Sizce aşk gerçek midir? bence hayır tabiki sadece mantık vardır. insanlar aşık değiller, hiç bir zaman olmadılar. bu hareketlerin hepsi mantıkla ilerliyor aslında. hiç aşka inanan birisi olmadım. aşk sadece kitaplarda veya dizilerde geçer. dizilerle aram yoktur ama neredeyse her kitapta var. aman neden bunları düşünüyorum ki dün akşamki kitap aklımda kaldı. neyse sadece kurgu.

"Derinn kızım uyanmadın mı hâla? geç kalacaksın." Annemin seslenmesi ile, "tamam anne geliyorum." Dedim ve odamdaki banyoya gidip elimi-yüzümü yıkadım, formamı giyip odamdan çıktım. annemin nefis yemekleri nasıl böyle güzel kokabiliyor ki? Övünmek gibi olmasın ama çok güzel yemek yapar. İştahla hemen masaya oturdum, hızlıca tabağıma kahvaltı doldurup yemeye başladım.

Serkan abi de ben kahvaltıya başladığım sırada içeri girdi. Serkan abi, üvey babam olmasına rağmen çok iyi biriydi. hani bazı filmlerde cadı üvey anne, kötü üvey baba olur ya... hahaha düşündüğüm şeye bak. neyse ben doydum. Serkan abi, "istersen seni okula bırakabilirim oradan gideceğim." Dediğinde benim işime geldi. evvet minibüs beklemicem bugün. Laflarının üzerine onu onayladım, kahvaltımızı bitirip evden arabaya doğru yola çıktık. Arabayla okulun yolunu tuttuğumuzda serkan abi;

"Derin evimize daha yakın yürüme yoldunda okul yapılıyordu hatırladın mı?" Dedi.

"Evet." Dedim.

"İstersen kaydını oraya alalım."

Aslında bu okulu sevmiyordum bana atılan iftiradan beri tekim. "olur Serkan abi ne zaman oraya gideceğim?"

"Vay, bu kadar isteyeceğini bilmiyordum. istersen yarın gideriz."

"Oluurrr."

"Tamam okula geldik iyi dersler."

"Hayırlı işler Serkan abi."

Dedim ve Okula girdim. ders Almancaydı, neden Almanca öğrenelim ki kim benim Almanya'ya gideceğimi söyledi?

neyse çok heyecanlıyım, yeni arkadaşlar yeni ortam ohh çok iyi olacak bu yeni okul işi.

Okul bitti, çıkış vakti koşar adımlarla durağa gittim.

şansıma minibüs geçiyordu. tam kapı kapancakken içeri atladım. "Bir öğrenci uzatır mısınız?" Dedim, a boş koltuk oturdum, ohh ne minibüste boş koltuk piyango gibidir hele uzun yolsa ohh ne rahat. Bir durak iki durak...

benim evim 7 durak ötedeydi. 4. Durak bi teyze bindi, bacaklarım bacaklarım ağrıyor diye diye başımı şişirdi. "tü gençlik bitmiş." dedi teyzecim ya ben sana yer vermek zorunda mıyım? başka biri kalksın. ayıp ayıp kalk yaşlı başlı kadın ayakta tutulur mu? neyse 1 durak kaldı, kalktım. neden bilmiyorum ama seke seke inmeye başladım, teyze vicdan azabı çeksin diye. ama napiyim yani sinirimi bozuyor öyleleri. pazarda pazarlık için iki saat uğraşan pazarı turlayan teyzelerin minibüste bacağı ağrayası geliyor...

neyse eve yaklaştım, ve kalan yolu da yürüyerek eve girdim. Üzerimi değiştirmeden önce hemen anneme yeni okul konusunu anlattım. annem, "tabi kızım yakınsa Serkan da kabul ettiyse benim için sakıncası yok." dedi. hemen odama gittim. Elimi-yüzümü yıkayıp okul formasından kurtuldum.

sıkılmamak için merakla okuduğum kitabımın kalan sayfalarını okudum ve uyudum.

gözümü bi açtım sabah olmuş heyecandan olmalı kendim kalktım.

Baktım içeride kimse yok. mutfaktada AA saat 7.30 erken kalmışım.

neyse yarım saat oyalandım. saat 8 'de yemek hazırladım. annemler uyanmış olmalı. "ooo bu Nefis kokularda ne böyle? AA DERİN bu marifet nerden geldi." Dedi annem.

"tabiki senden annecim kimin kızıyım." Dedim.

"afferin benim kızıma." Dedi.

Sofraya oturduk. Serkan abi de annem de sofrayı çok beğendi. serkan abi, "oo kumsalcım artık yemekleri senden bekliyoruz."

annem, "AA benimkileri begenmiyor musun yoksa?" Serkan abi;

"seninkilerde çok güzel canım ama kızım yapınca iştahım açılıyor."

oh bugünde doyduk şükür. "Serkan abi kaydımı yaptırmaya gidelim artık." dedim.

Serkan abi; "tamam derin senin yemeğine doyum olmaz ama hadi." Dedi ve evden çıktık. Yeni okulum için çok heyecanlıydım.

Arabaya hızlıca yerleştim ve serkan abinin arabayı okula sürmesini bekledim.

Bir süre sonra Durduk. "işte burası yeni okulun."