İKRA GÜZEL'DEN

Ben İkra. Annem'i nerdeyse bir yıl önce kaybettim. Babamın annemi aldattığını öğrendiğim gün, aynı zamanda annemin ölüm günüydü. Ben 27 Ocak'da doğmuştum. Annem ise 28 Ocak'ta ölmüştü. Benim doğum günümü kutladığımız o gün. Tam 00.00'da kapıya bir kadın dayanmıştı. Bizim mutlı gibi gözüken ailemiz, o gün dağılmıştı. Annem babama hesap sorarken babam daha fazla dayanamamış, annemi vurmuştu. Sonrasında ise "Daha önce yapmalıydım." Diyerek evden ayrılmıştı. O gün kız kardeşim Lina'yı odasına götürdüm ve kulaklığımdan son ses müzik açarak onu odaya bıraktım. Lina ilk defa annem ve babam kavga ederken görmüştü.

Tüm yaz çalışmış, kış için para biriktirmiştim. Babam bile denilemeyecek o adam, "Yazın çalış, kışın ben para atarım size." Demişti. Mecbur kabul etmiştim. Hem okuyup hem çalışmak bir de üstüne 5 yaşındaki kardeşime bakmak beni zorlardı.

Bu gün yeni bir gün olmuştu. Yeni bir okulda, yeni bir hayata başlayacaktım. Lina ise anasınıfına başlayacaktı. İlk gün onun yanında olmak çok isterdim, ama okulumu ilk günden asamazdım.

Lina ise 5 yaşında olmasına rağmen her şeyin farkına varacak bir kızdı, yaşına göre çok olgun'du. Ona bu durumu açıkladığımda ağlamasını beklerken gülümseyip. "Ablacığım bende seni çok seviyorum. Gelmesen'de olur." Demişti.

Linayı okuluna bıraktıktan sonra kendi okuluma geldim, müdürün yanına çıkıp sınıfımı öğrendim. Müdür bir personel çağırmış ve bana sınıfa kadar eşlik etmesini söylemişti. Kapının önüne geldiğinde şubeye baktım "12/D."

Personel gittiğinde ise kapıyı çalarak içeri girdim. "Merhaba sen yeni kız olmalısın. Kısaca kendini tanıtarak boş bir yere otur bakalım." Demişti gülen yüzlü kız bir hoca. "Adım İkra Gazi Anadolu Lise'sinden geldim." Kısaca kendimi tanıtıp güler yüzlü bir kızın yanına oturdum, ben yer ararken o boş yanını gösterip oraya oturabileceğimi söylemişti.

"Kız tarafını seçti. Benim grubumdan kimse onunla konuşmayacak." Demişti bir kız. Sanki asıl benim duymamı istiyordu. "Kızın sizin grubunuzdaki kişilerle işi olacağını düşünmem. Çok arkadaş edinmek isterse sizin gibi sahte arkadaşlar yerine bizim gibi uzun yıl dost kalabilecek insanlar ile arkadaş edinebilir." Demişti arkamda oturan kumral biri. "Emre tamam uzatma. Sizde bize karışmayın kız kendi istediği gruba girer." Diyerek konuşmayı sonlandırmıştı yanımda oturan kız.

"İkra Güzel. Bu isim bana çok tanıdık geliyor." Demişti karşı gruptan olduğunu düşündüğüm biri. "Geçen sene eşini öldüren adamın kızının adı da İkra Güzel'di. Erol Güzel'in kızıydı." Diye cevaplamıştı onun grubundan biri.

"Yalnız farkındamısınız kızın ne yaşadığını bile bilmiyor onun hakkında bir de onun yanında konuşuyorsunuz. Susun yoksa ben susturacağım, sizi." Bunu diyen az önce beni koruyan Emre'ydi.

"Takma sen onları bizim grup ile konuşan herkesi dışlamaya herkesi ezmeye çalışır onlar." Diyerek elimi sırtınma koymuştu yanımda oturan kız.

"Bu arada tanışmasık ben Asel. Sen gelmeden önce bizim grubun tek kızıydım." Bir dakika ben grubumu seçmemiştim ki, gerçi artık seçmeme gerek yoktu karşı gruptan olmayacaktım, bir süre onlar ile takılmaya çalışır onlara alışamazsam kendi halinde takılırdım.

"Arkamdakiler, Emre ve Bora. Sonra ise Eray, Eren Giray,Göktuğ ve Gökhan var. Bizimle çok takılmasalar bile Emir ve Batı da bizim gruptadır. Sınıf aslında kendi arasında üç gruptan oluşuyor. Üçüncü grup az önce sesini çıkarmadan bizi dinledi. Onlar çocukluk arkadaşları oldukları için kendi içlerine kimseyi almazlar. Onları tanıtayım kısaca. Demir, Ay, Gece. Ay ve Gece ikiz bu arada. Taha, Bulut ve Kuzey. Sana laf eden grup ise Esila, grubun kaptanı olduğunu söyler. Uraz, Umut, Kerem, Onur, ve az önce hayatını ortaya çıkaranlar Ege ve Burak." Konuşmayı kestiğinde başımı sallayıp teşekkür ettim.

