Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@m_marial

Deren İdil'den

Nerdeyse bir hafta geçmişti ve iki gün hastanede kontrol amaçlı tutulduktan sonra taburcu olmuştum.

Bu hafta okula gitmemiş Arda abim'in kontrollü altında kalmıştım. Bu gün ise günler sonra tekrar okula gidecektim.

Aslında abilerim gitme birkaç gün daha evde dur demişlerdi ama bana rahat battı.

"Ablaaaaa!" Diye bağırarak odama geldi uyandırmaya gelmişti büyük ihtimalle ama ben uyumamıştım zâten tüm gece.

"Efendim ablacım." "Abla sen uyanmış mıydın?" Uyuyamadım diyerek onu üzmeye gerek yoktu zaten günlerdir benim için çabalıyorlardı.

"Evet ablacım uyandım bir kaç dakika önce." Dediğimde gülümsedi "O zaman günaydınn ablacımm!" Diyerek yanağımdan öptü ve oradan çıktı.

Okulumuzun forması vardı ama isteyen kişiler okula serbest gidebiliyordu.

Hızlıca bulduğum ilk eşofman takımını giyerek çıktım okula gidiyordum nasıl olsa abartmaya gerek yoktu.

Aşağıya indiğimde hepsinin morali bozuktu. "Ne oldu?" Diye sordum. "Deren senin bir ikizin yok siz üçüzsünüz o sana karşı ön yargılı diye bir süre yurt dışında kalmaya gitmişti, gelir gelmez senin moralini bozmasını istemedik ama o bu gün bizden habersiz yola çıkmış ve şuan eve doğru geliyor ve nerdeyse on dakika sonra falan burada olur." Diyerek sessizliği bozdu Eren abim.

"Doğan İshak bey geldi efendim." Diyerek geldi Ezgi abla yanımıza. Ezgi abla evin çalışanlarından biriydi. "Tamam Ezgi söyle içerde beklesin geliyoruz." Dedi Arda abim.

Hepsi masadan kalkınca içimi bir korku sarmıştı bana karşı önyargılıydı ve bu korkutucuydu. Onlar içeri girerken bende peşlerinden ilerlemiştim.

Çınar, Doğan denilen çocuğu görünce yanına gidip hemen ona sarılmıştı. Sonra sırasıyla Daren, Arda abim, Merih abim ve Eren abimle de sarılmışlardı biz ise birbirimizin yüzüne bakmamıştık.

"Bu da Özge gibi her gece birine veriyordur kesin." Demişti Doğan, sonra devam etti. "Ben onu bu evde istemiyorum baştan söyleyeyim onun içinde gelmedim sırf ailemi özledim diye geldim ama onu asla üçüzüm olarak görmeyeceğim ve bu evden gitmesi için her şeyi yapacağım."

Sinirlenmiştim ve ben sinirlenince istemeden de olsa gözlerim dolar'dı. "Bana bak ben orospu değilim ve her gece başka birine verecek bir kişi asla değilim. Bu eve gelirken de aklımda hep 18 yaşına girince girme fikriyle durdum, ama onların hiç biri bana senin gibi önyargı ile yaklaşmadılar." Sonra elimdeki telefonumdan tarihe baktım. " Merak etme zaten çok durmayacaktım 15 gün sonra 18 yaşına giriyorum 15 gün sonra gidecektim ama madem çok istiyorsun durmam burada." Diyerek odama çıktım ve küçük sırt çantamı aldım. İçine bir kaç parça kıyafet koyduktan sonra, Sokrates'in savunması ve satranç kitaplarımı koyduktan sonra aşağıya indim.

Kimseye bir şey demeden evden çıktım nasıl olsa istenmediğim yerde durmazdım.

Küçüklükten beri arkadaşlarım olan ama uzun süredir konuşmadığım o arkadaş grubuna yazdım konuşmadığım değilde konuşmaya fırsatım olmadığı.

Yiğit ve Hizmetçileri


Siz:Selam.

