Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9. BÖLÜM: BÜYÜK ŞÜPHE ✨

@lauraninnyiildizi

Merhaba, hoş geldin.

Nasılsın? İyi misin?

Umarım iyisindir.

Satırlarımın sana iyi gelmesi dileğiyle..

 

🌟

 

Yıldızlar örgütün kurduğu çadırların üzerinde parlıyordu. Lider ve yaverleri her zaman konuştukları çadırda toplantıdaydı. Konu aynıydı teğmen ve doktor.

 

" Komutanım bildiğimin hepsi budur. Onları sarılırken gördüm. Pek bir samimilerdi. Elbet aralarında bir şeyler vardır. "

 

Lider bıyığını oynadı " Demek samimilerdi.. He.. He.. " diyerek ağır ağır güldü. Şimdi keyiflenmişti.

 

" Acaba teğmen doktoru gözünün önünde öldürdüğümde ne yapacak? " dişlerini ortaya çıkararak kahkaha attı.

 

Cengiz liderini mutlu etmenin gururuyla böbürlendi " Ne olacak komutanım? Deliye dönecek. "

 

" Dönecek ya. Dönecek tabi. Mahvolacak. Doktoru karşısında can çektire çektire öldürecem. Her bir adımımı izleyecek. Ha bu izlediklerini de ölene kadar unutmaz Cengiz anladın? " tekrar güldü.

 

" Şimdi mi öldüreceksiniz komutanım? " heyecanla lidere baktı.

 

" Hayır. Daha değil. Bir vakti var elbet. " ayağa kalktı ve masanın etrafını gezdi.

 

" Ne zaman komutanım? "

 

" O da bende kalsın. Hayde sen git Cengiz. Kimseye yakalanma mahvederim seni anladın? " parmağını ona doğru doğrulttu tehdit edercesine.

 

" Pe.. Peki komutanım ben haber edindikçe tekrar gelirim. " bu adam ölmekten çok korkuyordu. Bu yüzden liderinin emirlerini eksiksiz yerine getirmeye çabalıyordu.

 

Odada yalnız kalan lider cebinden resmi çıkardı ve arkasını çevirdi bir tarih yazılıydı.

 

" 27 Haziran... " derin bir nefes alıp gözlerini tavana dikti.

 

" 27 Haziran'da şerefsiz teğmen seni benden aldı. " resmi göğsüne bastırdı.

 

" Bende onu 27 Haziran'da hayata küstüreceğim. "

 

Çadırın dışındaki gözcü içeri girdi " Komutanım. Remzi kapıdadır. Alayım mı içeriye? "

 

Lider resmi cebine koydu " Al. "

 

İçeriye giren Remzi ellerini önünde bağladı " Komutanım izniniz olursa bugün mal dağıtımı için merkeze gidecem. "

 

Lider kaşlarını çattı " Kime gidecek mallar? "

 

" Rus bir tüccara efendim. "

 

" Rus tüccar mı? "

 

Remzi kafasını salladı " Evet efendim. Yüklü bir miktarda anlaştık. Karlı olacağız. "

 

Lider, adamla göz göze geldi " Sakın yakalanayım deme. "

 

Remzi, kafasını salladı ve dışarı çıktı. Kendi çadırına geldiğinde yüzünde bir sırıtış vardı.

 

" Ula bugünlerde keyfim yerindedir ha. Mallar satılır. Yanında Rus masajcı. " ellerini birbirine sürttü.

 

Kemerini düzeltti ve kafasını dikti " Tabi birde doktorum olsa. " içli nefes aldı ve gözü önüne Leyla'nın hayali geldi.

 

" Ah doktor ah! Bi kerecik benim olsaydın. Saçlarını koklasaydım.. " dişlerini bastırarak yere ayağını vurdu.

 

" Ama seni başkasına yar etmem. Ya benim olacan ya kara toprağın. " şeytani gülümsemesi korkutucuydu.

 

🌟

 

" Ya ilahi Arda sen beni güldürdün Allah'ta seni güldürsün. " Gökçe çıkan gözyaşlarını silerek kahkahasını kesmeye çabaladı.