Okul boyunca onlarla takılmıştım. Hepsi sıcakkanlı kişilerdi. Emre biraz soğuk olmaya çalışsada çoğu zaman Eray ile grubu güldüren kişiydi. Okul boyunca karşı grup bana laf atmıştı, onlar ise cevaplarını vermişlerdi. "Yeni kız!" Diye bağırarak biri gelmişti yanıma. Bu ise karşı gruptan Ege'ydi. "Grubunu kurdu seçtiğine göre yeni düşmanım sensin ve senden nefret edeceğim." Dediğinde ona döndüm. "Yalnız sen bilmiyor olabilirsin ama nefret büyük bir duygudur. Beni tanımadan benden nefret edemezsin anca beni sevmezsin, yalnız benden nefret etmende benim umrumda olmaz. Grubumu seçtim ve mutluyumda benim özel hayatımı sınıf ortasına dökmüş kişiler ile yakın olmaktansa böylesi daha iyidir." Dediğimde Bora, Emre ve Aselde yanıma gelmişti. Diğer grup arkadaşlarını izlerken. Eray, Eren, Giray, Göktuğ, Emir ve Batı'da arkama geçmişti.

Ege yüzü düşmüş bir şekilde giderken Bora gülmüştü bu ise öteki grubun bize bakmasını sağlamıştı. "Hadi bir yere gidelim." M harfini uzatarak konuşmuştu Asel. Hepsi onaylamıştı, bana döndüklerinde gülümsedim "kardeşimi alacağım siz gidin başka zaman." Dediğimde Asel heycanla konuştu. "Kardeşinde bizimle gelsin hem onunla da tanışırız." Aslında olabilirdi. Kabul ettiğimde erkekleri arkada bırakıp koluma girdi. "Asel ve İkra çantalarınızı verin zaten kendiniz kadar." Asel sanki vermese ısrar edeceklerini biliyor gibi çantasını Eren'e vermişti. "Sende ver yoksa zorla alır bunlar." Dediğinde sessizce güldüm. "İkra sende ver düşeceksin şimdi." Bunu diyen Eray'dı. Çantamı sırtımdan çıkardığımda birine uzattım ama kime uzattım onu bende bilmiyordum. Baktığımda, çantam Emre'deydi.

Kısa bir yoldan sonra Lina'nın okuluna gelmiştik. Kapıda beni bekleyen kardeşim beni görünce koşarak yanıma gelmişti bende sarılması için onun boyuna gelecek şekilde eğilip onu kucağıma almıştım. "Sevdin mi okulunu güzelim?" Diye sorduğumda heyecanla konuşmaya başladı. "Evettt çok sevdim ve bir sürü arkadaş edindim." Gülümseyip yanağından öptüm. Lina arkamdaki orduyu yeni görmüş gibi bana bakarak şaşkınca konuştu. "Bunlar kim abla?" Asel yanımıza geldi. "Biz ablanın arkadaşlarıyız, senin adın ne bakalım tanışalım mı?" Lina bana baktığında başımla onu onayladım. "Çantanı bana ver abiciğim sen." Diyerek Lina'nın çantasını almak istemişti Eray. Lina bana baktı yine onaylayınca tatlı sesiyle teşekkür ederek çantasını Eray'a vermişti.

Lina hepsiyle tanışmış çok iyi anlaşmıştı. Uzun süre sahilde oturmuştuk. Akşam olduğu için Lina dizime yatmış uyuyordu. "Lina uyuyor daha da üşümesin kalkalım artık." Demişti Emre hepsi onu onaylamıştı. Linayı kucağıma almak üzereyken Emre benden önce davranıp Linayı kucağına almıştı. "Nerede yaşıyorsun?" Dediğinde kaldığım apartmanı tarif ettim. "Bende o apartmanda yaşıyorum beraber gidelim." Dedi Emre kabul ettiğimde ise gruptaki diğer kişiler sabah bizim apartmanın önünde olacaklarını söyleyip gitmişlerdi.

Bizde sessiz bir yolculuğa çıkmıştık. Sonunda sessizliği o bozdu. "Ne zamandan beri Linaya hem annelik hem babalık yapıyorsun?" "Nerdeyse bir yıldır?" Sorduğu soruya cevap verdiğimde başını salladı.

Sokağa girdiğimizde bir sarhoş bize bakıyordu. Hatta sadece bakmıyor hem bakıp hem bize doğru geliyordu. "Durun orada! Bu kız bu gece benim." Dediğinde Emre'nin bok senin diye mırıldandığını duymuştum. Emre Linayı bana verip bize doğru gelen adama yumruk atmış ve yüzüne doğru birkaç bir şey fısıldayıp yanıma gelmişti.

Sonra ise hiç beklemeden eve doğru ilerlemiştik. "Bugün için teşekkür ederim Emre." Dediğimde gün boyu yüzünde oluşmayan gülümsemesi göründü ve rica ederek karşı kapıyı yani kendi evinin kapısını çaldı.

EMRE KOR'DAN

Bugün sınıfa gelen kıza nedense içim ısınmıştı. Bal rengi gözleri, açık kahverengi saçları ile çok güzel bir kızdı.

Asel şuana kadar hep kız kardeşim olmuştu. Okula geldiği gün zorbalanmış hatta dövülmüştü, o gün Bora ve Eray ile onu kurtarmış sonrasında bizim gruba almıştık onu. Ama bu kız Asel gibi değildi o geldiği saniyeden beri içimde bir şeyler kıpır kıpır oluyordu.

Az önce sarhoş bir adam ona laf ederken içimde bir kıskançlık oluşmuştu. Adamı dövsem bile içim rahatlamamıştı. Bu kız benim korkulu rüyam olacaktı.

Yazardan

Selammm yeni bir kitap'a başladım Deren İdil Gerçek aileme bölüm yazıyorum onu bitirince atarım. Oy verip yorum atarsanız severim görüşmek üzere...