün sonunda kazan 2 tarafta olacak"

 

 

 

Oliver:"bay Henry nasıl olacak o buarada Ethan biraz saftır ona aldırmayın kafanıza takmanıza gerek yok"

 

 

 

Henry:"Emin ol kafama taksam şuan o koltukta oturamazdı veya farklı bi biçimde otururdu. Konumuza geri dönersek bizim karanlık yönlerimiz var arkadaşlar. Biz bir nevi mafyayız

 

İşlerimiz içinde karapara adam öldürme gibi şeylerde var. Yani masum insanlar değiliz. Ha size bunu söyledim evet polise vb. Gitmeye çalışırsanız açık konuşayım sizi öldürürüm.

 

İşe geri dönersek eğer. Bu iş dediğim gibi sizinde işinize gelecek bizimde.

 

Bizim istediğimiz haberleri yapacaksınız. Ve gündemde olanları yani yine işinizi yapmaya devam edeceksiniz. Sorusu olan?"

 

 

 

Oliver:"ben varım"

 

 

 

Sophia:"başımıza bir şey gelme ihtimali?"

 

 

 

Henry:"Arkanızda biz olacağız"

 

 

 

Ethan:"peki sizi yakalatırsam?"

 

Henry yerinden kalktı ve sigarasını yaktı. Ethanın üstüne yürüdü.

 

 

 

Henry:"beni yakalattıramazsın ancak denersin ve sonra ne olur biliyormusun? Başına bela olurum

 

Adam öldürürüm suç sana kalır.

 

Ailen, varsa çocukların.

 

Ölmeyi dilersin Ethan.

 

Ama ben seni 1 gün değil hergün öldürürüm.

 

 

 

Emily:" bende varım"

 

 

 

Henry:"güzel anlaştığımızı düşünüyorum. Akşam saatleri herkes benden haber bekleyecek. Emily sen bizimle Berline dönüyorsun"

 

 

 

Emily:"tamamdır"

 

 

 

Anlaşmalar sağlandı şimdi dönüş zamanıydı.

 

 

 

Daphne bir süre adamlarla sohbet etti nasıl bir mesaj vereceklerdi?

 

 

 

Daphne:"paketleme görevi olsa daha basit olurdu bence"

 

 

 

Nina:"eğer adam kadın meraklısı yavşağın teki biriyse çekici görünümümüz etkiler zaten onu?"

 

 

 

Theo:"bu georgeye bir paket yapalım?"

 

 

 

Connor:"ormanda Roberta yaptığımızdan yapalım. Bencede mantıklı"

 

 

 

Daphne:"tamam mesajı veririz kimliğimizi öğrenmemeliler."

 

 

 

George yemek yemek için kantine çıktı.

 

Saat 10.15 gibi geri geldi ve masasının üstünde kurulu bir oyuncak gördü şakalama kutusuydu bu.

 

Nereden gelmişti kim ne ara girip koymuştu bunu?

 

 

 

George:"Güvenlik!!"

 

 

 

Güvenlik:"Buyrun efendim"

 

 

 

George:"kamera kayıtlarına bakmanızı istiyorum odama en son kim girmiş?"

 

 

 

Güvenlik:"hemen kontrol ediyorum efendim"

 

 

 

George kutuyu açtı ve içinden hihahahaha diyerek gülen bir Palyanço çıkıverdi.

 

Palyançonun alnında bşr mesaj vardı "Robert seni öldürecek."

 

Yazıyordu

 

George "Robertla konuşmayalı uzun zaman oluyor diye geçirdi içinden"

 

Osırada kutuyu biraz daha inceledi.

 

Ve Bluetooth kulaklık buldu kulağına taktı.

 

Robot sesi karşılık verdi

 

 

 

Daphne:"Robert seni öldürmek için geliyor eğer hayatta kalmak istiyorsan dediklerimizi yapmak zorundasın."

 

 

 

George:"sende kimsin?"

 

 

 

Daphne:"intikam istiyorum" diye yanır verdi.

 

 

 

George "Robertı uzun zamandır görmedim neden beni öldürmek istesinki?"

 

 

 

Daphne:"Robert oraya doğru geliyor. Sana birazdan bir tepsi gelecek kahve istemişsin gibi tepainin altında silah var kendini savunman için eğer yaşamak istiyorsan Robertı öldüreceksin"

 

 

 

George:"tamam bunu yapacağım" dedi ama buna kendisi bile inanamadı.

 

 

 

Henry ve adamalrı nihayet berline gelmişlerdi.

 

Henry holdinge geçti.

 

Kiera ve Emily i de planları için merkeze bıraktı.

 

Holdinge giriş yaptı Henry ve çizim işlemleri için fikirlere başladı.

 

 

 

George korkuyordu. Robert onu neden öldürmek istesinki?

 

 

 

Henrynin telefonu çaldı arayan emmaydı.

 

Emma:"köstebek çıkış yaptı"

 

 

 

Henry:"Harika" diye yanıt verip telefonu kapattı.

 

 

 

Robert mekana giriş yaptı.

 

George'un odasına yöneldi.

 

George da silahı almıştı tepsiden.

 

 

 

Henry bilgisayarını açtı bir yandan Robertı diğer yandan Daphne ile konuşarak George yi yönetiyordu.

 

 

 

Robert içeri girdi

 

Henry "onu Hasenheide parkına götürmelisin" dedi Roberta

 

 

 

Robert:"seninle konuşmamız gerek George."dedi

 

 

 

George:" olur konuşalım"

 

 

 

Robert:"Hasenheide parkına gidelim"

 

 

 

Daphne Kabul et orası sessiz bölge onu hızlı bir şekilde öldürürsün...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%