Deli Kardeşim (yiğit):Lan

Sakinim (berk):İdil iyi misin

Abim (Mert) :İdil nasıl merak ettik haberin var mı?

*Sessiz'im (alaz) gördü.*

Siz:Özür dilerim çok fazla olay oldu ailemin gerçek olmağını öğrendim. Üstüne gerçek ailem çok iyi insanlar derken ortaya üçüzüm çıktı beni evde istemediğini söyledi bende evden çıktım.

Abim:nerdesin şimdi?

Siz:bilmiyorum.

Sessiz'im:konum at geliyorum.

Siz:Yalnız kalsam daha iyi.

Sessiz'im: İdil başlatma yalnızlığına konum at.

Siz:Alaz

Sessiz'im:İdil

Siz:gerek yok

sessiz'im:İdil gider başka şekilde bulurum seni konum at.

Siz:*konum*

Sessiz'im:Kal orada geliyorum.

Dedikten sonra çevrimdışı oldu bende Alaz'a attığım konumda beklemeye başladım. Şuana kadar hepsini kardeşim gibi görmüştüm ama Alazı her gördüğümde içimde bir şeyler uçuyor gibi oluyordu. Alazı beklerken telefonumun şarjı bitmişti.

Alazın arabası yanımda durunca hemen binmiştim Ocak ayındaydık ve soğuktu.

"Üşüdün mü?" Diye sordu alaz "evet biraz üşüdüm." Dediğimde klimayı açtı arabanın içi ısınmıştı.

Sessiz bir yolculuk sonunda Alazın evine gelmiştim. Berk, Mert ve Yiğit buradaydı. Hepsine sarıldıktan sonra telefonumu şarja taktım ve açılınca gördüğüm aramalar ile şok olmuştum üşenmemiş aramışlardı.

Merih Abim 16 cevapsız arama 25 mesaj

Arda Abim 15 cevapsız arama 32 mesaj

Daren 29 cevapsız arama 46 mesaj

Eren Abim 14 cevapsız arama 6 mesaj

Çınar 9 cevapsız arama 54 mesaj

05** 5** ** ** numarasından 2 cevapsız arama 1 mesaj

Abilerime,Çınara ve Daren'e bakmadan kaydetmediğim numaranın mesajına baktım.

05** 5** ** **: Deren ben Doğan aslında aramama bile gerek yoktu ama abimler zorladı. Seni merak ediyorlar git ara onları bide senin yokluğun ile uğraşamam.

Yazmıştı haklıydı bir yandan o yüzden Daren'i aradım. Saniyesinde açtı

"Deren, iyi misin nerdesin gelip alalım seni." "İyiyim bir arkadaşıma gittim ve şuan gelmek istemiyorum." Dediğimde tekrar ısrar etmeye başladı "Daren ben iyiyim şimdi kapatmam laz-" Cümlemi bitirmeden evin içine silah sesleri doluştu. Canlar kırılmıştı ve ben tam camın kenarındaydım bütün camlar üstüme gelmişti. Sonra bir silah sesi daha kurşun bu sefer camlara gememişti karnımdan akan kanı görünce telefon elimden düşmüştü son hatırladığım ise Darenin, Çınarın, abilerimin ve Doğan olduğunu düşündüğüm çocuğun bağırış sesleri Mert, Berk, Yiğit Ve Alazın yanıma gelmesiydi.

Yazardan
Alaz'ın evini silah sesleri doldurmuştu, sonra ise istediklerini almışlad gibi silah sesleri durmuştu.

"Deren!" Diye bağırarak Derenin yanına koştu Mert, Berk, Yiğit ve Alaz hepsi gördükleri görüntü ile donmuş kalmışlardı. Kardeşleri karşılarında kanlar içinde yatıyordu. İlk Mert topladı kendini "Deren, abicim kapatma gözlerini!" Ama çok geçti Deren gözlerini kapatmıştı.