 

" Amin! " dedi Arda sinirle. Kollarını birbirine bağlamış sinirli suratıyla öylece oturuyordu. Bacağını hızla sallıyor ve mesajlarını okuyan arkadaşını göz devirerek izliyordu.

 

" Ya... Hüseyin bir daha oku lütfen. " Gökçe ısrarcıydı.

 

" Okuyayım mı lâ? " Sarı, Arda'ya baktı kışkırtıcı sırıtmasıyla.

 

" Oku kardeşim oku. Duymayan kalmadı zaten. Sağır sultan bile duydu sayende. "

 

Leyla kıkırdadı ve Arda'ya üzülerek baktı " Yeter ya uğraşmayın çocukla. "

 

Arda Leyla'ya el kaldırdı " Sağolsun beni tek düşünen bacım. Allâh razı olsun. "

 

" Sarı, boşver sen şunu oku sen hadi. " Gökçe bekler gibi elini çenesine yasladı.

 

" Oku tabi canım. Hem ne diyor kitabımızda. Oku diyor. Değil mi? " Arda bilgisini gösterme edasıyla böbürlendi.

 

Gökçe ona yandan bakış atarak " Salak şey"

 

Arda hafif tebessüm ederek kafasını önüne eğdi.

 

" Tamam başlıyorum. " Sarı, mesaj sayfasının başına girdi. " Bu kadar fiyata mal vermem. Git başkalarından iste. Karşında enayi yok demiş Remzi. Bizimki de demiş ki; yanımda masajcılarımdan birini de getireceğim. Gör ondan sonra karar ver. "

 

Arda araya girdi " Bi saniye ya. Ben bi kere onu masajcılık salonum var malları oradan satıyorum diye kurguladım. Sonra işler oraya gitti. "

 

" Tabi canım. Rus falan. İyi biliyorsun demek ki? " Gökçe sinirlenmiş gibiydi.

 

" Benim gözüm haramda değildir. Elhamdulillah. "

 

" Sana ne oluyor oğlum? Nihat Hatipoğlu musun sen? " Sarı, şaşırmış gibi arkadaşını izledi.

 

" Ben erdim kardeşim. Bundan sonra hacım diyeceksiniz bana. Molla diyeceksiniz. "

 

" Emredersiniz. Kurra hafız diyelim birde isterseniz. " Sarı, onu küçümser gibi süzdü.

 

" Kes. Konuşma benimle beynamaz. Ya hayır söyle ya sus. "

 

Sarı, şaşırmasını büyüterek dizine vurdu " İmana geldi bizimki. "

 

Gökçe alay eder gibi güldü " Hı hı kesin öyledir. "

 

" İnanan inanır abi. " Arda ellerini iki yana açtı.

 

" Remzi ne demiş sonra? " Leyla sakince sordu.

 

" E tamam. Deneyelim. Nerede masaj salonun söyle. Demiş. "

 

" Masaj salonunu da ayarladık Allah'tan. Yoksa plan boka dönerdi. "

 

Gökçe Arda'ya dik dik bakınca Arda hemen düzeltti " Yoksa plan gübre olurdu. "

 

" Zevzekliği bırakta kalk hazırlan. " Sarı, kahkaha attı.

 

" Kes lan. Yumruğu kodum mu.. " Arda sinirini içine yutup kaş göz yaparak arkadaşına saydırdı.

 

" Leyla sizde makyaj malzemeleri vardı değil mi? Rus bacımızı en iyi şekilde uğurlayalım. "

 

Gökçe ayağa kalktı " Ay olmaz olur mu? Makyajını ben yapacağım. "

 

Arda da ayaklandı " Ne makyajı ya ne saçmalıyosunuz siz?! "

 

Hepsi gülerken teğmen içeri girdi ve gürültüden kaşlarını çattı. Ulaş'ın geldiğini gören Leyla heyecanlanır gibi oldu ve oturduğu yerden ayağa kalktı. Teğmen buraya geldiğinden beri onunla ilgileniyordu. Bir kere bile öf dememişti.

 

Leyla ilk defa Ulaş'ı farklı bir gözle izledi. Önceden gördükleri beyninde yer edinirken şimdi kalbine yansıyordu. Artık onu görünce kalbinde hareketlenmeler hissediyordu.

 

Ulaş etrafta gözlerini gezdirdi ve bir kişide takılı kaldı. Kendisini gülümseyerek izleyen Leyla'ya bakışları kayınca kaşları havalandı. Onunda dudakları tebessümle kaplanmıştı.

 

Birbirlerini hayranmışcasına izlerken Leyla utandığından saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. Ulaş hızlı atan kalbini kaldırabilmeyi umut ediyordu.

 

Komutanı fark eden Sarı, hemen duruşunu düzeltti ve ciddi oldu " Hoş geldiniz komutanım. "

 

Arda ayağa kalktı ve sertçe yutkundu.

 

" Muhabbetinizi bölüyorum ama kusura bakmayın. " Ulaş uyarıcı bakışlarını ikiliye gönderdi.

 

" Kusura bakmayın komutanım. "

 

" Sen neden hazır değilsin hâlâ? " Ulaş Arda'yı işaret etti.

 

" B.. Ben mi komutanım? "

 

" Yok ben? Oğlum Rus masajcı sen değil misin? "

 

" Yok komutanım ben ne anlarım masajdan? "

 

Sarı, arkadaşına gözünün altından baktı ve güldü.

 

" Hüseyin, " adını duymasıyla ciddiyetini takındı

 

" Emredersiniz komutanım. "

 

" Rus masajcımızı Remzi'ye sen teslim edeceksin. Masaj salonu sahibi sen oluyorsun. "

 

Arda el kaldırır gibi öne geldi " Bir şey sorabilir miyim? Teslim etmek derken komutanım? Ben ne yapacağım komutanım adamla tek başıma? "

 

Ulaş alay eder gibi sırıttı " Valla orası size kalmış. "

 

Arda fal taşı gibi açılan gözleriyle arkadaşına baktı. Kahkahasını içinde tutmaktan pancara dönmüştü.

 

" Merak etmeyin komutanım ben halledeceğim ikisini de. " Gökçe gülümseyerek makyaj çantasını salladı.

 

" Sağolasın Gökçe Hemşire. "

 

Gökçe Arda'nın yanına gitti ve onu hazırlamaya başladı.

 

Ulaş kendisini izleyen doktorun önüne geldi ve sakince sordu " Daha iyi misin? "

 

Leyla parlayan gözlerle teğmene bakmaya devam etti " Daha iyiyim. Teşekkür ederim. "

 

Ulaş güldü " Teşekkür faslı başladı. "

 

Leyla da utanarak güldü " Ulaş ben.. " cümlesini devam ettirmeye heyecanı el vermemişti.

 

Ulaş da heyecanlanmıştı " Sen? "

 

Leyla ellerini birbirine bastırdı " Daha önce kimse benim için bu kadar çabalamamıştı. "

 

Ulaş hayran gibi onu izledi " Tek bir gözyaşın için kendimi feda etmeye razıyım. "

 

Bu ani itiraf karşısında Leyla kızarmıştı " Ben Gökçe'ye yardımcı olayım. " diyerek oradan uzaklaştı.

 

Teğmen arkasından onu hayran hayran izlerken tebessümünü büyüttü " Utandı.. "

 

🌟

 

" Yavaş be kızım gözüm çıkacak. " Arda bi gözü kapalı söylenirken Gökçe farı dağıtıyordu.

 

" Ay sus bi ya sabahtan beri dır dır dır başımın etini yedin. "

 

" Tüm paleti yüzüme yedirdin zaten daha neyin uğraşı bu anlamadım? "

 

" Ne yapayım anca bir şeye benzetebildim. "

 

Leyla aynayı getirdi ve Arda'ya tuttu " Bak bakalım olmuş musun? "

 

" Sence olmuş muyum bacım? " Arda gözlerini açtı ve kendisini görünce şok geçirir gibi dondu.