Telefondan bağırış sesleri geliyordu Berk telefonu aldı "Siz kimsiniz?" Berkin sesi çok kısık çıkmıştı. "Deren, Deren iyi mi?" Diye sormuştu telefondan bir ses. "Size kimsiniz dedim!" Bu sefer Berk'in sesi daha sert çıkmıştı. Biri konuşmaya başladı. "Ben Arda, Arda Lores Derenin en büyük abisi şimdi Deren iyi mi söyle!" Arda'da aynı şekilde sert bir sesle konuşmuştu. "Vuruldu aldıysan cevabını kapat seninle uğraşamam bide." diyordu ki Berk, Alaz'ın nefes almıyor ye bağırışı ile susmuştu. "Onu en yakınındaki hastaneye götürün bizde geliyoruz!" Arda'nın sesi hem sert hem çaresiz çıkmıştı başka bir şey yapamazlardı zaten Mert, Dereni kucağına alarak arabaya koştu arkasından evdeki diğer kişiler de arabaya bindiler.

3 saat sonra

Deren ameliyat'a alınmıştı. Arda kardeşleri için güçlü durmaya çalışırken hem sessizce gözyaşı döküyor hemde yanında ağlayan Daren'i sakinleştiriyordu.

Merih ve Mert gözlerini asla ameliyathane'den çekmiyorlardı.

Alaz bir köşeye oturmuş onu korumam lazımdı diye kendini yiyordu. Berk ve Yiğit ağlıyordu.

Doğan kendini suçluyor onu evden göndermesem böyle olmayacaktı diyordu ama bilmiyordu ki o Dereni göndermese bile Deren her türlü vurulacaktı.

Çınar, Doğanın yanına çökmüş ağlıyordu.

4 saat geçmişti kardeşleri niye ameliyat'tan çıkmamıştı kötü bir şey mi oluyordu.

Ameliyathane'den acele ile bir şekilde hemşire çıktı. "Hasta çok kan kaybediyor acilen kan almamız lazım." Demişti hemşire "Kan grubu ne?" Diye sordu Mert. "AB negatif" Demişti hemşire bir kişi dışında kimsenin kan grubu uymuyordu hepsi birbirine baktı. "Benim uyuyor, benden alın." Diyerek ayağa kalkmıştı Doğan. Hemşire hızlıca hastalığı olup olmadığını sorduktan sonra Doğan ile kan almak için başka bir odaya gitti.