 

" Ne oldu be?! " Gökçe bir eli belinde söylendi.

 

" Bu.. Bu ne biçim bir hal ulan?! Beter Ali'nin kız tiplemesine dönmüşüm. "

 

Leyla gülerken aynayı geri götürdü.

 

" Ya ben vazgeçtim olmuyorum Rus masajcı falan. " Arda kaçmaya çalışırken Gökçe onu tuttu.

 

" Ay nereye be?! O kadar plan boşa mı gitsin? "

 

Arda bıkkınlık ile yerine oturdu " Ya ben? Ben ne olacağım. Benim cemaat içinde bir ağırlığım vardı. Artık o da olmayacak. "

 

Gökçe yalandan inanır gibi göz devirdi " Aynen canım kesin öyledir. "

 

Arda pembe allıklı yanağıyla kızdı " Niye inanmıyorsun kızım? İmam efendi artık tesbih dağıtma görevi verdi bana. Sonra geri topluyorum ama amcalar arada cepliyor."

 

Gökçe kahkaha atarak makyaj çantasını topluyordu " Salak. "

 

" Bana gülünce kendimi önemli biri gibi hissediyorum. " dedi Arda aniden.

 

Gökçe'nin eli yavaşladı ve belini doğrulttu " Hissetme. "

 

Arda hayal kırıklığı ile kafasını önüne eğdi " Pes etmeyeceğim. "

 

Gökçe onun makyajlı haline gülmeye devam ederek " Böyle çok ciddiye alamıyorum seni kusura bakma. "

 

Arda ayağa kalktı ve öfkelendi " Zaten sen beni hiçbir zaman ciddiye almadın ki! " hemşireye son bir bakış atıp kapıya yürüdü o sırada arkadaşı ile kapıda çarpıştı

 

Sarı, siyah takım elbise ve sahte bıyığıyla operasyona hazırdı. Arda'yı süzdü ve ıslık çaldı

 

" Vaov. Madam.. Gözlerimi kamaştırıyorsunuz. Bu gece.. "

 

Arda öfkeyle arkadaşının ayağına tekme attı " Hassiktir lan bok, çekil şuradan! "

 

" Ama madam.. "

 

" Sus lan sikmiyim belanı! "

 

Odadan ayrıldı ve sakinleşmeye çalıştı.

 

🌟

Leyla askeriyenin bahçesindeki ağacın altında çayını yudumlarken kuşların cıvıltısını duymanın huzurunu yaşıyordu. Tam o sırada teğmen bahçe kapısında belirdi. Kendisini henüz fark etmeyen doktoru izledi şefkatli tebessümü ile. Yanına doğru adımladı.

 

" Keyifcilik görüyorum.. " diyerek söze atıldı.

 

Leyla Ulaş'ı görünce yeniden heyecanlanmıştı. Çayın sıcaklığından mı yoksa hoşlanmanın verdiği sıcaklamadan mı bilinmez kızarmıştı. Kendindeki değişimleri fark edebiliyordu.

 

" Ulaş.. Gel otur lütfen. İstersen bir çay da sana getireyim. " zorda olsa tamamlamıştı cümlesini.

 

" Yok ben istemiyorum. Sana afiyet olsun. " gülümsemesini bozmadan tahta kamelyaya oturdu.

 

" Burası çok huzurlu hissettiriyor. " dedi Leyla ağacı göstererek. Esen rüzgardan yaprakları sallanıyordu.

 

" Bana da.. Kimden dolayı bilinmez. " dedi Ulaş.

 

Leyla hafif şaşırarak sordu " Nasıl? "

 

" Sen olduğun için mi huzurlu hissediyorum yoksa beynimin oyunu mu? "

 

Leyla sıcak bardağın etrafına ellerini sararak nefes aldı " Hangisi olsun isterdin? "

 

Ulaş beklemeden cevap verdi " Seninle olmanın verdiği huzuru. "

 

Leyla güldü " Sende bana sormayacak mısın? "

 

Ulaş heyecanlandı " Sordum say. Hangisi? "

 

Leyla saçını kulağının arkasına atarak cevapladı " Seninle olmanın verdiği huzuru. "

 

Teğmen almış olduğu cevapla doktoru uzun uzun izledi. Sanki her bir milimini kalbine yazmak ister gibi gözlerini uyumla birleştirmişlerdi.

 

Leyla da bu göz temasını bozmadan aralarındaki bu bağı kuvvetlendirecek kadar samimi bakışlara kendini kaptırdı.

 

Doktor elini teğmenin yeni tıraş olmuş saçlarına uzattı. Ulaş bu hamle ile ona yaklaşmıştı. Zaman daha yavaştı sanki.

 

Leyla yakınlaşmadan dolayı hızlanan kalbini duydu. Elleri titriyordu. İkisinin arasında çok az bir mesafe vardı ve bunu kimse bozmuyordu.

 

Leyla teğmenin saçındaki yaprağı parmakları arasına aldı ve ona gösterir gibi uzattı " Saçında kalmış.. "

 

Ulaş sırıttı " Bırak kalsın.. " sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Yutkununca hareketlenmişti adem elması. Leyla, teğmenin yeni temizlenmiş tıraş kokusunu şimdi daha iyi almıştı. İçini huzurla kaplayan parfümü de üstüne eklenince başının döndüğünü zannetti.

 

Ulaş, doktorun havada kalan elini uzun ve ince parmaklarıyla avcuna bastırdı. El eleydiler.

 

Leyla aralarındaki mesafeyi kapatır gibi öne atıldı. Teğmen için büyük bir adımdı bu. Sırıtmasını büyüterek doktorun yere bakan heyecanlı bakışlarını izledi.

 

" Keşke zaman burada dursa.. " diye fısıldadı Ulaş. Leyla'nın gülümsemesini görünce tekrar yutkundu.

 

Dudaklarını doktorun dudaklarına değdirdiğinde Leyla heyecanlı nefesini yuttu. Bayılmak üzereydi. Ulaş minik bir buse bıraktı ve dudaklarını ayırmadan önce gülümsedi. Leyla da bu gülüşe karşılık verdi. Ulaş diğer elini kızın yanağına yasladığında alınları birbirine değmişti.

 

Ulaş dudaklarını ayırdı ve gözlerini kapattı. Leyla gözlerini açmıştı. Kalbinin sıcaklığını tüm bedeninde hissediyordu.

 

" İlk öpücüğümdü.. " diye mırıldandı. Ulaş'ın baş parmağı kızın yanağında daireler çiziyordu.

 

Teğmen şefkatli bakışıyla ona baktı " Yaşadığım en güzel ve en özel andı. " diye fısıldadı.

 

Leyla tebessümünü büyüttü ve avcunu teğmenin yanağına kaldırdı. Teğmen, kafasını bu sıcak dokunuşa yasladı. Bu özel anı güzelce yaşadılar.

 

🌟

" Ses kontrol.. Kayıt bir iki üç. " Ulaş mikrofondaydı.

 

" Ses alındı tamam. " Sarı, kulaklığını gizleyerek operasyonu bozmamaya çalıştı.

 

" Arda hazır ol. " Arda pek memnun olmayan bakışlarıyla kafasını salladı. " Plan bizde komutanım rahat olun. "

 

" Remzi giriş yaptı. "

 

Sarı ve Arda hemen role girdiler. Remzi tanınmamak için taktığı güneş gözlüğü ve şapkasıyla ikilinin olduğu koltuğa geçti. Sarı, hemen ayağa kalkıp selamlaştı.

 

" Hoş geldiniz bayım. Oturunuz." yabancı aksanı yaparak inandırıcılığını zorladı.

 

Remzi selamlaşmanın ardından koltuğa oturdu ve karşısında duran alımlı kadını süzdü. Arda cilveli saç savurması ile gözlerini kırpıştırdı.