Doğan geri gelmişti hemşire ise tekrar ameliyathaneye girmişti.

~~~

Uzun süre sonra doktor ameliyathane'den çıktı. "Hastanın ameliyatı sizinde anlayacağınız gibi uzun ve riskli geçti hasta geldiğinde nefes almıyordu zaten sonrasında ameliyatta bir kere kalbi durdu hastamız çok güçlü çıktı neyseki şuan yaşıyor ama uyanmasına bağlı bitkisel hayatada geçebilir aynı şekilde uyana bilir veya en kötü durun hastayım kaybedebiliriz bunu bu gece hastayı uyutup yarın sabah uyandırırken bakacağız." Demişti doktor Deren yoğun bakıma alınmıştı.

Hepsi yoğun bakım canımın önüne gitmişdi çok solgun duruyordu Derenin yüzü ama ona rağmen çok güzel diye geçirdi içinden Doğan. Tekrar aşık oldu Deren'e, Alaz.

Doğan İshak'dan
"Hastanın kalbi duruyor!" Diye bir bağırış duydum sonrasınds ise bütün doktorlar Derenin yanına gitti o kadar acele bir şekilde girmişlerdi ki yoğun bakım penceresinin perdesini kapatmamışlardı. Hepimiz oraya toplandık "defibrilatör'ü çalıştır kızım!" Diye bağırdı doktor "250 yap" (Hangi rakamlar ile çalıstığını bilmiyorum o yüzden salladım.) dediğinde hemşire şok cihazını ona verdi sonra ise üçüz'ümün havaya kalkan bedeni geri indi kalbi hala atmıyordu

 

Yazardan
Uzun süre denediler ama Deren tepki göstermemişti bütün doktorlar pes etmişti artık.

Az önce Derenin üstüne örtülmüş olan pikeyi almıştı hemşire, sonrasında ise Deren'in kafasını örtmüştü.

Daren ve Doğan yere çökmüş ağlarken, Arda, Merih, Eren ve Mert donmuştu hepsinin gözünden yaşlar akıyordu. Alaz duvara yumruk atıyor Berk ise Yiğit'i sakinleştirmeye çalısıp üstüne sakın kalmaya çalısıyordu. Çınar ise hepsinden uzak bir yere çökmüş ağlıyordu.

Hepsi bu haldeyken hemşirenin biri bağırdı "Hasta yaşıyor!" İki kelime hepsinin tekrar ayaklanması ve Yoğun bakım camına toplanmasını sağlamıştı. Hemşire az önce çıkardığı bütün cihazları tekrar Deren'e bağlamış kafasındaki pikeyi tekrar vücuduna doğru indirmişti.

3 gün sonra (Deren İdil'den)
Gözlerimi açtığımda tam yüzüme gelen ışıkla gözlerimi kıstım o sırada duyduğum bağırış ile karşımdaki cama baktım "Uyandı abi ablam uyandı!" Bütün ailem bana camdan bakıyordu. Sonrasında ise doktor geldi birkaç kontrol yaparak beni normal bir odaya aldı.

Odaya falan kişiler ile başımı o tarafa çevirdim. Başta Doğan olmak üzere hepsinin gözleri kıpkırmızıydı. Hızlıca Doğan dışında hepsi bana sarıldı sonrasında ise beni Doğan ile odada tek bıraktılar.

Doğan konuşmaya başladı. "Bak Deren sana gel beni affet diyemem ama neler yaşadığımı bil istedim. Deren o gün sana öyle deme sebebim Özge'nin nerdeyse senden haberimiz olmadan iki hafta önce bana yaptıkları yüzündendi. O gün evde Ben, Daren ve Özge vardı. Daren markete gitmişti Özge ise her zamanki gibi kendi odasındaydı ben onu hep üçüzüm gibi görmek istedim ama o bize asla öyle yaklaşmadı hepimize hep kötülük yaptı. Bağırdı bir şey oldu sandım yanına koştum Daren ben odasına gittikten birkaç dakika sonra abilerim ile geldi Özge ise bana tacizci lakabını layık gördü odasına gidince daha çok bağırdı yardım istedi. Abilerimin hepsi odaya geldi Özge ise bana bakarak o bana dokunmak istedi dedi. Hiçbir abim inanmadı çünkü Özge aynı şeyi Eren abime de yapmıştı. Bağırdı bize Özge bizden nefret ettiğini söyledi sonrasında ise evden çıktı. Tüm gece eve gelmedi bize ise bir video geldi Özge ve biri yanlış bir pozisyondaydı anla sen. Sonra kötü olan aramız hiç düzelmedi her gece başka birinden videolar geliyordu. Sonra işte sen geldin hayatımıza ben iyi olmadığım için seni görmek istemedim sana karşı önyargılı oldum özür dilerim ve eğer affedersen aramızdaki üçüz bağını tekrar birleştirebilirim. Sonunda susmuştu.

"Bak Doğan ben seni affederim ben kin tutan biri değilim ama önce beni de dinle sen geldiğin gibi bana öyle davranınca o evde yaşadıklarım aklıma geldi susmak istedim ama yapamadım en derin yaramdan vurdun sen beni. Susmadım fazla tepki verdim özür dilerim ve seni affederim ben şu yaşıma kadar yaşamadığım kardeşliği sizde buldum." Dediğimde bana sarıldı. Bende ona.

Bölüm sonu.

Selam ben insanların arasını kötü yapamıyorum... O yüzden Doğan ve Dereni barıştırdım. Kısa oldu biraz ama yani üşendim devamını yazmaya birazdan instagram Postları bölümü atacağım.

Şuraya Doğan İshak Loresi bırakıp kaçıyorum.


 

Loading...
0%