 

" Beğendin mi? " kaşlarıyla Arda'yı işaret eden Sarı, yalancı gülümsemesi ile kahkaha attı.

 

Remzi bıyığını eliyle kaldırarak sırıttı " Beğendim. Öyle çıtkırıldım kızlara benzemiyor. Yapılı belli. Severim yapılı kadınları. "

 

Arda ters bakışlarını yok etmeye çalışarak ince sesiyle kıkırdadı " Ne diyor? " anlamamış gibi yaparak etrafı izledi.

 

" Ben sana anlatırım yavrum. Vaktimiz bol. Değil mi le? " Hüseyin'i işaret ederek güldü Remzi. Arda gözünün altından arkadaşına baktı ve derin nefes aldı.

 

" Tabi efendim. Vakit bol. Ama önce malları görmek isterim.. "

 

Remzi çantayı masaya çıkardı ve hafif araladı. Hüseyin memnun olmuş gibi güldü ve çantayı kendi tarafına çekti.

 

" Tamam Hüseyin. Alışverişi onayla ve Arda ile dağ faresini yalnız bırak. Gerisi onda. " teğmen talimatını vermişti.

 

" Enfes. Bayıldım. Anlaşma tamamdır. Ben artık sizi yalnız bırakayım. "

 

Arda kafasını kütletti ve adama gülümsedi. " Masaj odası bu tarafta. " diyerek ayağa kalktı ve önden yürümeye başladı. Topuklu ayakkabılardan sendelesede bayağı iyi yürümüştü.

 

Hüseyin de çantayı koluna alarak ayağa kalktı. Remzi gerindiği koltuktan ayaklandı ve Hüseyin ile el sıkıştı.

 

" Bundan böyle sık sık alışveriş yaparız. Anlarsın ya.. " kahkahasını atarak keyfilendi.

 

Sarı, kafasını salladı ve güldü " Evet. Bundan sonra bol bol görüşeceğiz. " eliyle yolu gösterdi ve adamı uğurladı.

 

🌟

 

Arda beyaz paravanın arkasında beklerken sinirden deliye dönmüştü. " Ulan bu iş bitsin ben o zaman sana gösteririm yapılı kadını. "

 

Kapının açılmasıyla sustu ve role girdi. " Uzanın canım.. " dedi.

 

Remzi sedyeye oturarak kadının gelmesini heyecanla bekledi. " Hayde gel bekletme yamacım senin için hazırdır.. " bir çırpıda gömleğini çıkarıp yere fırlattı. Elleri kemerine gittiğinde Arda önüne döndü ve elindeki tepsiyle ona yürüdü.

 

Remzi kollarını açtı ve sapık bakışlarıyla tekrardan süzdü. " Hey maşallah. Senin için ne ocakları söndürürüm be! "

 

Arda ters ters baktı ve yalancı gülümsemesiyle güldü " Utandırıyorsunuz.. "

 

Remzi Arda'nın ellerini tutarak bekleyemez gibi fısıladı " Sen peki.? Sen benim ateşimi söndürebilecen mi ha? Gülüm.. "

 

Arda daha fazla dayanamadı ve adama sert bir kafa attı. Burnundan gelen kırılma sesiyle iki büklüm olan Remzi acı ile bağırdı.

 

" Al söndürdüm pezevenk oğlu pezevenk seni. "

 

Remzi neler olduğunu anlamaya çalışırken Arda sarı peruğunu geriye attırarak kulaklığını düzeltti " Komutanım paket tamam. "

 

Remzi acıyla inledi " Neler oluyor lan? "

 

Arda adamı sedyeden sertçe yere doğru fırlattı ve bağırdı " Siktiğimin pezevengi. Anan seni doğurmamış sıçmış amına koyayım. " sert tekmeyi karnına geçirdi. Remzi ağzından çıkan kanları yere tükürdü.

 

İçeri giren ekipler ile arabaya götürülen terörist bağırmakla meşguldü.

 

Hüseyin içeri girdi ve arkadaşını alkışladı " Bravo. "

 

Arda onu sert bakışlarla izlerken başındaki peruğu yere savurdu. Sarı, elini arkadaşının omzuna koyarak sırıttı " Bu gece harikaydın hayatım.. "

 

Arda arkadaşının elini hızlı hamle ile bükerek boğazına doğru sıkıştırdı. " Oğlum öldürürüm lan seni. "

 

Sarı, kızarmış yüzüyle gülerken arkadaşını sinir etmenin eğlencesindeydi.

 

" Emeği geçen herkese teşekkürler. Hepiniz harikaydınız. " Teğmen,Remzi'yi karşılamayı dört gözle bekliyordu.

 

🌟

Açılan jandarma arabasının kapısıyla karakol bahçesine çıkan Remzi korkudan titriyordu. Oyuna gelmişti. Şimdi ne olacaktı kendine?

 

Girişe doğru götürülürken Ulaş kapıda belirdi. Elleri arkasında bağlı,omuzları dik başı hafif gerideyken geleni izliyordu. Bakışlarında tehdit vardı.

 

Remzi'yi tutan erler komutanı görmesiyle durup beklediler. Terörist gözünü teğmene dikti. Ondan hiç olmadığı kadar korkuyordu.

 

" Bizde seni bekliyorduk. " Ulaş dişlerini birbirine bastırarak konuştu.

 

" B.. Ben suçsuzum bırakın beni. "

 

" Yok. Biz misafiri çok severiz. Ağırlamak isteriz. İkramlarımız çok meşhurdur. Acele yapmayalım değil mi? "

 

Remzi debelendi ve kendini kurtarmaya çalıştı. Teğmen iki adımda yanına geldi ve sert tokadını yanağına indirdi. Remzi yere kapaklanınca Ulaş yere çökerek onu omzundan tuttu ve sarsarak ayağa kaldırdı.

 

" Fare kadar canın var ve sen boyundan büyük işlere kalkışıyorsun öyle mi? "

 

Tüm yüzü kanla kaplanan Remzi sersemleşen bedenini ayakta tutmaya çalışıyordu.

 

Teğmen onu kendine çekerek kulağına sertçe fısıldadı " Leyla'ya yaptıklarını tek tek ödeteceğim sana. Sürünmek dağlarda olmuyor. Asıl süründürmeyi ben sana misliyle yaşatacağım! " Ulaş tuttuğu omzu sertçe itti ve komut verdi " Götürün! "

 

Remzi bir hayalatten farksız götürülürken sayıkladı " Bırakın... Benii."

 

Ulaş ona doğru döndü. Dışarı çöp atmak için adımlayan Cengiz kapıda Remzi ile karşı karşıya geldi. Gözleri fal taşı gibi açılınca olduğu yerde kaldı.

 

Kaşlarını çatan teğmen ikisine baktı.

 

" Cen.. Cengiz kurtar beni.. Lid.. Lidere haber et... " Bunu duyan Cengiz çöp tutan elini serbest bıraktı ve sertçe yutkundu.

 

" S.. Sende kimsin? Ben seni tanımam etmem." hemen oradan uzaklaştı topallayarak.

 

Ulaş gözlerini ayırmadan Cengiz'in gidişini izledi. Artık içinde büyük bir şüphe vardı. Bu şüphe kapanmadan asla peşini bırakmayacaktı.

 

🌟

 

Ve bölüm biter.

 

Sıcak bir bölüm oldu. Hele sonu??? Olaylara mı giriyoruz ne?

 

Yeni bölümleri ardımızda bıraktıkça kaosluk bölümlere yürüyoruz.

 

Heyjan kan vahşet döslzöaşaals neysssse

 

Kendinize iyi bakın haftaya yeni bölümde görüşmek üzere.

 

Sağlıcakla❤

 

Sosyal Medya Hesapları

 

İnstagram: lauraninnyiildizi

 

Tiktok: nurr.www

 

Youtube: nur.w.w

 

 

 

Loading...
0%